Şiir ve şarkılar Suudi Arabistan’da ‘Hasret Tutsağı’ için buluştu

Suudi sanatının yıldızlarının bir araya geldiği şair “Hasret Tutsağı” için sıra dışı bir gece

Raşed el-Maced, Hasret Tutsağı gecesinde rol aldı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Raşed el-Maced, Hasret Tutsağı gecesinde rol aldı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Şiir ve şarkılar Suudi Arabistan’da ‘Hasret Tutsağı’ için buluştu

Raşed el-Maced, Hasret Tutsağı gecesinde rol aldı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Raşed el-Maced, Hasret Tutsağı gecesinde rol aldı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Büyüleyici şiir gecesinde, geçmiş yıllar boyunca şiirleriyle sevgiyle kalpleri coşturan müstesna bir şair için anma töreni düzenlendi. Hayranları arasında “Hasret Tutsağı” olarak tanınan Şair Prens Nevaf bin Faysal anıldı. Hasret Tutsağı’nın Şiirlerini seslendiren sanatçılarsa Muhammed Abduh, Raşid el-Macid, Abadi el-Cevher, Asala Nasri ve Abdulmacid Abdullah oldu.
Geceyi tertip eden komite, sanat erbabının zihnine nakşolan eşsiz şiirleriyle Körfez sanatında derin izler bırakan ve onu çağımızın en önemli şairlerinden biri haline getiren ve bugün sahnede onun şiirlerini okuyan sanatçıların yıldızlaşmasına katkıda bulunan şair Prens Nevaf bin Faysal'ı onurlandırdı.
20 binden fazla seyircinin izlediği bu müstesna gece, Riyad Bulvarı'ndaki ses sanatçısı Muhammed Abduh ve bu geceye katılmaktan duyduğu mutluluğu ve gururu ifade etmeye başlayan sanatçı Asala Nasri'nin konuşmasıyla başladı. ‘Performansına Müsterih-al bal’ şarkısıyla başlayan Asala, hayranlarının yüreklerinde bıraktığı hoş etkiyle şarkılarını söylemeye devam ederek devam ederek ‘Taybet eradık” şarkısını söyledi. Sesi sahneyi dolduran seyircinin etkileşimi ile kapanışı ünlü şarkısı ‘Leylak Ğayali’ ile yaptı.
Ud üstadı olmadan eksik kalacak olan böyle büyülü bir gece, Abadi el-Cevher’in ud icrasıyla devam etti. Başyapıt olan ‘Senin Aşkın Bir Mesafe’ ile başlayan perfortmansı mesafeleri aşarak gönüllere dokundu. Ardından el-Cevher, sevginin ve aşkın güzelliğine güzellik katan büyük şairin mesajını ‘Yakılan Hasret’i seslendirerek dinleyicilere ulaştırdı.
Rahmetli yoldaşı Talal Maddah'a bir vefa ve samimiyet adına dinleyicilere ‘Zaryab’ın anılarını geri getirmek ve bedenen  bu dünyadan  göçmüş olsa bile onun kalplerde olduğunu teyit etmek için, Hasret Tutsağı adlı şairin Mahkûm için yazdığı “Parmak ısırığı” şarkısında tutsakla iş birliğinden daha önemli bir kimseyi anmadan o gece geçmiyor.
Sahneye çıkmasına engel olacak şartlara rağmen sanat kariyerinde büyük iz bırakan şaire atfedilen geceye katılmakta ısrar eden sanatçı Abdulmacid Abdullah ise naif sesiyle ‘Mint Raik’ ve ‘Allah dilerse’ şarkısını seslendirdi.
Akabinde Raşid el-Macid sahne aldı. 23 Yıldır Raşid'in nazik melodileri ve berrak sesiyle yankılanan ve Hasret Tutsağı'nın kendisi için yazdığı en önemli şarkılardan biri olan, aynı zamanda kendisinin de bestelediği  ‘Üzülme’ eserini seslendirdi. Ardından, duygu yüklü bir atmosferi içinde dinleyicilerinde kendisine katıldığı ünlü şarkısında “ustalaşmak” için hazırlıklara başladı. Kulakların pasını silen ‘En değerli aşık’ eseriyle performansını sonlandırdı.
Gecenin son sanatçısı Muhammed Abduh oldu. Sanatçı, kendi adını taşıyan sahnede dakikalarca alkışlandı. Sözleri aşıkları konu alan ‘Farklıyız’ eserini seslendirerek performansına başladı. Ardından sevginin ikonu “Fark ettik” diye başladı. En ünlü Arap şarkıcılarından biri olan Abduh, hala en iyi şarkılarını yapan ‘Hasret Tutsağı’ sözlerini söylemeye devam eden ideal Arap sanatçısının simgesi.
Abduh daha sonra güzel sesiyle ‘Kalbimin derdinden habersiz"’ şarkısını söylemeye başladı. Eskimeyen sesiyle dinleyenleri büyülerken, ‘Ne derlerse desinler’ şarkısıyla, dinleyicisini memnun etti. Ustalıkla icra ettiği performansı sahnenin duvarlarını aştı.
Muhammed Abduh ‘Özür dilerim aşkım’ şarkısıyla devam etti. Hayranlarını geçmişe götüren sözleri ve duyguları, dinleyen herkesi büyülemeye yetti.
Daha sonra Asala Nasri’nin de onunla ‘Ala el-Bal’e katılmasıyla dinleyenlerin gözlerini kamaştıran bir ikili oldular. Şarkının verdiği his mekanın atmosferini alt üst etmiş,, yolculukları, ateşi ve kakulesiyle tüm detayları ve en tatlı evleri ile sahneyi sevenler için bir cennete çevirdi.
 



Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
TT

Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada Hamas liderlerinin Doha'dan ayrıldığını doğrularken, ‘Hamas’ın Katar'ın başkentindeki siyasi bürosunun kalıcı olarak kapatılmadığını’ da bildirdi.

El-Ensari Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas müzakere ekibinin bir parçası olan liderler şu anda Doha'da değiller ve bildiğiniz gibi çeşitli başkentler arasında hareket ediyorlar (...) Doha'daki Hamas ofisi arabuluculuk süreci için kuruldu. Arabuluculuk süreci olmadığında, ofisin kendisinin de bir işlevi olmadığı açıktır. Şayet Hamas ofisini kapatma kararı alınırsa, bunu bu platformdan duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

(foto altı) Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı Filistinli savaşçılar, 19 Temmuz 2023. (Reuters)

Daha önce Doha, Hamas ve İsrail arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuş, Katar Dışişleri Bakanlığı da bu kararı ‘ciddiyetsizlik ve şantajın reddedilmesi sonucunda’ aldıklarını açıklamıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından o dönemde yapılan resmî açıklamalara göre, bu çabalar müzakerelerin son turunda bir anlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.

El-Ensari, Katar'ın arabuluculuk çabalarına ancak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve insani acılara son vermek için gerekli ciddiyet gösterildiğinde yeniden başlayacağını açıkladı. El-Ensari ayrıca, Katar'ın arabuluculuğunun şantaja maruz kalmasını kabul etmeyeceğini de vurguladı.

Mısır, Katar ve ABD aylardır İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması ve iki taraf arasında esir ve mahkûmların takas edilmesi için dolaylı müzakereler yürütüyordu. Son anlaşmaya varma çabaları, İsrail'in kendi koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle anlaşmayı reddetmesi, 6 Mayıs'ta Refah'a askeri bir operasyon başlatması ve ertesi gün Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından durdu.