Suudi Arabistan-Fransa iş birliği gelişiyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Fransa Cumhurbaşkanı istikrar ve barışı sağlamak için çabaların artırılmasının önemini vurguladılar.

Suudi Arabistan-Fransa iş birliği gelişiyor
TT

Suudi Arabistan-Fransa iş birliği gelişiyor

Suudi Arabistan-Fransa iş birliği gelişiyor

Suudi Arabistan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün Cidde'deki Selam Kraliyet Sarayı'nda Ortadoğu'daki son gelişmeleri ve uluslararası istikrar ve barışı sağlama çabalarını gözden geçirmenin yanı sıra bir takım meseleler ve ortak çıkar konuları hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Görüşme sonunda yayınlanan ortak açıklamada, Suudi Arabistan ve Fransa, İran'ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetleriyle mücadele edilmesi ve Lübnan hükümetinin kapsamlı reformlar gerçekleştirmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardıklarını teyit ettiler. Bunun yanı sıra söz konusu reformların uygulanmasına yardımcı olmak amacıyla Lübnan ile birlikte çalışmayı kararlaştırdılar. Lübnan’da silahların yalnızca meşru devlet kurumlarının elinde olacak şekilde sınırlandırılması gerektiğini vurguladılar. Paris ve Riyad ortak bildiride, iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ve pekiştirilmesi ile özelde Ortadoğu'da ve genel olarak dünyada barış ve güvenliğin sağlanması ve bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı bozan politika ve müdahalelerle mücadele edilmesi için ortak çıkar konularında konumları bir birine yaklaştırmanın önemini vurguladılar.
Suudi Arabistan ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı'nı Veliaht Prens karşılarken, Cumhurbaşkanı Macron, Suudi Arabistan’ı ziyaret etmekten ve Veliaht Prens ile tanışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin ve Riyad ile Paris arasındaki ortak alanların gözden geçirilmesinin yanı sıra yeni işbirlikleri ve bu işbirliklerinin Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’na uygun olarak geliştirilmesini sağlayacak fırsatlar ele alındı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman görüşmenin başında, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in selamlarını iletti. Fransa Cumhurbaşkanı da Kral Selman bin Abdulaziz’e selamlarını bildirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ı da kapsayan ziyaret turunun son durağı olan Suudi Arabistan'a yaptığı ziyarette, İran'ın nükleer dosyasının bölgesel istikrara değinilmeden ele alınmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, Suudi Arabistan da dahil olmak üzere müttefiklerin bölgesel görüşmelere katılmasını önerdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Macron, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu, 2017 yılından bu yana söylüyorum. Ben nükleer sorunun bölgesel istikrara değinilmeden çözülemeyeceğine inananlardanım. Dostlarımızın çabalarını bu tartışmalara dahil etmeden ilerleyemeyiz. Suudi Arabistan Veliaht Prensi, barışı koruma arzusu kadar endişesini de dile getirme konusunda her zamanki gibi net tavır alanlardan biri. Viyana’daki müzakerelere katılan beş ülkeden biri olduğumuz için olası senaryoları paylaştık. Geçtiğimiz ağustos sonundaki Bağdat Konferansı’na katılan ülkelerle sürekli temas halindeyiz ve bu yönde ilerleyeceğiz. Bu soruna basit ve hızlı çözümler bulunabileceğini düşünmüyorum. Ancak bu standartları korumanın bir yolu var; o da İran'da nükleer silah olmaması ve bölgede gerilimin tırmanmamasıdır.”
Resepsiyona, Suudi Arabistan tarafından, Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman bin Abdulaziz, Devlet Bakanı ve Bakanlar Kurulu Üyesi Prens Turki bin Muhammed bin Fahd bin Abdulaziz, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, Kültür Bakanı Prens Bedr bin Abdullah bin Ferhan, Devlet Bakanı, Bakanlar Kurulu Üyesi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban, Ticaret Bakanı ve Enformasyon Bakanı Vekili Dr. Macid el-Kasabi, Çevre, Su ve Tarım Bakanı Abdurrahman el-Fadli, Yatırım Bakanı Mühendis Halid el-Falih, Kamu Yatırım Fonu Genel Müdürü Yasir bin Osman er-Rumayyan ve Suudi Arabistan'ın Paris Büyükelçisi Fahd er-Ruveyli katıldı.
Fransa tarafından ise Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Savunma Bakanı Florence Parly, Kültür Bakanı Roselyne Bachelot, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Frank Riester, Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Ludovic Pouille, Cumhurbaşkanı’nın Askeri Danışmanı Koramiral Jean-Philippe Rolland, Cumhurbaşkanı’nın Diplomatik Danışmanı ve Büyükelçi Emmanuel Bonn, Cumhurbaşkanı’nın Stratejik İşler ve Silahsızlanmadan Sorumlu Diplomatik Danışmanı Alice Rufo, Cumhurbaşkanı’nın Kuzey Afrika ve Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Diplomatik Danışmanı Patrick Dorrell ve Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İletişim Danışmanı Anne-Sophie Bradel katıldı.
Fransa Cumhurbaşkanı dün, Cidde'ye geldi ve bir takım görüşmelerin ardından oradan ayrıldı. sırasında Mekke Emiri Prens Halid el-Faysal, , Kültür Bakanı Prens Bedr bin Abdullah bin Ferhan Macron’u Cidde'deki Kral Abdulaziz Havalimanı'nda karşılayanlar arasında en ön saflarda yer aldı. Karşılamada Cidde Belediye Başkanı Salih et-Turki, Mekke Bölgesi Emniyet Müdürü Tümgeneral Salih el-Cabiri, Suudi Arabistan'ın Paris Büyükelçisi Fahd er-Ruveyli, Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Ludovic Pouille ve bazı yetkililer de hazır bulundu.

Ortak açıklama
Ziyaretin sonunda yapılan ortak açıklamada, Suudi Arabistan ve Fransa’nın İran’ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetleriyle mücadele edilmesi ve Lübnan hükümetinin kapsamlı reformlar gerçekleştirmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardıkları belirtildi. Söz konusu reformların uygulanmasını sağlamak için Lübnan ile çalışma yönünde ortak karar alan Riyad ve Paris, Lübnan’da silahların yalnızca meşru devlet kurumlarının elinde olacak şekilde sınırlandırılması gerektiğini vurguladılar.
Paris ve Riyad ortak bildiride, iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ve pekiştirilmesi ile özelde Ortadoğu'da ve genel olarak dünyada barış ve güvenliğin sağlanması ve bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı bozan politika ve müdahalelerle mücadele edilmesi için ortak çıkar konularında konumları bir birine yaklaştırmanın önemini vurguladılar. Aynı zamanda geçtiğimiz Ağustos ayında düzenlenen Bağdat Konferansı’nın Irak'ta istikrarı güçlendirme ve bölgesel diyalogu teşvik etme alanlarındaki önemine övgüde bulundular.
İki taraf, yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde tüm biçimleri ve tezahürleriyle terörizm ve radikalizm karşısında durmak ve bunların finansmanıyla mücadele etmek için aralıksız olarak daha fazla ortak çaba gösterme konusundaki kararlılıklarını vurgularken terörizm ve organize suçla mücadelede teknik ve operasyonel iş birliğini geliştirme konusunda anlaştılar.
Ortadoğu’da barışın sağlanmasına olan desteklerini bir kez daha teyit eden Riyad ve Paris, Filistin-İsrail çatışmasının iki devletli çözüm çerçevesinde, ilgili uluslararası kararlara ve Arap Barış Girişimi'ne uygun olarak, Filistin halkının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını güvence altına alacak şekilde kapsamlı bir çözüme ulaşmasının önemini vurgularken İsrail'in iki devletli çözümü tehdit eden yerleşim politikasına son vermesi çağrısında bulundular.
İki taraf, İran’ın nükleer programında kaydedilen ilerlemenin yanı sıra Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliği yapmaması ve ona karşı şeffaf olmaması konusundaki derin endişelerini dile getirdiler. Fransa, İran'ın nükleer silah sahibi olması ya da bunu geliştirmesine izin vermeme noktasında kararlı olduğunun altını çizdi. İki taraf, Suudi Arabistan’a karşı insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle düzenlenen saldırılar dahil olmak üzere, İran'ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetleriyle mücadele edilmesi gerektiği konusunda anlaştılar.
Yemen meselesine değinen iki taraf, Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulunması için Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi'nin çabaları başta olmak üzere Körfez Girişimi’ne, uygulama mekanizmasına, kapsamlı ulusal diyalogun sonuçlarına ve BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararına dayanan tüm çabaların desteklenmesinin önemine işaret ettiler. Fransa, 22 Mart 2021 tarihinde Suudi Arabistan tarafından sunulan Barış Girişimi’ne tam destek verdiğini teyit ederken Husi milisler tarafından balistik füzeler ve İHA’larla gerçekleştirilen saldırıları kınayarak Suudi Arabistan’ın güvenliğini korumaya yönelik tarihi taahhüdünü bir kez daha yineledi.
İki taraf Lübnan meselesiyle ilgili olarak ise Lübnan hükümetinin başta Lübnan'da ulusal birlik ve sivil barışı garanti eden Taif Anlaşması'na bağlılık olmak üzere kapsamlı reformlar gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladılar. Söz konusu reformların finans, enerji, yolsuzlukla mücadele ve sınır kontrolü gibi alanlarını kapsadığını belirten Fransa ve Suudi Arabistan, bu reformların uygulanmasını sağlamak için Lübnan ile birlikte çalışma kararı aldıklarını bildirdiler. Ayrıca Lübnan’da silahların yalnızca meşru devlet kurumlarının elinde olacak şekilde sınırlandırılması gerektiğini belirten iki taraf, Lübnan'ın bölgenin güvenliğini ve istikrarını bozan herhangi bir terör eyleminin başlatıldığı yer ve bir uyuşturucu kaçakçılığı merkezi olmaması gerektiğini vurguladılar.
Lübnan ordusunun Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının korunmasındaki rolünün güçlendirilmesinin önemine de dikkati çeken iki taraf, tüm bu konularda iki ülke arasında istişarelere devam etmeyi kararlaştırırken tam şeffaflık sağlayan bir çerçevede Suudi Arabistan ve Fransa ortaklığında bir insani yardım mekanizması kurma konusunda anlaştılar. Lübnan halkının acılarını hafifletmek için dost ve müttefik ülkelerle iş birliği içinde uygun mekanizmalar bulma konusunda kararlı olduklarının da altını çizen iki taraf, Lübnan'ın istikrarını korumanın ve ilgili BMGK kararları ve diğer uluslararası kararlar uyarınca egemenliğine ve birliğine saygı duymanın önemini vurguladılar.
Irak meselesine gelince iki taraf, Irak hükümetinin ülkede terörizmi ortadan kaldırmanın yanı sıra ülkenin güvenliğini, istikrarın ve toprak bütünlüğünü koruma çabalarını ve Irak'ın iç işlerine dışarıdan yapılan müdahalenin durdurulmasını desteklediklerini ifade ettiler. Irak’ta en kısa zamanda yeni bir hükümetin kurulmasına dair umutlarını dile getiren iki taraf, ülkede 10 Ekim'de seçimlerin düzenlenmesini takdir ettiklerini belirttiler.
İki taraf Suriye ile ilgili olarak da Suriye halkının çektiği acıların son bulması ve Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünün korunması çerçevesinde Birinci Cenevre Bildirisi ve BMGK’nın 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye'deki krizin siyasi bir çözüme ulaştırılmasının ve BM Suriye Özel Temsilcisi’nin çabalarının desteklenmesinin önemine işaret ettiler.
Libya meselesini de ele alan Suudi Arabistan ve Fransa, Libya krizine uluslararası meşru kararlar doğrultusunda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlayacak şekilde siyasi bir çözüm bulunmasının önemini vurguladılar.
Öte yandan Fransa, Suudi Arabistan’ın Afganistan'daki insani durumu görüşmek ve uygun insani müdahalenin sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bakanlar Konseyi'ni olağanüstü toplantıya çağırmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Savunma ve güvenlik dosyalarına da değinen taraflar ortak açıklamada, iki ülkenin çıkarlarına ve bölgenin güvenlik ve istikrarına yönelik ortak tehditlerin sık sık değerlendirilmesinin önemine ve gerekliliğine dikkati çektiler. Savunma dosyasında uzun bir geçmişi olan ortaklıklarına övgüde bulunan taraflar, aralarındaki stratejik yakınlaşmayı daha da artırmak için iletişimi güçlendirmeyi kararlaştırdılar. İki ülke arasındaki stratejik ortaklığı yeni ve gelecek vaat eden ufuklara taşıyarak ortak eylemi güçlendirmenin ve ilişkileri karşılıklı güven ve ortak çıkarlara dayalı daha yakın ve yapıcı iş birliği sağlayacak şekilde geliştirmenin öneminin altını çizdiler.
Taraflar, Suudi Arabistan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın, 2018 yılında Fransa'ya yaptığı ziyaretten bu yana iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda iş birliğinin gelişmesine katkıda bulunan olumlu ve verimli sonuçlarla kat edilen ilerlemeye övgüde bulundular.
Suudi Arabistan ve Fransa, ekonomi alanındaki ortaklığı güçlendirmenin, özel sektörün ekonomiye katkısını artırmanın, deneyim alışverişinde bulunmanın, insani kabiliyetleri geliştirmenin ve Suudi Arabistan 2030 Vizyonu ve Fransa'nın 2030 ekonomik planından kaynaklanan fırsatları ortak çıkarlara yönelik birçok sektörde kullanmanın önemi üzerinde fikir birliğine vardılar.
Taraflar, iki ülkenin özel sektörleri arasında karşılıklı yatırımlarla dengeli ekonomik bir ortaklığın kurulmasının takip edilmesinin önemine dikkati çekerken Suudi Arabistan, 2030 Vizyonu çerçevesinde enerji, su ve atık yönetimi, sürdürülebilir şehirler, ulaşım, sivil havacılık, mobil çözümler, dijital ekonomi ve sağlık gibi sektörlerde Fransız şirketleri ile artan iş birliklerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Fransa, Suudi Arabistan’dan kamu ve özel sektöre, özellikle de yeni teknolojiler, gelişmekte olan şirketler ve geleceğin endüstrisi alanlarına yatırımlar çekmek istediğini ifade ederken Suudi Arabistan, Suudi Arabistan özel sektörünün Fransız pazarındaki yatırımlarını artırmak istediğini kaydetti.
Taraflar, iki ülkenin de iş insanları arasında Macron’un ziyaretinin oturum aralarında gerçekleşen ve iki ülkenin özel sektör ortaklığını yenileyen görüşmeler sırasında tüm ekonomi alanlarında çok sayıda sözleşme ve anlaşmanın imzalanmasına övgüde bulundular.
Taraflar, çevreyi ve biyolojik çeşitliliği koruma konusundaki kararlılıklarını da teyit ettiler. Fransa Cumhurbaşkanı, Suudi Arabistan’ın çevre ve iklim değişikliği alanındaki girişimleri ve çabalarını takdir ettiğini belirtti.
Enerji sektörü ve çeşitli alanlarıyla ilgili olarak ise taraflar, iki ülkeyi petrol rafinasyonu (arıtımı), petrokimya üretimi, elektrik sektörü ve yenilenebilir enerji başta olmak üzere proje geliştirme, istasyon ve elektrik ağlarının güvenliği, hizmet güvenilirliği ve elektrik iletim ve dağıtım sistemlerindeki deneyim alışverişi gibi birçok projede birleştiren güçlü ilişkilere atıfta bulundular. Taraflar ayrıca nükleer enerjinin barışçıl ve güvenli bir çerçevede üretimi, radyoaktif atıkların yönetimi ve nükleer uygulamalar, nükleer kontrol ve 2011 yılında hükümetler arasında imzalanan anlaşma doğrultusunda insan yeteneklerinin geliştirilmesi konularında iş birliğini geliştirmek üzere anlaştılar.
İklim değişikliği konularına da değinen taraflar, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris İklim Anlaşması ilkelerine bağlı kalmanın önemine işaret ederek küresel ısınmaya neden olan sera gazlarını ele alacak entegre ve kapsamlı bir çerçeve olarak dairesel ekonomi yaklaşımları da dahil olmak üzere, kaynaksız emisyonlara odaklanan iklim anlaşmalarının yapılması ve uygulanması gerektiğini vurguladılar. Bu bağlamda Fransa Cumhurbaşkanı, Suudi Arabistan’ın “Yeşil Suudi Arabistan” ve “Yeşil Ortadoğu” girişimlerine övgüde bulundu. Taraflar, bahsi geçen girişimlerin gerçekleştirilmesi amacıyla iş birliği yapmanın önemine dikkati çektiler. Taraflar, Suudi Arabistan’da temiz hidrojen üretimi geliştirme fırsatlarını incelemenin yanı sıra iki ülke arasındaki ekonomileri sera gazı emisyonlarından arındırılmış ekonomilere dönüştürmeye ve küresel düzeyde enerjinin dönüşümüne katkıda bulunan iş birliğinin önemine işaret ettiler.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele çabalarına ve iki ülkenin bu salgınla mücadelede elde ettiği başarıya da değinen taraflar, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri, Kovid-19 salgınının ekonomik, sağlık ve sosyal alanlardaki olumsuz yansımalarına karşı destekleme çabalarının devam ettiğini belirttiler.
Kültür alanına gelince, son altmış yılda aralarında çeşitli alanlarda yapılan iş birliğinin sürdüğü iki ülke arasındaki tarihi kültürel ilişkilere atıfta bulunan taraflar, bu alanlarda, özellikle müzelerin, film endüstrisinin ve kültürel mirasın geliştirilmesinde iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladılar.
İki taraf, Nisan 2018'de hükümetler arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde barındırdığı imkanlar açısından zengin bir bölge olan el-Ula'da kalkınmanın sürdürülebilirliği için halihazırda var olan verimli iş birliğinden duydukları memnuniyeti dile getirirken Fransa'nın bu bölgenin kültür ve turizm alanlarının geliştirilmesini desteklemeye katkıda bulunacağı yeni anlaşmaların imzalanmasını övdüler.
İki taraf, turizm alanında iş birliğini güçlendirmenin ve bu alandaki hareketliliği artırmanın yanı sıra iki ülkenin turizm potansiyelini keşfetmek, vatandaşları arasındaki iletişimi geliştirmek ve bu iletişimin önünü açan kolaylıklar sağlamak için bir takım girişimler başlatmak üzere çalışmanın önemine değindiler.
Taraflar, eğitim alanında da her iki ülkenin üniversiteleri, teknik okulları, düşünce ve araştırma kuruluşları arasındaki iş birliğinin gelişmesinden ve bilimsel araştırma, geliştirme ve yenilik alanlarında bilimsel disiplinlerin geleceğe yönelik beklentilerine ayak uyduran somut adımların atılması ve yapısal projelerin başlatılmasıyla aralarındaki iş birliğinin yoğunlaştırılmasından duydukları memnuniyeti ifade ettiler.
İki taraf, bu bağlamda el-Ula'da ‘Villa Al-Hajar’ adlı bir Fransız kültür merkezinin kurulması anlaşmasının yanı sıra kültür, turizm, dijital teknoloji ve uzay alanlarında bir takım anlaşmalar ve sözleşmeler imzalanmasını memnuniyetle karşıladılar.
Ortak bildiride, Fransa Cumhurbaşkanı'nın Suudi Arabistan ziyaretinin iki ülkeyi birbirine bağlayan dostluk ve yakın iş birliği bağları çerçevesinde gerçekleştiği belirtilirken, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Fransa Cumhurbaşkanı'nı Cidde'deki Selam Kraliyet Sarayı'nda bir araya getiren görüşmede, iki ülke arasındaki tarihi ve stratejik ilişkilerin ele alındığı aktarıldı. Ziyaretin sonunda, Fransa Cumhurbaşkanı gördüğü sıcak karşılama ve misafirperverlik için kendisi ve beraberindeki heyet adına Suudi Arabistan hükümetine ve halkına en içten teşekkürlerini ve takdirlerini bildirdi.

Ziyaret sırasında imzalanan anlaşmalar
Medef International'ın Fransa-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Laurent Germain, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, dün Cidde'de düzenlenen Fransa-Suudi Arabistan İş Konseyi çalıştayı sırasında iki taraf arasında 27 anlaşma ve sözleşme imzaladığını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un heyetinde yer alan Germain, söz konusu 27 anlaşma ve sözleşmenin, iki ülkenin iş sektörleri arasındaki ilişkileri daha geniş ufuklara taşıyacak büyük bir adımı ifade ettiğini kaydetti. Germain, çalıştaya enerji, ulaşım, uzmanlaşmış kimya endüstrileri ve ilaç endüstrileri sektörlerinden 100'den fazla Fransız firmasının katıldığını aktardı.
Riyad ve Paris, son dönemde, dünkü görüşmelerin meyvelerinin toplanmasını sağlayan sağlam bir zeminin oluşturulduğu karşılıklı ziyaretlere tanık oldu. Riyad ve Paris, bundan üç hafta önce, sivil havacılık ve hava taşımacılığı, lojistik, teknoloji ve dijitalleşme alanlarının yanı sıra iki taraf arasında ulaştırma ve lojistik sisteminin tüm alanlarında iş birliğini geliştirmek, çoklu ulaşım alanlarının geliştirilmesinde modern ve geleceğin teknolojilerinden yararlanmak ve ulusal ulaştırma ve lojistik stratejisinin hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmak amacıyla havacılık sektöründe emniyet ve güvenlik projeleri alanında ortak iş birliği anlaşması imzaladılar.



Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.


Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Çarşamba günü İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve yürütülen ortak çabaları değerlendirdi.

Görüşme, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi’nin 46. oturumu kapsamında gerçekleşti. Taraflar, iki ülke arasındaki ortak iş birliği alanlarını ve çeşitli sektörlerde ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı.

u768ı
Suudi Veliaht Prensi ile İtalya Başbakanı arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda işbirliğinin boyutları ve bunların geliştirilmesi yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmeye Suudi tarafında Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaed el-Aiban ile Yatırım Bakanı Halid el-Falih katıldı.


Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
TT

Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)

Manama’da Çarşamba günü düzenlenen Körfez Zirvesi’nin sonuç bildirisi, ortak güvenliğin güçlendirilmesine yönelik daha açık bir Körfez yaklaşımı, Filistin devletinin kurulmasına destek, Arap dünyasındaki savaşların siyasi yollarla durdurulması ve dış müdahalelerin reddi gibi çok sayıda mesaj içerdi.

Siyasi çerçevenin yanında, Körfez içi bütünleşmeye yönelik dikkat çekici adımlar da öne çıktı. Bunların başında Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması ve birleşik bir sanayi platformunun kabul edilmesi geliyor. Bu adımlar, üye ülkelerin ekonomik işbirliğini kurumsallaştırma ve daha geniş bir seviyeye taşıma iradesine işaret etti.

162 maddeden oluşan bildiride, başlangıçtan itibaren Körfez ülkelerinin güvenliğinin “bölünemez bir bütün” olduğu vurgulandı. Bir üyeyi hedef alan herhangi bir tehdidin, tüm üyelere yönelmiş bir tehdit sayılacağı ifade edildi. Bu ilke, Konsey’in temel nizamnamesi ile ortak savunma anlaşmasına dayandırıldı.

Bildiri, Kral Selman’ın ortak Körfez çalışmasını güçlendirme vizyonunun hassas ve sürekli biçimde uygulanmasının önemine dikkat çekti. Bu kapsam, savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması, siyasi tutumun birleştirilmesi ve geniş uluslararası ortaklıkların inşasını içeriyor. İlgili kurumlara, uygulamanın tamamlanması için net bir zaman çizelgesi hazırlama görevi verildi.

Ortak Körfez Çalışması başlığı altında, Konsey’in “işbirliği aşamasından birlik aşamasına geçiş” konusunda yürüttüğü istişarelerin sürdüğü belirtildi. Gerekli adımların tamamlanması için Bakanlar Konseyi ile teknik komite görevlendirildi.

frg
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa, Çarşamba günü Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine başkanlık etti (BNA)

Bildiride, gümrük veri değişim platformunun 2026’nın ikinci yarısında çalışmaya başlaması kabul edildi. Ayrıca gümrük birliğinin gerekliliklerinin tamamlanması, acil bir zaman planı hazırlanması, sınır ötesi hizmet ticaretinin düzenlenmesi ve mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması talimatı verildi.

Ekonomik açıdan öne çıkan bir diğer adım ise, “Körfez’de Üretildi” forumu ve fuarının Ekim 2026’da düzenlenmesi önerisinin memnuniyetle karşılanması oldu. Bu etkinliğin, sanayi kapasitesini öne çıkarması ve ekonomik entegrasyonu güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, merkezinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacağı Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması kabul edildi. Körfez Demiryolu Projesi’nin genel anlaşması ile ortak mülkiyetli gayrimenkuller için birleşik kurallar da onaylandı.

Bildiri, ilk Körfez yargı, adli ve yasama işbirliği konferansının sonuçlarını; parlamentoların çalışmalarını; dini değerlerin güçlendirilmesine yönelik girişimleri; yolsuzlukla mücadelede ortak strateji ve rehberleri övdü. İnsan ticaretiyle mücadele alanındaki ilerlemelere de dikkat çekildi.

Çevre ve enerji bölümünde, “Yeşil Orta Doğu” girişimi kapsamında işbirliğinin artırılmasının önemi vurgulandı. Küresel enerji piyasalarının istikrarının desteklenmesi, tüm enerji kaynaklarını dışlamayan dengeli bir yaklaşım benimsenmesi ve emisyon yönetimi teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.

Üye ülkelerin karbon döngüsü ekonomisi yaklaşımına bağlılığı yenilendi. Bu kapsam, emisyonların azaltılması, yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve giderilmesini içeren yöntemler; yenilenebilir enerji projeleri, temiz hidrojen ve karbon yakalama teknolojileriyle desteklenecek.

Siyasi dosyalar arasında Filistin meselesi öne çıktı. Liderler, Filistinlilerin 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını desteklediklerini vurguladı. İki devletli çözümün uygulanması, işgalin sona ermesi ve İsrail ihlallerinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Gazze’de kuşatmanın kaldırılması, geçişlerin açılması ve insani yardımın girişine izin verilmesi gerektiği ifade edildi. Ateşkes anlaşması, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’nin çıktıları ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları memnuniyetle karşılandı. Uluslararası tanımaların artması olumlu bulundu, UNRWA’ya destek ve Gazze yetimleri için bir fon kurulması onaylandı.

dfgt
Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nden bir kare (BNA)

Yemen konusunda, KİK’in Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetine tam desteği yinelendi. Ortak teknik komitenin kalkınma ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarının sonuçları memnuniyetle karşılandı. Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt’in ekonomik ve insani desteği övüldü; Kızıldeniz’deki Husi saldırıları, silah kaçakçılığı ve BM personeline yönelik saldırılar kınandı.

Bildiri, İran’ın işgal altında tuttuğu üç Emirlik adası konusundaki sabit tutumu yineledi; İran’ın tüm uygulamalarının geçersiz olduğu vurgulandı. Avrupa Birliği’nin BAE’yi destekleyen pozisyonu memnuniyetle karşılandı.

Dorra (Dora) Gaz Sahası konusunda, sahadaki tüm alanların Kuveyt karasuları içinde olduğu ve mülkiyetin yalnızca Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında paylaşıldığı vurgulandı.

Bildiride Irak, Suriye, Lübnan, Sudan, Libya ve Somali dosyaları da ele alındı. Bu ülkelerin birliği ve egemenliğinin desteklendiği; dış müdahalelerin reddedildiği ve çatışmaları sona erdirecek siyasi süreçlere çağrı yapıldığı belirtildi. Rusya–Ukrayna savaşında Körfez’in arabuluculuk girişimleri övüldü; esir değişimleri, tahıl ihracatının kolaylaştırılması ve insani destek hatırlatıldı.

Uluslararası ortaklıklar başlığında, İtalya Başbakanı’nın zirveye katılımı memnuniyetle karşılandı. ABD, Avrupa Birliği, ASEAN ve Çin ile yapılan ortak zirvelerin sonuçları övüldü ve kararlaştırılan eylem planlarının hızla uygulanması istendi.

Son olarak bildiri, 162 maddede yer alan hükümler uyarınca, Körfez’in hem ortak güvenliğini güçlendirme hem de ekonomik entegrasyonu derinleştirme yönündeki isteğini yansıttı. Aynı zamanda Filistin davasına verilen desteği ve bölgesel çatışmaların sakinleştirilmesine yönelik çabaları bir araya getiren, siyasi gerçekçilikle kurumsal çalışmayı birleştiren bir yaklaşım ortaya koydu.