Çifte kupalı şampiyon 33 yılın en kötü dönemini yaşıyor... "İstifa etseydi kendini kurtarırdı, şimdi bütün ihale Sergen Yalçın'a kalacak"

Beşiktaş, galibiyet hasretini 5 maça çıkardı / Fotoğraf: AA
Beşiktaş, galibiyet hasretini 5 maça çıkardı / Fotoğraf: AA
TT

Çifte kupalı şampiyon 33 yılın en kötü dönemini yaşıyor... "İstifa etseydi kendini kurtarırdı, şimdi bütün ihale Sergen Yalçın'a kalacak"

Beşiktaş, galibiyet hasretini 5 maça çıkardı / Fotoğraf: AA
Beşiktaş, galibiyet hasretini 5 maça çıkardı / Fotoğraf: AA

Süper Lig'in 15. hafta açılış maçında Kasımpaşa ile 1-1 berabere kalan Beşiktaş'ın, düşüşü sürüyor.
Geçen sezon Süper Lig ve Ziraat Türkiye Kupası'nda şampiyonluğa ulaşarak taraftarlarını sevindiren siyah-beyazlılar, bu sezon beklentilerin gerisinde kaldı.
Sezon başında geçen yılın en önemli isimleri Rachid Ghezzal ile Valentine Rosier'in bonservisini alan Beşiktaş yönetimi, Miralem Pjanic ve Alex Teixeria gibi isimleri de kadroya ilave ederek Şampiyonlar Ligi'nde de başarılı olacak bir Beşiktaş için hedef koymuştu.
Süper Lig'de geride kalan 15 haftayı 21 puanla kapatan İstanbul ekibi, son 33 yılın en kötü dönemini yaşıyor.
Siyah-beyazlılar, Opta verilerine göre ligde üç puanlı sisteme geçilen 1987-88'den bu yana 15. maçlar itibariyle en az puan topladığı sezonu yaşıyor.
Devler Ligi'nde de umduğunu bulamayan Beşiktaş, Ajax, Borussia Dortmund ve Sporting Lizbon ile mücadele ettiği Avrupa arenasında oynadığı 5 maçtan da yenilgiyle ayrılarak taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı.

Sergen Yalçın / Fotoğraf: AA
"Sezon başında bu durumda olacağımızı söyleselerdi kimse inanmazdı"
Beşiktaş camiasının içinde bulunduğu kötü gidişi düzeltmek için çabaladıklarını ifade eden teknik direktör Sergen Yalçın, Kasımpaşa beraberliği sonrası şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
"Sezon başında bu durumda olacağımızı söyleselerdi kimse inanmazdı. Anadolu'da da çalıştım ama bu kadar uzun süreli bir düşüş hiç yaşamadım. İyi antrenman yapıyoruz, oyuncularımız maça iyi konsantre oluyor. Maçı ilk yarıda bitirebilirdik ama ceza sahasında topu getirince içeri sokmak lazım. İnşallah düzeltmeye çalışıyoruz. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Oyuncularımıza tekrar kazanma alışkanlığı kazandırmak için psikolojik ve oyunsal çalışmaları yapıyoruz. Umarım önümüzdeki hafta kazanmaya başlarız."
Yalçın'ın sözleri son durumla ilgili ipuçları verse de Beşiktaşlı taraftarlar takımlarının yaşadığı düşüşü açıklamakta zorlanıyor. 
Sakatlıklar, performans düşüşü, oyuncuların geçen yılki kazanma arzusundan uzak oluşu gibi nedenler kamuoyunda dile getirilse de şu ana kadar atılan adımlar henüz sonuç almaktan uzak bir görüntüde olduğunu gözler önüne seriyor.

Müslüm Gülhan / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Beşiktaş'ın kırılma noktası Aboubakar'ın sözleşmesinden kaynaklanan 30 Mart'tır"
Spor yazarı ve teknik direktör Müslüm Gülhan, Beşiktaş'ın yaşadığı performans düşüşünü ve Sergen Yalçın bundan sonra yapması gerekenleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Gülhan, Beşiktaş'ın mevcut durumu değerlendirilirken geçen yıl çift kupa ile şampiyon olduğu sürece bakılması gerektiğini söyledi. 
"Beşiktaş'ın kırılma noktası Aboubakar'ın sözleşmesinden kaynaklanan 30 Mart'tır" diyen Gülhan, "1 milyon 700 bin euroluk sözleşme uzatma anlaşmasına, satış bedeli de 20 milyon euro olması karşılığında Aboubakar yeni bir sözleşme talep etti. Aynı dönemde Dorukhan da sözleşmesini kabul etmedi. O da 1 buçuk milyon euro civarında bir para talep etti. Yönetim de 1 milyon civarı önerdi galiba. Bu sefer de Dorukhan'ı itibarsızlaştırmaya başladılar. Yönetim zaten böyle bir strateji içinde fakat Sergen Yalçın, iki futbolcunun da arkasında durmadı" diye konuştu.  

"Galatasaray'ın bir gol atamamasıyla Beşiktaş tesadüfen şampiyon oldu"
Vincent Aboubakar'ın takımdan ayrıldığında 10 puan fark olduğunu ve bunun son haftalara doğru kapandığına işaret eden Gülhan, siyah-beyazlıların geçen sene elde şampiyonluğuyla ilgili şunları dile getirdi:
"10 puan fark kapandı. Sivasspor'un Fenerbahçe'yi yenmesi, Galatasaray'ın da bir gole ihtiyacı olmasına rağmen Falcao'nun kulübede oturup, bir gol atamamasıyla tesadüfen Beşiktaş şampiyon oldu. Tesadüfen oraya geldi. Oradaki süreç tamamen Beşiktaş'ın şansı. Zaten Sergen Yalçın ile Ahmet Nur Çebi arasında ciddi bir çekişme var ve hala devam ediyor. Nasıl devam etti? Şimdi sen de yöneticisin ben de. Seni şampiyon yapan antrenörle bir şekilde anlaşmaz mısın? Başkan Çebi Azerbaycan'a, Şenol Güneş'in yanına gitti. Biz nabız yokladı orada. Olur mu olmaz mı diye. Sergen Yalçın'ı da beklettiler. İki kupalı şampiyon teknik direktörü bekletti. Fakat Şenol Güneş'ten olumlu cevap alamayınca tekrar döndü. Fakat o arada zaman geçti ve haziranın başında yapılması gereken anlaşma 21 Haziran'a denk geldi."

"İki kulvarda devam edeceği için yüklemeyi uzun tuttular"
Yalçın ile sezon başında yapılan sözleşmenin gecikmesinin takımdaki dengeyi bozduğunu ve sezon başı hazırlık kampının geç başladığını vurgulayan Gülhan, "Beşiktaş 5 Temmuz'da sezonu açtı. Lig maçların oynanma tarihine hemen hemen 5 hafta süre kalıyor. Normalde hazırlık kampı 8 haftadır. Bu 8 haftanın 6'sının öncesinde takıma yükleme yapman lazım. Son iki haftasını ise lig içine yayabilirsin. Sergen Yalçın'la anlaşmayı geç yaptıkları için antrenman periyotlamasında yüklemeyi yüksek yaptılar. İki kulvarda devam edeceği için yüklemeyi uzun tuttular. Yükleme yoğunluğunun fazlalığı bu sefer sakatlığı da beraberinde getirdi. Hep arka adalede sakatlık olunca bu antrenmandandır, yüklemelerdendir" ifadelerini kullandı.

Vincent Aboubakar / Fotoğraf: AA
"Yapılan transferlerde Aboubakar'ın yeri doldurulamadı"
Gülhan, Beşiktaş'ın bu sezonki performansını etkileyen en büyük ikinci nedenin ise teknik direktörle geç anlaşılmasına rağmen yapılan transferler olduğunu ve bu transferlerde Aboubakar'ın yerinin doldurulamaması olduğunu söyledi:
"Başkan Çebi, 'Kenan Karaman'ı Sergen Yalçın tatildeyken transfer ettik' diyor. Bundesliga 2'den transfer yapıyorlar ama Şampiyonlar Ligi'nde Bundesliga'dan Şampiyonlar Ligi'ne gidecek takımla karşılaşacaksın. Eğer bu oyuncu bu kadar iyiyse neden onlar almıyor da sen alıyorsun? Yapılan transferlerde Aboubakar'ın yeri doldurulamadı. Onun iki özelliği vardı. Birincisi oyun lideriydi, ikincisi de takımın abisiydi. Beşiktaş üçüncü bölgede yüksek pasa dayalı oyun oynadığı zaman Aboubakar'a gelen top kaybolmuyordu. Ne pas hatası yapıyordu ne de kaptırıyordu. Direkt sonuçlanıyordu. Ya gol ya aut ya korner oluyordu ya da kaleci kurtarıyordu. Batshuayi darmadağın bir oyuncu ve her sene geri gitti. 3 milyon 100 bin para verdiler bu oyuncuya. Aboubakar'a verecekleri para ise 2 buçuk milyon euroydu. Batshuayi'yi kiralık aldılar, Aboubakar kendi sözleşmeli oyuncun olacaktı. Böyle bir strateji olabilir mi? Aboubakar'ın gitmesiyle her şey başlıyor. Onun gidişi hem ağabeylik, hem oyun liderliği hem de taktiksel bütünlüğü bozdu."

"1 yıldır evde oturan Alex'e 4 milyon verdiler, takıma katkısı ortada"
"Oğuzhan varken Salih'i, Güven varken Kenan Karaman'ı, Rıdvan varken Umut'u aldılar" diyen Gülhan, Beşiktaş yönetiminin transfer politikasını ve kadro mühendisliğini eleştirdi:
"En önemlisi bir yıldır evinde oturan Alex'e 4 milyon verdiler. 4 milyon euro Aboubakar ile Dorukhan'ın parasıydı ve senin oyuncun olacaktı. Bir yıldır oturuyor, 4 milyon veriyorsun ve takıma verdiği katkı ortada. Ayrıca seni şampiyon yapan takımdaki Adem Ljajic de kadro dışı kalıyor. Şampiyonluğa katkı yapmıştı. Takım mühendisliğinden bahsediyorlar. Hangi takım mühendisliği? Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağın zaman çok donanımlı ve tecrübeli 1 kaleci ve stopere ihtiyacın vardı. Diego Godin ile görüştüler. Bu iş için üstat bir isimdi. Bunları almadılar. Baştan sona fiyasko bir transfer dönemi geçti. Sergen Yalçın'a son derece kötü bir kadro teslim ettiler."

"İstifa etseydi kendini kurtarırdı, şimdi bütün ihale Sergen Yalçın'a kalacak"
Tüm bunların üst üste gelmesiyle mevcut durumun ortaya çıktığına değinen Gülhan, teknik direktör Sergen Yalçın'ın da kriz yönetiminde sınıfta kaldığını ifade ederek, "Sıkışık program, kötü performans, sakatlıklar, Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig maçlarının üst üste gelmesini takım kaldıramadı. Sergen Yalçın'ın da donanımları kriz yönetme becerisini kaldıramadı. Yönetimin futbolu bilmemesinden kaynaklanan sıkıntılarla beraber bazı taleplerin Yalçın tarafından kabul edilmesi de takıma ciddi şekilde zarar verdi. Gelinen noktada artık Sergen Yalçın'ın geçen hafta istifa etmesi gerekiyordu. İstifa etseydi kendini kurtarırdı. Şimdi bütün ihale Sergen Yalçın'a kalacak. İster kalsın, ister gitsin. Yalçın treni kaçırdı, yönetim kendini kurtardı. Şimdi yönetim 'biz her şeyi yaptık. Para ise para, oyuncuysa oyuncu. Her şeyi hocaya verdik, hoca yapamadı bu işi'ne getirdi. Sergen Yalçın gittikten sonra -ki sezonu bitireceğini sanmıyorum- istedikleri aktörü getirip çok rahat edebilecekler" şeklinde görüş belirtti. 

"Sergen Yalçın ihaleyi aldı ancak o kırmızı pazartesiyi bekliyor"
"Süreç kırmızı pazartesi gibi, kaçarı yok, cinayet işlenecek" ifadelerini kullanan Gülhan, "Başka türlü düzelmez. Bundan sonra yönetim Sergen Yalçın'ın arkasında durmaz. Sergen Yalçın'ın entelektüel donanımları da bu süreci kaldırmaya müsait değil. Sergen Yalçın ihaleyi aldı ancak o kırmızı pazartesiyi bekliyor. Bakalım bu hangi pazartesi olacak hep birlikte göreceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.
Independent Türkçe



Islam Makhachev, Jack Della Maddalena'yı ezip geçerek çifte kemer sahibi oldu

Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)
Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)
TT

Islam Makhachev, Jack Della Maddalena'yı ezip geçerek çifte kemer sahibi oldu

Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)
Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)

Islam Makhachev, UFC 322'de Jack Della Maddalena'yı kolayca alt ederek yarı ortasıklet kemerini kaptı ve birden fazla sıklette şampiyon oldu. Bu, efsanevi antrenörü ve çocukluk arkadaşı Khabib Nurmagomedov'un asla başaramadığı bir şeydi.

Makhachev, Avustralyalıyı 5 raunt boyunca neredeyse izlenmesi zor bir mücadelede ezip geçti. 34 yaşındaki Makhachev'in Della Maddalena'nın sağ baldırını sistematik olarak hedef alması, unvanını savunan rakibini şampiyonluk rauntlarında gözle görülür bir acı içinde bıraktı.

Della Maddalena, 5 raunt boyunca yerden kalkamadı ve skor kartlarının toplamı  50-45 Makhachev'in lehineydi.

Makhachev, hafif sıklet kategorisini fethettikten sonra 77 kiloya yükselmişti ve bu yıl Belal Muhammed'i tahtından indirdikten sonra ilk kez unvanını savunan 29 yaşındaki Della Maddalena'nın, bu sıklette ilk kez maça çıkan dişli Dağıstanlıyı zorlaması bekleniyordu.

Elit mücadele yeteneği, nakavt gücü ve siyah kuşak BJJ becerisiyle birleşince, en azından kağıt üzerinde Makhachev'i alt etmek için gereken tüm araçlara sahip olduğu anlamına geliyordu. Ancak pratikte, Makhachev'in adeta yenilmez görünen üstünlüğüne karşı çok az tehdit oluşturduğu görüldü. Makhachev, 25 dakikalık dövüşte 18 dakikalık kontrol süresiyle şampiyonun canını çıkardı.

Makhachev, birden fazla sıklette UFC şampiyonluğu kazanan 11. dövüşçü oldu ve üst üste 16 galibiyetle Anderson Silva'nın rekorunu egale etti.

Madison Square Garden'daki yan ana maçta Zhang Weili, bir sıklet yükselerek Makhachev’in izinden giderek bir sıklet yükseldi ama tam tersine, unvanını koruyan şampiyon tarafından domine edildi. Sineksıklet kraliçesi Valentina Shevchenko, eski saman sıklet şampiyonuna karşı oybirliğiyle kazandı.

Zhang, tüm dövüş boyunca ikinci en iyi performansı gösterdi; ayakta hasar vermek için mesafeyi kapatmakta zorlandı ve Shevcheno'nun gücünün üstesinden gelemeyerek her rauntta dövüşün sonucunu belirleyen yere almalara karşı koyamadı.

Gecenin başka bir dövüşünde Britanyalı eski yarı ortasıklet şampiyonu Leon Edwards, Carlos Prates'e karşı ağır bir nakavt yenilgisi aldı; bu, üst üste üçüncü yenilgisiydi ve UFC'de ilk kez nakavt edildi.

Martta UFC Londra'da Edwards'ı yenen, yarı ortasıkletin kemer peşinde koşan bir diğer ismi Sean Brady için de işler daha iyi değildi. Kariyerinin en büyük galibiyetinin üzerine koyamayan Amerikalı dövüşçü, 25 yaşındaki yenilgisiz Michael Morales tarafından nakavt edildi.

Hem Morales hem de Prates, Ian Garry, Shavkat Rakhmonov ve Belal Muhammad gibi isimlerin de Makhachev'in ilk rakibi olmak için yarıştığı, yarı ortasıkletin kalabalık şampiyonluk mücadelesi tablosuna girdi.

Benoit Saint Denis, deneyimli Beneil Dariush'u 16 saniyede durdurarak UFC tarihindeki en hızlı 6. nakavtı kaydederken, Bo Nickal, Rodolfo Vieira'yı kafasına sert bir tekmeyle nakavt ederek yeniden kazandı.

