ABD'nin yeni İsrail Büyükelçisi Nides, Kudüs'te yaşamaya karar verdi

Thomas R. Nides. (AP)
Thomas R. Nides. (AP)
TT

ABD'nin yeni İsrail Büyükelçisi Nides, Kudüs'te yaşamaya karar verdi

Thomas R. Nides. (AP)
Thomas R. Nides. (AP)

ABD'nin yeni İsrail büyükelçisi Thomas Nides, ülkesinin büyükelçilerinin Herzliya kentindeki Büyükelçiler Mahallesi'ndeki evini kullanmayacağını ve Batı Kudüs'teki bir eve taşınacağını açıkladı.
Tel Aviv’den diplomatik kaynaklar, ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin güvenlik ihtiyaçlarına uygun bir ev bulmak için altı aydır çalışmalar yürüttüğün akardı. Henüz gerekli özelliklere sahip bir ev bulunamadığını belirten kaynaklar Nides’in İsrail’e gidişinin gecikmesinin de nedenin bu olduğunu kaydetti.
Nides geçtiğimiz pazartesi günü, uygun bir ev bulunana kadar geçici olarak Herzilya’da yaşamak üzere İsrail’e gitti. Batı Kudüs'te başbakanlık ikametgahı ile devlet başkanı ofisi arasında bulunan Belçika Konsolosu’nun evinin kiralanabileceği ya da satın alınabileceği belirtiliyor.
Nides, İsrail’e varmasının ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün ABD Büyükelçisi olarak İsrail’e iniş yapmak benim için unutulmaz bir an” ifadelerini kullandı. Nides, İsrail’e vardıktan sonra koronavirüs (Kovid-19) salgını yönergeleri uyarınca karantinaya girdi. Yeni Büyükelçi’nin karantinadan çıktıktan sonra yetkililerle görüşmeye başlaması bekleniyor.
ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’nin internet sitesinde yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Büyükelçi Thomas Nides, lider olarak seçkin bir geçmişe sahip. Hem politika yapıcı hem de sorumlu bir görevli olarak hükümette kapsamlı deneyime sahiptir. Kamu ve özel sektördeki yerel ve uluslararası alanda kapsamlı katılımı, onu ABD'nin İsrail’deki büyükelçisi olmaya nitelikli bir isim yapıyor.”
Nides, ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yakınlığıyla biliniyor. Nides Biden ve Blinken’ı 2010 ve 2013 yılları arasında ABD Yönetim ve Kaynaklardan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptığı, eski Başkan Barack Obama döneminden beri tanıyor. Nides, Biden'ın resmi olarak göreve başlamasının ardından bu yılın başlarında görevine son verilen Büyükelçi David Friedman'ın yerini aldı. Büyükelçiliğin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması sürecini yöneten Friedman, Kudüs'teki ABD Konsolosluğu'nda yaşamayı tercih etmişti.



ABD Ulusal Kamu Radyosu haber müdürü istifa etti

NPR CEO'su Katherine Maher (Arşiv- AFP)
NPR CEO'su Katherine Maher (Arşiv- AFP)
TT

ABD Ulusal Kamu Radyosu haber müdürü istifa etti

NPR CEO'su Katherine Maher (Arşiv- AFP)
NPR CEO'su Katherine Maher (Arşiv- AFP)

ABD Ulusal Kamu Radyosu (NPR) Haber Müdürü Edith Chapin dün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin NPR’ye sağlanan milyonlarca dolarlık finansmanı kesmesi nedeniyle yıl sonuna kadar görevinden ayrılacağını açıkladı.

NPR CEO'su Katherine Maher, çalışanlarına gönderdiği e-postada, Haber Müdürü Edith Chapin'in, ABD Kongresi'nin NPR’ye sağlanan finansmanın durdurulması kararını oylamasından iki hafta önce kendisine işten ayrılma niyetini bildirdiğini söyledi.

ABD Kongresi, Cumhuriyetçi Başkan Trump’ın teşvikiyle geçtiğimiz hafta önümüzdeki iki bütçe yılında Kamu Yayıncılığı Kurumu'na (CPB) ayrılması planlanan yaklaşık 1,1 milyar dolarlık (yaklaşık 41 milyar TL) fonun iptal edilmesini onayladı.

1967 yılında dönemin ABD Başkanı Lyndon Johnson'ın girişimiyle kurulan ulusal radyo ve televizyon kanalları NPR ve CPB'nin bütçelerinin küçük bir kısmını finanse eden bu kurum, New York'tan Alaska'ya kadar yaklaşık bin 500 yerel radyo ve televizyon istasyonuna içerik yayınlamaları için finansman sağlıyor.

NPR CEO’su Maher, e-postasında Edith Chapin'in ‘sağlam’ olarak tanımladığı karakterine övgüde bulundu. Chapin'in CPB’den ayrılışı, Trump yönetiminin kamu yayın kuruluşlarının, aralarında Voice of America, Radio Free Asia ve Radio Free Europe/Radio Liberty gibi radyo istasyonlarının da bulunduğu, harcamalarını kısmaya çalıştığı bir döneme denk geldi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamaya göre Trump, Beyaz Saray'a geri dönmesinden bu yana küresel medya karşıtı hareketin ‘en güçlü savunucularından biri’ olarak kendini kanıtladı.