Libya seçimleri bölgelerarası mücadelelerin fitilini ateşledi

Libya seçimleri bölgelerarası mücadelelerin fitilini ateşledi
TT

Libya seçimleri bölgelerarası mücadelelerin fitilini ateşledi

Libya seçimleri bölgelerarası mücadelelerin fitilini ateşledi

Libya'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday olanların bulunduğu uzun liste bir alay ve tartışma dalgası yarattı. Bununla birlikte, seçimlere sadece haftalar kalmışken, seçimlerin başka bir tarihe ertelenebileceğine ilişkin güçlü iddiaların ışığında bir sonraki Libya cumhurbaşkanı pozisyonunu kazanmanın yollarını bulmak için bazı bölgelerin arka bahçelerinde sert çekişmeler olduğu ortaya çıktı.
Libya cumhurbaşkanlığı seçimleri için ikisi kadın olmak üzere toplam 98 aday başvuruda bulundu. Ancak başta Libya’nın devrik lideri Muammer el-Kaddafi’nin oğlu Seyfulislam el-Kaddafi olmak üzere 25 adayın başvuruları reddedildi. Bunun üzerine bu kişiler seçimlere geri dönmek için mahkeme yoluyla temyize gitmeye karar verdiler. Seçimler, özellikle Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis’in istifasıyla birlikte BM tarafından desteklenen barış girişimi için şu ana kadarki en büyük zorluğu teşkil ediyor.
Listede şu ana kadar önde gelen politikacılar ve askerler, mevcut ve eski başbakanlar ve bakanlar, işadamları ve önceki geçiş hükümetlerinden ve çatışmaların mahvettiği son 10 yılda kurulan dağılmış yönetimlerden eski milletvekilleri yer alıyor. Libyalılar, ülkeyi birleştirme ve önceki rejimin devrildiği günden beri hüküm süren siyasi bölünmeyi sona erdirme umuduyla cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasına bel bağlamış durumdalar. Bununla birlikte, Libyalı politikacılara göre adayların sayısının çok olması ve farklı bölgesel ve ideolojik mensubiyetleri olması, son 10 yıldan bu yana devam eden çatışma dönemlerinin bir uzantısı olarak önümüzdeki günlerde üstünlüğe sahip olmak için hükümet koltuğunun ne pahasına olursa olsun nasıl elde edileceği hususunda mevzuyu ülkenin doğusundaki ve batısındaki bazı şehirler ve aşiretlerle sınırlandırdı.
Bu bölgesel çatışmada oyları diğer adaylar lehine paylaştırmak amacıyla adayların başvuru süreci bitmeden önce son dakikada akın etmesinin yanı sıra bazı tarafların ideolojik olarak aynı akıma ait başka bir “alternatif” bulma çabası içerisinde adaylarının olası dışlanmalarının üstesinden gelme çabaları devam ediyor. Bir sonraki Libya cumhurbaşkanı olmak için verilen bu hummalı mücadeleye paralel olarak, Libya'daki iktidar çevrelerine yakın kişiler seçimlerin, üzerinde anlaşılacak başka bir tarihe ertelenmesi ihtimalinden söz ederek iki Arap ülkesi tarafından Libyalı aktörlerin görüşlerini ortak bir noktada buluşturma çabaları olduğuna dikkat çektiler.
Bununla birlikte, İmad es-Saih başkanlığındaki Yüksek Seçim Komisyonu gerekli prosedürleri tamamlamaya devam ediyor. Saih seçimlere ilişkin yaptığı açıklamada “Önümüzdeki 24 Aralık'ta yapılması planlanan seçimler için kayıt yaptıranlara karşı yapılacak yasal itirazların ardından, seçimlere katılmaya elverişli adayların nihai listesinin son dokunuşlarının yapılması yaklaşık iki hafta sürecek” dedi. Ancak “gerekli prosedürlerin tamamlanmaması halinde tarihin uzatılma ihtimalindene de değindi.
Yaklaşan seçimler için devam eden hazırlıklar, Libyalı gazeteci Mahmud Şemmam, tarafından “komplo teorisi” olarak adlandırıldı. Şemmam “Ortada büyük balinaların kefesinin ağır basması amacıyla sesleri dağıtmak için bir oyun olduğunu anladım. Yavaş yavaş kafamızda bir fikir oluşmaya başladı. Ancak, adaylık kapısının kapanmasına ramak kala son iki gün içerisinde belgeleri, taahhütleri ve referanslarıyla adayların akın etmesi, seçim prosedürlerinin geri kalanını tamamlamak için neredeyse hiç vakti olmayan Seçim Komisyonu'nu zora sokan bir olay” dedi.
Şemmam “Oy pusulalarını geri çekme veya teslim etmedeki yavaşlık, seçimleri ertelemek isteyenlerin çıkarınadır. Libya'nın iktidar, para, bölgecilik, tarihi intikam sorunları ve haleflik hayallerinin azaldığı tarihi seçimleri yapabilmesi için büyük isimler adaylıkları hususunda geri adım atacak mı? Nedir bu halkın egemenliği yerine aile egemenliğindeki ısrar? Çoğu aday başka bir adayın ya köprüsü ya da davulcusu” ifadelerini kullanarak, Cumhurbaşkanlığı rütbesine sahip bir çalışanın seçilmesini yeğlediğini belirterek, insanlar yerine adayların programlarını inceleme çağrısında bulundu.
Tek bir bölgede seçimlere aday olan ya da aynı akıma mensup olan birden fazla kişi var. Beşir Salih buna bir örnek. Başvuruları reddedilenlerin oluşturduğu 25 kişilik listede yer alan Salih, Muammer Kaddafi'nin ofis müdürü ve o zamanlarki sırdaşıydı. Salih hazır bir dosya bulmak için adaylık kapısının açılmasıyla birlikte Libya'ya döndü ve daha sonra komisyona evraklarını teslim etti. Doğu Libya'da bir diğerinin başka birinin lehine hakkından feragat etme ihtimali ışığında seçimlere aday olanlar arasında Mareşal Halife Hafter'in (Libya Ulusal Ordusu (LUO) komutanlığını geçici olarak bıraktı) yanı sıra Libya İleri Araştırmalar Enstitüsü (İhya Libya) Başkanı Büyükelçi Dr. Aref Ali Nayed, Libya'nın eski BM Temsilcisi İbrahim ed-Dabaşi ve Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih yer alıyor.
Öte yandan bazı Libyalılar, seçimlerde bazı önde gelen adayların lehine hile yapılacağından korkuyor. Bu bağlamda Libya Yüksek Devlet Konseyi üyesi Amine Mutayr bazı vatandaşların oy pusulalarını sattığını söyleyerek bunun “ulusal bir felaket” olduğunu söyledi. Komisyon, iki gün öncesine kadar ülkenin çeşitli bölgelerinde 2 milyonun üzerinde oy pusulası dağıtıldığını duyurmuştu. Libya Ulusal Eylem Grubu Başkanı Halid et-Tercüman “Devlet dairelerindeki pozisyonlar üzerinde pazarlık yapmak veya kazanç elde etmek ve daha sonra siyasi anlaşmalarla başkaları lehine geri çekilmek için cumhurbaşkanı adaylığını kullanmaya çalışanlar var” dedi.
Rusça yayın yapan Radio Sputnik istasyonunun aktardığına göre Tercüman açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Çoğu aday tanınmayan kişiler. Siyasi işlerle ilgileri de yok. Seçim kampanyasını finanse edecek güçleri olmayabilir. Ancak sayılarının çok olması, herkesin Libya'daki modern demokratik sürecin bir parçası olmak istediğinin bir kanıtı olabilir.”



Blinken, Trump'ın Gazze planına desteğini teyit etti ancak "boşluklara" da işaret etti

Antony Blinken (DPA)
Antony Blinken (DPA)
TT

Blinken, Trump'ın Gazze planına desteğini teyit etti ancak "boşluklara" da işaret etti

Antony Blinken (DPA)
Antony Blinken (DPA)

Joe Biden döneminde ABD Dışişleri Bakanı olan Antony Blinken, Başkan Donald Trump'ın Gazze barış planına desteğini dile getirerek, planın uygulanmasını umduğunu, ancak "boşluklar" da içerebileceğini belirtti.

Blinken, dün yayınlanan ve eski federal savcı Preet Bharara ile yaptığı bir podcast'te, "Bunun biraz umut verici olduğunu düşünüyorum," dedi. "Umarım bu plan kabul edilir, benimsenir ve tamamen uygulanır."

"Bu, esasen aylarca üzerinde çalıştığımız ve yeni yönetim için bir çekmecede beklettiğimiz bir plan" diye ekledi.

Trump'ın pazartesi günü açıkladığı plan, her iki taraf da planı kabul ettiğinde Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes ilan edilmesini ve ardından Gazze Şeridi'nde tutulan tüm rehinelerin ve İsrail tarafından tutulan yüzlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını öngörüyor.

Trump planına göre Gazze'den çekilme aşamalarının haritası (Beyaz Saray)Trump planına göre Gazze'den çekilme aşamalarının haritası (Beyaz Saray)

Plan, Hamas'ın silahsızlandırılması, savaşçılarının Gazze Şeridi'nden diğer ülkelere çekilmesi ve Gazze'nin, Trump'ın başkanlığındaki ve üyeleri arasında İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in de bulunduğu bir konseyin gözetiminde, teknokratlar ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir Filistin komitesi tarafından yönetilmesi de dahil olmak üzere, yirmi maddeden oluşuyor.

Hamas, planı incelediğini açıkladı.

Ancak eski Dışişleri Bakanı, planın içerdiği riskleri, özellikle de İsrail'in Gazze Şeridi'nden ne zaman tamamen çekilebileceğine kendisinin karar verme olasılığını da kabul etti.

Blinken, İsrail hakkında, "İsteseler faydalanabilecekleri boşluklar var" dedi.

Blinken, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasının ardından birkaç kez Ortadoğu'ya seyahat ederek her iki tarafı da ateşkes konusunda anlaşmaya zorlamaya çalıştı.

İsrail ve Hamas, Trump'ın yeni özel temsilcisi Steve Witkoff'un desteğiyle, Biden'ın görev süresinin son günü olan 19 Ocak'ta ateşkes konusunda anlaştı.

İsrail mart ayında, Gazze'deki yoğun askeri operasyonlarını yeniden başlattı ve gıda kaynaklarının girişini engelledi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu durum, Birleşmiş Milletler'in harap olmuş bölgenin bazı kısımlarında kıtlık ilan etmesine yol açan feci bir insani durum yarattı.


İsrail Hizbullah kurumlarını hedef almaya başladı

Güney Lübnan'daki Cermak-Hardali yolunda İsrail hava saldırısında hedef alınan araç (AFP)
Güney Lübnan'daki Cermak-Hardali yolunda İsrail hava saldırısında hedef alınan araç (AFP)
TT

İsrail Hizbullah kurumlarını hedef almaya başladı

Güney Lübnan'daki Cermak-Hardali yolunda İsrail hava saldırısında hedef alınan araç (AFP)
Güney Lübnan'daki Cermak-Hardali yolunda İsrail hava saldırısında hedef alınan araç (AFP)

İsrail hava saldırısında dün, Güney Lübnan'daki Cermak-Hardali yolunda sivil bir araç hedef alındı ​​ve iki mühendis hayatını kaybetti. Bu, İsrail'in Hizbullah'ın askeri altyapısını hedef almaktan, örgütle bağlantılı kurumları hedef almaya yöneldiği bir dönemde gerginliği yeni bir aşamaya taşıdı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre iki mühendis, ABD'nin 2020 yılında "Hizbullah'ın mülkiyetinde veya yönetiminde" olmakla suçladığı Meamar şirketi adına önceki hava saldırılarının yol açtığı hasarı incelemek üzere görevdeydi. Emekli Tuğgeneral Hasan Cuni, "Bu, partinin sivil ve lojistik altyapısıyla ilgili her şeyi hedef alma niyetinin açık bir göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Diğer yandan, merhum Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Hannibal Kaddafi, Beyrut'taki İç Güvenlik Kuvvetleri karargahında tutukluyken yaşadığı bir sağlık sorunu nedeniyle acilen hastaneye kaldırıldı.


ABD, Hamas'ın Trump'ın planını kabul etmesini bekliyor

İsrail donanmasına ait bir gemi, dün Gazze açıklarında durdurulan " Küresel Kararlılık Filosu" gemilerinden birine Aşdod limanına kadar eşlik ediyor (Reuters)
İsrail donanmasına ait bir gemi, dün Gazze açıklarında durdurulan " Küresel Kararlılık Filosu" gemilerinden birine Aşdod limanına kadar eşlik ediyor (Reuters)
TT

ABD, Hamas'ın Trump'ın planını kabul etmesini bekliyor

İsrail donanmasına ait bir gemi, dün Gazze açıklarında durdurulan " Küresel Kararlılık Filosu" gemilerinden birine Aşdod limanına kadar eşlik ediyor (Reuters)
İsrail donanmasına ait bir gemi, dün Gazze açıklarında durdurulan " Küresel Kararlılık Filosu" gemilerinden birine Aşdod limanına kadar eşlik ediyor (Reuters)

Hamas, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı durdurma planına bir yanıt oluşturmak için iç istişarelerini ve diğer Filistinli gruplarla görüşmelerini sürdürürken, Beyaz Saray, öneriyi kabul etmesi için Hamas'a baskıyı artırdı.

Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt dün yaptığı açıklamada, Washington'un hareketin planı kabul etmesini umduğunu ve beklediğini belirterek, Hamas'ın plandan çekilme olasılığının "Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın çizmek zorunda kalacağı bir kırmızı çizgi olduğunu ve kendisinin bunu yapacağından emin olduğunu" vurguladı.

Hamas kaynakları, Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, hareketin planı tamamen reddetmeyeceğini, ancak bazı konularda, özellikle de "kaçırılanların teslimi, geri çekilme ve diğer konularda" değişiklikler ekleyerek kısmen kabul edeceğini doğruladı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise ülkesinin Katar ve Türkiye ile birlikte hareketi Trump planını kabul etmeye ikna etmek için çalıştığını, ancak teklifte doldurulması gereken boşluklar olduğunu belirtti.

Bu arada, İsrail'in Gazze'ye giden "Küresel Kararlılık Filosu"na saldırısının ardından Arap dünyasında ve uluslararası alanda bir kınama dalgası patlak verdi. Filo, onlarca ülkeden yüzlerce aktivisti taşıyan 40'tan fazla gemiden oluşuyordu ve Gazze Şeridi'ne "barışçıl bir görev" kapsamında bebek maması, gıda ve tıbbi yardım taşıyordu.