Dr. Mehmet Öz, ABD siyasetinde tartışmalara neden oldu

Sahte tıbbi iddialar yaymakla suçlanan Öz’ün televizyonda yayınlanan şovu geniş bir izleyici kitlesi tarafından takip ediliyor.

Dr. Öz'ün adaylığı Cumhuriyetçi adaylar arasında siyasi ve tıbbi çatışmalara neden olacak (AFP)
Dr. Öz'ün adaylığı Cumhuriyetçi adaylar arasında siyasi ve tıbbi çatışmalara neden olacak (AFP)
TT

Dr. Mehmet Öz, ABD siyasetinde tartışmalara neden oldu

Dr. Öz'ün adaylığı Cumhuriyetçi adaylar arasında siyasi ve tıbbi çatışmalara neden olacak (AFP)
Dr. Öz'ün adaylığı Cumhuriyetçi adaylar arasında siyasi ve tıbbi çatışmalara neden olacak (AFP)

Tarık eş-Şami
ABD ve dünyanın birçok ülkesinde oldukça popüler olan ‘Dr. Öz Show (The Dr.Oz Show)’ programının sunucusu Mehmet Öz, Pensilvanya Senatosu’nda koltuk elde etmek için Cumhuriyetçi Parti’den ön seçimlere aday olacağını açıkladı. Bu durum televizyon ekranlarında, ‘Talk Show’ programlarında, ABD menşeli internet sitelerinde ve gazetelerin sayfalarında ve siyaset arenasında tartışmaya neden oldu.  Peki, tüm bu tartışmaların ardındaki sebep ne?

Devam eden tartışmalar
Ünlü televizyon programı Dr. Öz Show’un sunucusu olan Türk asıllı Kalp Cerrahı  Mehmet Öz'ün adaylığını açıklaması, 2022 yılında gerçekleştirilecek olan Senato ara seçimlerine katılmak için kampanya ekibini toplaması nedeniyle beklendik bir durum. Ancak geçtiğimiz salı günü Fox News'daki resmi açıklaması, Amerikan medyasında sonu gelmeyen bir tartışmaya yol açtı. Zira bazı Amerikalılar onu, kendi adını taşıyan ve şimdiye kadar dünya çapında 100'den fazla ülkede düzenli olarak yayınlanan programı aracılığıyla verdiği tıbbi bilgiler hakkında uzun süredir olumsuz yorumlar yapılması nedeniyle tartışmalı bir figür olarak görüyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Dr. Öz’ün siyasi görüşleri, bir süredir ABD toplumunda bölünmeye neden oluyor. Bu da adaylığını, çarkları şimdiden dönmeye başlayan ön seçimlerde Cumhuriyetçi adaylar arasındaki siyasi ve tıbbi savaşların sebebi haline getirecek. Kesin olan şu ki tartışma, özellikle de Senato yarışı, Demokratların Senato'daki küçük çoğunluğunu koruyup korumayacağını veya Cumhuriyetçilerin önceki çoğunluğunu geri kazanıp kazanmayacağını belirleyeceği göz önünde bulundurulduğunda, Dr. Öz’ün bu istikrarsız eyalette Demokrat adayın karşısına çıkabilmek için ön seçimleri kazanması halinde devam edecek.

Ünlülerin fırsatları
61 yaşındaki Dr. Öz'ün bu kadar ilgi görmesinin bir başka nedeni de seçimlere ‘ufukları dolduran bir ünle’ donanmış olarak girmesi. Bazıları, Ünlü yayıncı Oprah Winfrey onu büyük şov izleyicisiyle tanıştırdığı 2004 yılından beri ABD'de ulusal çapta ilgi toplaması ve uzun süredir devam eden televizyon programı sayesinde ona ‘Amerika'nın Doktoru’ diyor. Ayrıca Dr. Öz, 100 milyon dolar olarak tahmin edilen servetiyle Senato kampanyasını kendisi finanse edebilecek.
Öz, adaylığını çevreleyen tüm bu fırtınaya rağmen şansının yüksek oluğunu düşünüyor. Eski Hollywood yıldızlarından Arnold Schwarzenegger'i rol modeli olarak görüyor. Schwarzenegger, 2003'te Cumhuriyetçi Parti'nin adayı olarak Kaliforniya gibi büyük bir demokrat eyaletin valiliğini kazandı. Aynı durum, ABD'de ve dünyada en önemli konumda bir politikacı olmadan önce ünlü bir aktör olan eski Cumhuriyetçi ABD Başkanı Ronald Reagan için de geçerli.
Fox kanalı, ‘Dr. Öz Show’u Philadelphia ve New York'taki yayınlardan kaldırma kararı aldı. Seçim kurallarına göre bu, seçmenleri etkilememek için alınması beklenen bir önlem. Aynı önlem daha önce Schwarzenegger için de alınmıştı.

Ağır saldırılar
Ancak Senatör Pat Toomey'in boşalttığı koltuk için yarışacak olan Dr. Öz'e yönelik saldırılar, erkenden medya sahnesinde görünmeye başladı bile.CBS kanalında yayınlanan Stephen Colbert ile The Late Show (The Late Show with Stephen Colbert) gibi en popüler talk showlar’da Öz'e yönelik sert eleştirilerde bulunuluyor. Colbert’in programında Öz’ün bir yalancı olarak kazançlı bir kariyeri olduğunu söylemek gibi esprilerle alay edildi. Televizyonda şüpheli sağlık tavsiyeleri satmakla itham edildi. Ayrıca devam eden sahte kilo verme ürünlerinden koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında tekrar tekrar hidroksiklorokinin teşvik edilmesine kadar ‘sorumsuzluk’ iddiaları da mevcut.
ABD’nin önde gelen gazetelerinin ve internet sitelerinin Öz’ü hedef alan saldırıları da yukarıda bahsedilenlerden aşağı kalır değil. ‘Daily Beast’ internet sitesi, Harvard mezunu olmasına, Pensilvanya Üniversitesi'nden tıp doktorasına sahip bulunmasına ve Columbia Üniversitesi'nde Kalp Cerrahisi Profesörü görevi yürütmesine rağmen Dr. Öz'ü yıllardır programında sahte ve kanıtlanmamış obezite tedavilerini teşvik etmekle suçladı. Ayrıca ülke genelinde okulların yeniden açılmasıyla koronavirüs temelli ölümler arasında yaptığı kıyaslama nedeniyle de doktorların yüz karası olarak niteledi. Site bunun yanı sıra Öz’ün, Cumhuriyetçi Parti'nin salgın hastalık politikasındaki en katı yanlış bilgi kaynaklarının saflarına katılmasının ABD'deki tıp mesleğine ve halk sağlığına zarar verebileceğini öne sürdü.

Geçmişi peşini bırakmıyor
Politico internet sitesi, Dr. Öz'ün 2014 yılında altı kişiyle birlikte katıldığı Tüketicinin Korunması ve Ürün Güvenliği Senato Alt Komitesi'nde bir duruşmanın içeriğini yayınlayarak geçmişin kötü anılarını canlandırdı. Öz, söz konusu duruşmada diyet ve kilo verme sektöründeki sahte reklamlara ilişkin tanıklığıyla dikkat çekmişti. Yeşil kahve özünün mucizevi güçleri ve ahududu ketonun yağ yakma mucizesinin yanı sıra kelimenin tam anlamıyla vücuttan yağ atabilen doğum kontrol haplarına destek vermesi ile öne çıkmıştı.
Ohio eyaletine bağlı Cleveland’de dünyaya gelen Dr. Öz, çoğu zaman iddialarının herhangi bir bilimsel kanıtı olmadığının farkındaydı. Programdaki işinin izleyicilerin umutlarını destekleyen alternatif gerçekler vaat etmek olduğunu itiraf etti. Ancak Kongre’de yöneltilen eleştiriler ve Öz’ün ana akım tıp çevrelerinde defalarca kınanması, kazançlı bir imparatorluğa sahip olan ünlü cerrahı desteksiz iddialarda bulunmaktan caydırmadı.
Politico, Öz'ün siyasi güvenilirliğine meydan okumak şöyle dursun, Kovid-19 salgınının yayılmasından kaynaklanan sahte bilim ve yanlış bilgi selinin, Amerikalıların Dr. Öz'ün sattıklarını satın almaya her zamankinden daha istekli olduğunu kanıtladığı konusunda uyardı. Ülkenin büyük bir bölümü tıbbi olarak etkili aşılardan uzaklaşıyor, sevdikleri politikacılar tarafından teşvik edilen rastgele tedavileri benimsiyor. Tehlikeli olan durum ise Öz'ün kendisini ülkenin siyasi hastalıklarını tedavi edebilecek biri olarak sunması olarak gösteriliyor.

Trump’ın desteğini alacak mı?
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın desteğini kazanan Sean Parnell, eski eşiyle çocukları için yaptığı velayet savaşını kaybettikten sonra kasım ayı sonlarında yarıştan çekildi. Dr. Öz de dahil olmak üzere diğer adaylar, Parnell'in yarıştan erken çıkışından sonra Trump'ın başka bir adayı destekleyip desteklemediğini görmek için bekliyorlar.
Eski Başkanı 2016 yılında bir TV programında ağırlayan ve daha sonra Beyaz Saray Spor ve Beslenme Danışma Kurulu'na atanan Dr. Öz, Trump'ın desteğini kazanacağını düşünüyor. Pensilvanya Senatörü, Eski Başkan için en önemli öncelik olmaya devam ediyor. Trump'ın Sözcüsü, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ‘Hareketimizi Amerika'nın en iyi adayının arkasında toplamak halen büyük bir önem taşımaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Çoğu Cumhuriyetçi aday, eski başkanı güçlü bir şekilde destekleyen bir parti tabanını kazanmak için Trump ile bağlarını güçlendirme eğilimindeyken Dr. Öz, kendisini açıkça ABD’deki siyasi, kültürel ve kurumsal seçkinlerin bir rakibi olarak konumlandırdı. Seçkinlerin Amerika'nın ruhunu değiştirmek istediğini ve onların zehirli ideolojilerine karşı yeni bir anlayışın geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Öz ayrıca Trump ile uyumlu olarak pandeminin muhalif görüşleri bastıran, politikaları uygulayan, parkları, okulları ve işyerlerini kapatan ve Amerikalıların özgürlüğünü soyan seçkinler tarafından yanlış yönetildiğini yazdı.

Zorlu rekabet
Birçok Cumhuriyetçi, Pensilvanya koltuğunun 2022 yılına kadar Cumhuriyetçilerin elinde tutulması gerektiğine inanırken Dr. Öz'ün yarışa girmesi bunu yapmaları için kendilerine büyük bir fırsat sağlıyor. Bununla birlikte, Cumhuriyetçi Parti’de yarışan yaklaşık on kişilik bir grup var. Söz konusu adaylar arasında 2018 yılında vali yardımcılığına aday olan bir emlak geliştiricisi Jeff Bartos, Trump yönetimi sırasında ABD'nin Danimarka büyükelçisi olan Carla Sands, Başkan George W. Bush yönetiminde eski bir Hazine Bakanlığı yetkilisi olan David McCormick de bulunuyor. McCormick, özellikle Mısır asıllı eşi Dina Paul McCormick, Trump yönetiminde Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı olarak çalıştığı ve kızı Ivanka'nın arkadaşı olduğu için aday olma konusunda ciddi.
Diğer yandan Demokrat Senatörler Kampanya Komitesi (DSCC), Öz’ün kampanya duyurusunun Cumhuriyetçi Parti'yi Pensilvanya ön seçimlerinde ortalığı kasıp kavuran kaosu gösterdiğini savunuyor. Bu yarışta denenmemiş ve zengin Cumhuriyetçi adayların akını, parti içindeki savaşların şiddetini artıracağını öne sürüyor. Nihai adayını Pensilvanya genel seçim seçmenlerinden çok uzakta bırakacak ve Cumhuriyetçi Parti, Öz’ün programında uzun zamandır bahsettiği mucize tedaviyi sunmadığını keşfedecek.
Yedi Demokrat, Başkan Biden'ın 2020'de kazandığı bir eyalette, 2022 seçimlerinde tek açık koltuk olduğu göz önüne alındığında partilerinin mevcut sayıya bir Senato koltuğu eklemek için en iyi şanslarını temsil ettiği Pensilvanya'daki Senato adaylığı için yarışıyor.



Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
TT

Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)

Görevden azledilen eski Güney Kore lideri Yoon Suk-yeol, hükümet karşıtı sağcı gençlik hareketinin sembolüne dönüştü.

BBC'nin aktardığına göre Özgürlük Üniversitesi adlı gençlik hareketinin bu hafta düzenlediği gösteri büyük ilgi gördü.

24 yaşındaki Park Joon-young'un liderliğindeki örgütün Yoon'a destek gösterisine binlerce gencin katıldığı belirtiliyor.

Anayasa Mahkemesi, Yoon'un 3 Aralık 2024'teki sıkıyönetim ilanının yasalara aykırı olduğuna hükmederek görevden azline karar vermişti.

Bu ilandan kaynaklanan davada ayaklanmayla suçlanan Yoon, suçlu bulunursa idamla cezalandırılabilir.

Demokrasinin "devlet karşıtı" unsurlardan korunması için sıkıyönetim ilan ettiğini söyleyen Güney Koreli siyasetçiyse hiçbir zaman askeri yönetime geçmek gibi bir amacı olmadığını savunuyor. 

Özgürlük Üniversitesi'nin lideri Park, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısına açıklamasında, ana muhalefetteki Halkın Gücü Partili (PPP) Yoon'un normalde gençler arasında popüler bir isim olmadığını söylüyor.

Ancak Yoon'un azil sürecinde, Demokratik Parti'yi (DPK) "gücü suiistimal etmek ve gençlik politikalarını yönelik bütçeleri kesmekle" eleştirmesinin, siyasetçinin bu konumunu değiştirdiğini belirtiyor.

DPK'li Devlet Başkanı Lee Jae-myung'un hükümetini "yolsuzlukla" suçlayan Park, Yoon'un tekrar ülkenin başına geçmesini istediklerini ifade ediyor.  

Özgürlük Üniversitesi hareketi, geçen yıl Yoon'un azil sürecine karşı çıkmak için ülke çapındaki kampüslerde örgütlenmişti. Örgüt, sosyal medya kampanyalarıyla mitinglerine binlerce katılımcı çekerek hızla büyüdü.

Hareketin düzenlediği protestolarda "Kore Korelilerindir" ve "Çin Komünist Partisi defol!" gibi pankartlara sıkça rastlanıyor. Özügrlük Üniversitesi, Güney Kore'de resmi bayram olarak kutlanan 3 Ekim Ulusal Kuruluş Günü'nde Çin karşıtı yürüyüş de düzenlemişti.

Gençlik hareketi ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ı destekleyen Amerika'yı Yeniden Harika Yap'ın (Make America Great Again/MAGA) sloganlarını da ödünç alıyor.

BBC'nin aktardığına göre Yoon'a destek mitinginde "Kore'yi Yeniden Harika Yap" yazılı dövizler yer aldı. Bunun yanı sıra "Hepimiz Charlie Kirk'üz" pankartları da dikkat çekti.

Muhafazakar aktivist Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde katıldığı etkinlikte silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmişti. Gençler arasında çok popüler olan Kirk, muhafazakar fikirleri yaymak amacıyla kurduğu Turning Point USA'le tanınıyordu.

Independent Türkçe, BBC, Chosun


800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
TT

800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)

800'den fazla kişi küçük teknelerle Manş Denizi'ni geçti ve böylelikle aralık ayı içinde şimdiye dek kaydedilen en yüksek günlük sayıya ulaşılarak rekor kırıldığı düşünülüyor.

Son resmi rakamlar, cumartesi Fransa'nın kuzeyinden gelen 13 bottaki 803 kişinin bu tehlikeli yolculuğu tamamladığını gösterdi. Bununla birlikte 2025'te Manş Denizi'nden geçenlerin toplam sayısı 41 bin 455'e çıktı. 2018'de toplanmaya başlayan veriler arasında ikinci en yüksek rakam yakalanırken ilk sırada 2022'deki 45 bin 774 kişilik rekor var.

1075 kişinin kanaldan geçtiği 8 Ekim'den beri bir günde bu yolculuğu tamamlayan en fazla kişi cumartesi günü kaydedildi.

Bu ay şimdiye kadar 2 bin 163 civarında kişi geldi ve geçen aralıkta bildirilen 3 bin 254 kişilik rekora yaklaşıldı.

Birleşik Krallık (BK) Sınır Gücü'ne ait bir geminin Manş Denizi'nde yaşanan bir olaydan sonra göçmen olduğu düşünülen kişileri cumartesi sabahı Dover'a getirdiği görüldü.

Çok sayıda botun Fransa kıyılarından ayrıldığına tanık olunan yoğun bir gecenin ardından bu olay yaşandı.

Fransız polisi cumartesinin erken saatlerinde küçük bir botla denize açılmaya çalışan kişilerle Calais yakınlarında çatıştı.

Grand-Fort-Philippe kasabasındaki bir nehir kıyısındaki yaklaşık 30 göçmenden oluşan bir kalabalığa jandarmanın gözyaşartıcı gaz yağdırdığı videoya alındı.

Beklenmedik fırlama, BK İçişleri Bakanlığı'nın 15 Kasım ve 12 Aralık arasında hiçbir geçiş kaydetmediği 4 haftalık bir durgunluğun ardından geldi.

Normalde aralık, olumsuz hava koşulları nedeniyle bu girişimlerin en az yaşandığı aylardan biridir.

Ancak son duraklamayla, 2018 'den bu yana hiç kimsenin gelmediği en uzun kesintisiz süre yaşanmıştı.

Daha geniş çapta bakıldığında eğilimler, gelenlerin sayısının bu yılın ilk 10 ayında arttığını ama 2022'de bildirilen rekor seviyelerin altında kaldığını gösteriyor.

İşçi Partisi hükümeti, Avrupa ülkeleriyle işbirliği yaparak gelen küçük teknelerle mücadele çabalarını hızlandırdı.

Fransa, BK'nin aylarca süren baskısının ardından Manş Denizi'ndeki küçük tekneleri durdurmaya başlamayı kabul etti.

Bu politika değişikliğiyle güvenlik güçleri tekneleri denizde durdurabilecek ama yolcu almamaları koşuluyla.

Almanya, BK'ye göçmen getirmeye çalışan insan kaçakçılarının 10 yıla kadar hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmasını öngören yeni bir yasayı bu hafta kabul etti.

Yıl bitmeden yürürlüğe girecek yasa değişikliği, kolluk kuvvetlerine ve savcılara daha fazla yetki vermeyi ve BK'yle Almanya arasındaki bilgi paylaşımını artırmayı amaçlıyor.

Independent Türkçe


Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
TT

Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, hakkındaki federal soruşturmaları gerekçe gösterip Adalet Bakanlığı'na yönelttiği iki şikayet nedeniyle çok yüklü bir ödeme talep etmekle böbürlendi.

Adalet Bakanlığı, Trump'ın 2021'de makamından ayrılmasının ardından onun gizli belgeleri nasıl yönettiğini ve 2020 seçimlerini geçersiz kılma çabalarını inceleyen bir çift soruşturma başlatmıştı. Sonrasında Trump biri 2023'te, diğeriyse 2024'te olmak üzere iki şikayette bulunmuştu. Bu şikayetler, New York Times'ın ekimde bildirdiği üzere Adalet Bakanlığı'nın Trump'a 230 milyon dolar tazminat ödemesini talep eden bir davayla sonuçlanabilecek "bir idari talep süreci" aracılığıyla yapılmıştı.

ABD Başkanı, cuma günü Kuzey Karolina'da yaptığı ve ekonomiye dair açıklamalar olarak lanse edilen geniş kapsamlı konuşmasında, ana konudan saparak bu şikayetlerini dile getirdi ve muhtemel tazminatın tutarını 1 milyar dolara kadar şişirdi.

Kalabalıktan alkış ve tezahüratlar yükselirken gürleyen Trump, "Tüm kanıtlara sahibiz ve bu konuda bir şeyler yapmalıyız" dedi:

Bir dava açtım ve davayı kazanıyorum. Tek bir sorun var. Burada uzlaşma sağlaması gereken kişi benim. Başka bir deyişle, davayı ben açıyorum ve uzlaşmayı da benim sağlamam gerekiyor.

Trump, "Yani, belki kendime 1 milyar dolar veririm ve hepsini hayır kurumlarına bağışlarım" diye öneride bulunup fikrini değiştirdi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı.

Sonrasında bir dizi olayı gazete manşetlerini yüksek sesle okuyormuş gibi anlattı:

Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri'ne dava açıyor. Donald Trump başkan oluyor. Ve şimdi Donald Trump davada uzlaşmayı sağlamak zorunda.

Ardından "Bu sebeple kendime 1 milyar dolar veriyorum" dedi.

Trump bir kez daha muhtemel tazminatla ne yapacağı konusunda tereddüt ediyor gibi görünerek kalabalığa şöyle seslendi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı. Hayır mı? Pek çok kişi 'Bunu yap' der. Bunu yapmak istemiyorum.

"Ama ne olursa olsun, hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Olur mu? Hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Ama bu içinde olmak için tuhaf bir durum değil mi? Yapmalıyım, bir anlaşma yapmalıyım. Kendimle müzakere ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Bu federal soruşturmalara liderlik etmekle görevli Adalet Bakanlığı Özel Yetkili Savcısı Jack Smith, Trump'ın 2024 seçimlerini kazanmasının ardından yeni başkan aleyhindeki davaları düşürmüştü.

Bu hafta Kongre üyelerine konuşan Smith, soruşturma ekibinin Trump'ın 2020 seçimleri sonuçlarını geçersiz kılmak için suç teşkil edecek şekilde komplo kurduğuna dair "makul bir şüphenin ötesinde kanıtlar edindiğini" ve gizli belgelerin yönetimine ilişkin yasayı ihlaliyle ilgili "güçlü kanıtlar" topladığını söyledi.

Trump cuma yaptığı konuşmanın önceki kısımlarında, Adalet Bakanlığı'nın gizli belgeler davası kapsamında Ağustos 2022'de Mar-a-Lago'ya düzenlenen FBI baskınını eleştirdi. Başkan, eşi Melania Trump'ın "külot" çekmecesine kadar uzandığını iddia ettiği baskını "yasadışı ve iğrenç" diye niteledi.

Trump'ın "tüm kanıtlara" sahip olmakla ne kastettiği henüz belli değil. Öte yandan ABD Senatosu Adalet Komitesi Başkanı Chuck Grassley, Ağustos 2022'deki baskından önceki aylarda FBI ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin birbirlerine gönderdiği e-postaları bu hafta yayımlamıştı. Bunlar, Trump'ın mülküne yönelik arama emrini uygulamak için olası bir neden olduğuna büronun inanmadığını, Adalet Bakanlığı'nınsa bunun aksinde ısrar ettiğini gösteriyor.

Independent Türkçe