Sabah kahvenizden vazgeçme fikrine dayanamıyorsanız, işte size güzel bir haber. Eat This Not That (Bunu yiyin Onu değil) adlı sağlık haberleri sitesindeki bir habere göre Frontiers in Aging Neuroscience tarafından yapılan bir araştırmada, daha yüksek kahve tüketimi, genellikle Alzheimer hastalığından önce gelişen bilişsel bozukluk geliştirme riskini düşürmekle ilişkilendiriliyor.
Araştırmacılar, yaklaşık 10 yıllık bir süre boyunca Avustralya'da bilişsel olarak normal seviyedeki 227 yaşlının alışılmış kahve tüketimini ve bilişsel sağlığını incelediler. Daha yüksek kahve tüketiminin, odaklanma işlevinde daha yavaş bir düşüşle ilişkili olduğunu ve kahve içenlerin Alzheimer'a yakalanma olasılığının daha düşük olduğunu buldular.
Araştırmacılar, bu mekanizmanın muhtemelen kahvenin amiloid oluşumunu kontrol altında tutmasıyla ilgili olduğunu belirtiyorlar. Amiloid, beyindeki sinir hücrelerine zarar verdiği için Alzheimer ve bilişsel gerilemenin ayırt edici özelliği olarak kabul edilen bir plak türüdür. Ayrıca, beynin hafıza oluşumundan sorumlu kısmı olan hipokampusta daha az hacimle bağlantılıdır. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, daha yüksek kahve tüketimi olanlarda daha yavaş amiloid birikimi ve hipokampal hacmin daha iyi korunduğu görülmüştü.
Cleveland Clinic'in gastroenteroloji, hepatoloji ve beslenme bölümünde diyetisyen olan Andrea Dunn'a göre, kafein kahvenin etkisinde rol oynuyor. Fakat fark yaratabilecek tek madde değil. Dunn kahvenin özellikle beyin sağlığını etkilemekle kalmayıp başka faydalar da sağlayabilecek benzersiz özelliklere sahip olduğunu söylüyor.
Dunn "Kahve yaklaşık bin farklı bitki bileşiği içeriyor ve aslında Amerikan diyetindeki en iyi tek antioksidan kaynağı" diyor ve araştırmaların kahvedeki bileşenleri tip 2 diyabet, karaciğer ve bazı kanser türleri gibi hastalık riskinin azalmasıyla ilişkilendirildiğini de sözlerine ekliyor.
Diğer yiyecek ve içecek türleri gibi, kahvede de ölçülü tüketim önemli. Örneğin, 350 binden fazla katılımcının verilerinin incelendiği bir araştırmada, günde bir veya iki fincan kahve tüketiminin kalp sağlığına faydalı olduğu ancak daha fazlasının bu faydaları azalttığı bulundu. Tüm içeceklerde günde 400 miligramdan az kafein olması tavsiye ediliyor. 8 onsluk (28,3 gram) bir fincan kahve genellikle yaklaşık 80 ila 100 mg kafein içeriyor. Bu nedenle tüketimi dört fincanın altında tuttuğunuz sürece koruyucu bir etkisi olabilir.
Dunn, bunun diğer bulgularla da uyumlu olduğunu söylüyor ve bu çalışmaların, şeker, krema, çırpılmış krema ve aromalı şurup gibi tonlarca eklenti içeren bir fincan tatlı olmayan kahve içtiğiniz anlamına geldiğini bilmenin önemli olduğunu ekliyor.
Dunn ayrıca "Kahvenizi şekerle doldurmak antioksidan etkiyi ortadan kaldıracaktır. Bunun yerine, minimum düzeyde tatlandırıcı kullanırsanız özellikle yaşlandığınızda beyniniz size minnettar olacaktır” diyor.
Kahve içmek hastalığa yakalanma riskini azaltabilir mi?
https://turkish.aawsat.com/home/article/3344216/kahve-i%C3%A7mek-hastal%C4%B1%C4%9Fa-yakalanma-riskini-azaltabilir-mi
Kahve içmek hastalığa yakalanma riskini azaltabilir mi?
Kahve içmek hastalığa yakalanma riskini azaltabilir mi?
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة