İsrail Başbakanı: İran, ihlallerinin bedelini ödemeye başlamalı

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AP)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AP)
TT

İsrail Başbakanı: İran, ihlallerinin bedelini ödemeye başlamalı

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AP)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AP)

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran’ın nükleer alandaki ihlallerinin bedelini ödemesi gerektiğini söyleyerek, İran ile varılacak ‘kötü’ bir anlaşmanın herkesin ulusal güvenliği üzerinde yansımaları olacağını vurguladı.
Bennett, bugün haftalık kabine toplantısında yaptığı konuşmada, “İran ile büyük güçler arasındaki müzakerelerin ilk turu sonuç alamadan sona erdi. İranlılar önceki tüm anlaşmalardan geri çekildi. Aynı zamanda çok sert bir duruş sergilediler” dedi.
Başbakan ayrıca, “Viyana’da müzakere eden tüm ülkeleri güçlü bir çizgi izlemeye ve İran’a aynı anda hem uranyum zenginleştirip, hem de müzakere edemeyeceklerini netleştirmeye çağırıyorum. İran, ihlallerinin bedelini ödemeye başlamalı” ifadelerini kullandı.
İsrail Dışişleri Bakanı’nın bu konuyu görüşmek üzere Avrupa’da yaptığı bir dizi toplantıdan döndüğünü söyleyen Bennett şöyle devam etti;
“Önümüzdeki birkaç gün içinde Savunma Bakanı ve Mossad Başkanı bu konuyu takip etmek için Washington’a gidecek. Şimdi hedefimiz, ABD’deki dostlarımıza, İran’ın uranyum zenginleştirmede son derece hızlı ilerlemesi karşısında farklı bir araç kullanmanın zamanının geldiğini söylemek için turlar arasındaki zaman penceresini kullanmak.”
İran’ın ihlallerinin bedelini ödemeye başlaması gerektiğinin altını çizen Bennett, “Bu konuda Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar, Ruslar ve diğerleri ile samimi ve yoğun bir diyalogumuz var” diye konuştu.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times