Arap koalisyonu, Sana’ya yönelik hava saldırılarını sürdürüyor

Sana Havalimanı, Devrim Muhafızları ve terörist Hizbullah uzmanları için askeri bir üsse dönüşmüş durumda.

Hudeyde vilayetine bağlı Hays yakınlarındaki cephede konuşlanan kıyı kuvvetlerinden bir görüntü (AFP)
Hudeyde vilayetine bağlı Hays yakınlarındaki cephede konuşlanan kıyı kuvvetlerinden bir görüntü (AFP)
TT

Arap koalisyonu, Sana’ya yönelik hava saldırılarını sürdürüyor

Hudeyde vilayetine bağlı Hays yakınlarındaki cephede konuşlanan kıyı kuvvetlerinden bir görüntü (AFP)
Hudeyde vilayetine bağlı Hays yakınlarındaki cephede konuşlanan kıyı kuvvetlerinden bir görüntü (AFP)

Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, dün de Sana’daki meşru askeri hedeflere hava saldırıları düzenlemeye devam etti. Koalisyon, saldırıların tehdide ve Sana Uluslararası Havalimanı’nda yaşananlara yönelik acil bir yanıt olarak geldiğini açıklarken, operasyonun uluslararası hukuka uygun olduğunu kaydetti.
Sana Havalimanı’nın Devrim Muhafızları ve terörist Hizbullah uzmanları için askeri bir üsse dönüştüğünü belirten Koalisyon, Husi milislerin de sınır ötesi saldırılar gerçekleştirmek için yasal dokunulmazlığa sahip mevziileri kullandığını vurguladı. Koalisyon ayrıca, sivilleri korumak için gerekirse dokunulmazlığı kaldıracak yasal önlemler almaya kararlı olduğuna dikkati çekti.
Meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, Yemen’in Marib ve el-Cevf bölgesinde son 24 saat içinde düzenlediği 15 operasyonda 110’dan fazla Husi milisin öldürüldüğünü açıkladı.
Saldırı, ihanet suçlamalarının İb vilayetindeki milislerin saflarını sardığı ve liderlerinin kendi saflarında savaşmak için vatandaşı orduya çekmekte başarısız olduğu bir zamanda yaşandı. Öte yandan ortak kuvvetleri vilayetin derinliklerine doğru ilerlemeye devam ederek, Taiz vilayetinin Şaarab er-Ravna bölgesinin de içine kadar ulaştı. Aynı şekilde Aden’in dört kasabasında darbeci milislerin yönetimindeki Yerel Yönetim Bakanı’nın gözetiminde, harç ve zorunlu askere alma kampanyası yürütülürken, bir milis denetçi de tasfiye edildi.
Yemen askeri kaynakları, vilayetteki cephelerin Cuba kasabasının doğusunda Karn el-Faliha ve Umm Riş cephelerinde ve el-Amud bölgesinde kabile destekli ulusal ordu ve Husi milisler arasındaki en şiddetli çatışmalardan birine tanık olduğunu ve çatışmaların Vadi Zenne ve Ravda Cehm’de farklı mevziilere yayıldığını belirtti. Ulusal ordu güçleri ayrıca, el-Kasara ve el-Muşacah cephelerine yönelik birkaç milis saldırısını da engelledi ve Hacca, el-Mehvit, Amran ve Sana vilayetlerinden daha fazla savaşçı toplamaya devam ettikleri belirtti.
Batı kıyı kesimlerinde ise yerel kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, savaşların ortak Yemen güçlerinin kontrol altına aldığı el-Cemel Dağı’nın arkasında gerçekleştiğini söyledi. Aktarılana göre ortak güçlerin diğer birimleri, Hays kasabasının batısında yer alan er-Run köyünü kurtarırken, İran destekli Husi milislerin çöküşü ve kaçışı ortasında da ilerlemelerini sürdürdü.
‘Bu bölgede vatandaşların orduya alınma faaliyetlerinin başarısız olması, ordu kuvvetlerinin İb vilayetine bağlı el-Adin kasabasına doğru ilerlemesi, köy ve kasaba şeyhlerinin milislerin saflarında savaşmayı reddetmesi ve aktivistlerin milislerin kontrolündeki bölgenin kurtulduğunun müjdesini vermesi’ arka planında bu gelişmelerle eş zamanlı olarak bir ihanet dalgası, Husi milislerin saflarını ters yüz etti. Milisler, İb şehrinin kuzeyindeki es-Sahul bölgesinde Husi lider Abdullah Abdurrahman Sarran’ın (Ebu el-Karar) İb şehri merkezinde suikasta uğramasından birkaç gün sonra Şeyh Ahmed Said el-Marai’yi tasfiye etti. İb vilayeti sakinlerine göre vilayet dışından gelen milis liderleri ve denetçileri, köy şeyhlerini ve yerel yetkilileri ihanetle suçladıktan sonra, İb’in batısındaki dört kasabada bir asker toplama kampanyası yürütüyor. Vilayet dışından gelenler, köy ve mahalle şeyhlerini savaşa asker göndermeye veya savaşa katılmayı reddedenlerin karşılığında büyük meblağlar ödemeye zorunlu kıldı. Husi milislerin medya aracılığıyla vatana ihanetle suçlanan ve meşruiyetle çalışan şeyhlere, liderlere ve aktivistlere yönelik bir ihanet ve kışkırtma kampanyasının ortasında milis hükümetindeki Yerel Yönetim Bakanı Ali el-Kaysi, çiftliklerin yağmalanmasını ve Husi savaşçılarının beslenme maliyetlerinin karşılanmasını içeren bu operasyonu bizzat yönetiyor.
Aynı şekilde Suudi Arabistan’ın Yemen Topraklarını Mayından Temizleme Projesi (MASAM), darbeci Husi milislerin Hudeyde vilayetindeki Hoha kasabasında bir sağlık merkezine ve bir su deposuna yerleştirdiği 18 patlayıcıyı etkisiz hale getirdiğini duyurdu.
MASAM 26 ekibi lideri Mühendis Sami Said, ekibin ed-Dahiye bölgesindeki bir sağlık merkezinin bahçesinden ve çevresinden 10 patlayıcı cihazın yanı sıra bölgedeki tek su deposundan 8 diğer patlayıcı cihazın çıkarıldığını açıkladı.
Aynı ekip, iki gün önce de milislerin Hoha kasabasındaki Ebu Bekir es-Sıddık okuluna döşediği 10 patlayıcıyı ve 5 mayını ele geçirmeyi başardı. Aynı şekilde Husi milisler, geri çekilmeden önce okullar ve camiler de dahil farklı bölgelere çok sayıda mayın yerleştirdi. Aynı şekilde Ortak Kuvvetler Mühendisliği, Hudeyde’ye bağlı Hays ilçesinin güneybatısındaki bir köy camisinde bir mayının tespit edilmesi sonrasında yeni kurtarılan bölgelerdeki araştırma faaliyetlerini tüm evleri, çiftlikleri, okulları ve tüm kamu tesislerini kapsayacak şekilde genişlettiğini belirtti.
Cumhuriyet Muhafızları 8. Tuyagı’nın mühendislik biriminde Mühendis Farhan es-Saidi, Husi milislerin, batı kıyı kesimindeki diğer bölgeler gibi Hays kasabasını da Ottawa Antlaşması uyarınca uluslararası olarak yasaklanmış bireysel mayınlar da dahil olmak üzere çeşitli mayın tarlalarına dönüştürdüğünü söyledi.
Saidi, vatandaşların evlerine dönebilmeleri ve güvenli bir şekilde yaşayabilmeleri için yeni kurtarılan bölgeleri mayınlardan arındırmak üzere çok çaba ve zamana ihtiyaçları olduğuna dikkat çekti. Mühendis Farhan es-Saidi ayrıca, el-Gadibe köyündeki vatandaşların evlerinde mayın ağının keşfedilmesinin, mühendislik ekibini köy camisini (el-Hayyul Kayyum Camii) incelemeye sevk ettiğini vurguladı.



HDK’nin İHA saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
TT

HDK’nin İHA saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)

Hükümet, sağlık ve yardım kaynakları ile görgü tanıklarına göre, insansız hava aracı (İHA) savaşının bir devamı olarak, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından Sudan ordusunun kontrolü altındaki Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd'deki aşırı kalabalık bir hapishane ve Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki bir mülteci kampı da dahil olmak üzere Sudan'ın çeşitli yerlerinde düzenlenen saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Öte yandan geçici idari başkent olan Port Sudan şehri, bir hafta boyunca havalimanı, konteyner limanı, otel ve yakıt deposunda meydana gelen patlamaların ardından sakin bir gün geçirdi.

Sudan Hükümet Sözcüsü ve Kültür ve Enformasyon Bakanı Halid el-İaysir dün yaptığı açıklamada, ülkenin merkezindeki Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd'deki hapishane ve hastaneyi hedef alan HDK’ye ait bir İHA’nın bombalaması sonucu 20 kişinin hayatını kaybettiğini ve 50 kişinin de yaralandığını söyledi. El-İaysir yaptığı açıklamada, el-Ubeyd’deki hapishanede yaşananların tam teşekküllü bir savaş suçu olduğunu ve milislerin Sudanlı sivillere yönelik ihlal kayıtlarına eklendiğini belirtti. El-İaysir, bir terör eylemi olarak nitelendirdiği saldırıyı en sert ifadelerle kınadı.

frgty6
Kuzey Darfur'daki çatışmalardan kaçan yerlerinden edilmiş Sudanlılar, 27 Nisan 2025 (Reuters)

Sudan Doktorlar Ağı ise yaklaşık 5 bin mahkûmun bulunduğu hapishaneye düzenlenen saldırıda 21 kişinin yaşamını yitirdiğini, bazıları ağır olmak üzere 47 kişinin de yaralandığını açıkladı. Ağ, uluslararası insani yardım ve insan hakları örgütlerini, silahsız sivillere yönelik ihlallerin genişlemesini ve nüfus yoğunluğu yüksek büyük şehirlerin hedef alınmasını durdurması için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmaya çağırdı.

