AB, zorunlu olmayan personelinden Etiyopya’yı terk etmesini istedi

TPLF unsuru ülkenin kuzeyindeki bir muhafız karakolunu koruyor (AP)
TPLF unsuru ülkenin kuzeyindeki bir muhafız karakolunu koruyor (AP)
TT

AB, zorunlu olmayan personelinden Etiyopya’yı terk etmesini istedi

TPLF unsuru ülkenin kuzeyindeki bir muhafız karakolunu koruyor (AP)
TPLF unsuru ülkenin kuzeyindeki bir muhafız karakolunu koruyor (AP)

Avrupa Birliği (AB), zorunlu olmayan personelinden çatışmaların sürdüğü Etiyopya’yı terk etmelerini istedi.
AB Sözcüsü Nabila Massrali, AB personelinin yanı sıra Etiyopya ve Afrika Birliği’ndeki AB misyonlarında kalan yerel personel için güvenlik önlemlerinin artırılacağını söyleyerek, “Üye devletlerimiz tarafından verilen talimatlar doğrultusunda ve koordinasyon içinde, zorunlu olmayan personel ve ailelerinin ülkeyi terk etmelerini istedik” dedi.
Öte yandan, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Etiyopya’daki çatışmanın başkent Addis Ababa’ya yayılması halinde mezhepsel şiddete dönüşebileceği ve Ağustos’ta Kabil Uluslararası Havaalanı’nı saran kaos sahnelerini anımsatan göç dalgasına yol açabileceği konusunda uyardı.
Girffiths AFP’ye verdiği röportajda, çatışmaların Addis Ababa’ya ulaşması ve ülke genelinde mezhepsel şiddete dönüşmesi halinde Etiyopya’nın sosyal dokusunun parçalanacağını söyledi.
Başbakan Abiy Ahmed, ordu kamplarına yönelik isyancı saldırılara yanıt olarak, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne (TPLF) karşı Kasım 2020’de askeri operasyon başlattı.
BM tahminlerine göre, Kasım 2020’de çatışmanın patlak vermesinden bu yana binlerce insan öldü, iki milyon kişi yerinden oldu ve yüz binlerce insan kıtlık benzeri koşullara sürüklendi.
İnsani yardım kuruluşları, Etiyopya’da artan ihtiyaçlara yanıt vermek için çabalıyor ve krizin derinleşmesine karşı acil durum planları hazırlıyor.
Çatışma, yaklaşık bir ay önce TPLF’nin başkente giden stratejik bir otoyol üzerinde bulunan Dessie ve Kombolcha kasabalarının kontrolünü ele geçirmesiyle keskin bir viraja girdi.
Çatışmalar şu anda biri Debre Sina yakınlarında olmak üzere üç cephede devam ediyor.



İran Genelkurmay Başkanı: İsrail ile savaş sırasında “varoluşsal” bir tehditle karşı karşıya kaldık

Devrim Muhafızları'nın internet sitelerinde yayınlanan fotoğrafta, Genelkurmay Başkanı bilinmeyen bir yerdeki füze tesisini inceleme gezisinde.
Devrim Muhafızları'nın internet sitelerinde yayınlanan fotoğrafta, Genelkurmay Başkanı bilinmeyen bir yerdeki füze tesisini inceleme gezisinde.
TT

İran Genelkurmay Başkanı: İsrail ile savaş sırasında “varoluşsal” bir tehditle karşı karşıya kaldık

Devrim Muhafızları'nın internet sitelerinde yayınlanan fotoğrafta, Genelkurmay Başkanı bilinmeyen bir yerdeki füze tesisini inceleme gezisinde.
Devrim Muhafızları'nın internet sitelerinde yayınlanan fotoğrafta, Genelkurmay Başkanı bilinmeyen bir yerdeki füze tesisini inceleme gezisinde.

İran Genelkurmay Başkanı Abdurrahim Musevi, İsrail ile 12 gün süren savaş sırasında ülkesinin “varlığının ve toprak bütünlüğünün” daha önce görülmemiş bir şekilde tehdit edildiğini söyledi.

Musevi dün, 13 Haziran'daki İsrail saldırısının ilk saatlerinde komutanları öldürülen Devrim Muhafızları füze biriminin karargahına gitti.

İran, İsrail topraklarına yönelik karşı saldırılarda 400'den fazla füze ve yüzlerce insansız hava aracı (İHA) ateşledi.

Şarku’l Avsat’ın IRNA haber ajansından aktardığına göre Musevi, füze birliğinin “düşmanın boynunu kesmeyi ve saldırganlık elini vatandan uzaklaştırmayı başardığını” söyledi.

Muhafızların füze biriminin performansı, “İslam Cumhuriyeti'nin varlığına ve toprak bütünlüğüne yönelik benzeri görülmemiş tehdit göz önüne alındığında, İran-Irak savaşı sırasında daha önce elde edilen tüm askeri başarıları aştı” ifadelerini kullandı.

Musevi, silahlı kuvvetlerin “düşmanın yeni maceracı hamleler yapması halinde güç ve kesin caydırıcılıkla” karşılık vermeye tamamen hazır olduğunu ifade etti.

Füze birliğinin yeni komutanı Tümgeneral Mecid Musevi ise kuvvetlerinin düşmanın olası bir hamlesi ya da macerası karşısında tam hazırlık halinde ve “parmaklarının tetikte” olduğunu belirterek, Genelkurmay Başkanlığı ve merkezi operasyon odasıyla sürekli koordinasyon halinde olduklarını belirtti.