Cezayir Genelkurmay Başkanı’nın Mısır ziyareti, Arap işbirliğini canlandırır mı?

Ali Yahi Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha’nın Mısır ziyareti, ‘ziyaretin bölgedeki koşulların güvenlik, siyasi ve diplomatik gerginliklerle tanındığı bir zamanda gerçekleştiği göz önüne alındığında’ çeşitli yorumları da beraberinde g

Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, Mısır’a ulaştığında (Cezayir Savunma Bakanlığı)
Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, Mısır’a ulaştığında (Cezayir Savunma Bakanlığı)
TT

Cezayir Genelkurmay Başkanı’nın Mısır ziyareti, Arap işbirliğini canlandırır mı?

Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, Mısır’a ulaştığında (Cezayir Savunma Bakanlığı)
Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, Mısır’a ulaştığında (Cezayir Savunma Bakanlığı)

Ali Yahi
Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha’nın Mısır ziyareti, ‘ziyaretin bölgedeki koşulların güvenlik, siyasi ve diplomatik gerginliklerle tanındığı bir zamanda gerçekleştiği göz önüne alındığında’ çeşitli yorumları da beraberinde getirdi.

İlgi uyandıran açıklama
Cezayir Savunma Bakanlığı’nın Şangariha’nın Mısır ziyareti hakkındaki açıklaması, gözlemcilerin ilgisini çekse de Cezayir askeri kuruluşu, ziyaretin, Mısır Savunma Bakanı Muhammed Ahmed Zeki’nin davetine cevaben, savunma ve askeri sanayileri fuarı ‘EDEX 2021’e katılmak üzere gerçekleştiğini belirtti.
Ancak açıklamada, ziyaretin Cezayir ordusu ile Mısır silahlı kuvvetleri arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi çerçevesinde geliştiği de belirtildi. Ayrıca ‘iki tarafın ortak öneme sahip konuları ele almasını sağlayacağı ve Cezayir ordusunun dış stratejisinde bir değişikliğin yolunu açacağı’ ifade edildi.

Arap ve Afrika çalışmalarının güçlendirilmesi
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, uluslararası ilişkiler profesörü ve stratejik araştırmalar alanında araştırmacı Necva Abir, Cezayir- Mısır yakınlaşmasının yeni olmadığını, iki ülke arasındaki ilişkilerin ve iş birliğinin ‘belki de en önemlisi Mısır’ın kurtuluş devrimi sırasında Cezayir’e verdiği destek’ olan önemli tarihi dönemlere kadar uzandığını belirtti. Abir, iki taraf arasındaki bu uyumun, Cezayir’in kardeşi Mısır’ı desteklediği ve savunduğu Ekim Savaşı sırasında somutlaştığını belirtti. İki ülkenin, özellikle Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşüyle ilgili olarak, birçok stratejik vizyonda da uyuştuğunu söyleyen Necva Abir, Libya’da, Nahda (Rönesans) Barajı ve Mısır’ın ulusal güvenliğine oluşturduğu tehdit konusunda da aynı endişeleri paylaştıklarını belirterek, “Filistin davası da bu çerçevede her iki tarafın dikkatini çeken en önemli konu olmaya devam ediyor” dedi.
Abir, “Bana göre başta Cezayir’in Mısır ile Türkiye arasındaki gerginliği azaltmadaki başarısının ardından, Libya konusunda da anlaşmazlıklar aşıldı. Raporlar, Kahire’nin Sahel bölgesinde Cezayir’i kızdıracak herhangi bir rolünden bahsetmiyor” şeklinde konuştu. Profesör, etkileşimler sonucunda iki ülke arasında anlaşmazlıklar varsa da iki ülkenin bunları aşma ve iyi ilişkileri sürdürme iradesinin açık olduğunu vurguladı. Necva Abir ayrıca, iki ülke arasındaki vizyonlarda görülen uzlaşının, Arap ve Afrika eylemlerinin güçlenmesine katkı sağlayacağını dile getirdi.

Barış ve güvenliğin sağlanması
Cezayir Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanının Mısırlı mevkidaşı Usame Askar ile ‘Kuzey Afrika ve Sahel’deki mevcut koşulları ve tüm bölgeyi istikrarsızlaştıracak çok boyutlu tehditleri’ görüştüğünü açıkladı. Bakanlık ayrıca, bölgesel ve kıtasal düzeylerde barış ve güvenlik çabalarının desteklenmesine katkıda bulunma yollarının görüşüldüğünü belirtti.
Öte yandan Said Şangariha, Mısır Savunma ve Askeri Üretim Bakanı ile yaptığı görüşmede, Cezayir’in genel olarak Afrika kıtası ve özel olarak da Kuzey Afrika düzeyinde barış ve güvenliği tesis etmek için birlikte çalışmaya istekli olduğunu dile getirdi. Şangariha, iki ülkeyi birbirine bağlayan seçkin ilişkilerin köklerinin ise özellikle ‘Mısırlı kardeşlerin, liderliğin ve halkın Cezayir devrimine gerekli desteği sağladığı’ 1 Kasım 1954 devrimine kadar uzandığını ifade etti.

Bir rekabet yok
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Ebu el-Fadl Muhammed Bahluli, birçok konunun, Afrika’nın iki önemli ülkesi olan Cezayir ve Mısır’ı birleştirdiğini söylerken, iki ülkenin Sahel ülkelerinde terörle mücadele gibi birçok alanda iş birliği yapacağını vurguladı. Muhammed Bahluli, “Dolayısıyla Genelkurmay Başkanı’nın Mısır ziyareti, özellikle sınırların güvenliğinin sağlanması ve terör gruplarının ortadan kaldırılması hususunda Libya’ya yardım etmek üzere görüş alışverişi bağlamında gelişti” dedi. Profesör, Şangariha’nın açıklamalarının iki ülkenin ulusal güvenliğine yönelik tehditlerin varlığını da doğruladığını söylerken, “Bu tehlikelerle yüzleşmek için uluslararası iş birliği gerekiyor. Bana göre iki ülke arasında rekabet yok” dedi.

Yeni Mısır ve yeni Cezayir
Cezayir Genelkurmay Başkanı, ülkesinin genel olarak Afrika kıtası ve özel olarak da Kuzey Afrika düzeyinde barış ve güvenliği tesis etmek için birlikte çalışmaya istekli olduğunu açıkladı. Mısır’ın Cezayir Büyükelçisi Muhtar Cemil Tevfik Varide, ‘yeni’ Mısır ve ‘yeni’ Cezayir’in güçlü bir stratejik ortaklık aracılığıyla geleceğe güvenle baktığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’a büyükelçi olarak itimatnamesini devretmesinin ardından Cemil Tevfik, bu ortaklığın, derin saygıya dayandığını ve amacının ‘iki halkın ilerlemesi ve refahı’ olduğunu söyledi.
Kahire’nin ‘Cezayir’in Arap, Afrika ve uluslararası güvenlik ve istikrarı desteklemedeki rolünü’ takdir ettiğini söyleyen Büyükelçi, bu rolün Cezayir Arap Zirvesi’ne dayalı olarak güçlü ve ortak Arap eylemini güçlendirme kapasitesine sahip olduğunu vurguladı.



Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
TT

Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)

Tunus ana muhalefet partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi (NSFT) üyesi ve siyasi aktivist Şeyma İsa, tutukluluk koşullarını protesto etmek için başladığı açlık grevinde dokuzuncu gününe girdi.

1 Aralık'ta muhalefet tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan İsa, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçundan Temyiz Mahkemesi tarafından verilen bir kararla sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Muhalif aktivist, hapishaneye girer girmez açlık grevine başladı.

Şeyma İsa (45), 2023 yılının şubat ayında yakalanmış, gözaltında tutulmuştu ve aynı yılın temmuz ayında serbest bırakılmıştı. Birinci Derece Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan İsa’nın cezası temyiz sonucunda 20 yıla çıkarılmıştı.

İsa'nın yanı sıra aynı davayla bağlantılı olarak NSFT lideri, tanınmış siyasetçi Ahmed Necib eş-Şabi (82) de tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Muhalif Avukat Ayaşi Hammami (66) de terör suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Bessam Havaci, “Tunus muhalefetinin önemli simalarının tutuklanması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in tek başına iktidarına alternatif olan her şeyi ortadan kaldırma planının son adımıdır. Bu tutuklamalarla Tunuslu yetkililer, siyasi muhalefetin çoğunu etkili bir şekilde hapse atmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Tunus muhalefeti ve NSFT, 25 Temmuz 2021'de olağanüstü hal (OHAL) ilan edip ardından yeni bir siyasi sistem kurarak geniş yetkilerle iktidarını sürdüren Cumhurbaşkanı Kays Said'in yönetimine karşı çıkıyor ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre buna karşın yetkililer tutuklananları hükümeti devirmeye ve devlet kurumlarını yıkmaya teşebbüs etmekle suçluyor. Muhalefet ise mevcut rejimi tutuklulara karşı siyasi suçlamalar uydurmak ve yargıyı emirlerine boyun eğdirmekle suçluyor.


Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.