Sudan’da Burhan-Hamduk uzlaşısı protesto ediliyor

Sudanlı göstericiler, ordunun son kararlarına karşı çıkarak sokaklara döküldü (EPA)
Sudanlı göstericiler, ordunun son kararlarına karşı çıkarak sokaklara döküldü (EPA)
TT

Sudan’da Burhan-Hamduk uzlaşısı protesto ediliyor

Sudanlı göstericiler, ordunun son kararlarına karşı çıkarak sokaklara döküldü (EPA)
Sudanlı göstericiler, ordunun son kararlarına karşı çıkarak sokaklara döküldü (EPA)

Sudan güvenlik güçleri, başkent Hartum'da Egemenlik Konseyi ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Başbakan Abdullah Hamduk'un imzaladığı siyasi anlaşmayı protesto için Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarında toplanan göstericileri dağıtmak için çok yoğun göz yaşartıcı gaz ve ses bombası kullandı. Ülkenin diğer şehirlerinde gösteri düzenleyenlerin sayısının yüzbinler olduğu düşünülüyor.
Direniş komiteleri, geçtiğimiz hafta sivil Başbakan Hamduk'u görevine iade eden ve darbeden bu yana gözaltına alınan üst düzey politikacıların çoğunun serbest bırakılmasına yol açan anlaşmaya rağmen protesto çağrısında bulundu. Binlerce gösteri, “Ortaklık yok, anlaşma yok” sloganları atarak, askerlerin kışlalarına dönmelerini talep etti.
Şarku’l Avsat’ın SUNA haber ajansından aktardığı habere göre Hamduk, Burhan ile imzaladığı anlaşmanın, protestocuları dövmeye izin vermeyen siyasi bir ikilem yarattığına değinerek,  onlarca yıl süren mücadeleyle Sudanlıların gösteri yapma hakkının ellerinden alınmasına dikkati çekti. Hamduk tüm direniş komitelerin, güçlü demokrasiyi uygulamaya davet ederek, demokrasinin ‘yalnızca pratikle öğrenebilecek bir şey’ olduğunu vurguladı.
Siyasette herhangi bir kesintinin olmadığını dile getiren Başbakan, herkesin farklı bir siyasi ortamda görüşlerini dile getirmek için tartıştığı sürece durumların daha da karmaşık hale geleceğini ifade etti.
Başkent Hartum’u mahallerinden binlerce gösterici, Sudan Meslek Odaları Birliği ile Özgürlük ve Değişim Güçlerine yanıt vererek dün öğleden sonra ülkenin geçirdiği büyük siyasi değişiklikleri reddetmek için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na doğru yürüdü.
Güvenlik güçleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giden caddeye yaklaşan barışçıl göstericilere saldırarak, yoğun bir şekilde göz yaşartıcı gaz ve ses bombası kullandı. Bu durum onlarca göstericinin yaralanmasına yol açtı.
Polis güçlerinin aşırı şiddetini göz önünde bulunduran göstericiler, polis güçlerinin el-Kasr ve el-Beledeyn Sokaklarında ilerlemesini engellemek için Hartum'un merkezindeki ana caddeleri taşlarla kapatmaya çalıştı.
Şarku’l Avsat, göstericilerin göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerden kaynaklanan çok sayıda ağır yaralanmalara tanıklık etti. Bu durum, yaralıların birçoğunun sağlık personelleri tarafından kurulan sahra hastanelerine nakledilmelerini gerektirdi.
Bazı göstericiler ise, güvenlik güçlerinin barışçıl gösteriler karşısında aşırı şiddet kullanmasına duydukları öfkeyi ifade ederek, bunu anayasal barışçıl gösteri haklarının ihlali olarak değerlendirdi.
Sosyal paylaşım siteleri geçtiğimiz günlerde serbest bırakılan bir dizi siyasi liderleri gösterdi. Görüntülerde, serbest bırakılanlar arasında, eski sivil iktidar koalisyonunu oluşturan Sudan Kongre Partisi lideri Ömer Digeyr ve Tasfiye Komitesi üyesi Vecdi Salih’in olduğu görülüyor.
Ülkenin tüm vilayetlerde gösteriler düzenlenirken, doğuda Kassala, el Gadarif, Port Sudan, Vad Medeni ve Darfur’un yanı sıra Nil Nehri ve Kuzey’de de gösteriler yapıldı.
Protestocular gösteri esnasında, “Darbecilerle ortaklık ve anlaşma yok” sloganları atarak askerlerin kışlaya dönmesini istedi.
Gösterilere katılan ve göz yaşartıcı gaza maruz kalan birçok kişi, vücudunda halsizlik, gözlerde hassasiyet hissederken bir kısmı ise zehirli gaz olduğunu öne sürdü.
Şarku'l Avsat, Hartum'un merkezindeki Beledeyn Caddesi'ndeki göstericilere güvenlik güçlerinin ateşlediği ses bombası sonucu göstericilerden birinin elinin kesildiğini gözlemledi.
Sudanlı göstericiler, Burhan ve Hamduk arasındaki anlaşmayı reddetmesinin yanı sıra 25 Ekim’de alınan kararları reddeden sloganlar atarak pankartlar taşıdı.



“Gazze'yi açlığa mahkûm etme” suçu “uluslararası adalet” önünde

 Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)
Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)
TT

“Gazze'yi açlığa mahkûm etme” suçu “uluslararası adalet” önünde

 Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)
Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)

Uluslararası Adalet Divanı dün, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yardım ulaştırılmasını engellemesi ve bunun sonucunda "aç bırakma" suçuna odaklanan bir haftalık duruşmaları başlattı.

Lahey'deki mahkemeye konuşan üst düzey bir Filistinli yetkili, İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere insani yardım ulaştırılmasını engellemeyi “savaş silahı” olarak kullandığını söyledi. Ammar Hicazi, hakimlere “Bir açlık operasyonu ile karşı karşıyayız. İnsani yardım savaş silahı olarak kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

15 yargıçtan oluşan bir heyetin huzurunda, Suudi Arabistan, ABD, Çin, Fransa, Rusya, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ile Afrika Birliği dahil olmak üzere 38 ülke hafta boyunca savunmalarını sunacak.

Ancak İsrail oturumları boykot etti ve Dışişleri Bakanı Gidon Sar, Filistinlilere yönelik “insani yükümlülüklerin” müzakere edileceği oturumların, ülkesine karşı “sistematik zulüm”ün bir parçası olduğunu iddia etti.

 “Uluslararası Adalet"in danışma görüşleri yasal olarak bağlayıcı değildir, ancak İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı artıracaktır.

Aynı zamanda, Fransız hükümeti İsrail'i Gazze'de devam eden “katliamı” durdurmaya çağırırken, İngiliz Dışişleri Bakanı David Lamy ile Filistin Yönetimi Başbakanı Muhammed Mustafa dün, iki devletli çözüm çerçevesinde Filistin devletinin güçlendirilmesine yönelik taahhüdü pekiştiren “tarihi” bir mutabakat zaptı imzaladı.