Fas Başbakanı ‘sosyal devlet’ kurma sözü verdi

Ahnuş, 29 Kasım’da parlamentoda konuşuyor (Fas Televizyonu)
Ahnuş, 29 Kasım’da parlamentoda konuşuyor (Fas Televizyonu)
TT

Fas Başbakanı ‘sosyal devlet’ kurma sözü verdi

Ahnuş, 29 Kasım’da parlamentoda konuşuyor (Fas Televizyonu)
Ahnuş, 29 Kasım’da parlamentoda konuşuyor (Fas Televizyonu)

Fas Başbakanı Aziz Ahnuş, 29 Kasım’da Başbakanın Temsilciler Meclisi’nde (Parlamentonun birinci meclisi) gerçekleştirdiği aylık ‘hesap verme’ oturumu sırasında, Fas’ta sosyal devlet inşa etmenin, gerçek bir kraliyet hedefi olduğunu ve devlet politikasının stratejik yönelimlerinin bir parçası olarak kabul edildiğini belirtti.
Ahnuş, çeşitli parlamento grupları (çoğunluk ve muhalefet) tarafından kendisine yöneltilen sözlü bir soruya ise sosyal devletin temellerinin oluşturulmasının, ‘öncelikli sorunları ele alan ve halkın beklentilerine cevap veren sosyal programlardan’ geçtiğini söyledi. Başbakan, parlamento tarafından daha önce onaylanan programında hükümetin taahhüt ettiği yükümlülüklerin ‘gelecek beş yıl içinde bir milyon net istihdam sağlanması, kapsamlı sosyal korumanın etkinleştirilmesi, bir milyon aileyi yoksulluk döngüsünden çıkarma, orta sınıfın korunmasında ve kırsal çevrede orta sınıfın oluşturulması için ekonomik koşulların genişletilmesi, dört yaşından itibaren tüm çocuklar için ilköğretimin genelleştirilmesi, mekânsal farklılıkların azaltılması ve kadınların desteklenmesi’ olduğunu dile getirdi.
Aziz Ahnuş, hükümetinin özel bir faaliyette bulunan maaşsız kişilere zorunlu hastalık sigortasının genelleştirilmesine ilişkin kararnameler gibi, bazı sosyal kanunlar için uygulama kararnamelerini onaylamaya başladığına dikkati çekti. Böylece 3 milyon 400 bin vatandaşın sosyal sağlık güvencesinden yararlanabileceğini vurguladı.
Fas Başbakanı, 2023 ve 2024’ten itibaren tüm ailelere çocukluk ve erken eğitimi desteklemek için aile tazminatı ödeneceğini, 2025’te emeklilik sistemlerine katılımın genişletileceğini, aile tazminatı ve iş kaybı tazminatının yaygınlaştırılacağını açıkladı.
Ahnuş, sosyal koruma çalıştaylarına ayak uydurabilmek için sağlık sisteminde reform yapılacağını, insan kaynakları ve sağlık arzının iyileştirileceğini, bölgesel sağlık gruplarının oluşturulacağını, tedavilere erişimin kurumsallaştırılacağını ve aile hekimliğinin kademeli olarak uygulanacağını söyledi.
Aziz Ahnuş, tüm göstergelerin ve rakamların, hükümetin sosyal devletin temellerini oluşturmaya yönelik hükümet programındaki taahhüdünü yerine getirme yolunda kararlılığını teyit ettiğine dikkati çekti. Başbakan, “Finans kanununda programlanan toplam harcamaların yüzde 40’ından fazlasını, eğitim ve sağlık sektörlerine ayırdık” dedi.
Tüm dünyada olduğu gibi Fas’ın da Nisan 2021’den bu yana pandeminin etkileri nedeniyle tanık olduğu bazı malzemelerde yaşanan yüksek fiyat dalgası karşısında Başbakan, “Hükümet, sorumluluğunu üstlenmesinden bu yana bir yandan fiyat istikrarını sağlamaya, diğer yandan vatandaşların alım gücünü desteklemeye yönelik bir dizi önlem aldı. Buğdayın fiyat istikrarını sağlamak üzere gümrük vergilerini askıya almak da bu desteğe dahil” dedi. Aziz Ahnuş ayrıca, bütün buğday türevlerinin fiyatlarını ulusal düzeyde korumak için hükümetin ithalatçılara ek tazminat tahsis edeceğini vurguladı.
İstihdamla ilgili olarak ise Başbakan Ahnuş, kriz sonucu işini kaybeden gençlerin istihdamını desteklemek amacıyla program çerçevesinde iki yıl içerisinde 250 bin geçici iş fırsatı sağlanarak, piyasaya 3,5 milyar dirhemin (35 milyon dolar) pompalanacağını söyledi. Program kapsamında hükümet, ‘fırsat" programı çerçevesinde küçük bir işletme kurmak isteyenlere 2,25 milyar dirhem (225 milyon dolar) tahsis etti. Ayrıca engelli insanları desteklemek için 500 milyon dirhem (50 milyon dolar) yönlendirilmesine ek olarak, yaklaşık 50 bin genç girişimciyi hedefleyen faizsiz ‘onur kredileri’ çerçevesinde, program kapsamında 1,25 milyar dirhem (125 milyon dolar) daha bütçe ayıracak.
Aynı şekilde dört yaş altındaki çocuklar için kreşlere 250 milyon dirhem (25 milyon dolar) tahsis edildiğine dikkati çeken Başbakan, özellikle de dışlanmış mahallelerde ve köylerde, çocukların erken yaşlardan itibaren okula gitmelerinin sağlanacağını ve kadınların çalışma hayatına teşvik edileceğini vurguladı.
Ayrıca Berberi (Amazig) dilinin kamu yönetiminde etkinleştirilmesi için 200 milyon dirhem (20 milyon dolar) tahsis edildiği belirtildi. Bu durumun ise vatandaşların geniş bir kesiminde ‘iletişim sıkıntısı yaşanmadan idari hizmetlere erişim haklarının’ sağlanmasına yardım edeceği söylendi.
Başbakan Ahnuş, hükümetin, Kırsal ve Dağ Bölgeleri Kalkınma Fonu aracılığıyla özellikle köy sakinlerine gerekli önemi vererek mekânsal farklılıkları azaltmaya istekli olduğunu belirtti. Fon için programlanan ödeneğin ise 2,25 milyar dirhem (225 milyon dolar) tutarında olduğu ifade edildi.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz