Neandertallerin süt dişlerinin modern insanlara göre daha erken çıktığı keşfedildi

Neandertallerin yaklaşık 40 bin yıl öncesine kadar Avrasya'da yaşadığı düşünülüyor (Reuters)
Neandertallerin yaklaşık 40 bin yıl öncesine kadar Avrasya'da yaşadığı düşünülüyor (Reuters)
TT

Neandertallerin süt dişlerinin modern insanlara göre daha erken çıktığı keşfedildi

Neandertallerin yaklaşık 40 bin yıl öncesine kadar Avrasya'da yaşadığı düşünülüyor (Reuters)
Neandertallerin yaklaşık 40 bin yıl öncesine kadar Avrasya'da yaşadığı düşünülüyor (Reuters)

Bilim insanları, Homo sapienslerle (modern insan) Neandertaller arasındaki bir farkı tespit etti.
Yapılan çalışma, Neandertallerin süt dişlerinin, kuzenleri Homo sapienslere göre daha erken çıktığını gösterdi.
Ağzın ön kısmındaki kesici dişler genellikle diş etinden çıkan ilk dişler oluyor. Bunlar, bebeklerin katı gıdalar tüketmesini sağlıyor.
Süt dişlerini kaplayan minenin, bebek doğmadan önce ve sonra minenin üretildiği noktaları gösteren bir işarete sahip olduğu biliniyor.
Uzmanlar ayrıca diş minesinin günlük bir döngüde büyüdüğünü ve çizgiler oluşturduğunu tespit etmişti. Yani bir dişin bir günde ne kadar büyüdüğü, çizgiler arasındaki mesafeden anlaşılabiliyor.
Biyolog Patrick Mahoney ve Antropolog Alessia Nava'nın başını çektiği araştırma ekibi, buradan yola çıktı.
Şu anda Hırvatistan'a ait olan topraklarda 120 bin yıl önce yaşayan bir Neandertal çocuğunun dişi incelendi.
24 Kasım'da Proceedings of the Royal Society B'de yayımlanan bulgular, Neandertallerin süt dişlerinin doğumdan 4 ila 7 ay sonra çıktığını gösterdi. Homo sapiens'in süt dişleriyse genellikle 7 ila 10 aylıkken çıkıyor.
Çalışma, başka bir Neandertal'e ait üç sağlam diş incelenerek doğrulandı.
Uzmanlar Neandertal bebeklerinin, bu sayede Homo sapienslere göre daha erken yaşta katı gıdalar yiyebildiğini düşünüyor.
Bu durum, Homo sapiens'in beynine göre daha büyük olduğu düşünülen Neandertal beyninin ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılamaya yarayabilir.
Araştırmada yer almayan antropoloji profesörü Debbie Guatelli-Steinberg şöyle konuştu:
"Bu çalışma merak uyandırıcı. Çünkü bunlar, ağızda çıkan ilk süt dişleri. Yani Neandertal bebeklerinin katı gıdaları tüketmeye ne kadar hızlı başladığına dair bazı göstergeler sunuyor."
 
Independent Türkçe, Phys.org, New Scientist



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news