Libya'da genel seçimlerin zamanında yapabilmesi için temaslar sürüyor

Libya’da Cumhurbaşkanlığı adaylarının listesinin açıklanmasına karşı uyarılar yapıldı. Dibeybe, yetkilerini yardımcısına devretti.

Libya’daki seçimler (AFP-Arşiv)
Libya’daki seçimler (AFP-Arşiv)
TT

Libya'da genel seçimlerin zamanında yapabilmesi için temaslar sürüyor

Libya’daki seçimler (AFP-Arşiv)
Libya’daki seçimler (AFP-Arşiv)

Ülkenin doğusundaki Tobruk şehrinde bulunan Libya Temsilciler Meclisi (TM), yaklaşık 72 üyesinin ‘yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini kurtarmak’ için acil toplantı düzenleme talebi karşısında sessizliğini korudu. Üyeler, Yüksek Seçim Komisyonu ve başkanı İmad es-Sayeh’i de toplantı düzenlenene kadar nihai aday listesini açıklamamaları konusunda uyardı.
Üyeler, geçen cumartesi akşamı yaptıkları açıklamada, ‘seçim sürecindeki olumsuz gelişmelere, Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası’nın uygulanmamasına ve Seçim Komisyonu’nun oyalanmasına’ dikkati çektiler.
Komisyonu, ‘korku yaymak için sahtecilik ve yargıyı etkileme şüpheleri’ üzerine sessiz kalmakla suçlarken, Sayeh ve güvenlik kurumlarının temsilcilerini de ‘hesap verebilirlik için bu oturuma katılmaya’ çağırdı.
Üyeler, ‘herhangi bir şüpheli dış baskıya boyun eğmeyeceklerini, oylara hile karıştıran, oy satın alan ve yargıya saygısızlık yapan bir tarafta yalancı tanık olmayacaklarını’ ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı adaylarından biri olan Meclis Başkanı Akile Salih veya yardımcıları tarafından hemen resmi bir açıklama yapıldı. Ayrıca konseyin resmi sözcüsü Abdullah Bileyhik de yorum yapmaktan kaçındı.
Öte yandan Birleşik Krallık, Trablus Büyükelçisi Caroline Hurndall aracılığıyla, Libya’daki herhangi bir siyasi adayı desteklediği yönündeki iddiaları yalanladı. Hurndall, ülkesinin seçim sürecini ve onu organize eden kurumları desteklediğini söylerken, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne de destek verdiğini vurguladı.
Büyükelçi, 5 Aralık’ta yerel basına yaptığı açıklamada, “Mahkeme tarafından tutuklama emriyle karşı karşıya olan devrik lider Muammer Kaddafi’nin ikinci oğlu Seyfülislam Kaddafi, kendisine yöneltilen suçlamalarla yüzleşmeye hazırlanmalı” dedi.
Diğer yandan Seçim Komisyonu, yasama seçimleri için aday sayısının tüm seçim bölgelerinde önemli bir artışla yaklaşık 4 bin adaya yükseldiğini açıkladı. Adayların dosyalarının incelenmeye başladığını söyleyen Komisyon, “2 bin 869 dosya, sunulan verilerin geçerliliğini doğrulamak için yetkili makamlara sevk edildi” dedi.
Komisyon, açıkça ‘mali açıklama beyanının milletvekili adaylığı başvurusu için gerekli belgelerden biri olmadığını’ belirtmişti. Bu bağlamda Seçim Komisyonu, yaptığı bir açıklamada “Temsilciler Meclisi seçimine aday olmak isteyenlerin, mali açıklama beyannamesini doldurup adaylık belgelerine eklemesi gerketiği fark edildi” ifadelerini kullandı.
Komisyon, “Temsilciler Meclisi seçimine ilişkin kanun metni ve adayların kayıt listesi, mali açıklama beyanı sunma gerekliliğini içermemektedir” dedi.
Ulusal Birlik Hükümeti’ne yakın Fetva Kurumu (Daru’l İfta), ülkede yaklaşan seçimlere yönelik sert bir saldırı başlattı. Geçen cumartesi yaptığı açıklamada, ‘sahtecilik ve şeriat tarafından yasaklanmış’ olduğu için seçimlerin gerçekleşmesini engelleme çağrısı yaptı.
Şeriat Araştırma ve Çalışma Konseyi, eksik yasalar temelinde seçim yapmayı kabul etmenin daha fazla çıkmaza ve çatışmaya yol açacağını söylerken, anayasa referandumundan önce bu sözde seçimlerin yapılmasının ülkenin ve halkının kaderi için bir risk oluşturduğunu belirtti.
Konsey, Libyalıları da ‘hileli seçimlerin yapılmasına tüm meşru yollarla direnmeye ve seçimlerin yapılmasına izin vermemeye’ çağırırken, “Seçim sonuçları, ulusal sayı sistemindeki sahtecilik dolayısıyla doğru olmayacaktır” dedi.
Öte yandan Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe, yetkilerini yardımcısı Ramazan Ebu Cannah’a devretme kararı aldı.
Cumhurbaşkanlığı seçim kanunu, yetkililerin aday olmak istemeleri halinde seçim tarihinden 3 ay önce resmi veya hükümet görevlerinden ayrılmaları gerektiğini öngörüyor. Ancak adaylık belgelerini sunan Dibyebe, resmi bir açıklama yapmaksızın yalnızca 2 gün önce görevinden geçici olarak vazgeçti.
Ebu Cannah, 5 Aralık’ta Sağlık Bakanlığı ve tıp sektörü yetkilileriyle yaptığı görüşmede, ‘gelen yolcular arasında şüpheli koronavirüs vakalarını tespit etmek için en fazla iki hafta içerisinde hızlı testler sağlanmasının yanı sıra, yıllardır ertelenen maaşların ödenmesi ve sektördeki çalışanların maaşlarına zam yapılması’ olasılıklarının ele alınması gerektiğini ifade etti.
Ramazan Ebu Cannah, geçen cumartesi akşamı Su Kaynakları, İskan ve İnşaat Bakanları ve Kamu Hizmetleri ile Su ve Sanitasyon Şirketlerinin yetkilileri eşliğinde, başkent Trablus’taki bir dizi sokakta yoğun yağış nedeniyle su birikintisine ve bazı yolların trafiğe kapanmasına çözüm yollarını görüştü.
Öte yandan Ulusal Petrol Şirketi’nin (NOC) Libya’daki medya ofisi, ‘cuma akşamından bu yana kötü hava koşulları nedeniyle Libya’daki 4 petrol limanının kapatıldığını’ duyurdu. Reuters’ın haberine göre medya ofisi, “Kapanışların üretim üzerinde herhangi bir etkisi olmadı. Hava koşullarına bağlı olarak gelecek çarşamba günü yeniden açılmaları bekleniyor” dedi. Ofis ayrıca, limanların Libya’nın doğusundaki Ras Lanuf ve Zuveytina ve batıda Mellita ve Zaviye olduğunu belirtti.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.