İsrail’de Araplara karşı etnik temizlik uyarısı

İsrail radikal sağı Lod’da gösteri düzenledi. (DPA)
İsrail radikal sağı Lod’da gösteri düzenledi. (DPA)
TT

İsrail’de Araplara karşı etnik temizlik uyarısı

İsrail radikal sağı Lod’da gösteri düzenledi. (DPA)
İsrail radikal sağı Lod’da gösteri düzenledi. (DPA)

İsrail Parlamentosu Knesset’teki Arap partilerin ‘Ortak Liste’ bloğunun başkanı Sami Ebu Şehade 6 Aralık’ta yaptığı açıklamada aşırı sağın, 48 Filistinlilerinin yaşadığı Arap kasabalarında ‘Yahudi egemenliği kurma’ sloganı altında yürüttüğü faaliyetlerin tehlikeleri konusunda uyardı. “Bu radikalizm yanlıları, farklı Arap kasabalarında etnik temizlik yapmayı hedefliyor” dedi.
Söz konusu uyarı, Itamar Ben Gafir başkanlığındaki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi liderliğinde yüzlerce Yahudi yerleşimcinin geçen pazar günü Ramla ve Lod şehirlerinde kışkırtıcı bir yürüyüş gerçekleştirmesinin ardından geldi. İsrail bayrağı taşıyan eylemciler, Arap karşıtı sloganlar attı. İki şehirden yüzlerce Arap da olası saldırılardan korunmak için camilerin ve kiliselerin etrafına yayıldılar. Yüzlerce kişi, Lod şehrinin girişinde Büyük Ömer Camii’nin avlusunda toplandı.
Gösteri, Ramla şehir merkezinden Lod şehrine doğru genişledi. İsrail polisi, Yahudi eylemcilerin Arapların çoğunlukta olduğu mahallelere girmesini engellemek için Lod’a giden sokakları geçişlere kapattı. Lod’a özel kuvvet birimleri ve süvari unsurları da dahil olmak üzere güvenlik takviyeleri yapıldı. Şehrin semalarında da bir polis helikopteri devriye gezdi. Polis, Arap vatandaşların şehre girişini de engelledi. Aynı şekilde çok sayıda gazetecinin provokatif yürüyüşü haber yapmasını önledi.
Ben Gafir söz konusu yürüyüşü, Kudüs’te Aksa’da ve Şeyh Cerrah Mahallesi’nde Filistinlilere yönelik saldırıların yanı sıra Gazze’deki savaşa tepki olarak geçen mayıs ayında düzenlenen Arap eylemlerine yanıt verme amacıyla başlattığını açıkladı.

Itamar Ben Gafir şu ifadeleri kullandı:
“Arapların söz konusu dönemde Yahudilere karşı düzenledikleri saldırılar sonrasında varlığımızın kanıtlanması gerekiyordu. Burası bir Yahudi ülkesi. Araplar bunu kabul etmeli ve ülkeyi terk etmelidir. Burada Yahudi devletinde Yahudi egemenliğini kanıtlıyoruz.”
Yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesine öncülük eden Ben Gafir, pazar günü erken saatlerde yaptığı açıklamada da “Hamas, Kudüs’ün ardından bugün de bizi Lod ve Ramla’da bizi tehdit ediyor. Tehditlerinden korkmadığımızı söylüyoruz. İsrail bayrağından kim rahatsızsa burayı terk etsin” dedi.
Necef’te yaşayan ve M16 tüfeğiyle gösteriye katılan Aharon Zuhar, Arapların şehrin üzerinde dalgalanan İsrail bayrağını görmekten hoşlanmadıklarını duyması sonrasında eyleme katılmaya karar verdiğini söyledi. “İsrail topraklarına dönmek için 2 bin yıl bekledik. Araplara boyun eğmeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Lod’daki Ömer Camii önünde Arap göstericilere hitaben bir konuşma yapan Sami Ebu Şehade de şunları söyledi:
“Lod ve Ramla sokaklarındaki kışkırtıcı bayrak yürüyüşü, özellikle karma şehirler olmak üzere Araplara ait her şeyi hedef alan bu terörist güruhun zihniyetinin yansımasından başka bir şey değil. Bu güruh, geçen mayıs ayında evlere ve camilere yönelik saldırılar gerekleştirdi. Ardından Şehit Musa Hassuna’yı şehit etti. Ancak bununla da yetinmedi. Halen daha fazla şiddet, provokasyon ve nefret arayışındalar. Likud Partisinden Lod Belediye Başkanı Yair Revivo baş kışkırtıcıdır. Ancak Naftali Bennett hükümetinin ve aşırı sağın desteğine sahip. Bu nedenle bu terör eyleminin tüm sonuçlarından ve Lod’daki yerel, ulusal ve dini liderlere karşı sürekli kışkırtmalardan onları sorumlu tutuyoruz.”



Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
TT

Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)

Federal yetkililer dün, Başkan Donald Trump'ın Afrika Boynuzu ülkesinden gelen göçmenlere hakaretlerde bulunup, onların Amerika Birleşik Devletleri'nden çıkarılmasını istediğini söylemesinden iki gün sonra Minneapolis'te göçmenlere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınanlar arasında Somali kökenli kişilerin de bulunduğunu açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, operasyonla ilgili ilk açıklamasında, Minneapolis'teki gözaltıların pazartesi günü başladığını belirtti. Yetkililer gözaltına alınanların toplam sayısını açıklamadı, ancak 12'si hakkında bilgi verdi: Beşi Somali'den, geri kalanı Meksika ve El Salvador'dan. İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, gözaltına alınanların hepsini dolandırıcılıktan araç hırsızlığına, cinsel suçlardan alkollü araç kullanmaya kadar çeşitli suçlardan hüküm giymiş tehlikeli suçlular olarak nitelendirdi.

Demokrat Partili Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, Trump'ın şehrin Somali sakinlerine yönelik saldırılarını eleştirdi ve dün Amerikalılara, Kuzey Amerika'nın en büyüğü olan Minnesota'nın Somali göçmen topluluğunu "sevme ve saygı duyma" çağrısında bulundu.

Trump'ın müttefikleri, Somalililere yönelik ırkçı söylemlerini ve onları savunan Minnesota'lı politikacılara yönelik saldırılarını övdüler. Salı günü televizyonda yayınlanan bir kabine toplantısında Trump, Minnesotalıları ilgilendiren hükümet yolsuzlukları hakkındaki haberlere, göçmenleri "çöp" olarak nitelendirerek ve onları "geldikleri yere geri göndermek" istediğini söyleyerek yorum yaptı.


ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
TT

ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)

ABD, Başbakan Mark Carney'nin Washington ile ilişkilerdeki belirsizlik ortamında savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmasının ardından, dün Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın, her biri 226 kg (500 pound) ağırlığında ve birlik formasyonlarını vurabilen 3 bin 414 adede kadar BLU-111 bombası ve sabit hedeflere karşı hassas vuruşlar için tasarlanmış 3 bin 108 adede kadar GBU-39 bombası içerdiğini belirtti. Ayrıca anlaşma, güdümsüz bombaları güdümlü mühimmata dönüştürmek için 5 binden fazla Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM) da içeriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre'ye gönderdiği bildirimde, anlaşmanın "Kanada'nın bölgedeki saldırganlığı caydırmak için güvenilir savunma kabiliyetini artıracağını, ABD kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliği sağlayacağını ve Kanada'nın ortak kıta savunmasına katkıda bulunma yeteneğini güçlendireceğini" belirtti.

Kanada Başbakanı Mark Carney, ağustos ayında ülkesinin NATO'nun bu yıl savunmaya GSYİH'nın %2'sini harcama hedefini, planlanandan yıllar önce karşılayacağını doğruladı. Carney, Kanada'nın komşusu ve NATO içinde uzun süredir güvenliğin garantörü olan Amerika Birleşik Devletleri'nin rolüne ilişkin artan belirsizliğin yanı sıra, Rusya'nın Arktik'teki olası saldırganlığına da değindi.

Trump, özellikle Carney'nin Justin Trudeau'nun yerine başbakanlık görevini üstlenmesinden önce, Kanada'nın 51. ABD eyaleti olması gerektiğini söyleyerek, Kanada'yı sık sık küçümsemişti.


Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)
TT

Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetiminin seyahat yasağının kapsadığı ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planladığını söyledi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP) ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP)

Fox News'e verdiği bir röportajda Noem'e, Trump yönetiminin seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 32'ye çıkarıp çıkarmayacağı soruldu.

Noem, "Sayı konusunda net bir şey söylemeyeceğim, ancak 30'dan fazla ülke var ve başkan ülkeleri değerlendirmeye devam ediyor" diye yanıt verdi.

Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklayan ve 7 ülkenin vatandaşlarının girişini kısıtlayan bir bildiriyi imzalayarak, bunun "yabancı teröristlere" ve diğer güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlamak için gerekli olduğunu belirtti. Yasak, turistler, öğrenciler ve iş seyahatinde olanlar da dahil olmak üzere hem göçmenler hem de göçmen olmayanlar için geçerli.

Hangi ülkelerin ekleneceğini belirtmeyen Noem, "Eğer orada istikrarlı bir hükümet yoksa ve kendilerini geçindirebilecek, bu kişileri bize teşhis edebilecek ve kimliklerini doğrulamamıza yardımcı olabilecek bir ülkeleri yoksa, neden o ülkeden insanların Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmesine izin verelim?" ifadelerini kullandı.

ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre, Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışma, Trump yönetiminin 36 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklamayı düşündüğünü ortaya koydu.

Listenin genişletilmesi, yönetimin geçen hafta Washington, D.C.'de iki Ulusal Muhafızın vurulmasından bu yana aldığı göçmenlik önlemlerinin daha da artırılması anlamına gelecek.

Soruşturmacılar saldırının, 2021 yılında Trump yönetimi yetkililerinin yeterli güvenlik incelemesinden yoksun olduğunu söylediği bir yeniden yerleştirme programı aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren bir Afgan vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Saldırıdan birkaç gün sonra Trump, herhangi bir ülke ismi vermeden veya hangilerini kastettiğini belirtmeden, tüm "Üçüncü Dünya" ülkelerinden göçü "kalıcı olarak durduracağına" yemin etti.