Tunus’ta siyasetçilerden Cumhurbaşkanı’na ‘orduyu siyasi tartışmalara karıştırmayın’ uyarısı

Abir Musa, Gannuşi'yi yanıltmak ve kandırmak suçundan dava etmekle tehdit etti
Abir Musa, Gannuşi'yi yanıltmak ve kandırmak suçundan dava etmekle tehdit etti
TT

Tunus’ta siyasetçilerden Cumhurbaşkanı’na ‘orduyu siyasi tartışmalara karıştırmayın’ uyarısı

Abir Musa, Gannuşi'yi yanıltmak ve kandırmak suçundan dava etmekle tehdit etti
Abir Musa, Gannuşi'yi yanıltmak ve kandırmak suçundan dava etmekle tehdit etti

Tunus’ta bazı siyasi partiler ve emekli generaller, Tunus ordusunu ‘kamu ve özel mülkiyeti koruma, toplumsal barış ve güvenliği sağlama, sivil makamlara görevlerini yerine getirmelerinde yardımcı olma, vatanı savunma ve toprak bütünlüğünü koruma gibi konulardaki hayati rolünü tehdit ettiğinden siyasi tartışmalara ve anlaşmazlıklara karıştırma girişimlerine karşı uyardılar.
Bu uyarı, Cumhurbaşkanı Kays Said’in Kartaca Sarayı'nda Ordu Yüksek Konseyi'ne başkanlık ettiği toplantıda, ‘bazı tarafların devlet kurumlarını felç etmeyi ve ordu ve güvenlik güçlerine sızmaya çalıştıklarını’ söylediği konuşmasının ardından yapıldı. Cumhurbaşkanı Said, söz konusu konuşmasında, “Ama amaçlarına ulaşamayacaklar ve Tunus devletini yıkamayacaklar. Bu devleti hırsızların ve teröristlerin eline bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Nahda Hareketi’nden istifa edenler eski Sağlık Bakanı Abdullatif el-Mekki’ye göre Cumhurbaşkanı Said'in Ordu Yüksek Konseyi toplantısı sırasında yaptığı konuşma, ‘ordunun siyasileştirilmesi ve siyasi tartışmalara karıştırılması’ anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının ‘cumhuriyetin temellerinden birinin ihlali’ olduğunu söyleyen Mekki, öte yandan ordu komutanlarının siyasi işlere müdahale etmemelerini umduğunu belirtti.
Emekli bir amiral ve eski ulusal güvenlik danışmanı olan Kamil el-Akrut da, ‘ordunun tüm Tunusluları temsil eden bir kurum olması nedeniyle siyasi tartışmalara karıştırmaya çalışılmasına’ karşı uyardı. Akrut, Tunus'un 25 Temmuz’da Cumhurbaşkanı tarafından alınan olağanüstü kararların açıklanmasından bu yana çok fazla zaman ve fırsat kaybettiğini söyleyen Akrut, Nahda Hareketi başta olmak üzere eski iktidar koalisyonunun partilerine atıfta bulunarak ‘krize neden olan nedenlerin ve kişilerin kendilerini yeniden toparlamaya başladığını’ da sözlerine ekledi.
Öte yandan muhalefet kanadındaki Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musa,’Tunus'taki tartışmanın tarafları’ olarak gördüğü Cumhurbaşkanı Said ve Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’ye atıfta bulunarak, “Aralarındaki tartışma ülkeyi ilgilendirmiyor. Bu tartışma, Tunus halkının çıkarlarını tehlikeye atıyor” dedi. Musa, yetkileri askıya alınan Meclis Başkanı Gannuşi'ye, hakkında ‘yanıltmak, kandırmak ve hile yapmak’ suçlamasıyla dava açma tehdidinde bulundu.
Gannuşi, geçtiğimiz günlerde, Tunus Parlamentosu'ndan bir heyetin, İspanya'nın başkenti Madrid'deki Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 143. Genel Kurulu çalışmalarına katıldığını açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Said tarafından yaklaşık dört ay önce alınan olağanüstü kararlar çerçevesinde heyetin böyle bir etkinliğe katılması geniş yankı uyandırırken meşruiyeti hakkında tartışmalara neden oldu.
Ancak Nahda Hareketi’nin önde gelen isimleri, önceki akşam parlamentonun çalışmalarına yeniden başlayacağını söylediler. Bu da Cumhurbaşkanı’nın 25 Temmuz'da aldığı parlamentonun yetkilerini tamamen dondurma kararına açıkça başkaldırı anlamına geliyor. Nahda Hareketi’nin lideri ve Meclis Başkanı Gannuşi başta olmak üzere partinin önde gelen liderleri, parlamentonun çalışmalarına başlayacağını duyurdular. Gannuşi'nin Siyasi Danışmanı Riyad eş-Şuaybi de “Parlamentonun çalışmalarına yeniden başlaması, kabul edilmiş bir gerçekliktir” şeklinde konuştu.
Öte yandan Nahda Hareketi’nin önde gelen isimler ve eski Başbakan Ali el-Urayyid dün ‘Express FM’ radyosuna açıklamalarda bulundular. Urayyid, açıklamasında, “Parlamento çalışmalarına yeniden başlayacak ve böylece kendisine yapılan darbe ve cumhuriyetin değerlerini çiğneyen kararlar hükmünü yitirecek” derken Cumhurbaşkanı Said’in başlıca rakibi olan Nahda Hareketi’nin önde gelen isimler, her ne kadar emin konuşsalar da parlamentonun çalışmalarına geri döneceğine dair herhangi bir garanti vermediler.



