Batı’da Tahran'ın görüşmelerdeki tavrının sertleşmesi endişesi hakim

ABD: İran'ın yaklaşımı kesinlikle krize yol açacak.

Tahran ile Batı ülkeleri nükleer anlaşmaya yönelik müzakerelerine devam ediyor. (AFP)
Tahran ile Batı ülkeleri nükleer anlaşmaya yönelik müzakerelerine devam ediyor. (AFP)
TT

Batı’da Tahran'ın görüşmelerdeki tavrının sertleşmesi endişesi hakim

Tahran ile Batı ülkeleri nükleer anlaşmaya yönelik müzakerelerine devam ediyor. (AFP)
Tahran ile Batı ülkeleri nükleer anlaşmaya yönelik müzakerelerine devam ediyor. (AFP)

Batı ülkeleri ile İran arasındaki nükleer müzakerelerin yedinci turu, uzlaşı sağlanamadan durmuştu. İran heyetinin iki müzakere taslağı sunduğu beş günlük mekik diplomasisinin ardından ​​diplomatlar, yeni İran hükümetinin daha sert bir tutum takınmasından ve nükleer programıyla ilgili önceki anlaşmalarda köklü değişiklik taleplerinden duydukları memnuniyetsizliği dile getirdiler. Nitekim Washington dün Tahran’ın Viyana'daki müzakerelerde yapıcı bir tutum sergilememesi halinde ‘başka seçeneklere’ başvurma tehdidinde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, Robert Malley başkanlığındaki ABD heyeti Viyana'dan ayrılmadan önce yaptığı açıklamada “Yeni İran hükümeti Viyana'ya yapıcı önerilerle gelmedi. Bu haftaki yaklaşımı, önemli meseleleri çözme yönünde değildi” dedi. Aynı zamanda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) iki gün önce yayınladığı raporun da işaret ettiği gibi, İran'ın müzakere masasına döndüğü sırada uranyum zenginleştirme sürecini hızlandırdığını vurguladı.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan sözcü, ülkesinin nükleer anlaşmaya geri dönme taahhüdünü yinelediğini belirtti. “İran da benzer bir taahhütte bulunursa çözüm yakındır. Aksi takdirde başka seçenekler aramaktan başka çaremiz kalmaz” ifadesini kullandı.
Sözcü, Şarku’l Avsat’ın Viyana müzakerelerindeki son duruma ilişkin sorusuna verdiği yanıtta ‘İran’ın nükleer programında devam eden dramatik ve benzeri görülmemiş yoğunlaşmanın kaçınılmaz olarak bir krize yol açacağı’ uyarısında bulundu.
Trump yönetimini 2018'de nükleer anlaşmadan çekilmekle suçlayan Sözcü, Başkan Joe Biden'ın nükleer anlaşmaya tekrar karşılıklı uyum sağlamaya kararlı olduğunu belirtti. “Müzakerelerin yapıcı bir şekilde ne zaman başlatılacağına ilişkin nispeten daha az endişeliyiz. Bu gerçekleştiğinde tüm taraflar tam uyum sağlamaya hızlıca geri dönebilir” dedi.
AB müzakerelerinde koordinatör olarak görev yapan Enrique Mora görüşmelerin ardından gazetecilere verdiği demeçte iyimser görünse de İngiltere, Fransa ve Almanya’nın açıklamalarına dair bir ‘yumuşama’ görülmedi. Müzakerelerin karşı karşıya olduğu zorlukların ana hatlarının çizilmesinin ardından danışmak ve politik önerileri beklemek için başkentlere dönmeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Mora, anlaşmada kalan ülkelerin yeni İran heyetini tanıdıklarını ve taleplerine kulak verildiğini bildirdi.
Ancak Avrupalı ​​diplomatlar, beş günlük müzakereleri ‘hayal kırıklığı ve endişe verici’ olarak nitelendiren bir bildiri yayınladı. Bunun İran'ın sunduğu önerilerin ve son altı turda görüşülen metinde yapılmasını talep ettikleri değişikliklerin dikkatli bir analizinin neticesi olduğunu belirten diplomatlar şu ifadeleri kullandılar:
“Tahran, geçtiğimiz aylarda oldukça zahmetli yoldan kazanılmış uzlaşıların çoğuna sırtını dönüyor. Ali Bakıri Kani başkanlığındaki heyet metinde radikal değişiklikler yapılmasını talep etti. Bu bir geri adımdır. Bu boşluğun İran projesi kapsamında, gerçekçi bir zaman diliminde nasıl kapatılacağı net değil.”
İran'ı müzakereleri beş ay ertelemekle suçlayan diplomatlar, Tahran’ın söz konusu dönemden bu yana nükleer programına hız verdiğini ve bu hafta masaya oturarak elde edilen kazanımlardan geri adım attığını vurguladılar.
