Cezayir, Filistinli grupların buluşmasına ev sahipliği yapacak

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ve Filistin Devlet Başkanı Abbas, Arap zirvesi hazırlıklarını ve İsrail ile normalleşmeyi ele aldı

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ve Filistin Devlet Başkanı Abbas, başkent Cezayir’de bir araya geldi (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ve Filistin Devlet Başkanı Abbas, başkent Cezayir’de bir araya geldi (AFP)
TT

Cezayir, Filistinli grupların buluşmasına ev sahipliği yapacak

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ve Filistin Devlet Başkanı Abbas, başkent Cezayir’de bir araya geldi (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ve Filistin Devlet Başkanı Abbas, başkent Cezayir’de bir araya geldi (AFP)

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, 6 Aralık’ta, ülkeyi ziyaret eden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. Abbas’ın pazar günü başlayan ve üç gün sürecek olan ziyaretini takip eden kaynaklara göre görüşmede, ‘gelecek Mart ayı sonunda Cezayir’de yapılması planlanan Arap zirvesine hazırlık, Cezayir’in Filistin davasına finansal katkıları ve İsrail ile Arap normalleşme dalgası’ başta olmak üzere bir çok mesele ele alındı.
6 Aralık’ta Cezayir cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Tebbun’un Devlet Başkanı Abbas’ı Muradiye Sarayı’nda kabul ederken çekilmiş fotoğraflarını yayınlayarak, ayrıntı vermeksizin iki liderin bir araya geldiğini duyurdu. Aynı şekilde Cezayir merkezli ‘En-Nahar’ kanalına göre Cumhurbaşkanı Tebbun, ülkesinin Filistin yönetimine 100 milyon dolar vereceğini açıkladı. Tebbun ayrıca, Cezayir’in Abbas ile görüştükten sonra Filistinli gruplar için ‘kapsamlı bir sempozyuma’ ev sahipliği yapmaya karar verdiğini de dile getirdi.
Ziyareti takip eden kaynaklara göre Cumhurbaşkanı Tebbun ve Abbas arasındaki görüşmelerde, ‘beklenen Arap Birliği zirvesi, Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşmesi, özellikle Fas ile son normalleşme, İsrail Savunma Bakanı’nın 24 Kasım’da Rabat’a yönelik ziyareti, öncesinde İsrail Dışişleri Bakanı’nın geçen Ağustos ayında Rabat’a yaptığı ziyaret ve ‘Cezayir ile İran arasındaki yakınlaşmayı’ eleştirdiği açıklamaları ele aldı.
Yetkililere göre Cezayir, Filistin davasına her yıl sağlanan 55 milyon dolar tutarındaki mali taahhütlerine en çok uyan Arap ülkelerinden biri.
Aynı kaynaklar, Cumhurbaşkanı Tebbun’un görüşmeler sırasında Cezayir’in İsrail ile normalleşme konusundaki tutumuna ve bunu reddettiğine değindi.
Cezayir, Mahmud Abbas’ı başkent havalimanında karşılarken, karşılamaya Ulusal Meclis Başkanı Salih Gocil (anayasaya göre devletin ikinci adam), Ulusal Halk Meclisi Başkanı (ilk parlamento odası) İbrahim Bogali, Anayasa Mahkemesi Başkanı (devletin üçüncü adamı) Ömer Belhac, Maliye Bakanı Eymen bin Abdurrahman ve Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha da katıldı.
Ülkenin en ünlü elektronik gazetesi olan ‘Cezayir hakkında her şey (TSA)’, ‘Cezayir, Abbas için kırmızı halı seriyor’ ifadelerine yer verdi. Ziyaretin, Rabat ve Cezayir arasında şiddetli gerginlik ortasında geliştiğini belirten gazete, geçen yaz mevsiminde iki ülke arasındaki ilişkilerin kesildiğine dikkati çekti. Cezayir, Rabat’ı Cezayir’in doğusundaki Kabail bölgesinin ayrılmasını talep eden bir hareketi desteklemekle suçluyor.
Cezayir’deki siyasi ve medya çevreleri, Abbas’ın ziyaretini, bir yıl önce normalleşme anlaşmasının imzalanmasından bu yana İsrailli yetkililerin Fas’a yaptığı ziyaretlere Cezayir’den verilen bir yanıt olarak nitelendiriyor. Cezayir Ulusal Meclisi Başkanı, daha önce Faslıların İsraillilerle imzaladığı güvenlik ve savunma anlaşmasının ‘Cezayir’i doğrudan hedef aldığını’ belirtmişti.
Filistin hükümetinin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, ziyaret öncesinde yaptığı açıklamada “Ziyaret, Cezayir’in Birleşmiş Milletler’deki (BM) ve diğer uluslararası ve bölgesel kuruluşlardaki rolüyle ilgili diğer konuların yanı sıra, Filistin meselesinin gelecek Mart ayında Cezayir’de yapılması planlanan Arap zirvesinin gündemindeki ilk merkezi mesele olması için Filistin ve Cezayir arasında koordinasyonu sağlamayı amaçlıyor” dedi.



Mısır-Somali-Eritre görüşmeleri Afrika Boynuzu'nda iş birliğini derinleştiriyor

Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır-Somali-Eritre görüşmeleri Afrika Boynuzu'nda iş birliğini derinleştiriyor

Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır, Eritre ve Somali, ikinci tur başkanlık zirvesi yapma konusunda anlaştı. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Kahire dün, Mısır'ın ‘Somali'nin birliğinden ya da Kızıldeniz'e kıyısı olmayan herhangi bir devletin varlığından ödün vermeyi reddetme’ vurgusu eşliğinde, Afrika Boynuzu'nda bölgesel iş birliği, istikrar ve güvenliği güçlendirmeye odaklanan Mısır-Somali-Eritre bakanlık görüşmelerine ev sahipliği yaptı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre üçlü görüşmeler, ‘iş birliğinin ve Afrika Boynuzu'ndaki Mısır-Somali-Eritre ittifakının derinleştirilmesi’ anlamına geliyor. Mısır'ın açıklamaları ise Addis Ababa'ya, Kahire'nin ulusal güvenliği için önemli olan Somali ve Kızıldeniz'de istikrarın sağlanması için ‘daha fazla baskı yapması’ yönünde dolaylı mesajlar gönderiyor.

Mısır, Mogadişu ile Addis Ababa arasında yaşanan krizin ardından Somali ile askeri iş birliğini güçlendirdi ve Etiyopya hükümetinin Ocak 2024'te ayrılıkçı Somaliland bölgesiyle, Etiyopya'nın Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında Addis Ababa'nın Berbera bölgesinde 50 yıl boyunca ticari bir liman ve askeri bir üs de dahil olmak üzere bir deniz çıkışı elde etmesini öngören ön anlaşma imzalamasına karşı çıktı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamaya göre, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Faki ve Eritre Dışişleri Bakanı Osman Salih Muhammed arasında ‘bölgesel iş birliğini güçlendirmek ve Afrika Boynuzu'nda güvenlik ve istikrarı desteklemek’ amacıyla kurulan bakanlar komitesinin ilk toplantısı Kahire'de yapıldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan ve üç ülkenin ortak basın açıklamasında yer alan bilgiye göre ilk bakanlar toplantısı, Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz bölgesinde güvenliğin güçlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz ekim ayında Mısır, Eritre ve Somali devlet başkanları arasında düzenlenen Asmara Zirvesi'nin sonuçları temelinde gerçekleştirildi.

Toplantıda, ‘Mısır'ın Somali'deki barışı koruma ve barışı inşa çabalarına katılımı ve bu yılın başından beri planlanan Somali'deki Afrika Birliği Destek ve İstikrar Misyonu'na (AUSSOM) katılımı da dahil olmak üzere iş birliğinin geliştirilmesinde kaydedilen ilerleme’ memnuniyetle karşılanarak Mısır, Eritre ve Somali arasında ‘yakın gelecekte’ ikinci bir başkanlık zirvesi düzenlenmesi kararlaştırıldı.

Mısır Afrika İşleri Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Salah Halime, toplantının ‘özellikle Addis Ababa'nın Somaliland ile imzaladığı mutabakat zaptının, geçen ay Ankara'da anlaşmazlığı sona erdirmek ve şubat ayında dört ay boyunca görüşmeler yapmak üzere varılan mutabakata rağmen iptali konusunda nihai bir anlaşmaya varılamadığı için, Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz bölgesindeki güvenlik sorunlarıyla yüzleşmede iş birliğini ve üçlü ittifakı derinleştirmeyi amaçladığına’ inanıyor.

Somalili siyasi analist Abdulveli Cami Berri, üçlü toplantının ‘ortak zorluklarla yüzleşmek ve Kızıldeniz'le bağlantılı stratejik çıkarları geliştirmek için Afrika Boynuzu'nda bölgesel ittifakları derinleştirmenin önemini yansıttığına’ inanıyor. Berri ayrıca, ‘Mogadişu'nun istikrarı Mısır'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olduğundan artan iş birliği ve Mısır'ın barışı koruma misyonuna katılmayı onaylamasıyla bunun tercüme edildiğini’ düşünüyor.

Berri, “Kısa bir süre içerisinde yeni bir üçlü başkanlık zirvesi düzenlenmesi, bu ittifakı desteklemek için uluslararası ilgiyi çekmenin yanı sıra, üç tarafın sadece diplomatik anlayışlar değil, uzun vadeli stratejik bir ittifak kurma konusundaki ciddiyetini de göstermektedir” dedi.

Somalili ve Eritreli mevkidaşlarıyla düzenlediği basın toplantısında Abdulati, Etiyopya'ya dolaylı bir mesaj vererek, ‘toplantı sırasında Kızıldeniz'in güvenliğinin sadece kıyıdaş ülkelerin iradesine tabi olduğu ve kıyıdaş olmayan herhangi bir ülkenin varlığının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğinin görüşüldüğünü’ söyledi.

Halime, Mısır'ın kıyıdaş olmayan devletlerle ilgili tutumunu ‘herhangi bir deniz çıkışının uluslararası hukuka uygun olması gerektiği; aksi takdirde herhangi bir devlet için tehdit oluşturacağı’ gerçeğine bağladı. Halime, “Etiyopya-Somali mutabakatları henüz sonuçlandırılmadı, bu da Addis Ababa'nın mevcut tutumunu kabul edilemez kılıyor ve Afrika Boynuzu ile Kızıldeniz'in güvenliğini tehdit ediyor” ifadesini kullandı.

Abdulati'nin Kızıldeniz'le ilgili yorumlarının Kahire'nin kendi ulusal güvenliğini ve Eritre ve Somali dâhil kıyıdaş ülkelerin güvenliğini koruma arzusunu yansıttığını ve Etiyopya'ya bölgede artan rolü konusunda dolaylı mesajlar taşıdığını belirten Berri'ye göre Kahire, Etiyopya'nın Kızıldeniz veya Afrika Boynuzu'na herhangi bir müdahalesini ‘potansiyel tehdit’ olarak görüyor. Berri, Mısır'ın Somali ve Eritre'ye verdiği desteğin ‘Etiyopya'nın artan etkisine karşı bir denge oluşturduğunu’ ve bunun da ‘Mısır ve Somali'nin Etiyopya politikalarına karşı pozisyonunu güçlendirdiğini’ belirtti.

Berri, üçlü ittifakın Etiyopya üzerindeki baskıyı artırabileceğini, ancak ‘Addis Ababa'nın bu iş birliğinin hedefi olduğunu hissetmesi halinde bölgesel gerilimi tırmandırabileceğini’ söyledi. Berri, söz konusu gelişmelerin ‘Afrika Boynuzu'ndaki ittifaklar haritasında önemli değişikliklere işaret ettiğini ve Mısır, Somali ve Eritre arasında bölgesel zorluklara karşı birleşik bir cephe oluşturmak için iş birliğini derinleştirme olasılığı bulunduğunu’ kaydetti.