Mısır ordusundan ‘ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik komplolara’ karşı koyma sözü

Mısır Savunma Bakanı, parlamentonun üst ve alt kanadından üyelerden oluşan bir heyetle bir araya geldi (Mısır Askeri Sözcülüğü)
Mısır Savunma Bakanı, parlamentonun üst ve alt kanadından üyelerden oluşan bir heyetle bir araya geldi (Mısır Askeri Sözcülüğü)
TT

Mısır ordusundan ‘ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik komplolara’ karşı koyma sözü

Mısır Savunma Bakanı, parlamentonun üst ve alt kanadından üyelerden oluşan bir heyetle bir araya geldi (Mısır Askeri Sözcülüğü)
Mısır Savunma Bakanı, parlamentonun üst ve alt kanadından üyelerden oluşan bir heyetle bir araya geldi (Mısır Askeri Sözcülüğü)

Mısır ordusunun yüksek rütbeli komutanları ve askeri yetkililer, parlamentonun üst kanadı Temsilciler Meclisi ve alt kanadı Halk Meclisi’nden üyelerinden oluşan heyete, ‘uluslararası ve bölgesel değişiklikler ışığında Mısır’ın ulusal güvenliğini yönelik tehditlere’ değinerek ‘ülkenin güvenliğini istikrarsızlaştırmaya yönelik komplolara’ karşı koyma sözü verdiler.
Mısır’dan yapılan açıklamada, Mısır Savunma Bakanı Muhammed Zeki’nin, parlamentonun üst ve alt kanadından üyelerden oluşan bir heyeti kabul ettiği ve görüşmeye Genelkurmay Başkanı Usame Rüşdi Asker’in yanı sıra Mısır ordusundan bazı komutanlarla askeri yetkililerin de katıldığı belirtildi. Açıklamaya göre görüşme, ‘uluslararası ve bölgesel değişiklikler çerçevesinde Mısır’ın ulusal güvenliğine yönelik tehditlerin gözden geçirilmesi’ ile ilgiliydi.
Açıklamada, görüşme sırasında Askeri İstihbarat Başkanı’nın ‘mevcut durumu, Mısır ulusal güvenliğinin karşı karşıya olduğu zorlukları ve Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin ülkenin şuan tanık olduğu güvenlik istikrarını bozmaya yönelik tüm planlara karşı mücadele çabalarını gözden geçirdiği’ belirtildi.
Açıklamaya göre Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Avadi, Mısır Silahlı Kuvvetleri’ne çeşitli alanlarda özveri ve samimiyetle Mısır'ın ve büyük halkının yararına gösterdikleri çabalardan dolayı teşekkürlerini sunarken Halk Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Usame Muntasir, Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin ülkenin güvenliği ve istikrarına fayda sağlayan tüm konulara ve alanlara etkin katılımını takdir ettiklerini belirtti.
Öte yandan Mısır Savunma Bakanı, ‘yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerdeki tüm gelişmeleri ve ortaya çıkan meseleleri takip etmek için Temsilciler Meclisi ve Halk Meclisi üyelerinin, Mısır halkının tüm kesimlerinin temsilcileri olarak ulusal güvenliğin temel direklerini desteklemek amacıyla üstlendikleri rolü destekleyecek şekilde iletişimin devamlılığının’ önemine dikkati çekti. Mısırlı Bakan, Silahlı Kuvvetlerin Mısır'ın güvenliği ve istikrarını bozmaya yeltenebilecek herkesi caydırmaya hazır olduğunu da vurguladı.



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”