Netflix'e iki Güney Kore dizisi daha geliyor

Popüler Güney Kore çizgi romanları Netflix'i fethetmeye hazırlanıyor

All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)
All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)
TT

Netflix'e iki Güney Kore dizisi daha geliyor

All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)
All of Us Are Dead'in yönetmenliğini Lee Jae-kyoo ve Kim Nam-su üstleniyor (Netflix)

Dijital yayın platformu Netflix'in popüler dizilerinden bazıları online çizgi roman yayıncısı Webtoon'da paylaşılan eserlerden uyarlandı.
Geçen yıl yayımlanan Sweet Home, Kim Carnby ve Hwang Young-chan'ın aynı isimli çizgi romandan ekranlara taşınmıştı. Halihazırda izleyicilerin sevgilisi haline gelen Hellbound da bu uyarlamalar arasında yer alıyor.
Güney Koreli genç bir erin yaşadıkları üzerinden pek çok acı gerçeği anlatan D.P. de Netflix'in kütüphanesinde yer alan uyarlamalardan bir diğeri. 
Gündüzleri erişte dükkanında çalışan geceleriyse iblis avına çıkan bir ekibi anlatan Şeytan Avcısı'nı (Uncanny Counter) da atlamayalım. 
Çizgi roman uyarlaması olmasa da Squid Game'e değinmeden geçmek olmaz. Zira Güney Kore dizisi platformun izlenme rekorlarını altüst etti ve tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. 
Bu yapımların platformda elde ettiği başarı Netflix'in başka projelere de yeşil ışık yakmasını sağlamış görünüyor. 2022'de izleyicilerle buluşması beklenen diziler arasında Lore Olympus ve All of Us Are Dead yer alıyor. 
Rachel Smythe'in imzasını taşıyan Lore Olympus, Webtoon'un en popüler içeriklerinden biri. Romantik eser Yunan mitolojisindeki birçok hikayeyi yeniden yorumluyor. Her ne kadar yapıma dair detaylı açıklamalar yapılmasa da platformun dizi üzerinde Jim Henson Company'yle birlikte çalıştığı bildirilmişti. 
Ocak 2022'de yayımlanacak All of Us Are Dead ise zombi salgını sırasında kendilerini okulda kapana kısılmış biçimde bulan bir grup lise öğrencisini konu alıyor. 
Güney Kore'de üretilen çizgi roman uyarlamaları ve orijinal içerikler Netflix'te bir süre daha saltanat sürecek gibi görünüyor. 
 
Independent Türkçe, We Got This Covered, Korea Times



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe