Yemen ordusu, Useylan’da Husi darbecilerin ikmal hatlarını kesti

Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)
Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)
TT

Yemen ordusu, Useylan’da Husi darbecilerin ikmal hatlarını kesti

Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)
Yemen güçleri, Marib'deki savaş cepheleri yönünde Arap Koalisyon’a bağlı güçlere katılıyor (AFP)

Yemen ordusu güçleri, Husi milislerin Eylül ayında girdiği yerleri geri almak amacıyla dün şafak vakti başlayan askeri operasyon sırasında, Şabva vilayetine bağlı Useylan ve Ayn ilçeleri cephesinde Husi milislerin ikmal hatlarını kesti. Useylan ile Aan arasındaki geniş alanları kontrol altına alan ordu, Useylan ile Harib ilçesini birbirine bağlayan yolu atış kontrolüne tâbi tuttu. Diğer yandan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz, ordu güçlerinin Arap Koalisyonu’nun desteğiyle Yemen'i İran varlığından ve yardımcısı darbeci Husi milislerden kurtarabileceğini vurguladı.
Askeri kaynakların ifade ettiğine göre Yemen Ulusal Ordusu dün şafak vaktinde Husi milislerin Useylan’ın batısındaki bölgelerine saldırdı. Halk direnişinin desteklediği ordu güçleri, saldırıyı el-Alem ve es-Safra tarafından olmak üzere iki eksende başlatarak bazı önemli noktaları kontrol altına almayı başardı.
Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Aziz, askeri bölge ve cephe komutanlarının da katıldığı kapsamlı toplantıya başkanlık ettiği sırada, Arap Koalisyonu’nun da samimi desteğiyle ordu ve halk direnişinin tüm Yemen topraklarını İran varlığından kurtarma yolunda denklemi değiştirebileceğini vurguladı. Arap Koalisyonu Destek ve İsnat Kuvvetleri Komutanı Yusuf eş-Şehrani’nin de katıldığı söz konusu toplantıda çeşitli cephelerdeki operasyonlar konuşuldu.
Resmi kaynakların bildirdiğine göre askeri operasyonlar ve sahadaki gelişmeler hakkında komutanlardan ayrıntılı bilgi edinen Genelkurmay Başkanı, Yemenlilerin bu savaş dolayısıyla döktüğü kana veya ödediği bedele aldırış etmediğini söylediği Husi milislerin Yemenlileri yoksulluğa, açlığa, göçe ve cehalet iterek hayatlarını cehenneme çevirdiğini vurguladı.
İran destekli bu terör çetesinin teşkil ettiği tehlikenin bugün yalnızca Yemen ile sınırlı kalmayıp bölgeye ve dünyaya yayıldığına işaret eden Genelkurmay Başkanı, İran'ın yıkıcı planlarının engellendiği çeşitli cephelerdeki ordu, direniş ve aşiret birliklerinin tarihi kahramanlıklarına övgüde bulundu.
Husi milislerin artık karada, denizde ve havada askeri yeteneklere sahip olduğu uyarısında bulunan Genelkurmay Başkanı, Yemenliler ve dünyanın bu çeteyle, terörist yetenekleriyle ve ulusötesi düzeydeki ırkçı ideolojisiyle mücadele etmekten başka seçeneği kalmadığını vurguladı. Aynı zamanda Arap Koalisyonu’nun Suudi Arabistan Krallığı öncülüğünde Yemen kuvvetlerine ve Yemen halkına çeşitli alanlarda sağladığı desteği takdir etti.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.