Suriye hükümeti ile Kürtler arasındaki müzakerelere ABD ‘koruması’ ve Rusya ‘himayesi’

Görüşmelerde SDG’nin Özerk Yönetim’i ve ülkenin stratejik zenginliğinin geleceği ele alınıyor.

ABD, Rusya ve Suriye askeri devriyeleri Fırat'ın doğusunda, Kamışlı kırsalında Şubat 2020'de bir arada görüntülendi. (RT)
ABD, Rusya ve Suriye askeri devriyeleri Fırat'ın doğusunda, Kamışlı kırsalında Şubat 2020'de bir arada görüntülendi. (RT)
TT

Suriye hükümeti ile Kürtler arasındaki müzakerelere ABD ‘koruması’ ve Rusya ‘himayesi’

ABD, Rusya ve Suriye askeri devriyeleri Fırat'ın doğusunda, Kamışlı kırsalında Şubat 2020'de bir arada görüntülendi. (RT)
ABD, Rusya ve Suriye askeri devriyeleri Fırat'ın doğusunda, Kamışlı kırsalında Şubat 2020'de bir arada görüntülendi. (RT)

ABD ve Rusya’nın Suriyelilerin tamamına insani yardım sağlanması konusunda vardıkları anlaşmanın ardından uzlaştıkları ikinci başlık Şam ve Kamışlı arasındaki diyalogun teşvik edilmesi oldu. Bu da İlham Ahmed başkanlığındaki Kürtlerden ve Araplardan oluşan Suriye Demokratik Konseyi’nden (SDK) bir heyetin Washington ve Moskova'yı ziyaretinin ve ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in temsilcilerinin 10 Kasım’da Cenevre'de görüşmelerinin ardından, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye hükümeti arasında yeni bir müzakere turunun gerçekleşmesine imkan tanıyor.
Şam, Kamışlı ve Moskova’nın, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının geleceğine ilişkin farklı beklentileri var. ABD ‘koruması’ ve Rusya ‘himayesinde’ gerçekleşen bu müzakere turunda, SDG'nin ve Özerk Yönetim'in geleceği ile insani yardım ve hizmetlerle ilgili operasyonel konuların yanı sıra Türkiye’nin yeni bir askeri operasyon gerçekleştirmekten caydırılması gibi önemli konuların ele alınması bekleniyor.

Müzakere geçmişi
Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Ali Memluk, SDK Eş Başkanı İlham Ahmed ve SDK Mısır Temsilcisi Sihanuk Dibo’nun da yer aldığı siyasi bir heyet ile SDG lideri Mazlum Abdi ve Halk Koruma Birlikleri (YPG) lideri Sipan Hemo’nun dahil olduğu askeri bir heyet arasında 2016 ve 2017 yılları sonu ile 26 Temmuz 2018, 8 Ağustos 2018 ve Ekim 2019 tarihlerinde birkaç müzakere turu gerçekleşti.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Amerikan güçlerini Fırat'ın doğu kesiminden çekme kararı ve Türkiye'nin Resulayn ile Tel Abyad arasındaki bölgeye gerçekleştirdiği askeri operasyonun ardından YPG lideri Hemo, önce Rusya’nın kullandığı Hmeymim Hava Üssü’nü, daha sonra da Şam'ı ziyaret etti. Hemo, Rus komutanlarla birlikte, Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Memluk, Savunma Bakanı General Ali Abdallah Eyyub ve Askeri İstihbarat Birimi Başkanı ile bir araya geldi. YPG lideri ayrıca 29 Aralık 2019 tarihinde Rusya’nın başkenti Moskova’yı ziyaret etti ve burada Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ve Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy ile görüştü.
Kürt heyeti, Rus tarafına 11 maddelik bir girişim sundu. Bunlardan altısı Şam'ın taleplerini karşılıyordu. Şam’ın talepleri şöyle sıralanıyordu:
1 - Suriye tek, uluslararası sınırları tanınan ve başkenti Şam olan merkezi bir devlettir.
2 - Seçilmiş devlet başkanı, Beşşar Esed, Suriye'nin ve tüm Suriyelilerin başkanıdır.
3 -Doğal kaynaklar tüm Suriyelilerin milli servetidir.
4 - Ülkenin politikası anayasada kayıt altındadır.
5 -Ülkenin tek bayrağı, Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altındaki Suriye Arap Cumhuriyeti'nin resmi bayrağıdır.
6 – Devletin kabul gören tek ordusu vardır.
Girişimde ayrıca ‘Kürt tarafının taleplerini karşılayan’ 5 madde de yer aldı:
1- Anayasa değişikliğiyle olağanüstü halin (OHAL) kaldırılması ve mutabakata dayalı bir anayasa, partiler hukuku ve tarafsız ve bağımsız bir yargının önünü açan anayasa reformu yapılması.
2- Ülkenin kuzey doğusundaki Özerk Yönetim’in tanınması.
3-1962'deki nüfus sayımı ve Kürtlerin vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmasının yanı sıra Kürtlere uygulanan güvenlik baskısının kaldırılması da dahil olmak üzere haksız uygulamaların ve Kürtlere yönelik her türlü ayrımcılığın sona ermesi.
4- Tıpkı ülkedeki diğer azınlıklar gibi merkezi devletin Kürtleri de Suriye halkının önemli bir bileşeni olarak tanıması.
5- Kürt bölgeleri de dahil olmak üzere tüm bölgeler için bir finansmanın ve bütçenin belirlenmesi.
Kürt tarafının tutumu, ABD ordusunun varlığı da dahil olmak üzere elindeki çeşitli ‘baskı araçlarına’ dayanıyor. Yaklaşık yüz bin SDG savaşçısı var. Söz konusu savaşılar ülkenin üçte birini (toplam alan 185 bin kilometrekare) ve Fırat'ın doğusundaki stratejik petrol, gaz, su ve tarım zenginliklerinin çoğunu kontrol ediyor. Aynı zamanda Suriye'de özyönetim ve ademi merkeziyetçiliğin kabulü olarak görülen, Rusya Savunma Bakanlığı'nın 2017 yılında Suriyeli taraflara parlamento ile birlikte ‘bölgeler birliğini’ öngören bir anayasa taslağı önermesiyle ortaya çıkan Rus desteğine de sahipler.
Ayrıca 2019 yılı sonlarında, dönemin ABD Başkanı Trump'ın Suriye’nin kuzeyinden çekilme kararının ardından Abdi, Hemo ve Memluk, Fırat'ın doğusu ve sınırındaki çeşitli bölgelere Suriye ordusu ve sınır muhafızlarının konuşlandırılmasını içeren bir mutabakat zaptı imzaladı. Bölge aynı zamanda Şam, Ankara ve Moskova'nın nüfuz alanlarının genişlemesine karşın Kürtlerin ve ABD’nin nüfuz alanının olmadığı bir bölgedir.

Derin uçurum
Kürtler ile Suriye hükümeti arasındaki müzakereler, iki taraf arasındaki uçurumun derinliğini gösterdi. Bunun nedeni, Şam’ın SDG’yi düzenli orduya askeri bir birlik olarak dahil etmeye karşı çıkmasının yanı sıra lağvedilmesini ve orduya dağıtılmasını istemesidir. Ayrıca Suriye hükümeti, ülke genelinde resmi bayrağın çekilmesini ve Esed'in Suriye devlet başkanı olarak kabul edilmesini istiyor. Aynı zamanda 107 sayılı kanuna göre mahalli idareler ilkesinin kabul edilmesi ve okullarda Kürtçe eğitim için sınıflar tahsis edilmesi arzusuyla birlikte Kürtlere ‘anayasal tavizler vermeyi’ ve ‘özerk yönetimi tanımayı’ da reddediyor.
Fırat'ın doğusundaki stratejik zenginlik konusunda ise Şam, kendi gelirlerinden daha büyük bir payı bölgeye verirken kararının merkezileştirilmesini istiyor. Buna bir de Şam'ın dolaylı olarak Kürtleri temsil eden tek taraf olarak değil, bir taraf olarak Kürt tarafıyla diyalog kurma isteği ekleniyor.
Stratejik siyasi sertliğe karşın Şam'da işlevsel anlaşmalara varma konusunda bir esneklik söz konusu. Öyle ki mevcut durum, ham petrolün bir kısmının rafine edilip geri verilmesi için Humus veya Banyas rafinerisine geçirilmesi, enerji ve su için barajların işletilmesi, büyük mahsuller için ekonomik anlaşmaların yapılması gibi çeşitli imzaların atılmasına ve mutabakatlar yapılmasına engel olmadı.
Buna karşın Kuzey ve Doğu Suriye Özerk yönetimi ise Rusya tarafında bahis oynamaya devam etti. İlham Ahmed başkanlığındaki SDK ile “Moskova Platformu” Başkanı Kadri Cemil liderliğindeki Halkın İrade Partisi arasında geçtiğimiz yaz bir mutabakat zaptı imzalandı. Kürt gözlemciler mutabakat zaptını, ‘Suriye toprağı ve halkının birliğinin tanınması ve Özerk Yönetim’in idari sistemin, SDG’nin de Suriye ordusunun bir parçası olduğu’ şeklinde yorumladılar.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçtiğimiz yıl eylül ayında Şam'a yaptığı ziyarette, ülkesinin, Suriye toplumunun tüm dini ve etnik bileşenlerinin uyum içinde bir arada yaşamaları ve ilerleme kaydetmeleri amacıyla uygun koşullar oluşturmak için çalışmaya devam etmeye hazır olduğunu ifade etti. Lavrov ayrıca Rusya'nın ‘taraf’ olmadığı ancak Moskova'da imzalanan mutabakat zaptının ‘Suriye topraklarının birliği ve egemenliği ilkesine bağlılığı teyit ettiğini’ vurguladı. Ancak dönemin Suriye Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim, “Suriye anayasasına aykırı herhangi bir anlaşmayı desteklemiyoruz” diyerek mutabakat zaptına karşı çıktı. Şam daha önce Rusya tarafından sunulan ve Kürtlerin katılacağı bir ‘bölgeler birliği’ kurulmasını içeren anayasa taslağını da kabul etmemişti.
Şam ve Kamışlı arasındaki yeni müzakere turu iki düzeyde gerçekleşiyor. Bunlardan ilkinde, Haseke ilinden Irak'ın Musul iline açılan Yarubiye Sınır Kapısı’nın Suriye-Kürt yönetimi altında insani yardımların ulaştırılması için faaliyet göstermesi ve ABD ile Rusya arasındaki bir uzlaşı noktası olarak Türkiye’nin başka askeri operasyonlar gerçekleştirmesini önlemek için sahada koordinasyonun sağlanmasının yanı sıra her iki tarafın da yararına ekonomik anlaşmalar imzalanması hedefleniyor.
İkincisi de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin geleceği ve merkezi devletle ilişkisi, SDG ve ordudaki rolü ve Kürt milliyetçiliği ile ilgili kilit noktaların yanı sıra Suriye bayrağının ve Devlet Başkanı’nın tanınması ve genel olarak Kürtlerin konumu gibi diğer konularda taraflar arasındaki derin uçurumun kapatılmasıyla ilgili.
Şüphesiz, bir yandan ABD’nin askeri varlığının geleceği, diğer yandan da ABD-Rusya ve Türkiye-Rusya-ABD mutabakatları, Şam ile Kamışlı arasındaki müzakerelerde tarafların tutumlarını gölgeliyor.



Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a konuştu: Bize sunulan teklif birçok tuzakla dolu… Bu tuzakları şiddete başvurmadan atlatmaya çalışıyoruz

Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)
TT

Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a konuştu: Bize sunulan teklif birçok tuzakla dolu… Bu tuzakları şiddete başvurmadan atlatmaya çalışıyoruz

Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)

Hamas kaynakları, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için kendilerine sunulan fikirlerin ‘ortadan kaldırılması gereken birçok tuzak ve engel içerdiğini, bu fikirlerin herkesin taleplerini karşılayan adil koşullar içermesi gerektiğini, bunların en önemlisinin ise Hamas ve diğer Filistinli grupların odaklandığı savaşın sona erdirilmesi olduğunu’ belirtti. Kaynaklar, ‘durumu daha da karmaşık hale getirebilecek sert tutumlar sergilemeden, kendilerine sunulanları ele almaya’ açık olduklarını vurguladılar.

Hamas kaynaklarının açıklamaları, Hamas ile ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘garantisi’ ile Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme önerisi konusunda aracılar vasıtasıyla yapılan mesajlaşmaların açıklanmasından bir gün sonra geldi.

Axios internet sitesinin pazar günkü haberine göre Trump, yeni önerinin başarısız olması halinde Hamas'ı ‘düşünülemez’ bir adım ile tehdit etti.

Şarku'l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları şu ifadeleri kullandı: “Şu anda sunulanlar, ana arabulucu ülkeler olan Mısır, Katar ve diğerleri de dahil olmak üzere çeşitli taraflarla yapılan görüşmeler kapsamında düzenlenmekte, değiştirilmekte ve geliştirilmekte olan fikirler. Arabulucular, bu savaşın kesin olarak sona ermesini sağlayacak şekilde herkesin taleplerinin yerine getirilmesini garanti eden kapsamlı bir öneriye ulaşmak amacıyla çalışıyor.”

cdfgt
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında bulunan bir yardım dağıtım merkezinde un çuvalları taşıyan yerinden edilmiş kişiler (AFP)

Kaynaklar, görüşülen fikirler arasında ilk gün tüm rehinelerin teslim edilmesi de olduğunu doğruladı, ancak Hamas bunun zor olacağını belirtti. Kaynaklar, ‘İsrail'in geçen ocak ayında varılan anlaşmada kararlaştırılan sınırlara çekileceğine dair net garantiler olması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bizzat garanti edeceği savaşı sona erdirme müzakereleri sırasında Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinden kademeli bir çekilme olması gerektiğini’ ifade ettiler.

Cesetlerin teslimi ikilemi

Kaynaklar, Hamas liderliğinin arabuluculara ‘ateşkesin ilk gününde canlı ve ölü rehinelerin hepsini birden teslim etmenin mümkün olmadığını’ bildirdiğini belirtti. Kaynaklar, “Bazı yerlerde öldürülen rehineler var. Bunların cesetlerini, öldürüldükleri bazı bölgelerin enkazı altından çıkarmak veya İsrail güçlerinin girdiği yerlere gömülen cesetleri çıkarmak için İsrail ordusunun ateşkesi durdurması gerekiyor” şeklinde konuştular.

Tahminlere göre Hamas, 7 Ekim 2023'te kaçırılan toplam 256 kişiden (İsrailliler ve yabancılar) 48'ini şu anda elinde tutuyor. İsrail hükümetinin Rehineler ve Kayıp Kişiler Departmanı'nın resmi verilerine göre, 19 rehinenin hayatta olduğu doğrulandı.

Kaynaklar, ‘direniş gruplarının ilk gün hayatta olan bazı rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu ve karşılıklı olarak kararlaştırılan bir günde hayatta olan ve ölen çok sayıda rehineyi serbest bırakabileceklerini, çünkü kalan rehinelerin cesetlerini çıkarmak için zamana ve belirli bir süreye ihtiyaçları olacağını’ belirtti.

jb
Geçtiğimiz şubat ayında Han Yunus'ta Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı bir savaşçı (DPA)

Kaynaklar, “İsrail güçleri tarafından bombalanan bölgelerde öldürülen ve enkaz altında kalan rehinelerin serbestçe çıkarılmasını sağlayacak koşulların sahada yaratılması gerekiyor. Bazıları ise işgal güçlerinin konuşlandığı bölgelere yakın yerlere gömüldü, bu da bu güçlerin son aylarda girdiği bölgelerden çekilmesinin gerekli olduğu anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Koridorlar ve sınır kapıları

Hamas kaynaklarına göre ortaya atılan fikirler, İsrail güçlerinin Philadelphia Koridoru gibi bazı önemli noktalardan çekileceğine, Refah Sınır Kapısı’nın normal yolcu trafiğine yeniden açılmasına ya da işgal hükümetinden, ABD dahil olmak üzere garantör devletlere savaşı sona erdireceğine dair bir garanti alınmasına işaret etmiyor.

Kaynaklar, ‘İsrail veya ABD ile doğrudan veya dolaylı arabuluculukta yer alan birkaç taraf olduğunu’ belirterek, tüm çabaların başarıya ulaşması için bu konuda ülkelerin ve bireylerin rolünün olduğunu kaydetti.

Kaynaklar, tüm sürecin başarısını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için ABD'nin hareketin liderliğiyle yeniden doğrudan iletişim kurmak istediğini belirtti. Kaynaklar, Hamas liderliğinin tüm arabuluculara, savaşı mümkün olan her yolla sona erdirecek herhangi bir anlaşmaya açık olduğunu bildirdiğini kaydetti.

Yeni arabulucular!

Olağandışı bir şekilde Hamas kaynakları sadece Mısırlı ve Katarlı arabuluculardan bahsetmekle kalmadı, aynı zamanda diğer arabuluculardan da bahsetti. Bu da bazı Yahudi ve uluslararası medya kuruluşlarının, ABD yönetimi ile Hamas arasında doğrudan iletişim kuran yeni arabulucuların onaylandığına dair haberleriyle örtüşüyor. Bahsedilenler arasında, 2011 yılında İsrailli asker Gilad Şalit'in serbest bırakılması için yapılan anlaşmada arabulucu olarak görev yapan İsrailli-Amerikalı gazeteci Gershon Baskin de vardı.

Şarku’l Avsat, Baskin ile iletişime geçmeye çalıştı. Ancak Baskin arabuluculuk hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi reddetti ve sadece ‘şu anda medyaya konuşmayacağını’ söyledi.

hv
Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru yakınlarında iki İsrail askeri (Arşiv – AP)

Pazar akşamı geç saatlerde yayınlanan bir açıklamada Hamas, ateşkes anlaşmasına varmak için arabulucular aracılığıyla Amerikan tarafından bazı öneriler aldığını ve saldırıyı durdurma çabalarına yardımcı olacak her türlü adımı memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Hamas, ‘savaşın sona erdirileceğine, Gazze Şeridi'nden tamamen çekilileceğine ve Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere bağımsız Filistinlilerden oluşan ve çalışmalarına derhal başlayacak bir komite kurulacağına dair açık bir beyan karşılığında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını görüşmek üzere derhal müzakere masasına oturmaya hazır’ olduğunu doğruladı. Böylece, daha önce varılan anlaşmaların reddedilmesi veya ihlal edilmesi gibi deneyimlerin tekrarlanmaması sağlanacak. Bu tür deneyimlerin en sonuncusu, arabulucuların Amerikan önerisine dayalı olarak Hamas’a sunduğu ve Hamas’ın 18 Ağustos 2025'te Kahire'de kabul ettiği anlaşmaydı. İşgalciler bugüne kadar bu anlaşmaya yanıt vermedi, bunun yerine katliamlarına ve etnik temizliğe devam etti.


Abdulati, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının genişlemesi konusunda uyardı

Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)
TT

Abdulati, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının genişlemesi konusunda uyardı

Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin İtalyan mevkidaşı Antonio Tajani ile yaptığı telefon görüşmesinde, uluslararası toplumun acil müdahale etmesi ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmak için etkili adımlar atması gerektiğini vurguladığını belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Mısır dışişleri bakanının dün yapılan görüşmede İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını genişletmesinin tehlikesine karşı uyarıda bulunduğunu ifade etti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı ikinci bir açıklamasında, Abdulati'nin dün akşam Alman mevkidaşı Johann Wadephul ile yaptığı telefon görüşmesinde, Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik “acımasız saldırılarını” kategorik olarak reddettiğini vurguladığını belirtti.

kjnj
Filistinliler, Gazze Şehri'ndeki eş-Şifa Hastanesi'ne düzenlenen ilk İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin kefenlenmiş bedenleri önünde ağlıyor (AFP)

Görüşme sırasında Mısırlı bakan, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail'in gerginliği tırmandırması ve yerleşim yerlerini genişletmesinin tehlikesine dikkat çekerek, Almanya'nın İsrail'e “sürekli ihlallerine” son vermesi için baskı yapmasını umduğunu ifade etti.

Bu uyarı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze Şehri sakinlerine, İsrail'in Gazze Şeridi'ne hava saldırılarını yoğunlaştırma niyetini açıklamasından birkaç saat sonra, derhal bölgeyi terk etmeleri yönünde uyarıda bulunduğu bir zamanda yapıldı. Netanyahu şunları söyledi: “Gazze sakinlerine şunu söylüyorum, bu fırsatı değerlendirin ve beni dikkatle dinleyin: uyarıldınız, şimdi gidin.” Netanyahu, İsrail güçlerinin şu anda Gazze Şehri içinde kara operasyonu için organize olduğunu belirtti.

İsrail Başbakanı, bir video konuşmasında, ordunun Gazze Şehri'nde Hamas tarafından kullanılan 50 binayı iki gün boyunca bombaladığını doğrulayarak, "İki gün içinde 50 terör kulesini imha ettik ve bu, Gazze Şehri'ndeki yoğun kara harekatının sadece başlangıcı. Bölge sakinlerine sesleniyorum: Uyarıldınız, hemen gidin" dedi. "Tüm bunlar sadece bir ön hazırlık, ana ve yoğun harekatın, güçlerimizin kara manevrasının başlangıcı. Şu anda toplanıp Gazze Şehri'ne girmek için organize oluyorlar" ifadelerini kullandı.


İsrail ordusunun Cenin kampında açtığı ateş sonucu iki Filistinli hayatını kaybetti

İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)
İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)
TT

İsrail ordusunun Cenin kampında açtığı ateş sonucu iki Filistinli hayatını kaybetti

İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)
İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin kampında İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu iki çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi.

Bakanlık açıklamasında, “Cenin kampında işgal güçlerinin ateş açması sonucu iki şehit ve bir ağır yaralı ile bir de orta derecede yaralı var” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, iki çocuğun “şehit İslam Abdulaziz Nuh Mecarime (14 yaşında) ve şehit Muhammed Sari Maskala (14 yaşında)” olduğunu açıkladı.

İsrail ordusu, iki çocuğun öldürülmesiyle ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

Resmi Filistin Haber Ajansı, "İşgal askerleri, Cenin kampındaki evlerine girip bazı kişisel eşyalarını almaya çalışan bir grup vatandaşı, El-Bişr mahallesinde kuşattı ve gerçek mermiyle ateş açtı" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, 21 Ocak'tan bu yana Cenin kampında askeri operasyon yürütüyor ve o tarihten beri kuvvetleri kampta bulunuyor. Kamp sakinleri ise Cenin şehri ve komşu köylere yerleştirildi.