Independent Türkçe

 


ATP’nin iki devi finalde buluşuyor: Alcaraz -Sinner

Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
TT

ATP’nin iki devi finalde buluşuyor: Alcaraz -Sinner

Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)

Dünya 1 numarası Carlos Alcaraz, Kanadalı Felix Auger-Aliassime’i 6-2, 6-4’lük setlerle mağlup ederek ATP Finalleri’nde adını finale yazdırdı. İspanyol raket, finalde ev sahibi İtalya’nın dünya 2 numarası ve son şampiyonu Jannik Sinner ile karşılaşacak. Sinner, yarı finalde Avustralyalı Alex de Minaur’u 7-5, 6-2 ile geçerek finale yükseldi.

Bu sezon rakibine karşı belirgin üstünlük kuran Alcaraz, Sinner’la oynadığı 5 maçın 4’ünü kazandı.

Roland Garros ve Flushing Meadows’ta oynanan Grand Slam finalleri de dahil olmak üzere bu karşılaşmaların tamamı final mücadelesiydi. Sinner’ın bu yıl Alcaraz’a karşı elde ettiği tek galibiyet ise Wimbledon finalinde aldı.

22 yaşındaki İspanyol tenisçi, Torino’da yarı finale ulaşarak yıl sonu dünya 1 numarasını garantilediği için final maçına daha az baskıyla çıkacak. Alcaraz, kariyerinde ilk kez ATP Finalleri şampiyonluğu kazanmayı hedeflerken, bu unvanla birlikte sezonun 9'uncu, kariyerinin ise 25'inci turnuva zaferine ulaşma fırsatına sahip olacak. Alcaraz, geçtiğimiz yıl turnuvaya grup aşamasında veda etmişti.


Mubti, Şarku'l Avsat'a konuştu: Altın madalyam, Suudi liderliğinin desteğinin bir meyvesi

Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
TT

Mubti, Şarku'l Avsat'a konuştu: Altın madalyam, Suudi liderliğinin desteğinin bir meyvesi

Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)

6. İslami Dayanışma Oyunları'nda altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti, bunun ‘çok zorlu bir rekabetin’ ardından gerçekleştiğini ifade etti. Hazırlık sürecinin kolay olmadığını, ancak sonunda Suudi binicilik sporuna bu başarıyı kazandırdığını belirtti.

Şarku'l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan el-Mubti şunları söyledi: “Oyunlara hazırlanırken çok çaba sarf ettim ve Allah'a şükürler olsun ki altın madalyayı kazanabildim. Allah'ın lütfu ve Suudi liderlerin, Olimpiyat ve Paralimpik Komitesi'nin ve bize ihtiyacımız olan her şeyi sağlayan Suudi Arabistan Binicilik Federasyonu'nun desteği olmasaydı bu başarıya ulaşamazdım. Bugün elde edilen başarı sadece bir başlangıç. Gelecekte daha da iyi performans göstermek için çalışacağım.”

Gelecekteki hedefleri hakkında da konuşan el-Mubti, olimpiyatların her sporcu için en büyük hayal olmaya devam ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “2024 Paris Olimpiyatları'na ilk kez katıldık ve iyi bir katılım oldu. Bir sonraki katılımda, özellikle liderlerimizin desteği ile bugün olanaklar daha iyi hale geldiği için, daha odaklanmış olacağız. Hedefimiz açık: tekler veya çiftler kategorisinde madalya kazanmak.”

El-Mubti, bitiş çizgisini geçtikten sonra doğrudan teknik ve idari ekibini selamlamaya gittiğini belirterek, “Onlar benim başarımın sebebi ve bu madalyayı kazanmamdaki en önemli faktör” dedi.

İslami Dayanışma Oyunları Yüksek Organizasyon Komitesi Başkanı Prens Fahd bin Celavi ve Suudi Arabistan Binicilik Federasyonu Başkanı Prens Abdullah bin Fahd, engel atlamada kazandığı altın madalyanın ardından Halid el-Mubti'yi karşıladı. Bu sahne, Suudi sporunun çeşitli uluslararası forumlarda gördüğü destek ve ilgiyi yansıtıyor.