HDK, yakın bir saldırının sinyalleri arasında el-Ubeyd'i birçok yönden kuşatıyor.

Ebu Şuk Mülteci Kampı bombalandı

Yardım kaynaklarına göre, HDK'nin Darfur bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı Ebu Şuk Mülteci Kampı’nı hedef alan bombardımanında aynı aileden 14 Sudanlı hayatını kaybetti. Ebu Şuk Mülteci Kampı Acil Servisi’nden dün yapılan açıklamada, kampın ‘HDK tarafından ağır topçu ateşine’ maruz kaldığı, aynı aileden 14 kişinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtildi. Ebu Şuk Mülteci Kampı, son dönemde HDK'nin yoğun saldırılarına sahne olan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’de yer alıyor. Bu saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybederken yüz binlerce kişi de şehrin mülteci kamplarından göç etmek zorunda kaldı.

dfrgthy
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarındaki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) unsurları (Telegram)

Buna karşılık el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu (yerel bir grup), HDK'nin dün erken saatlerde şehre yeni bir ağır topçu bombardımanı dalgası başlattığını ve aynı zamanda sivil yerleri ve hayati tesisleri ayrım gözetmeksizin hedef alan kamikaze İHA’lar uçurduğunu bildirdi. Grubun resmi Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “Mermiler ayrım gözetmeksizin yoğun nüfuslu yerleşim bölgelerine yağıyor, kurbanların sayısını arttırıyor ve yıkım alanını genişletiyor. Bu ölümcül döngü her gün tekrarlanıyor. Sabah bombardımanla başlıyor, ardından uzun sürmeyen temkinli bir sükûnet geliyor ve sonra yeni bir şiddetli bombardıman dalgasına dönüşüyor” ifadeleri yer aldı.

El-Faşir, HDK'nin şehre saldırıp kontrol altına alma girişimlerinin Sudan ordusu ve müttefik Darfurlu gruplar tarafından engellendiği bir yıl boyunca yüzlerce saldırıya maruz kaldı. Nisan ayının son haftasında el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, ‘el-Faşir şehrine ve savunmasız sakinlerine karşı kanlı bir katliam’ olarak tanımladığı olayda 750'den fazla havan topu, roket, tank ve ağır top mermisi kullanıldığını belgeledi.

HDK'nin el-Faşir'deki Zemzem Mülteci Kampı’na yönelik saldırıları, kamp sakinlerinin komşu şehirlere kaçmasına yol açtı ve Birleşmiş Milletler'e (BM) göre yaklaşık bir milyon kişinin yaşadığı kamp ‘neredeyse boş’ hale geldi.

dfrgtyh
Darfur'dan Çad'daki Adre'ye giden yerlerinden edilmiş Sudanlılar (Arşiv - Reuters)

El-Faşir şehri, geniş Darfur bölgesinde HDK'nin kontrolü dışında kalan tek büyük şehir olması nedeniyle ordu ile HDK arasındaki savaşta stratejik bir öneme sahip. BM ve uluslararası gözlemciler önümüzdeki günlerde yaygın vahşetlerin yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) 450 binden fazla insanın el-Faşir, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarındaki saldırılardan kaçarak Kuzey Darfur'daki Tavile'ye ulaştığını bildirdi. UNICEF ve ortaklarının sahada 14 sağlık merkezinde hayat kurtarıcı bakım sağladıkları, çocukları taradıkları ve hayat kurtarmak için sağlık hizmeti verdikleri belirtildi.

Port Sudan'da sükûnet

Ülkenin doğusundaki Port Sudan'da, bir hafta süren saldırıların ardından temkinli bir sükûnetin geri geldiğini belirten yerel kaynaklar, ülkede savaşın başladığı Nisan 2023'ten bu yana ilk kez bu tür saldırılara tanık olan kentte hâkim olan endişe ve gerginlik atmosferinin ardından hayatın normale döndüğünü ifade etti. Geçtiğimiz pazar gününden bu yana geçici idari başkent Port Sudan, her gün İHA’larla düzenlenen ve havaalanı, liman ve ana yakıt depolarının yanı sıra Osman Dikne Hava Üssü gibi altyapı ve sivil tesisleri hedef alan yoğun saldırılara maruz kaldı. Ayrıca Sudan ordusunun Kızıldeniz'deki en büyük deniz üssü olan Flamingo Deniz Üssü de hedef alındı.