Tunus Genel İşçi Sendikaları: Yeni Başbakan yetkisiz ve aciz

Tunus Genel İşçi Sendikaları Başbakan Buden’in Cumhurbaşkanına bildirmeden herhangi bir karar veremeyeceğini iddia etti.

 Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile Başbakan Necla Buden arasında Kartaca Sarayı’nda yapılan son görüşmeden bir kare (EPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile Başbakan Necla Buden arasında Kartaca Sarayı’nda yapılan son görüşmeden bir kare (EPA)
TT

Tunus Genel İşçi Sendikaları: Yeni Başbakan yetkisiz ve aciz

 Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile Başbakan Necla Buden arasında Kartaca Sarayı’nda yapılan son görüşmeden bir kare (EPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile Başbakan Necla Buden arasında Kartaca Sarayı’nda yapılan son görüşmeden bir kare (EPA)

Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (UGTT) Genel Sekreteri Nureddin Tabbu, Başbakan Necla Buden’in aciz olduğu zira yürütme yetkilerine sahip olmadığını ve herhangi bir karar alamadığını söyledi.
UGTT Genel Sekreteri Nureddin Tabbu, Buden’in “sosyal müzakerelerde arabuluculuktan başka bir şey yapmadığını” belirtti. Tabbu Uluslararası Engelliler Günü vesilesiyle düzenlenen bir konferansın açılışında yaptığı konuşmada alaycı bir tonlama ile “İçinde bulunduğu zorlu durum göz önüne alınırsa, Başbakan aciz bir kadıncağız. Zira herhangi bir yetkiye sahip değil, buna karşılık Cumhurbaşkanı Kays Said ise 117 sayılı kararname gereğince yürütme yetkisine sahip olan kişi.” ifadelerini kullandı. Tabbu, Başbakanlığın sosyal müzakere oturumları sırasında UGTT ile ilgili konuları nasıl ele aldığına değinerek “Tartıştığımız her konuda, Necla Hanım herhangi bir karar vermeden önce Cumhurbaşkanına başvurulmasını istedi.” dedi. UGTT yetkilisi, Başbakan ile bir araya geldiği ilk görüşmede, ülkenin geçmekte olduğu ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin gerçeği ortaya çıkarmasını istediğini ancak Başbakan’ın bunu yapmadığını belirtti.
Tunus Ulusal Demiryolları Şirketi’nin işçilerinin maaşlarının gecikmesine nedeniyle iki gündür devam eden protestoların devam etmesi ile ilgili olarak, Tabbu, şirketin belirlenen süre içinde maaşları ödememeyi alışkanlık haline getirdiğini, söz konusu kurumda çalışanların maaşlarının geciktirilmesinin ve zarar verilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek protestoların haklı olduğunu belirtti.
UGTT’ye bağlı olan Demiryolları Birliği Başkanı el-Arabi el-Yakubi ise yaptığı açıklamada, henüz maaşlarını almayan çalışanlara Kasım ayı maaşları ödeninceye kadar tren seferlerinin durduracağını belirtti. Yakubi bu protestoda, şirketin Ekim ayından bu yana boş olan genel müdürlük koltuğuna birinin atanmasının hızlandırılması talebini içerdiğini de açıkladı. Zira genel müdürlük koltuğu bir önceki genel müdürün görevden alınmasından bu yana boştu, Yakubi bu durumu, sistematik bir şekilde şirketi ve genel olarak sektörün hedef alınması olarak değerlendirdi.
Bu bağlamda, UGTT’nin sendikalar ve kamu şirketlerinden sorumlu başkan yardımcısı Selahaddin es-Salemi, hükümetin istemesi durumunda, Tunus’un kamu kurumlarını kurtarmanın mümkün olduğunu belirtti.
Selahaddin es-Salemi, Kamu Kurumlarında Reform sloganı ile yürütülen hükümet ve sendika arasında bir çalıştayın oturum aralarında, “Bu kurumların, sadece doğru bir yönetime ve yolsuzlukla mücadeleye ihtiyacı var. Bununla birlikte, reforme edilmeleri, hükümetin kurumları kurtarmak için net bir yaklaşım ve program geliştirmesini gerektiriyor.” ifadelerine yer verdi. Salemi, yönetime gelen hükümetlerin, kurumları özel sektöre satmak için, kamu kurumlarını reforme etmeye ve kurtarmaya çalışmamalarına yönelik stratejisilerini eleştirdi. Bu seçeneklerin, devletin sosyal rolünü korumakla ilgilenen ulusal bir örgüt olarak UGTT ve bağlantılı olduğu kurumların konumlarıyla çeliştiğini vurguladı.
Hükümet ve UGTT arasındaki görüşmeler, TUNISAIR ve demiryolu şirketleri de dahil olmak üzere bir dizi kamu kurumunda reformun başlatılmasına yönelik iki taraf arasındaki bir anlaşma kapsamında, yıllardır ciddi bir mali kriz yaşamakta olan devlet kurumlarında nasıl reform yapılacağının yollarını bulmayı amaçlıyor.
Diğer yandan, Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre çalışmaları dondurulmuş olan parlamento milletvekili ve Nahda Hareketi liderlerinden Usame es-Sağir, ailesini ziyaret yasağı konmasını ve İtalya Roma’daki Akdeniz Diyalog Forumu’na katılmasının engellenmesi kararını eleştirdi.
Sağir “Darbe, ister yurt içinde ve ister dışında olsun muhaliflerinin sesinden hoşlanmıyor ve onu destekleyenlerden başkasını dinlemiyor” ifadelerini kullandı ve Tunus Dışişleri Bakanı’nın bu konferansa katılacağını ve sadece sesinin duyulmasını istediğini belirtti.
Usame es-Sağir, sözlerini şu alaycı bir ifadelerle sürdürdü:
“Sayın Bakanım, onlara selamlarımı iletin ve Cumhurbaşkanı’nın Tunus’ta hak ve özgürlüklere herhangi bir zarar gelmeyeceğini vurguladığını söyleyin.”
Diğer yandan, Nahda hareketinin bugün (Cuma), Tunus siyasi sahnesindeki konumu ve 25 Temmuz kararları sonrası meydana gelen gelişmeleri ele almak için bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.



Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
TT

Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, dün Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin ailelerine diplomatik çözümlerle sonuca ulaşmayı istediğine dair güvence verirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sürdürme ve Hamas’ı ortadan kaldırma kararlılığını ilan ederek süreci sekteye uğratmaya çalıştı.

İsrailli rehinelerin aileleri, Witkoff'un dün Tel Aviv'de ABD’nin Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in de katılımıyla kendileriyle yaptığı görüşmeyi aktararak “Hepimiz diplomatik bir çözüm görmek istiyoruz. Gerçek şu ki hayatta kalanların çoğu diplomatik çözümlerle (Gazze’den) ayrıldı” dediler. Witkoff, dün İsrailli temsilcilerin de katılımıyla yeni bir müzakere turunun başladığı Katar’ın başkenti Doha'ya hareket etmeden önce yaptığı açıklamada, “Adam (Boehler) ve ben müzakerelerde ilerleme şansı olduğunu düşünmeseydik Doha'ya gitmezdik” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın ortadan kaldırılması ortak iki hedeftir” dedi.

Netanyahu sözlerine şöyle devam etti:

Biz (yani İsrail ordusu) önümüzdeki günlerde görevi tamamlamak ve Hamas'ı yenilgiye uğratmak için tüm gücümüzle (Gazze Şeridi’ne karşı) harekete geçeceğiz. Hamas ‘Durun! 10 esiri daha serbest bırakmak istiyoruz’ diyebilir. Tamam, öyle olsun, onları alacağız ve sonra göreve devam edeceğiz, ancak savaşı durdurmayacağız. Geçici ve sınırlı bir ateşkes yapılabilir, ancak sonuna kadar gideceğiz.

Netanyahu'nun açıklamalarından önce Hamas, Idan Alexander’ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısı sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temaslar sonucu gerçekleştiğini belirten bir açıklama yayınlamıştı.