Rapor: İsrail ordusu Gazze'de 200'den fazla sivilin öldürülmesine ilişkin soruşturmaların üstünü örttü

AA
AA
TT

Rapor: İsrail ordusu Gazze'de 200'den fazla sivilin öldürülmesine ilişkin soruşturmaların üstünü örttü

AA
AA

İsrailli ve Filistinli iki insan hakları örgütü, Gazze sınırında Mart 2018'de başlayan ve yaklaşık 18 ay devam eden protestolar sırasında İsrail askerlerinin 200'den fazla sivili ateş açarak öldürdüğü olaylarla ilgili ordunun yeterli soruşturma yürütmediğini ve çoğu dosyanın örtbas edildiğini açıkladı.
İsrail'in Filistinlilere yönelik ihlallerini araştıran İsrailli insan hakları örgütü B'Tselem ve Gazze merkezli Filistinli İnsan Hakları Merkezi, Gazze sınırında 18 ay boyunca devam eden "Büyük Dönüş Yürüyüşü" protestolarına karşı İsrail'in ihlallerini raporlaştırdı.
Rapora göre, Gazze sınırında Filistinlilerin düzenlediği kitlesel protestolar sırasında İsrail askerlerinin ateş açması sonucu 46'sı 18 yaşından küçük, 223 Filistinli öldürüldü, yüzlerce kişi ağır yaralandı. Raporda, vurulan Filistinlilerin çoğunun sınır tellerinden uzak noktada hedef alındığına işaret edildi. Olaylarda, 8 bini silahla olmak üzere 13 binden fazla Filistinli yaralandı, bunlardan 156'sına ampütasyon yapıldı.
Olaylar sırasında bir İsrail askerinin "keskin nişancı silahıyla" vurularak öldüğü ve bazı askerlerin de yaralandığı belirtildi.
Raporda, İsrail ordusunun binlerce Filistinlinin yaralandığı olayları hiç soruşturmadığı, geçen nisan ayına kadar Filistinlilerin hayatını kaybetmesiyle ilgili 234 dosyanın incelendiği, 143 dosyanın askeri savcılığa intikal ettiği ve 95'inde dosyanın kapatıldığı vurgulandı.
Hak örgütleri, İsrail ordusunun soruşturmalarda "üst düzey komutanların emirlerini incelenmediğini ve askerlere yönelik neredeyse hiçbir yaptırıma gitmediğine" dikkati çekti.
Gösteriler sırasında 14 yaşında bir Filistinli çocuğu ateş açarak öldüren asker hakkındaki soruşturmanın örnek verildiği raporda, savcı-sanık uzlaşması sonucunda, askerin "yaşamı veya sağlığı tehlikeye atacak şekilde görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla bir ay zorunlu kamu hizmeti cezasına çarptırıldığı aktarıldı. Geri kalan dosyaların beklediği ve raporun, İsrail ordusunun, bilgi edinme özgürlüğü talebine yanıtıyla hazırlandığı belirtildi.
İnsan hakları örgütleri, İsrail ordusunun soruşturmalarında sadece ordu müfettişlerinin devrede olduğunu, ateş açan askerlerin emirlere uyup uymadığının incelendiğini ancak atış emri veren komuta kademesinin bu süreçlerde muaf tutulduğuna vurgu yaptı.

İsrail ordusundan iddialara yanıt
Yerel basında çıkan haberlere göre, İsrail ordusu rapordaki bulguları reddetti. Ordudan yapılan yazılı açıklamada olaylarla ilgili "kapsamlı ve derin soruşturmalar" yürütüldüğü, iki asker hakkındaki dosyanın savcılığa intikal ettiği ve bunların "askerlik sırasında hapis, şartlı tahliye ve rütbe indirme" cezalarına çarptırıldığı savunuldu.
Dosyaların "olayların karmaşıklığı ve derin incelenmesi" nedeniyle beklemede olduğunu belirten İsrail ordusu, hak örgütlerinin raporlarını hazırladığı tarihten sonra birçok dosyada işlem yapıldığını aktardı.
İsrail ordusu, gösterilerin "terör örgütü" olarak kabul ettiği Hamas tarafından "sınır ötesi operasyonlar gerçekleştirmek için bir paravan şeklinde gerçekleştirildiğini" öne sürdü.

Gazze sınırındaki "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterileri
Filistinliler, sürgün edildikleri topraklarına dönme ve İsrail’in 2006’dan bu yana Gazze’ye uyguladığı ambargonun kaldırılması taleplerini dünyaya duyurmak amacıyla Toprak Günü'nün 42. yıl dönümünde Mart 2018'de Gazze’de gösteriler düzenlemeye başlamıştı.
"Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı verilen gösteriler aylarca yoğun katılımla sürmüştü.
Gazze sınırında özellikle cuma günleri toplanan binlerce Filistinli, 18 ay boyunca taleplerinin yerine getirilmesini isterken İsrail askerleri bu gösterilere gerçek mermi de kullanarak orantısız güçle karşılık vermişti.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.