İngiltere bir kadın, Kovid-19 enfeksiyonundan kurtulduktan sonra 107. doğum gününü kutluyor

İngiltereli Pat Aldridge (The Mirror)
İngiltereli Pat Aldridge (The Mirror)
TT

İngiltere bir kadın, Kovid-19 enfeksiyonundan kurtulduktan sonra 107. doğum gününü kutluyor

İngiltereli Pat Aldridge (The Mirror)
İngiltereli Pat Aldridge (The Mirror)

Ülkesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) enfeksiyonunu atlatan en yaşlı kişilerden biri olan İngiltereli Pat Aldridge 107. doğum gününü kutladı.
The Mirror gazetesine göre, Aldridge, enfeksiyon sırasında oksijene ihtiyaç duyması sebebiyle hastanede 5 gün tedavi gördü. Doktorlar, Aldridge’in tamamen iyileşerek taburcu olması ve Somerset, Wellington’daki huzurevine geri dönebilmesine şaşırmıştı.
Aldridge hastaneden taburcu olmasının ertesi günü, huzurevindeki aktivitelerine geri döndü.

Yaşlı kadın, enfeksiyonu atlatarak 107. doğum gününü kutlamalarının tadını çıkarabildi. Kutlama, ailesinin bir ziyaretinin yanı sıra öğleden sonra personel ve diğer sakinlerle birlikte pasta kesilmesini ve özel bir partiyi de kapsıyordu.
Huzurevi müdürü Joanne Fenn, “Pat’ın bu özel gününü sevdikleri ile kutlamasına yardımcı olmaktan mutluluk duyuyoruz. O müthiş bir yaşa ulaşmış harika bir kadın” ifadelerini kullandı.
Pat, I. Dünya Savaşı’nın başlamasından 4 ay sonra, 26 Kasım 1914’te Solihull’da doğdu. Ailesindeki sekiz çocuktan biriydi ve kardeşleri arasında 100 yaşını aşan tek kişi oldu. 52 yıl evli kalan Pat, 1990 yılında dul kaldı.
Huzurevi çalışanları, geçen yıl Nisan ayında yaptığı günlük sağlık kontrollerinde Pat’ın oksijen seviyesinin düşük olduğunu fark ederek antibiyotik verdi ancak yaşlı kadının sağlık durumunda bir iyileşme olmadı.

Pat hastaneye nakledildiğinde, Kovid-19’a yakalandığı tespit edildi ve kendisine oksijen verildi. Hastanenin sağlık personelleri, Pat’ın hastaneye yatırılmasının ertesi gününün sabahında bile tüm işlerini kendi başına yapmak istediğini söylüyor.
Pat ise şunları söyledi:
“Evet, arkadaşlarımın arasına döndüğüm için mutluyum. Hastaneden taburcu olduğumdan bu yana her gün yaptığım örgülerden keyif alıyorum. Enfeksiyonla ilgili çok bir şey hatırlamıyorum. Ancak şu anda herkese tavsiyem, her gününüzden olduğu kadarıyla faydalanmaya çalışın, küçük şeylere değer verin.” 



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe