BM raporu: Libya'daki paralı askerler ciddi bir tehdit oluşturuyor

Libya 5+5 Ortak Askeri Komitesi'nin uluslararası gözlemci ekiple birlikte Bingazi'de gerçekleştirdiği önceki toplantıdan bir kare (LUO)
Libya 5+5 Ortak Askeri Komitesi'nin uluslararası gözlemci ekiple birlikte Bingazi'de gerçekleştirdiği önceki toplantıdan bir kare (LUO)
TT

BM raporu: Libya'daki paralı askerler ciddi bir tehdit oluşturuyor

Libya 5+5 Ortak Askeri Komitesi'nin uluslararası gözlemci ekiple birlikte Bingazi'de gerçekleştirdiği önceki toplantıdan bir kare (LUO)
Libya 5+5 Ortak Askeri Komitesi'nin uluslararası gözlemci ekiple birlikte Bingazi'de gerçekleştirdiği önceki toplantıdan bir kare (LUO)

Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları tarafından hazırlanan bir raporda, Çad, Sudan, Suriye ve Rusya’dan gelen paralı askerlerin Libya’da varlık göstermeye devam etmeleri, Libya'da depolanan silahların sayısı ve önümüzdeki süreçte olası bir çatışmayı körükleme yetenekleri nedeniyle ülke için ‘ciddi bir tehdit olmaya devam ettiği’ konusunda uyarıda bulunuldu. Raporda,  Libyalı çatışan tarafların yabancı savaşçıları kendi saflarında tutmaya devam etmelerinden duyulan hayal kırıklığı dile getirildi.
BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 15 üyesi tarafından kısa bir süre önce tamamlanan raporda, Libya’ya uygulanan silah ambargosuna karşı bu yıl kaydedilen ihlal sayısının geçtiğimiz yıla göre azaldığı, ama paralı askerlerin halen Libya topraklarında varlıklarını sürdürmelerinin ciddi bir tehdit olmaya devam ettiği’ belirtildi. Fransız Haber Ajansı (AFP) tarafından geçtiğimiz Salı günü yayınlanan raporda, Libya'ya yasaklı silah sevkiyatlarının geçtiğimiz yıla kıyasla azaldığı, fakat silah ambargosuna tamamen uyulmadığı’ belirtildi.
Bu yılın Ocak ve Kasım ayları arasındaki süreci kapsayan raporu hazırlayan uzman ekip iki kez Libya'yı ziyaret etti. 2017 yılından bu yana ilk kez Libya’nın doğusu Bingazi'ye gidebilen ekip, ayrıca Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre ve Tunus'u da ziyaret etti.
Uzmanlar, ‘BMGK üyesi bazı ülkelerin tedarik zincirleri üzerindeki kontrolünün devam ettiğini ve bunun Libya'ya silah sevkiyatlarının ortaya çıkarılmasını ve kesintiye uğramasını yahut yasaklanmasını büyük ölçüde engellediğini’ söylediler. Ancak söz konusu ülkelerin isimlerini vermediler.
Raporda, 2020 yılında gerçekleşen silah sevkiyatları nedeniyle Libya’daki silah stoklarının gelecekte olası bir çatışmayı körüklemeye yetecek arttığına ve bu stokların büyük kısmı halen ülkedeki yetkililerin uzlaştırıcı yaklaşımından yararlanan yerel silahlı grupların kontrolü altında olduğuna işaret edildi.
Raporu hazırlayan uzman ekip, özellikle Çad, Sudan ve Suriye'den gelen ve Rus özel askeri şirketlerinden gönderilen paralı askerlerin geri çekilmesi yönündeki genel talebe rağmen Libya’da çatışan tarafların yabancı savaşçıları saflarında tutmaları nedeniyle yabancı savaşçıların halen ülkede varlık göstermesinden duyulan hayal kırıklığını dile getirdiler. Raporda ayrıca, BM komisyonunun şimdiye kadar söz konusu paralı askerlerin çoğunluğunun geri çekildiğine dair hiçbir kanıt bulamadığı vurgulandı.
 Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, geçtiğimiz Ekim ayında yaptığı bir açıklamada, ‘sınırlı sayıdaki’ paralı askerin ülkesini terk ettiğini söyledi. Yaklaşık bir ay sonra, Libya Ulusal Ordusu (LUO), 5+5 Ortak Askeri Komite tarafından kararlaştırılan ülkedeki paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların eşzamanlı ve kademeli bir çıkışı şartını göz ardı ederek, kontrolü altındaki bölgelerden 300 yabancı paralı askeri ülkeden çıkarma kararı aldığını duyurdu.
Uzmanlara göre Trablus'u LUO'ya karşı savunan Türk güçlerini destekleyen Suriyeli savaşçılar ayda 800 ila 2 bin dolar arasında değişen maaşlar alıyorlar. 5 + 5 Ortak Askeri Komite'deki LUO Heyeti Başkanı Amraci el-Amami, daha önce yaptığı bir açıklamada, komitenin, askeri dengede bir boşluk oluşmaması için bu grupların eşzamanlı ve kademeli olarak geri çekilmesi kararı çerçevesinde tüm güçlerin Libya'dan çekilmesinde ısrar ettiğini vurgulamıştı.
Raporda geçtiğimiz Eylül ayında Libya'nın güneyinde askeri operasyonlar gerçekleştirdiği yönünde Fransa'ya yapılan suçlamalara da değinildi. Bu suçlamalar o dönem Paris tarafından reddedildi. Paris ayrıca, Fransız güçlerinin Çad'da Değişim ve Uyum Cephesi’ne (FACT) karşı Libya topraklarında gerçekleştirilen bir operasyona katıldıkları iddialarını da yalanladı.
BM uzmanları raporlarında, Libya ile hava yoluyla yapılan silah sevkiyatlarının 2021 yılında daha da gerilediğine işaret ettiler. Bu raporlara göre Moskova'nın Orta Afrika Cumhuriyeti'ne yaptığı uçuşlarda aktarma istasyonu olarak da kullandığı Rusya’dan Libya'nın doğusuna yapılan askeri uçuşların sayısı yüzde 55, Türkiye’nin Libya'ya düzenlediği askeri uçuşların sayısı da yüzde 64 oranında azaldı.
Buna karşın Suriye merkezli özel havayolu şirketi Cham Wings tarafından Libya'ya ve Libya'dan Suriye’ye gerçekleştirilen uçuşların sayısı yüzde 71 oranında arttı ve bu artışın büyük olasılıkla yabancı savaşçıların gidiş-gelişlerinden kaynaklandığı belirtildi.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.