Macron, Fransa’nın Körfez’deki varlığını güçlendiriyor

Fransa Cumhurbaşkanı Macron bugün Suudi Arabistan ziyaretini tamamlayacak.

Cumhurbaşkanı Macron ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed başkanlığındaki heyetler, 3 Aralık’ta düzenlenen Expo 2020 Dubai etkinliklerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. (AFP)
Cumhurbaşkanı Macron ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed başkanlığındaki heyetler, 3 Aralık’ta düzenlenen Expo 2020 Dubai etkinliklerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. (AFP)
TT

Macron, Fransa’nın Körfez’deki varlığını güçlendiriyor

Cumhurbaşkanı Macron ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed başkanlığındaki heyetler, 3 Aralık’ta düzenlenen Expo 2020 Dubai etkinliklerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. (AFP)
Cumhurbaşkanı Macron ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed başkanlığındaki heyetler, 3 Aralık’ta düzenlenen Expo 2020 Dubai etkinliklerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. (AFP)

Fransa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yaptığı bir dizi anlaşma ile Körfez’deki varlığını güçlendirdi. Macron daha sonra Körfez turu kapsamında, 3 Aralık’ta Katar’da yöneldi. Fransa Cumhurbaşkanı turunu bugün Suudi Arabistan ziyareti ile tamamlıyor. BAE’de Rafale uçakları ve Caracal helikopterleri satın alınması da dahil olmak üzere bir dizi anlaşma ve mutabakat zaptı imzalandı.
Macron’un Körfez turunun terörizm ve radikalizmle mücadele, Lübnan krizi, Libya’daki seçimler, İran nükleer anlaşması ve diğer başlıklarda, bölgedeki temel stratejik konularını ele alması bekleniyordu. Elysee Sarayı, Macron’un başkanlık döneminin başlangıcından, 2017’den bu yana Akdeniz’den Körfez’e uzanan bölgenin ‘istikrarına katkıda bulunma’ konusundaki taahhüdünü sürdürdüğünü belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanlığı, 3 Aralık’ta BAE ve Fransa’nın, Fransız Dassault Aviation şirketi tarafından üretilen 80 Rafale savaş uçağı ve 12 helikopter satın almasını içeren bir dizi anlaşma ve mutabakat anlaşması imzaladığını duyurdu. İki uçak anlaşmasının değerinin, 17 milyar Euro (19,20 milyar dolar) olduğu tahmin ediliyor. Bunun 14 milyar eurosu yalnızca Rafale anlaşmasına ayrılmış durumda. AFP’nin aktardığına göre Rafale savaş uçakları, 2027 ile 2031 yılları arasında teslim edilecek. BAE tarafından 1998’de satın alınan 60 Mirage 2000-9 uçağının yerini almayı hedefliyor.
Anlaşmalar ve mutabakat muhtıraları, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Expo 2020 Dubai’de Abu Dabi Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile görüştüğü oturum aralarında gündeme geldi.
Abu Dabi Veliath Prensi, Fransa Cumhurbaşkanı’nın ziyaretini memnuniyetle karşıladı. Aynı şekilde Fransa Cumhurbaşkanı da ülkenin 50. Ulusal Günü kutlamaları münasebetiyle Şeyh Muhammed bin Zayed’i, BAE hükümetini ve halkını tebrik etti. Ayrıca ülkesinin, iki ülkenin çıkarlarına hizmet eden ve bölgedeki barış çabalarını destekleyen, yeni ve umut verici iş birliği ve ortak eylem ufuklarına olan özlemini dile getirdi.
İki taraf, ‘karşılıklı çıkarlar kapsamında kültürel ve eğitimsel meselelerin yanı sıra yatırım, ekonomi, ileri teknoloji, enerji ve gıda güvenliği’ de dahil iki ülkeyi bir araya getiren stratejik ortaklık çerçevesindeki dostluk ilişkilerini, ortak iş birliği yollarını ve çeşitli alanlarda gelişme fırsatlarını görüştü.
Görüşmede ayrıca ortak öneme sahip konular ile bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmeler ele alındı, Ortadoğu bölgesindeki gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulundu.
Taraflar, BAE ve Fransa arasındaki stratejik ortaklığın çeşitli yönlerini güçlendirmenin önemine ilişkin açıklamalarda bulundular.  Halklarının barış ve kalkınma özlemlerini gerçekleştirmek için bölgede güvenlik ve istikrarın temel direklerini sağlamlaştırmayı amaçlayan barışçıl çözümlerin ve girişimlerin desteklenmesinin gerekliliğine dair vizyonlarını ortaya koydular.
Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ve Cumhurbaşkanı Macron, bir dizi iş birliği anlaşması ve mutabakat zaptı imzaladılar. Anlaşmaların, aralarındaki stratejik ortaklık beklentilerinin geliştirilmesine ve karşılıklı çıkarlarına hizmet eden yeni iş birliği alanlarının açılmasına katkıda bulunacağı belirtildi.
Expo 2020 Dubai’de imzalanan anlaşmalar ve muhtıralar arasında ‘Mubadala’ şirketi ve Fransa Ekonomi, Maliye ve Kalkınma Bakanlığı, ‘Mubadala Yatırım’ şirketi ile Fransa yatırım şirketi ‘BPI’ ve BAE’deki Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanlığı ile Fransa’daki Ekonomi ve Maliye Bakanlığı arasında mutabakat zaptları da yer aldı. Aynı şekilde ADNOC ve Total Energy arasında bir iş birliği anlaşması, BAE merkezli Borouge ile Fransa merkezli Technip arasında ‘Borouge 4’ projesini genişletmek için birinci sınıf bir etan kraker inşa etme sözleşmesi, ‘Masdar’ ve ‘Engie’ arasında stratejik ittifak amaçlı bir mutabakat zaptı imzalandı. BAE Savunma Bakanlığı ile Dassault Havacılık arasında uçak, ilgili ürün ve hizmetleri satın alma anlaşmasına da imza atıldı.
Bunun yanı sıra BAE Savunma Bakanlığı ile MBDA şirketi arasında Rafale silah teçhizatı tedarikine ilişkin bir anlaşma ve BAE Savunma Bakanlığı ile ‘Airbus Helicopters’ arasında H225M helikopterleri ve ilgili hizmetleri satın alma anlaşması da imzalandı.
Bunların yanı sıra BAE ve Fransa hükümetleri arasında Louvre- Abu Dabi Müzesi ile ilgili olarak 6 Mart 2007 tarihinde imzalanan bir anlaşma, ‘Muhammed bin Raşid Uzay Merkezi’ ve Fransa’daki Ulusal Uzay Araştırmaları Merkezi arasında ayın keşfi alanında iş birliğine ilişkin ‘niyet mektubu’ ve ‘Emirates Nükleer Enerji Şirketi’ ve ‘Electricite de France’ arasında nükleer enerji alanında bir mutabakat zaptı ile değiştirildi.

Stratejik ortaklık
Fransa cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada, BAE ile yapılan anlaşmaların ‘iki müttefik ülke arasındaki stratejik ortaklık için büyük bir başarı’ olduğu ifade edildi. Macron, Dubai’de gazetecilere şu açıklamada bulundu:
 “Fransa’nın bölgedeki bu taahhüdü, terörle mücadelede ortaya koyulan bu aktif iş birliği ve aldığımız net tavırlar, BAE’ye olan yakınlığımızı artırdığımız anlamına geliyor. BAE’nin şüphesiz diğer tarihi ortaklara ilişkin soruları olduğu bir zamanda gerçekleşen bu anlaşmanın, Fransa’nın konumunu güçlendirdiğine inanıyorum.”
Abu Dabi’nin Fransa’yı ‘güçlü bir ortak’ olarak gördüğünü belirten Macron, Paris’in de ‘taahhütlerini yerine getiren ve güvenilir olabilecek bir ortak’ olduğunu vurguladı.
Macron, Dubai’deki açıklamalarında İran nükleer müzakerelerinin yeniden başlama olasılığına ilişkin çekincelerini de dile getirirken, bölge ülkeleri ile ‘daha geniş bir dinamizm’ çağrısında bulundu. ‘Müzakere kapılarının açılmama’ olasılığını uzak görmemek gerektiğini söyleyen Emmanuel Macron, “İster nükleer ister bölgesel konularda olsun, herkesin bir çerçeve bulmaya çalışma gerekliliğinin farkında olduğunu düşünüyorum. Zira bunun aksi herkesi zayıflatır ve çatışmayı körükleyen bir faktör oluşturur.”
Macron, AFP’ye de ‘beş daimi üyenin tamamının bu tartışmaya dahil olmasının’ önemli olduğunu açıkladı. Özellikle de Çin’e atıf yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı, ‘daha ​​geniş bir dinamiğe’ yeniden dahil olmanın ve bölgesel güçleri buna dahil etmenin ‘önemli’ olduğunu belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Çünkü Körfez ülkeleri, İsrail ve kendi güvenliğinden endişe duyan herkes bunun bir parçası olmazsa anlaşmaya varmak çok zor olur. Herkes, İranlıların nükleer çalışmalarına devam ettiğini biliyor. Bu da bölgesel güvenlik için iyi değil.”
Macron ayrıca Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin İran’daki görevlerini yerine getirmelerine izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı, Dubai’de yaptığı açıklamalarda Lübnan krizinde ilerleme yaşanmasına yönelik umudunu da dile getirdi:
 “Lübnan’ın iyiliği için Körfez bölgesinin yeniden bir araya getirilmesi konusunda elimizden gelen her şeyi yapacağız. Umarım önümüzdeki saatlerde ilerlemeye şahit oluruz.”

