Netflix'e iki Güney Kore dizisi daha geliyor

Popüler Güney Kore çizgi romanları Netflix'i fethetmeye hazırlanıyor

All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)
All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)
TT

Netflix'e iki Güney Kore dizisi daha geliyor

All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)
All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)

Dijital yayın platformu Netflix'in popüler dizilerinden bazıları online çizgi roman yayıncısı Webtoon'da paylaşılan eserlerden uyarlandı.
Geçen yıl yayımlanan Sweet Home, Kim Carnby ve Hwang Young-chan'ın aynı isimli çizgi romandan ekranlara taşınmıştı. Halihazırda izleyicilerin sevgilisi haline gelen Hellbound da bu uyarlamalar arasında yer alıyor.
Güney Koreli genç bir erin yaşadıkları üzerinden pek çok acı gerçeği anlatan D.P. de Netflix'in kütüphanesinde yer alan uyarlamalardan bir diğeri. 
Gündüzleri erişte dükkanında çalışan geceleriyse iblis avına çıkan bir ekibi anlatan Şeytan Avcısı'nı (Uncanny Counter) da atlamayalım. 
Çizgi roman uyarlaması olmasa da Squid Game'e değinmeden geçmek olmaz. Zira Güney Kore dizisi platformun izlenme rekorlarını altüst etti ve tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. 
Bu yapımların platformda elde ettiği başarı Netflix'in başka projelere de yeşil ışık yakmasını sağlamış görünüyor. 2022'de izleyicilerle buluşması beklenen diziler arasında Lore Olympus ve All of Us Are Dead yer alıyor. 
Rachel Smythe'in imzasını taşıyan Lore Olympus, Webtoon'un en popüler içeriklerinden biri. Romantik eser Yunan mitolojisindeki birçok hikayeyi yeniden yorumluyor. Her ne kadar yapıma dair detaylı açıklamalar yapılmasa da platformun dizi üzerinde Jim Henson Company'yle birlikte çalıştığı bildirilmişti. 
Ocak 2022'de yayımlanacak All of Us Are Dead ise zombi salgını sırasında kendilerini okulda kapana kısılmış biçimde bulan bir grup lise öğrencisini konu alıyor. 
Güney Kore'de üretilen çizgi roman uyarlamaları ve orijinal içerikler Netflix'te bir süre daha saltanat sürecek gibi görünüyor. 
 
Independent Türkçe, We Got This Covered, Korea Times



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature