Pentagon askeri kabiliyetlerini Orta Doğu'dan Avrupa ve Pasifik'e kaydırıyor

Küresel Konuşlanma İncelemesi'ni tamamlayan ABD Savunma Bakanlığının, Orta Doğu'daki gücünü, Avrupa ve Pasifik bölgesine kaydırmaya başladığı bildirildi.

AA
AA
TT

Pentagon askeri kabiliyetlerini Orta Doğu'dan Avrupa ve Pasifik'e kaydırıyor

AA
AA

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Başkan Joe Biden'ın göreve gelmesinden hemen sonra verdiği talimat üzerine, Küresel Konuşlanma İncelemesi'ni tamamladı.
Konuya ilişkin Pentagon'da gazetecilere açıklama yapan üst düzey Pentagon yetkilisi, ABD ordusuna ait stratejik planları içerdiği gerekçesiyle inceleme raporunun tamamının gizli tutulacağını söyledi.
Yetkili, "Bu kılavuz, önümüzdeki 2-3 yılda yüzlerce olmasa da onlarca rutin konuşlanma kararıyla kendini gösterecektir." dedi.
Önceki Başkan Donald Trump döneminde birçok askeri kararın yeterince tartışılmadan ve müttefiklere söz konusu olabilecek etkileri yeterince tartılmadan alındığını kaydeden yetkili, incelemede bu tür kararların alınmasında sivil yönetimin hakim olacağı bir mekanizmanın gerekliliğine vurgu yapıldığını aktardı.
Yetkili, Amerikan kuvvetlerinin yurt dışında konuşlanmasına ilişkin değerlendirmeler yapacak Küresel Konuşlanma İcra Konseyinin kurulacağını ve Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığının yanı sıra muharip komutanlıklar, Dışişleri Bakanlığı, Bütçe Yönetim Ofisi, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansından yetkililerin de bu konseyde yer alacağını belirtti.

Raporun ana odağı "Hint-Pasifik bölgesi"
ABD'nin Hint-Pasifik bölgesindeki askeri varlığının ve Çin ile rekabetin, söz konusu incelemenin ana odağı olduğunu ifade eden yetkili, Pentagon'un, Avusturalya'nın yanı sıra Pasifik'teki bazı adalara kalıcı kuvvet konuşlandıracağını vurguladı.
Yetkili, Küresel Konuşlanma İncelemesi ışığında Pasifik bölgesinde yeni konuşlanmalar için çalışmalar yürütüldüğünü kaydederek, "Küresel Konuşlanma İncelemesi'nin, Hint-Pasifik bölgesindeki faaliyetleri artırmak ve harbe hazırlığı ilerletmek için bir diğer yönlendirmesi ise bakanlığın dikkatini başka bölgelerden Pasifik'e çevirmektir." ifadesini kullandı.

Rus tehdidi, ABD'nin Avrupa'daki konuşlandırma yönelimini etkiliyor
Biden'ın, selefi Trump'ın Almanya'daki asker sayısını 25 bine indirme kararını geri aldığını hatırlatan yetkili, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in, incelemenin ilk bulgularına dayanarak 500 askerden oluşan bir birlik, belirli sayıda helikopter ve alan savunma kabiliyetlerini içeren bir kuvveti, Almanya'ya konuşlandırma talimatı verdiği bilgisini paylaştı.
Yetkili, gelecekte de Avrupa'ya ek sevkiyatların yapılacağına işaret etti, ancak detay vermedi.

ABD, Orta Doğu'dan çekiliyor
İnceleme raporunun tavsiyesi üzerine, ABD'nin Orta Doğu'daki bazı füze savunma sistemlerini ve deniz gücünü Avrupa ve Pasifik bölgesine kaydırdığını anlatan yetkili, İran'a karşı caydırıcılık için gerekli kuvvet ve DEAŞ ile mücadele için gerekli desteğin verilmesine devam edilmesinin tavsiye edildiğini dile getirdi.
Yetkili, ABD'nin hem Orta Doğu hem de Afrika'daki askeri varlığı konusunda değerlendirmelerin devam ettiğini söylerken, bu bölgelerden kuvvet kaydırmanın sürebileceğini kaydetti.



Hamaney: İran, her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
TT

Hamaney: İran, her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı

İran Dini Lideri Ali Hamaney bugün yaptığı açıklamada, İran'ın her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır olduğunu belirterek, Tahran'ın geçen ay İsrail'le yaptığı 12 günlük savaşta olduğundan daha güçlü bir darbeyi düşmanlarına indirebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinden aktardığına göre Hamaney, yargı yetkililerine İran'ın saldırılara verdiği yanıtın ‘kararlı ve etkili’ olduğunu söyledi ve İslam Cumhuriyeti'nin ‘hiçbir alanda zayıf taraf olmadığını’ vurguladı.

İsrail'i ‘kötü huylu tümör’ olarak tanımlayan Hamaney, ‘ABD'nin İsrail'in suçlarına ortak olduğunu’ söyledi. Hamaney, Tel Aviv'in Washington'a başvurmasının Tahran'a karşı sınırlı savunma kabiliyetinin kanıtı olduğunu ifade etti.

Hamaney toplum içindeki siyasi yönelim ve dini duruş farklılıklarına rağmen ‘ulusal birliğin’ korunması çağrısında bulunarak, ‘görüş farklılıklarının başta ülkenin ve siyasi sistemin savunulması olmak üzere önemli meseleler karşısında bölünme nedeni olmaması gerektiğini’ belirtti.

“İsrail savaşı İran'da hükümeti devirmeyi amaçlıyordu” diyen Hamaney, “Son savaşta ortaya çıkan milli irade, düşmanın komplolarının boşa çıkarılmasında çok önemli bir faktör oldu” şeklinde konuştu.

Hamaney sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Saldırganlar, İran'daki hassas kişileri ve merkezleri hedef almanın rejimi zayıflatacağını ve ardından uyuyan hücrelerini fitne çıkarmak ve rejimi devirmek için sokaklara dökmek üzere harekete geçirebileceklerini hesapladılar.”