İngiltere'de yeniden maske takma zorunluluğu getirildi

İngiltere'de yeni tip koronavirüsün endişeye neden olan Omicron varyantının görülmesinin ardından yeniden kapalı alanlarda maske takma zorunluğu getirildi.

AA
AA
TT

İngiltere'de yeniden maske takma zorunluluğu getirildi

AA
AA

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkede 2 Omicron vakasının görülmesi üzerine, basın toplantısı düzenledi.
Varyantın dünyaya yayıldığını ve yayılma hızının da yüksek olduğunu kaydeden Johnson, Omicron'un "aşıların kısmen de olsa etkinliğini azaltabilecek kapsamlı bir mutasyon" olduğunu söyledi.
Johnson, "bilim insanlarına ne ile uğraştıklarını öğrenmeleri için zaman kazandıracak bazı önlemler" almak zorunda olduklarını kaydetti.
Aşı durumlarına bakılmaksızın ülkeye giren herkesin varışlarından 2 gün sonra PCR testi yaptırmaları gerekeceğini duyuran İngiliz başbakan, toplu ulaşım araçları ve marketler gibi kapalı alanlarda maske takma zorunluluğunun da geri getirildiğini kaydetti.
"Geçici ve ihtiyati" önlemlerin 3 hafta sonra yeniden değerlendirileceğini bildiren Johnson, ayrıca şimdi 40 ve üstü yaşlarındakilere açık olan hatırlatıcı doz randevuların diğer yetişkinlere açılması için Aşı ve Bağışıklık Ortak Komitesi'ne başvurulduğunu belirtti.
Johnson, Noel'de geçen seneki gibi kısıtlamaların uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin soru üzerine "Bu Noel'in geçen Noel'den çok daha iyi olacağına kesinlikle eminim." dedi.

Omicron varyantı
Güney Afrika'da tespit edilen yeni varyant, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Omicron olarak adlandırılmıştı. Omicron'un, Delta türünden daha bulaşıcı ve mevcut aşılara da karşı dirençli olduğu değerlendiriliyor.
Yeni varyantın tespit edilmesinin ardından aralarında İngiltere ve Türkiye'nin de olduğu çok sayıda ülke, bazı Afrika ülkelerinden uçuşları durdurmuştu.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”