İran'ın baş müzakerecisi Ali Bakıri ise Avrupa'nın tutumuna yanıt olarak yaptığı açıklamada, Avrupa’nın kendi taslağını sunabileceğini ancak bunun her iki tarafın da üzerinde anlaşmaya vardığı ilkelere dayanması gerektiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın edindiğ bilgilere göre İran heyetinin perşembe akşamı Avrupalı ​​taraflara sunduğu tekliflerin büyük bir kısmı ABD yaptırımlarına ilişkin. Nükleer taahhütlerle ilgili az bir bölüm bulunuyor.
Yeniden balan görüşmelerin ilk gününde İran heyetinin müzakereler kaldığı yerden devam etmeyi kabul ettiğini belirten Mora’yı yalanlayan Bakıri, bu tutumundan geri adım atarak ‘üzerinde anlaşmaya varılan tek şeyin müzakereye tabi bir taslak olduğunu’ söylemişti.
Tahran, Washington ve Batılı müttefiklerinden gelecekte kendisine yeni yaptırımlar uygulanmayacağına dair güvence vermelerini istiyor. Avrupalı ​​ve Rus diplomatlar daha önce yaptıkları açıklamalarda anlaşmanın yüzde 70 ila 80'inin önceki turlarda tamamlandığını bildirmişti. Avrupalılar ve ABD’liler, Abbas Arakçi başkanlığındaki bir önceki heyetle müzakerelerin kaldığı yerden başlaması konusunda ısrar ediyor. Mora, Reisi’nin yemin töreni için Tahran'a gerçekleştirdiği ziyarette yeni İran hükümetine bunu defalarca kez söylemişti.
Mora her ne kadar önümüzdeki hafta müzakere masasına geri döneceğini söylese de bazı taraflar Batı hükümetlerinin İran’ın sunduğu belgeden yola çıkarak Tahran ile müzakere etmeyi kabul etmeyeceğinden şüphe duyuyor. Batılılar, İran'ın nükleer programında kaydedilen önemli ilerleme ve UAEA ile iş birliğini durdurması nedeniyle bir anlaşmaya varmak için acele etmeleri gerektiği görüşündeler. UAEA Genel Direktörü, iki taraf arasındaki iş birliği derhal yeniden sağlanmadığı takdirde İran'ın nükleer programının barışçıl doğasının garanti edilemeyeceğini öne sürmüştü.
Avrupalı ​​diplomatlar, hükümetlerin diplomatik bir çözüme bağlı kalmaya devam etmesi gerektiğini ancak zamanın da tükenmekte olduğunu vurguladılar. Aynı zamanda durumun değerlendirmesinin görüşmeler için geri dönülen başkentlerde yapılacağını bildirdiler.
Viyana'daki mevcut müzakerelerin başarılı görünmediğini, bir sonraki tura geçilmeden önce bir gecikme yaşanacağını belirten Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron açıklamasında şunları söyledi:
“Herkes müzakerelerin eksikliğinin ve nükleer dosyanın yanı sıra bölgesel dosyalarla da ilgilenen bir çerçeve bulmaktaki tereddüdün gerilimi artıran faktörler olacağının farkında. Görüşmeler Körfez ülkeleri, İsrail ve güvenlik dosyasıyla ilgilenen tüm tarafları kapsamadığı takdirde bir anlaşmaya varmak zor. 2015 tarihli anlaşma, bölge ülkelerinin buna katılmasını, en azından çıkarlarının dikkate alınmasını veya kendilerine danışılmasını gerektiriyor.”
Görüşmelerin ilk üç gününde İran heyetinin tavrını anlamaya çalışan Avrupa ülkeleri ile Kani arasında uzun toplantılar düzenlendi. İran'ın müzakere yönünde somut bir teklifte bulunmadığından şikayet eden Avrupalı diplomatlar Tahran’a müzakerelere olan bağlılığının ‘ciddiyetini gösteren’ teklifler sunması için iki gün süre verdi. İran ise görüşmelerdeki sert tutumunu yansıtan iki taslak metin sundu.
Avrupalılar İran'ın sundukları temelinde müzakere kabul etmemesi halinde, Washington'ın da dün akşam ima ettiği diğer seçeneklere yönelebilir. Bu turu ‘büyük ilerlemelerin kaydedildiğini, her iki taraf için zor olan sorunlara çözümlerin bulduğunu’ söylediği önceki turlarla karşılaştıran ABD'li yetkililer, mevcut İran hükümetini öncekine benzer şekilde davranmaya çağırdı.
İran, taviz vermemekte ısrar ederse Batılı ülkeler önce UAEA’da Tahran’ın ihlallerini görüşmek ve buna karşı bir karar taslağı sunmak üzere acil bir toplantı çağrısında bulunabilir. Batı ülkeler, İran'ın nükleer programı ve UAEA ile iş birliğini azaltmasına dair artan endişelerine rağmen müzakerelerin sekteye uğraması endişesiyle UAEA’daki son üç Yönetim Kurulu toplantısında bu yönde bir karar almaktan kaçınmıştı.



