Reisi: Görüşmelerde bize dolar kuru üzerinden baskı yapıyorlar

İran Cumhurbaşkanlığı Reisi'nin dünkü konuşmasından bir fotoğraf yayınladı
İran Cumhurbaşkanlığı Reisi'nin dünkü konuşmasından bir fotoğraf yayınladı
TT

Reisi: Görüşmelerde bize dolar kuru üzerinden baskı yapıyorlar

İran Cumhurbaşkanlığı Reisi'nin dünkü konuşmasından bir fotoğraf yayınladı
İran Cumhurbaşkanlığı Reisi'nin dünkü konuşmasından bir fotoğraf yayınladı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, tarafları taleplerini empoze etmek için nükleer müzakerelerle eş zamanlı olarak dolar kurunu yükseltmekle suçladı. ABD ise nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirme yönündeki müzakerelerin yeniden başlatılması arifesinde, İran merkezli 10 kuruluş ve Besic kuvvetleri komutanı başta olmak üzere İranlı yetkililere yeni yaptırımlar uyguladı.
İran serbest piyasasında dolar kurunun rekor seviyelere yaklaştığına değinen Reisi, bazılarının görüşmelerle birlikte gece gündüz döviz kurunu yükseltmeye, taleplerini empoze etmek için müzakereleri ekonomiye bağlamaya çalıştığına dair ‘doğru haberler’ aldığını söyledi.
Şarku’l Avsat’ın IRNA’dan aktardığı haberine göre dün Öğrenciler Günü vesilesiyle Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirme yönünde devam eden müzakerelere değinen Reisi, “Ekonomiyi, ekmeği, halkın sofrasını müzakerelere bağlamayacağız. Petrol satışları iyi durumda. Petrol ve ihracatı, tehditlere ve yaptırımlara rağmen her zamankinden daha fazla arttı” ifadelerine başvurdu.
Dolardaki yükselişi arkasındakilerin kimliğinin ortaya çıkarılmasıyla ilgili soruya yanıt olarak ‘istihbarat teşkilatlarının konuyu takip ettiğini’ belirten Reisi, bu kişilerden bir kısmının ülke dahilinde bulunduğunu, bir kısmının ise ülke haricinden siber faaliyetlerle dahil olduğunu ifade etti.
Döviz kaynaklarının durumundan duyduğu memnuniyeti dile getiren Reisi, “Hükümeti devraldığımız ilk günlerin aksine, döviz durumundan endişe duymuyoruz” vurgusunda bulundu.
İran'da döviz ve altın piyasası geçen ay müzakerelerin yeniden başlayacağının açıklanmasıyla olumsuz reaksiyon göstermiş, İran riyali Cumartesi günü daha fazla değer kaybetmişti. ABD dolarının serbest piyasada riyal cinsinden satışı 302 bin riyale, ardından 3 gün içerisinde yaklaşık yüzde 6 oranında artışla Pazartesi günü 314 bin riyal'e ulaştı.
Dolar, Reisi’nin görevi devralması ardından 24 Kasım’da en yüksek seviyelerine ulaşmış, 290 bin riyal seviyesini aşmıştı.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün ülkedeki ekonomik krizi körüklemesi ardından doların Ekim 2020’deki değeri 320 bin riyale ulaşmış, İran para birimi rekor bir düşüş kaydetmişti. Ancak dolar, koronavirüs salgını ve ABD yaptırımları altında kalan döviz ve altın piyasasını dizginlemek için sonuncusu geçtiğimiz yıl Ekim ayında olmak üzere art arda partiler halinde doların pompalanması ardından düşüşe geçmişti.
Reisi aynı zamanda hükümetinin dolar fiyatlarına desteğin kaldırılması yönünde parlamentoya sunduğu tasarıyı savundu. İranlı milletvekilleri, hükümetin planını geçen ayın ortalarında geçirme yönünde acil bir karar taslağına karşı oy kullanmıştı. Reisi ise planı Parlamento'dan geri çektiğini yalanladı.
İran hükümeti, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Mayıs 2018'de nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamasından bir ay önce İran riyalinin tarihi düşüşler kaydetmesi ardından dolara destek vermeye başlamıştı. Aynı yılın Ağustos ayında ise yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştı. Kasım 2018’de petrol sektörüne yönelik yaptırımlar başlamadan önce İran riyali, yüzde 75 değer kaybetmişti.
Eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti, bir doları 42 bin riyalden satmaya karar vermişti. Hükümet destekli dolar kuruna, eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Yardımcısı İshak Cihangiri'nin planı olmasına atıfla ‘Cihangiri doları’ adı verilmişti. Önceki İran hükümeti, 9 Nisan 2018 tarihinde temel emtia alımını desteklemek ve Sağlık Bakanlığı gibi bazı bakanlıkların ihtiyaçlarını karşılamak için fon tahsis etmeden önce dolar krizini kontrol altına almak amacıyla bu planı uygulamaya başlamıştı.
Tahran Ticaret Odası Üyesi Hamid Rıza Salihi, dün, ABD yaptırımlarının yansımalarını hafifletme girişimi kapsamında petrol ve emtia takasını eleştirdi. ILNA’ya verdiği demeçte İran'ın emtia ve petrol takası için taviz ve indirimler sağladığını vurgulayan Salihi, “İran takasa muhtaç olduğu için istenen fiyattan emtia kabul etmek zorunda kalınıyor. Yaptırımlar ekonomiye çokça zarar verdi” ifadelerine başvurdu. Aynı zamanda dış dünya ile ekonomi ve bankacılık ilişkilerindeki düşüşe atıfta bulundu.
Diğer yandan ABD dün, İran'daki ‘ağır insan hakları ihlalleri’ nedeniyle İran merkezli yaklaşık 10 kuruluşu ve yetkilileri hedef alan yeni yaptırımlar uyguladı.
ABD Hazine Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İran Devrim Muhafızları’na bağlı Besiç milis güçlerinin yeni komutanı Tuğgeneral Gulam Rıza Süleymani’nin yanı sıra İran Kolluk Kuvvetleri Özel Birimi ve ona bağlı İran Terörle Mücadele Özel Birimi, Zahedan Hapishanesi ve İsfahan Hapishanesi ve yöneticileri de yaptırım listesine dahil edildi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’dan aktardığı habere göre Bakanlık, İran, Suriye ve Uganda’da siyasi muhalifler ve protestoculara yönelik ciddi insan hakları ihlalleri nedeniyle 15 yetkili ve 4 kuruluşu yaptırım listesine aldıklarını açıkladı.



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal