Fas’ın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri İbn Kiran: İsrail ile normalleşme konusunda devleti kınamayacağız

Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran dün akşam yaptığı konuşma sırasında (Şarku’l Avsat)
Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran dün akşam yaptığı konuşma sırasında (Şarku’l Avsat)
TT

Fas’ın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri İbn Kiran: İsrail ile normalleşme konusunda devleti kınamayacağız

Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran dün akşam yaptığı konuşma sırasında (Şarku’l Avsat)
Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran dün akşam yaptığı konuşma sırasında (Şarku’l Avsat)

Fas’ın Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran, PJD’nin İsrail ile normalleşme konusunda Fas hükümetinin karşısında durmayacağını belirterek, “Devletimizi kınayan bir tutum benimsemeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
İbn Kiran önceki gün partisinin Ulusal Komitesi önünde (Ülkenin çeşitli bölgelerindeki parti yetkililerin bulunduğu bir komite) yaptığı bir konuşmada, geçtiğimiz günlerde İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ın Fas ziyareti sırasında, Rabat ve Tel Aviv arasında imzalanan askeri anlaşmalara atıfta bulunarak, “Cezayir tehditleri olmasaydı, İsrail ile normalleşme mevcut durumdaki seviyesine ulaşmamış olurdu” dedi.
İbn Kiran Filistin konusunun, Fas için ideolojik bir mesele olduğunu vurgulayarak, “Faslılar ve Filistinliler kardeştir ve İslam Şeriatı bizi Filistinlilerin yanında olmaya zorluyor” dedi. İbn Kiran “Ancak bu, normalleşme konusunda devletimizi kınadığımız anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı. Kiran, devletin sorunları olduğunu ve bir adım attığında bunu onaylanmak zorunda olmadıklarını ancak bu kararı kınanmayacaklarını sözlerine ekledi.
İbn Kıran, ülkesinin doğusunda Fas’ın maruz kaldığı saldırıları eleştirerek, “Doğudaki kardeşlerimiz Fas Krallığı'nı kınamakta yanılıyorlar, Fas Krallığı onurludur ve duruşu da onurludur, ancak elbette bu onun hata yapmadığı ve eleştirilemeyeceği anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.
İbn Kıran konuşmasında, “Fas’a, tarihine ve tutumlarına saygı gösterin. Fas dışında, Filistin mücadelesini desteklemek için özel vergi uygulayan başka bir ülke bilmiyorum” dedi.
İbn Kiran, Fas yönetiminin Filistin konusunda tutumlarını değiştirmeyeceğini belirterek, Kralın bu kararını bazı koşulların ve sorunların gerekli hale getirdiğini, Kral’la aynı fikirde olmasalar da saygı gösterilmesi gerektiğini zira 6. Kral’ın Müslümanların yöneticilerinden biri olduğunu belirtti. Aynı zamanda Fas’ın güney eyaletlerinde onu takdir eden milyonlarca Faslı’nın olduğunu da belirtti.
İbn Kiran, Cezayir rejiminin 40 yıldır Fas'ı taciz etmesi, Fas’a karşı savaşlar açması ve Fas’a zarar vermek için petrol fiyatlarını kullanmasına yönelik üzüntüsünü dile getirerek, “Adaletsiz Cezayir rejimi felaketlere neden oldu ve durmak istemiyor. Cezayir rejimi neden Fas’a sınırlarını açmayı reddediyor? Çünkü Cezayirlilerin Fas’ı sevdiğini ve çoğunun ülkemize giriş yapacağını biliyor” ifadelerini kullandı.
İbn Kiran, Cezayir ordusu liderlerine hitaben Fas’ın kolay bir hedef olmadığını belirterek, “Ordu komutanlarına Allah’a yönelmelerini tavsiye ediyorum. Cezayir tehditleri olmasaydı, İsrail ile normalleşme mevcut durumdaki seviyesine ulaşmamış olurdu. Savaş çıkarsa, ülkemizin ve kralımızın yanında yer alırız. Savaşı kazanamayacaksınız ve bundan gerçek düşmanlar faydalanacak” değerlendirmesinde bulundu.
İbn Kiran, savaş çıkarsa tüm Mağrip bölgesinin zarar göreceğini belirterek, Libya ve Tunus’taki durumu örnek verdi.
İbn Kiran, partinin iç durumu ile ilgili olarak, 8 Eylül seçimlerinden sonra partinin hayata geri döneceğine yönelik iyimserliğini dile getirdi. Ulusal Komite toplantısındaki durumun, partinin iyileşmekte olduğuna dair güvence verdiğini belirtti.
Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Temsilciler Meclisi’nde (parlamentonun ilk odası) 125 sandalyeden 13 sandalyeye düşerek son seçimlerde ağır bir yenilgi yaşadı. Bu durum parti liderlerinin çoğunun istifa etmesine yol açtı. Ardından olağanüstü bir toplantı düzenlendi ve İbn Kiran, Sadettin Osmani’nin yerine parti genel sekreteri olarak seçildi.
Partinin gelecek yıl yapılması planlanan olağan kongresinin ne zaman düzenleneceği ile ilgili olarak İbn Kiran, olağanüstü tkongreden bir yıl sonra, önceki Genel Sekreterliğin olağan toplantı düzenleme kararını reddettiğini belirterek “Yalnızca bir yıllığına bir liderlik seçmek istiyorlardı” açıklamasında bulundu. Olağanüstü toplantı katılımcılarının kendisini desteklediğini ve Genel Sekreter olarak seçtiğini belirtti.
İbn Kiran, şimdi önceliğin partinin iç durumunu gözden geçirmek ve teşkilatını yeniden yapılandırmak olduğunu, ayrıca kongrenin bunun zirve noktası olacağını belirtti. Kiran, “Önceliğin partinin yenilenmesi olduğunu, bu aşamayı geçtikten sonra bir kongre düzenleyerek, yeni bir Genel Sekreter ve Genel Sekreterlik seçileceği” açıklamasında bulundu.



Nisan ayından bu yana kuraklık Avrupa'nın ve Akdeniz havzasının yarısından fazlasını etkiliyor

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da yaşanan sıcak hava dalgası ve kuraklık ortasında yarı kuru Miljacka Nehri'nin ve nehrin içinden görünen yosunların havadan görünümü (AP)
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da yaşanan sıcak hava dalgası ve kuraklık ortasında yarı kuru Miljacka Nehri'nin ve nehrin içinden görünen yosunların havadan görünümü (AP)
TT

Nisan ayından bu yana kuraklık Avrupa'nın ve Akdeniz havzasının yarısından fazlasını etkiliyor

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da yaşanan sıcak hava dalgası ve kuraklık ortasında yarı kuru Miljacka Nehri'nin ve nehrin içinden görünen yosunların havadan görünümü (AP)
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da yaşanan sıcak hava dalgası ve kuraklık ortasında yarı kuru Miljacka Nehri'nin ve nehrin içinden görünen yosunların havadan görünümü (AP)

Kuraklık, temmuz ayında Avrupa topraklarının ve Akdeniz kıyılarının yüzde 52'sini etkiledi. Fransız haber ajansı AFP'nin Avrupa Kuraklık Gözlemevi verilerinden yaptığı analize göre kuraklık temmuz ayında dördüncü ay üst üste devam etti.

Bu, 2012 yılında veri toplamaya başlanmasından bu yana temmuz ayında kaydedilen en yüksek oran ve 2012-2021 dönemi ortalamasından 21 puan daha yüksek. Bu kuraklık, yılbaşından beri bölgede her ay rekor seviyelere ulaşıyor.

rty6u
Saraybosna'da sıcak hava ve kuraklıkla birlikte yosunların ortaya çıktığı, neredeyse kurumuş Miljacka Nehri üzerindeki köprüde yürüyen bir kişi- Bosna (AP)

Uydu gözlemlerine dayanan Copernicus Kuraklık Endeksi, yağış, toprak nemi ve bitki örtüsü durumu olmak üzere üç kriteri bir araya getirir. İzleme, uyarı ve alarm olmak üzere üç kuraklık seviyesine ayrılır.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre kuraklıktan en çok etkilenen bölgeler Doğu Avrupa ve Balkanlar olurken, bu ülkelerin birçoğunda alarm seviyesindeki arazi oranı hızla artıyor.

fgrthy
Macaristan'ın doğusunda kuraklıktan etkilenen Crișul Repede Nehri'nde su seviyeleri önemli ölçüde düştü (EPA

Bu oran haziran ayında yüzde 9 iken temmuz ayında yüzde 56'ya, Kosova'da yüzde 6'dan yüzde 43'e, Bosna Hersek'te yüzde 1'den yüzde 23'e yükseldi. Yaz başından beri Balkan bölgesini vuran sıcak hava dalgaları, çoğu zaman yasadışı olan açık çöp alanlarında çıkan zehirli duman ve gazlar yayan yangınlar da dahil olmak üzere rekor sayıda orman yangını eşlik ediyor.

fgthyu
Orman yangını dumanından kaynaklanan küresel ısınma ölüm riskini artırıyor (DPA)

Türkiye, Doğu Akdeniz'de mart ayından bu yana her ay ülke topraklarının yüzde 60'ından fazlasını etkileyen ve orman yangınlarının çıkmasına neden olan sürekli bir kuraklık yaşıyor. Cuma günü, ülkenin batısında çıkan yangınlar üç köyün tahliyesine ve Çanakkale Boğazı'nda deniz trafiğinin durdurulmasına yol açtı.

fgthy
Atina yakınlarındaki Dione'de yaşayan bir kişi, orman yangınlarından kaçmak için arabasıyla yola çıktı (AFP)

Birleşik Krallık'ta durum önceki aylara göre iyileşme kaydetmekle birlikte, ülkenin üçte ikisinden fazlası hala su sıkıntısı çekmektedir.

İspanya ve Portekiz'de ise durum nispeten daha iyi olup, kuraklık oranları sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 5 gibi düşük seviyelerde seyrediyor.