Filistin yerel seçimlerinde isimsiz ve fotoğrafsız kadın adaylar

Kişisel ve sosyal nedenlerle reklamları durduruldular

Filistinli grupların temsilcileri yerel seçimler için bir onur tüzüğü imzaladı (WAFA)
Filistinli grupların temsilcileri yerel seçimler için bir onur tüzüğü imzaladı (WAFA)
TT

Filistin yerel seçimlerinde isimsiz ve fotoğrafsız kadın adaylar

Filistinli grupların temsilcileri yerel seçimler için bir onur tüzüğü imzaladı (WAFA)
Filistinli grupların temsilcileri yerel seçimler için bir onur tüzüğü imzaladı (WAFA)

Halil Musa
Filistin yerel seçimlerinin ilk aşaması için propaganda kampanyasının başlamasıyla birlikte kadınların kamu işlerine katılımı, demokratik sürece katılımlarının yüzdesi ve yöntemi konusu yeniden gündeme geldi. Filistin yasalarına göre, her seçim listesinin yüzde 20’sini kadınların oluşturması gerekiyor.
Onaylanan listelerdeki kadın aday sayısı, toplam aday sayısının yüzde 25,4'ünü temsil eden bir sayıya ulaştı. 6 bin 299 adayın bin 599'unu kadınlar oluşturuyor. 11 Aralık 2021 tarihinde yapılacak seçimlerde 277'si partizan, 488'i bağımsız olmak üzere, aile ve aşiret karakterli 765 liste bulunuyor.

İsim ve fotoğraf gizleme
Bazı listelerin mevcut seçim kampanyalarında, kadın adayların isimlerinin ve resimlerinin bu listelerden gizlenip yerine emoji konulması dikkat çekerek destekçiler ve muhalifler arasında tartışmalara yol açtı. Filistin Seçim Yasası, adayların resimleri ve isimlerinin seçim listelerinde yayınlamasını gerektirmiyor. Ancak kayıt işlemleri için isimlerinin ve fotoğraflarının Seçim Komisyonu’na teslim edilmesi gerekiyor.
Filistin Merkez Seçim Komitesi İcra Direktörü Hişam Kuheyl'e göre kadın adayların fotoğraflarının ve isimlerinin gizlenmesi, onur tüzüklerinde kararlaştırılan gönüllü taahhüt ve tüm seçim süreci ortakları tarafından imzalanan tüzüklerle çelişmekte. Kuheyl, bu listelerin, resmi medya platformlarındaki ücretsiz reklamlardan yararlanamayacağını açıklamıştı.
لائحة انتخابية لا تضم صور المرشحات (مواقع التواصل الاجتماعي)
 İki kadın adayın fotoğrafının bulunmadığı seçim listesi (Sosyal Medya Platformu)
Kuheyl, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Seçim kampanyalarında adlarını ve fotoğraflarını yayınlamayı reddedenlerin aday olmaması daha iyi olurdu, çünkü kazanırlarsa halk toplantılarına ve saha gezilerine katılmaları gerekecek.”
Hişam Kuheyl, Filistin Temel Yasası'nda güvence altına alınan kadınların temel hakkı olan seçim yasasında değişiklik yapılması, seçim kampanyasında adayların isim ve fotoğraflarının listelerin yayınlanması zorunluluğu getirilmesi için çalışma yapılacağını kaydetti.
‘Yerel Seçimlerde Kadın Haklarına Dokunulmasıyla Mücadele’ adlı blog, bir kadın adayın fotoğrafının, adının veya soyadının seçim kampanyası belge ve pankartlarından engellenmesini ‘kadınların temel haklarının ihlali’ olarak değerlendirdi.

Kişisel talepler
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Cenin'in güneyindeki Silat ez-Zuhr kasabasındaki seçim listelerinden birinin başkanı Abdulfettah Ebu Ali, "Talepleri üzerine kadınların resimlerini ve isimlerini propaganda amacıyla yayınlanan seçim listesinde gizledik” dedi. Bunun ‘sosyal yasaklardan’ kaynaklandığını da sözlerine ekledi.
Seçim listesindeki iki adayın isimlerinin silinmesini talep ettiğini belirten Ebu Ali, ikisinin de lisans ve yüksek lisans derecesine sahip olduğunu ve ‘bütün kasabanın onları tanıdığını’ açıkladı. Arap Dünyası Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Nadir Said, bazı listelerde kadınların resimlerinin ve isimlerinin yayınlanamamasının, Filistin toplumunda kadınların kamu işlerine katılımını bazı şartlarla kabul eden derin bir kültürden kaynaklandığını düşünüyor. Fotoğrafları yayınlamamanın toplum için son çare olduğunu söyledi.
‘Kadınların kamu işlerine katılımını pekiştirme yolunda Filistin toplumundaki değişim dalgası içinde toplumsal bir çatışma’ olduğuna işaret eden Said, ‘yayınlanmasına izin veren gerçeklik ile ona koşullar koyan kültür arasında bir boşluk’ olduğuna dikkat çekti.
Nadir Said, ‘Gerçekliğin, değişmesi için zamana ihtiyacı olan kültürün önüne geçtiğini’ vurgulayarak siyasi rejimler, politik ve kültürel seçkinler, kadınların katılımını toplumsal bir gelenek ve kültür haline getirmeden önce yasalarla zorunlu kılınması için baskı yaptığını söyledi.



İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
TT

İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)

İsrail ordusu bugün, bugün, Baalbek (doğu Lübnan) şehrine düzenlediği saldırıda, Suriye'de İsrail'e saldırı düzenlemeyi planlayan terörist hücrelerini Lübnan'dan yöneten büyük bir silah tüccarı ve tedarikçisi olan Hüseyin Seyfo Şerif adlı teröristi etkisiz hale getirdiğini duyurdu. İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü, "X" platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Teröristin faaliyetleri, İsrail ve Lübnan arasındaki mutabakatları ihlal etmektedir. Zira İsrail Savunma Kuvvetleri, İsrail Devleti'ne yönelik her türlü tehdidi ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edecektir" dedi.

Baalbek şehrinde İsrail insansız hava aracının (İHA) dün akşam bir aracı hedef alması sonucu iki kişi hayatını kaybetti. Şarku’l Avsat’ın Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı’ndan aktardığına göre İsrail İHA’sı Baalbek'in el-Asira semtinde bir aracı hedef alarak iki sivili öldürdü. Halk Sağlığı Bakanlığı'na bağlı Sağlık Acil Durum Operasyon Merkezi yaptığı açıklamada, "İsrailli düşmanın Baalbek şehrinde bir araca düzenlediği saldırıda ilk etapta iki şehit verildiğini" duyurdu.


İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)

Filistin Haber Ajansı (WAFA), tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 99 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. WAFA’nın haberine göre ölenlerden 77'si Gazze Şeridi'nin kuzeyinde hayatını kaybetti.

Hastanelere ulaşan ölü sayısı şöyle: "Şifa Hastanesi'nde 48, Ehli Arap (Baptist) Hastanesi'nde 20, Kudüs Hastanesi'nde 6, Saraya Hastanesi'nde 3, Avda Hastanesi'nde 3, Mescid-i Aksa Şehitleri Hastanesi'nde 1, Nasır Hastanesi'nde ise 18 ölü” bulunmakta.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar, İsrail'in Gazze Şeridi'nde çeşitli bölgeleri hedef aldığını, bunlar arasında yerinden edilmiş kişilerin çadırları, evleri ve konut kulelerinin yanı sıra sivillerin toplanma alanları ve yardım bekleyen insanların da bulunduğunu bildirdi.


İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)

Zeyneb Mustarah, Beyrut'ta bir etkinlik planlama şirketi işletiyordu. Ancak geçen yıl İsrail'in Lübnan'da bubi tuzaklı çağrı cihazlarını patlatması sonucu yüzünden ve sağ elinden yaralandı. Zeyneb, eli ve gözlerinin sağlığına kavuşması için çok sayıda ameliyat geçirdi.

17 Eylül 2024'te, Hizbullah'ın üyeleri tarafından taşınan binlerce çağrı cihazı aynı anda patladı, bir gün sonra da diğer kablosuz cihazlar (telsizler) patladı.

Patlamalarda 39 kişi öldü ve 3 bin 400'den fazla kişi yaralandı. Yaralananlar arasında patlama anında cihazların yakınında bulunan ve İran destekli örgütün mensubu olmayan çocuklar ve siviller de vardı.

Şu anda 27 yaşında olan Zeyneb de yaralananlar arasındaydı.

Zeyneb, Reuters'a verdiği demeçte, evden çalışırken akrabalarından birine ait çağrı cihazının mesaj almış gibi bip sesi çıkardığını, ardından dokunmadan patladığını söyledi. Bilincini kaybetmemiş olsa da yüzünde ve elinde ağır yaralanmalar meydana geldi.

Şok edici bir saldırı

Zeyneb geçtiğimiz yıl 14 ameliyat geçirdi ve önünde halen yedi estetik ameliyatı var. Zeyneb, sağ el parmaklarını ve görme yetisinin yüzde 90'ını kaybetti.

Zeyneb, “Görme yetim sadece yüzde 10 olduğu için artık iç mimarlık okuyamam. Allah izin verirse, gelecek yıl kendime uygun üniversite bölümlerine bakacağız, böylece okula devam edebileceğim. Ama kesinlikle oturup hiçbir şey yapmadan durmayacağım” ifadelerini kullandı.

Çağrı cihazları ve telsizlerin patlaması, İsrail ile Hizbullah arasında yıkıcı bir savaşı tetikledi ve bu da Lübnan'ın geniş alanlarının tahrip olmasına yol açtı.

Patlamalardan iki ay sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü, başbakanın saldırıya yeşil ışık yaktığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail, Hizbullah tarafından satın alınan binlerce çağrı cihazının içine, küçük ama yüksek patlayıcılı fünyeler sakladı.

Bu cihazlar, Hizbullah mensupları tarafından taşınıyordu.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, patlamaları ‘şok edici’ olarak nitelendirerek, siviller üzerindeki etkisinin ‘kabul edilemez’ olduğunu vurguladı.

Volker Türk, cihazları kimin taşıdığını veya nerede bulunduğunu kesin olarak bilmeden binlerce kişiyi aynı anda hedef almanın, ‘uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ettiğini’ bildirdi.

Yaralanan sağlık çalışanları

Hizbullah'ın er-Resulu’l A'zam Hastanesi'nin mühendislik ve tıbbi ekipman müdürü 34 yaşındaki Muhammed Nasıruddin, çağrı cihazları patladığı sırada kendi cihazını cebinde taşıyordu. Nasıruddin, bu cihazı, hastanede gerekli olan bakım işlerine erişimi kolaylaştırmak için kullandığını söyledi.

17 Eylül'de, oğlunun okulunun ilk günü olduğu için eşiyle telefonda konuştu. Birkaç dakika sonra, taşıdığı çağrı cihazı patladı.

Patlama sonucu sol gözünü ve sol el parmaklarını kaybetti, kafatasına şarapnel parçaları saplandı. İki hafta komada kaldı. Nasıruddin halen yüz ameliyatları geçiriyor.

Uyandığında, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail'in düzenlediği saldırılarda öldürüldüğünü öğrendi. Bu olay, Hizbullah ve destekçileri için bir dönüm noktası oldu.

Ancak Nasıruddin, oğlu onu bu halde görene kadar tek bir damla gözyaşı dökmedi.

O şöyle dedi: “Gözümü ve parmaklarımı kaybettim ama ağlamadım... Hissettiğim tek üzüntü, oğlumun babasının durumunun böyle olmasını nasıl kabullenebildiğiydi.”

Lübnan Meclisi Milletvekili ve göz cerrahı Elias Jradi, çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarına onlarca ameliyat yaptı ve bazı vakaların ömür boyu tedavi gerektireceğini söyledi.

Reuters'a konuşan Jradi şu ifadeleri kullandı: “Çoğu bu yıl birkaç ameliyat daha geçirmeli. Çoğu ömür boyu takip gerektiriyor… Tedavinin belirli bir noktada sona ereceğini sanmıyorum; devam edecek. Her vaka insani bir vakaydı, özellikle de size ‘Bize ne oldu?’ diye soran çocuklar veya kadınlarla karşı karşıya kaldığımızda... Onlara cevap veremiyorsunuz.”