G7 toplantısının gündeminde Ortadoğu ve Ukrayna var

İtalya'nın Lazio bölgesindeki Anani'de G7 dışişleri bakanları toplantısı öncesinde güvenlik nöbet tutuyor  (EPA)
İtalya'nın Lazio bölgesindeki Anani'de G7 dışişleri bakanları toplantısı öncesinde güvenlik nöbet tutuyor  (EPA)
TT

G7 toplantısının gündeminde Ortadoğu ve Ukrayna var

İtalya'nın Lazio bölgesindeki Anani'de G7 dışişleri bakanları toplantısı öncesinde güvenlik nöbet tutuyor  (EPA)
İtalya'nın Lazio bölgesindeki Anani'de G7 dışişleri bakanları toplantısı öncesinde güvenlik nöbet tutuyor  (EPA)

G7 dışişleri bakanları bugün Roma yakınlarında toplandı; İki gün boyunca bölgesel mevkidaşlarının katılımıyla Ortadoğu'daki çatışmanın yanı sıra, Ukrayna'daki savaşa odaklanan görüşmelerde bulunulacak.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Roma yakınlarında bulunan Fiuggi ve Anani'deki toplantıda, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Galant ve Hamas hareketindeki askeri yetkili Muhammed Al-Dayf hakkında çıkardığı tutuklama emirleri müzakere edilecek.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in de katılımıyla bugün öğleden sonra başlayan oturumların ilk konusu, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes öngören bir karar tasarısını veto etmesinden beş gün sonra Ortadoğu ve Kızıldeniz'deki durum olacak.

İtalya Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Ortaklarımızla birlikte Gazze ve Lübnan'da ateşkesin sağlanmasına yönelik çabaları desteklemenin yollarını, halkı desteklemeye yönelik girişimleri ve bölgenin istikrarı için güvenilir bir siyasi ufku teşvik etmeyi görüşeceğiz” denildi.

İtalya, en gelişmiş yedi ülkeden oluşan Grubun (Fransa, ABD, Japonya, Kanada, Birleşik Krallık, Almanya ve İtalya) dönüşümlü başkanlığını yürütüyor ve bu toplantının gündemine genişletilmiş bir diyalog oturumu dahil edildi. Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Emirlikler ve Katar'dan bakanların yanı sıra Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Aboul Gheit de toplantıda yer alacak.

Salı günü yapılacak ikinci gün görüşmelerinde, Ukrayna'daki savaş ve Hint-Pasifik bölgesindeki durum ele alınacak ve oturuma birçok Asya ülkesinden bakanlar katılacak. G7 bakanları ayrıca Haiti, Sudan ve Venezüella'da devam eden krizleri de görüşecek.

Bu arada Akdeniz ülkelerinin dışişleri bakanları, Batı Balkan ülkelerinin ilk kez bulunacağı “Akdeniz Diyalogları”nın onuncusuna katılmak üzere saat 9.00'da (08.00 GMT) Roma'da bir araya gelecek. Katılımcılar arasında Hırvatistan, Ürdün, Mısır, Hindistan, Libya, Lübnan, Yemen ve Filistin'in yanı sıra Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Karadağ'ın dışişleri bakanları da yer alıyor.