BM Genel Kurulu, ‘Filistin, Kudüs ve Golan’ başlıklı üç karar tasarısını onayladı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Kurulu’na hitap ediyor (Reuters-Arşiv)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Kurulu’na hitap ediyor (Reuters-Arşiv)
TT

BM Genel Kurulu, ‘Filistin, Kudüs ve Golan’ başlıklı üç karar tasarısını onayladı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Kurulu’na hitap ediyor (Reuters-Arşiv)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Kurulu’na hitap ediyor (Reuters-Arşiv)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Filistin meselesi, Golan Tepeleri ve Kudüs şehri ile ilgili üç karar tasarısını oy birliğiyle kabul etti.
‘Kudüs’ başlıklı karar tasarısına 129 üye lehte oy verdi, 11 üye karşı çıktı ve 31 üye çekimser kaldı.
Mısır tarafından sunulan tasarıda, şehrin karakterini değiştirmek için atılan her türlü adımın yasadışı olduğu ve durdurulması gerektiği vurgulandı.
Kudüs şehri sorununa kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiği, bunu yaparken Filistin ve İsrail’in hak ve meşru endişelerinin dikkate alınması gerektiği ifade edildi.
Tasarıda ayrıca, şehirdeki tarihi ve yasal statükonun korunması ihtiyacı ifade edilerek, özellikle dini açıdan hassas bölgelerde provokasyonun durdurulması çağrısında bulunuldu.

‘Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü’ başlıklı karar tasarına 148 ülke lehte oy kullandı, 9 ülke karşı çıktı ve 14 ülke çekimser kaldı.
Tasarıda, Ortadoğu’da barış ve istikrarı sağlamak için kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa varılması çağrısı yinelendi.  İsrail’e de, işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm tek taraflı eylemleri durdurması yönünde çağrıda bulunuldu.
Son olarak ‘Suriye Golan Tepeleri’ başlık karar tasarısına 94 ülke lehte, 8 ülke aleyhte ve 69 ülke ise çekimser oy kullandı.
Mısır’ın sunduğu tasarıda, İsrail’in Golan’da devam eden işgalinin bölgede adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanmasına engel teşkil ettiğine vurgu yapıldı.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.