Macron’un Suudi Arabistan ziyareti
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 3 Aralık akşamı Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ile bir araya geldiği Doha’ya yönelmişti. Bugün de Suudi Arabistan’a hareket edecek. Fransız Senatör Nathalie Goulet, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Krallığa ziyaretinin bölgede barış ve istikrarı teşvik etmek üzere, iki ülke arasında kapsamlı stratejik iş birliğinin yeni bir aşamasını oluşturduğunu söyledi. Görüşmelerde terör ve radikalizmle mücadelenin yollarını geliştirmenin yanı sıra yapay zeka ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında iş birliğini derinleştirmek için ortak öneme sahip acil konuların ele alınacağını belirten Goulet, İran ve Lübnan meselelerinin de gündemde olacağı bilgisini verdi.
Goulet, ziyareti ‘kısa da olsa her açıdan önemli’ olarak nitelendirdi. Suudi Arabistan toplumunda yaşanan muazzam değişiklikleri ve Vizyon 2030’daki ilerlemeyi kendi gözleriyle gördüklerini dile getiren Senatör, “Bölgede barış ve istikrarı teşvik eden siyasi pozisyonların yanı sıra, Lübnan ve İran meseleleri de masaya yatırılmalıdır. Çünkü bunlar barış ve güvenlik açısından oldukça önemlidir” dedi.
Nathalie Goulet açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Fransa’da genel olarak Suudi Arabistan ile aynı hattayız. Koronavirüs meselesine de değinileceğini düşünüyorum. Belki de Suudi Arabistan, örneğin Afrika’nın yoksul bölgelerinde salgınla mücadele için küresel bir projeyi finanse etmeye yardımcı olabilir.”
Senatör ayrıca, iki ülkenin dışişleri bakanlıklarının olumlu tavrının, Paris ve Riyad arasındaki çok iyi ilişkiden kaynaklandığını vurguladı.
İki ülkenin Yatırım ve Ticaret Bakanlarının katılımıyla bugün Suudi Arabistan’ın batısındaki Cidde’de bir Suudi- Fransız yatırım forumu düzenlenmesi planlanıyor. Ayrıca bu ziyaretin, Suudi Arabistan’ın yakın zamanda başlattığı girişimler ışığında ticari borsaların genişlemesine, yatırım projelerinin kurulmasına ve ticaret alışverişini geliştirmek için ortak sergiler ve ilgili forumların düzenlenmesine yatırımda bulunmasına katkı sağlaması bekleniyor.
Ortak yatırım forumunun, petrokimya, gıda, gübre, demir ve çimento sektörlerinde ‘her iki ülkedeki özel sektör arasında etkin bir ortam yaratılması, mevcut fırsatların değerlendirilmesi ve iki ülke ekonomilerinin desteklenmesine ve ihracatının geliştirilmesine katkıda bulunması’ ile sonuçlanması beklentisi de hakim.
Paris, Riyad’ın en önemli ve en büyük ticaret ortaklarından biri olarak ön plana çıkıyor. Fransa, Suudi Arabistan’ın ithalat yaptığı en büyük on ülke arasında yer alıyor. Pandemi öncesi ticaret borsası hacmi 52 milyar riyali (13,8 milyar dolar) aşmıştı. Bunun 32 milyar riyalini (8,5 milyar dolar) Suudi Arabistan’dan Fransa’ya ihracat, yaklaşık 17 milyar riyalini de (4,5 milyar dolar) Fransa’dan ithalat oluşturuyordu.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.