Ebu Gayt: İran, Hürmüz Boğazı ve Babu’l Mendeb’i kontrol etmeye çalışıyor

Ahmed Ebu Gayt MED Akdeniz Diyalog Forumu’nda (Arap Birliği)
Ahmed Ebu Gayt MED Akdeniz Diyalog Forumu’nda (Arap Birliği)
TT

Ebu Gayt: İran, Hürmüz Boğazı ve Babu’l Mendeb’i kontrol etmeye çalışıyor

Ahmed Ebu Gayt MED Akdeniz Diyalog Forumu’nda (Arap Birliği)
Ahmed Ebu Gayt MED Akdeniz Diyalog Forumu’nda (Arap Birliği)

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, İran’ın Hürmüz Boğazı ve Babu’l Mendeb’i doğrudan veya finanse ettiği milisler aracılığıyla kontrol etmeyi amaçladığı konusunda uyararak, Tahran’ın 2019 yazında gerçekleştirdiği saldırılar ve Husilerin Kızıldeniz’de deniz seyrüseferine yönelik devam eden tehdidine atıfta bulundu.
Ebu Gayt, İtalya’da bu yıl 7. düzenlenen MED Akdeniz Diyalog Forumu’nda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) Başkanı Rafael Grossi’nin de katıldığı bir oturumda, Körfez’in güvenliği ve İran’ın seyrüsefer özgürlüğüne yönelik tehditlerine değindi.
Ebu Gayt burada yaptığı konuşmada, “Özellikle petrol ürünlerinin taşınması açısından küresel ticaret için önemli olan bu stratejik boğazlardaki seyrüseferin istikrarı, küresel ekonominin temel dayanağıdır. Tehditler olmadan seyrüsefer özgürlüğünün korunması, yalnızca onu çevreleyen Arap ülkeleri için değil, küresel açıdan bir önceliktir” dedi.
Arap Birliği Genel Sekreteri, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;
“Körfez’de halkların ortak refahı ve işbirliğine dayalı bir güvenlik sistemi kurulmasının zorluğu, İran’ın bölgedeki tavrı ve Arap ülkelerine hakim olma ve müdahale etme eğilimidir. Ancak asıl sorun, komşuları için tehdit oluşturan İran’ın politikaları nedeniyle güven eksikliği olmaya devam ediyor.”
İran’ın nükleer silah edinmesinin bölgede bir silahlanma yarışını tetikleyeceğine işaret eden Ebu Gayt, “Devam eden müzakerelerin, güvenlik durumunun daha tehlikeli hale gelmesini önlemek için İran’ı bu hedeften caydırmayı başaracağını umuyorum” şeklinde konuştu.
Ebu Gayt konuşmasını, “Bölgede halihazırda mevcut bir nükleer gücün olduğu gerçeğini göz önünde bulundurmadan İran’ın nükleer programını ele almak zor. Bu nükleer güç, iki devletli çözümü yok etme ve bunun uygulanması için fırsatları heba etme konusunda ısrarlı olan İsrail’dir” ifadeleri ile noktaladı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.