Arap Koalisyonu’nun düzenlediği operasyonlarda 280 Husi öldürüldü

Operasyonlarda Husilere ait 34 askeri aracın imha edildiği bilgisi paylaşıldı.

Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Turki el-Maliki (Şarku’l Avsat)
Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Turki el-Maliki (Şarku’l Avsat)
TT

Arap Koalisyonu’nun düzenlediği operasyonlarda 280 Husi öldürüldü

Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Turki el-Maliki (Şarku’l Avsat)
Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Turki el-Maliki (Şarku’l Avsat)

Yemen'de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Marib'de Husilere son haftalardaki en büyük darbenin indirildiğini duyurdu. El-Cevf’in doğusundaki milisleri ağır zayiatlar veren Koalisyon güçleri Husilerin Marib'in güneyindeki saldırılarını da püskürttü.
Yemen Ortak Kuvvetleri’nin Makbana, el-Cerrahi ve Cebel Ras’daki operasyonları sürüyor. Saha kaynakları, operasyonlarda Husi milislerinin ağır kayıplar verdiğini doğruladı. Kurtarılan bölgelerin de mayınlardan temizlendiği kaydedildi.
Arap Koalisyonu dün, son 24 saat içinde Marib'de Husi milislere yönelik 47 operasyonunun gerçekleştirildiğini, 280 teröristin etkisiz hale getirildiğini ve 34 askeri araç ile bir mühimmat deposunun imha edildiğini bildirdi.
Yemen hava sahasında Husilerin Suudi Arabistan'ı hedef aldığı iki insansız hava aracının (İHA) imha edildiğini duyuran Arap Koalisyonu, söz konusu barbarca eylemlerle kesin olarak mücadele edileceğini vurguladı. Koalisyon ayrıca operasyonlarını uluslararası insan hakları hukukuna ve geleneksel kurallara uygun olarak yürütüldüğünün altını çizdi.
Arap Koalisyonu pazar akşamı geç saatlerde Sana'da Husilere ait 3 operasyon merkezinin imha edildiğini, Suudi Arabistan’ın güney bölgesini hedef almak için milisler tarafından gönderilen 4 silahlı insansız hava aracının (SİHA) etkisiz hale getirildiğini duyurmuştu.
Ordu medyası dün, halk direnişi tarafından desteklenen güçlerin ve Arap Koalisyonu hava kuvvetlerinin Cevf’deki el-Hazm şehri doğusunda Husi milislerle şiddetli çatışmalara girdiğini bildirdi.
Askeri kaynaklara atıfta bulunan Yemen Silahlı Kuvvetleri medya merkezi, “El-Nudud ve el-Alem cephelerinde gerçekleşen çatışmalarda onlarca Husi milisi öldü, onlarcası da yaralandı. Husiler ayrıca ağır teçhizat kaybı verdi” açıklamasında bulundu.
Aynı kaynakların aktardığına göre Yemen ordusu cephe hattındaki milis toplulukları ve hareketlerini hedef alan yoğun bir bombardıman başlatıldı. Operasyonda 3 araç imha edilirken bir zırhlı araç ile bir de savaş aracı ekipmanlarıyla birlikte ele geçirildi.
Arap Koalisyonu’nun milis takviyelerini hedef aldığı hava saldırılarında araçların içindeki mislerin de öldüğü bildirildi.
İran destekli milisler Marib'e güneyden, batıdan ve kuzeybatıdan saldırmaya çalışırken Arap Koalisyonu son aylardaki çatışmaların milislere en az 27 bin can kaybına mal olduğunu aktardı. Batı medyası da sadece beş ayda yaklaşık 15 bin militanın öldürüldüğünü kaydetti.
Ordunun resmi internet sitesi September.Net'in haberine göre Yemen Ulusal Ordusu 22. Tugay Komutanı Abdu Abdullah el-Mahlafi, “Ulusal Ordu mensupları, Marib’in güneyinde terörist Husi milisleri ağır can ve mal kaybına uğrattı” açıklamasında bulundu.
Komutan Mahlafi, ordu üyelerinin Husi milislerin Zenne Cephesi'nin sağ kısmına yönelik saldırılarını engellediğini, milisleri ağır ekipman ve can kayıplarına maruz bırakarak geri çekilmeye ve kaçmaya zorladığını doğruladı. Milislerin ilerlemek için zorladıklarını ancak ‘bir santim dahi ilerleyemediklerini’ belirten Mahlafi, Arap Koalisyonu’nun Husi topluluklarını hedef alan ve onlara ağır kayıplar verdiren saldırılarla orduyu desteklediğini söyledi.
September.Net'in haberine göre 149. Tugay operasyonlarında görevli Albay Ali Muhsin el-Vaşah da pusuya düşürülen Husi milislerin ağır kayıplar verdiğini, milis cesetlerinin savaş alanlarına dağılmış durumda olduğunu aktardı.
İran destekli milisler bu yıl da uluslararası ve bölgesel taraflarca yapılan kapsamlı ateşkes çağrılarını reddederken yeni Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi de göreve başladığından bu yana barış umutlarını canlandırmak için çabalarını sürdürüyor. Meşru hükümet kapsamlı bir çözüme ulaşma yönünde üç referansa bağlı kalırken Yemen siyasi çevreleri ise Husi milislerinin askeri şiddeti artırma konusundaki ısrarı nedeniyle duruma dair umutsuz.
Meşru yönetim, barış sürecini yeniden tesis etmenin, Husi milislere saldırılarını durdurmaları ve kapsamlı bir ateşkesi kabul etmeleri yönünde baskı yapmaktan geçtiğini bildirdi. Barışın yeniden teis edilmesiyle yıkıcı savaşın ekonomik ve insani yansımalarının hafifletileceği kaydedildi.
Son hutbelerinde takipçilerini seferberlik sağlamaya ve para toplamaya devam etmeye çağıran darbeci grup lideri Abdulmelik el-Husi, başta petrol bölgesi Marib olmak üzere tüm Yemen bölgelerinde Husi kontrolü sağlanana dek savaşı sürdürme sözü verdi.
Atanan Hans Grundberg'e güvenmediklerini açıkça belirten diğer milis liderleri de öncelikle petrol ve gaz kaynaklarını kontrol etmeyi ve geri kalan illerde genişlemeyi sürdürmeyi amaçlayan askeri operasyonların devam etmesi gerektiğini savunuyor.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.