Sudan’lı ünlü siyasi Süleyman bir ay sonra serbest bırakıldı

Muhammed el-Faki Süleyman (Arşiv)
Muhammed el-Faki Süleyman (Arşiv)
TT

Sudan’lı ünlü siyasi Süleyman bir ay sonra serbest bırakıldı

Muhammed el-Faki Süleyman (Arşiv)
Muhammed el-Faki Süleyman (Arşiv)

Sudan’daki askeri darbe sonrası gözaltına alınan siyasi Muhammed el-Faki Süleyman bir ay sonra serbest bırakıldı.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığına göre Batılı ülkeler geçtiğimiz ay Sudan ordusunun iktidara darbe yapmasını kınamış, ekonomik kriz ile mücadele eden Sudan’a yapılacak yardımı durdurmuştu.
Darbe, orduya karşı yapılan gösterilerden ve açıklamalardan sonra ordu ve siviller arasındaki ortaklık formülünden vazgeçilmesine neden oldu.
Egemenlik Konseyi’nin yetkileri tartışılıyor
Ordu, gözaltındaki tüm siyasileri serbest bırakma sözü vermişti. 12 Kasım tarihinde Başbakan Abdullah Hamduk yeniden iktidara geldi.
Hamduk görevine geri döndü ancak eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir’in devrilmesinden bu yana yönetimin tamamen sivillere verilmesini isteyen gruplar protestolar düzenledi. 25 Ekim darbesinden bu yana onlarca protestocu hayatını kaybetti.
Muhammed el-Faki, 12 Kasım anlaşmasının ardından serbest bırakılan bir dizi politikacıdan biri oldu. 12 Kasım anlaşması, henüz kurulmamış teknokrat hükümetin başkanının Hamduk olmasını öngörüyor.
Faki, 2019’da Beşir’in devrilmesinden bu yana orduyla iktidarı paylaşan sivil koalisyonun bir üyesiydi aynı zamanda Egemenlik Konseyi’nin bir üyesi ve Beşir’in rejimini dağıtmakla görevli komite başkanıydı. Diğer komite başkanı Vecdi Salih ise halen göz altında.
Darbenin ardından komitelerin bazı üyeleri ve direniş komiteleri ile Sudan Meslek Odaları Birliği’ne (SPA) üye onlarca kişi göz altına alındı. Hamduk hakkında yapılan anlaşmasının göz altına alınan kişiler için de geçerli olduğunun söyleniyor. Ancak serbest bırakılanların sayısı açıklanmadı.
Faki, darbeden önceki haftalarda orduyla tartışan politikacılardan biriydi.



El Faşir'in "vahşetin yuvası" olabileceği uyarısı

El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).
El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).
TT

El Faşir'in "vahşetin yuvası" olabileceği uyarısı

El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).
El Faşir'deki çatışmalardan kaçan insanlar, dün Darfur bölgesinin Tavila bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampta (AP).

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el Faşir'deki ağır ihlallere dair dehşet verici haberler, BM'nin geçen pazar günü Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmeden önce 18 ay süren kanlı bir kuşatmaya maruz kalan şehrin "vahşet yuvası" haline geldiği yönündeki uyarılarının ardından ortaya çıkmaya devam ediyor.

BM'nin araştırma misyonu dün yaptığı açıklamada, el Faşir'in toplu katliamlar, cinsel şiddet ve sivillerin zorla yerinden edilmesi de dahil olmak üzere "sistematik vahşet yuvası" olduğunu belirtti. Uluslararası toplumu, Uluslararası Ceza Mahkemesi ile koordinasyon halinde failleri sorumlu tutacak bağımsız bir yargı organı kurmaya çağırdı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Seif Magango dün yaptığı açıklamada, "Siviller ve tutuklular da dahil olmak üzere ölü sayısının yüzlerce olduğunu tahmin ediyoruz," dedi. Magango, yargısız ve toplu infazlarla ilgili tanıklıklardan bahsetti.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) de dün yaptığı açıklamada, dünya liderlerini Sudan'daki "ayrım gözetmeyen cinayetleri" durdurmak için acilen harekete geçmeye çağırdı ve sivillerin savaş kurallarının tekrar tekrar ihlal edilmesi nedeniyle "hayal edilemez bir dehşet" içinde olduğunu vurguladı.


ABD Dışişleri Bakanlığı: Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarının kaldırılmasını destekliyoruz

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı: Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarının kaldırılmasını destekliyoruz

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Trump yönetiminin, şu anda ABD milletvekilleri tarafından tartışılan Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası aracılığıyla Sezar Yasası kapsamında Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını desteklediğini söyledi.

Sözcü, "ABD bölgedeki ortaklarıyla düzenli temas halindedir ve tüm Suriyelilerin barışçıl ve müreffeh bir ülke inşa etme fırsatını destekleyen her türlü yatırım veya angajmanı memnuniyetle karşılamaktadır" ifadelerini kullandı.


Rusya, Trump’ı kızdıran füzeyle Ukrayna’yı vuruyor

İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
TT

Rusya, Trump’ı kızdıran füzeyle Ukrayna’yı vuruyor

İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)
İsrail ateşkese rağmen Lübnan'a saldırıları sürdürüyor ve geri çekilme taahhütlerini yerine getirmiyor (Reuters)

Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlanması, İsrail'in ülkeye operasyon düzenleme ihtimalini artırıyor.

İsrail ve Arap ülkelerinin istihbarat birimlerindeki yetkililer, kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Wall Street Journal'a (WSJ) konuştu. Hizbullah'ın ateşkes anlaşmasını ihlal ederek yeniden silahlandığını öne sürdüler.

Kaynaklar, İran destekli grubun yeniden roket, tanksavar füzesi ve topçu silahları stokladığını savunuyor. Bunların bir kısmının Lübnan limanlarından, diğerlerinin de Suriye üzerinden kaçak olarak alındığı iddia ediliyor. Örgütün bazı silahları kendi ürettiği de belirtiliyor.

Haberde, Hizbullah'ın silahlanma ve savaşçı devşirme faaliyetlerinin, İsrail'in ülkeye askeri operasyon düzenleme ihtimalini artırdığına dikkat çekiliyor. Lübnanlı yetkililerin, Arap ve Amerikan arabulucularla İsrail'le iletişime geçip, Tel Aviv yönetimine "sabırlı olma" çağrısında bulunduğu aktarılıyor. Ayrıca Beyrut yönetiminin, Tel Aviv'le istihbarat paylaşımını artırma taahhüdü verdiği ifade ediliyor.

İsrail'le Lübnan arasında bir yılı aşkın süredir süren çatışmaların ardından 27 Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkese rağmen İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyine neredeyse her gün saldırılar düzenliyor.

Haberde, ateşkesten bu yana İsrail ordusunun Hizbullah mevzilerine 1500'den fazla saldırı düzenlediği aktarılıyor. Ayrıca kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen 5 noktada varlığını sürdürüyor.

Beyrut yönetimi, ABD ve İsrail'in de baskısıyla yıl sonuna kadar Hizbullah'ı silahsızlandırmayı hedefliyor. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, 20 Ekim'de X'ten yaptığı paylaşımda, "Beyrut yönetimi tereddüt etmeyi sürdürürse, İsrail tek taraflı harekete geçebilir ve bunun sonuçları çok ağır olabilir" ifadelerini kullanmıştı.

Öte yandan Hizbullah lideri Naim Kasım, 21 Ekim'deki açıklamasında, "Hizbullah'ın silah bırakmasının sorunu çözeceğini düşünen yanlış yapar" demişti. Kasım, İsrail'le savaş istemediklerini ve saldırılara yanıt vermediklerini de sözlerine eklemişti.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, mayıstaki açıklamasında ülkenin güneyindeki Hizbullah yapılanmasının yüzde 80'inin imha edildiğini söylemişti. Ancak WSJ'nin aktardığına göre Şii örgüt, güneydeki bazı banliyölerde ve Bekaa Vadisi'nde silahsızlandırma girişimlerine direnmeyi sürdürüyor.

Analizde, Hizbullah'ın Lübnan ordusuna karşı sayıca üstünlüğüne ve örgütün yüzbinlerce vatandaş tarafından desteklendiğine dikkat çekiliyor. Beyrut yönetiminin Hizbullah'ı siyasi olarak izole etmek istemediği, bunun ülkeyi tekrar iç savaşa sürükleyebileceğinden endişelendiği belirtiliyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New Arab