Gazze: İsrail bombardımanında 16'sı yardım bekleyen onlarca kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
TT

Gazze: İsrail bombardımanında 16'sı yardım bekleyen onlarca kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)

Filistin medyası bugün, İsrail'in şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 16'sı yardım bekleyen 44 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled'de bulunan el-Cercir Caddesi'nde bir grup sivili hedef alması sonucu beş Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin güneyinde devam eden bombardımanında, Han Yunus şehrinin merkezinde İsrail bombardımanında hayatını kaybeden bir kişi de dâhil olmak üzere yedi şehit verildi.

Haberde, ‘İsrail'in Gazze şehrinin güneydoğusundaki ez-Zeytun mahallesine düzenlediği bombardımanda bir vatandaşın şehit olduğu ve birkaç vatandaşın da yaralandığı’ belirtildi. ‘İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği hava saldırısında bir vatandaşın şehit olduğunu ve birkaç kişinin de yaralandığını’ kaydeden ajans, ‘İsrail’in Gazze şehrinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyenleri hedef alan saldırılarında sekiz vatandaşın şehit olduğunu ve çok sayıda Filistinlinin de yaralandığını’ belirtti.

Ajans, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin kuzeyinde bulunan yardım dağıtım merkezi yakınlarında işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu üç vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtirken, İsrail'in Gazze şehrinin kuzeybatı bölgelerini hedef alan bombardımanının ardından bölgede bir cesedin bulunduğunu kaydetti. Haberde ayrıca, “26 yaşında genç bir adam birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah katliamında aldığı yaralar nedeniyle şehit oldu” denildi.

zvf
Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi morgu önünde hayatını kaybeden yakınları için göz yaşı döken Filistinliler (AP)

Diğer yandan Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, Şifa Tıp Kompleksi'ndeki diyaliz hizmetinin yakıt yetersizliği nedeniyle askıya alındığını duyurdu.

Bakanlığın Facebook sayfası üzerinden yapılan açıklamada, Şifa Tıp Kompleksi'nin sadece birkaç saatliğine yoğun bakım hizmeti vereceğini duyurduğu belirtilerek, yakıt sağlanamamasının hastanelerdeki tüm hasta ve yaralılar için kesin ölüm anlamına geldiği kaydedildi. Bakanlık, işgalcilerin hastanelere yakıt dağıtma politikasının bir sonucu olarak yakıt eksikliğinin boğucu ve sürekli bir kriz yarattığını ifade etti.

Bakanlık, tüm uluslararası kuruluşlara ve paydaşlara sürece müdahale etmeleri ve tıbbi malzeme sağlamak için çalışarak sağlık sistemini çökmekten korumaları çağrısını yineledi.

İsrailli yetkililer yeni ateşkes görüşmeleri için Washington'a giderken, İsrail'in dün Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda en az 60 kişi hayatını kaybetti.

İsrail işgal güçlerinin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda, ilk belirlemelere göre çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 56 bin 531 Filistinli hayatını kaybetti, 133 bin 642 kişi de yaralandı.