Sisi’den yeni İİT Genel Sekreteri Taha’ya destek mesajı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin dün Kahire’de İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ile yaptığı görüşmeden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin dün Kahire’de İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ile yaptığı görüşmeden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi’den yeni İİT Genel Sekreteri Taha’ya destek mesajı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin dün Kahire’de İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ile yaptığı görüşmeden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin dün Kahire’de İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ile yaptığı görüşmeden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi dün, ülkesinin İslam dünyasının, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) çatısı altında koordinasyon ve iletişiminin güçlendirilmesini gerektiren tüm zorlukların boyutlarını göz önüne alarak, yeni İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha’nın görevine tam destek verdiğini belirtti.
Sisi dün Kahire’de İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha’yı ağırladı. Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcüsüne göre, Sisi İİT yeni Genel Sekreteri’nin Kahire ziyaretini memnuniyetle karşıladı. Cumhurbaşkanı görüşme sırasında, İslam ümmetinin sorunlarının giderilmesi için İİT çatısı altında koordinasyon ve iletişimin güçlendirilmesini gerektiren, İslam dünyasının çeşitli seviyelerde yaşadığı zorlukların boyutu göz önüne alındığında, Mısır’ın İİT Genel Sekreterinin görevini yerine getirmesinde kendisine tam destek vereceğini vurguladı.
Sözcü, İİT Genel Sekreteri’nin Sisi ile tanışmaktan onur duyduğunu, Sisi’ye İİT’nin gelecek dönem programları ve iş akışı hakkında bilgi verdiğini aktardı. Sözcü ayrıca, Taha’nın İslam dünyasında gündeme gelen, İİT’ ülkeleri arasında ortak çıkar sağlayacak İslami ortak eylemi ilerletmenin ve güçlendirmenin yolları, söz konusu ülkelerde kalkınmanın teşvik edilmesi, refah ve gelişim sağlamak için halkının isteklerinin karşılanması gibi konulara ilişkin vizyon ve görüşmelerini dinlemek için, İİT genel sekreterliği görev süresinin başında Mısır Cumhurbaşkanı ile görüşmek istediğini açıkladı.
Sözcünün aktardığına göre, Hüseyin Taha’nın Mısır’ın İslam ülkeleri arasındaki dayanışmayı güçlendirmek ve İİT’nin rolünü desteklemek için sarf ettiği çabaya yönelik takdirini dile getirdi. Taha bununla birlikte, Mısır’ın İİT’nin kurucularından biri olarak Mısır’ın bölgesel ve uluslararası olarak önemli ve merkezi role sahip olduğunu ve bu rolünü üstlenmeye devam etmesini temenni ettiğini belirti.
Görüşmede, bir dizi bölgesel kriz ele alındı. Cumhurbaşkanlığı sözcüsüne göre, İİT Genel Sekreteri Mısır’ın, başta ülkeleri yıkmak ve kurumları dağıtmak isteyen terör tehlikesinin artması olmak üzere, gerek Ortadoğu’da gerekse Afrika’da artan kargaşa ve zorlukların gölgesinde bölgedeki krizleri siyasi çözüme ulaştırmayı hedefleyen çabalarına övgüde bulundu.
Sisi Mısır’ın köklü İslami kurumlara yatırım yaparak İİT’nin çalışmalarını geliştirme, İslami ilkelere göre İslam dünyasının uluslararası topluma tanıtılmasına katkı sağlayacak olan bölgesel ve uluslararası düzeyde güvenilirliğe sahip olunası ve terörist ve aşırıcılık oluşumlarının ve örgütlerinin olumsuz düşünceleri ve kalıpları çürütme arzusunu dile getirdi.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ise dün, Arap Birliği ve İİT arasındaki mevcut iş birliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Ebu Gayt, başta Filistin davası olmak üzere ortak sorunlara yönelik önceden belirlenen koordinasyonun önemini vurgulayarak, bunun uluslararası platformlarda Arap ve İslami tutumların desteklenmesini sağlarken çeşitli alanlarda her iki tarafın da ortak çıkarlarını sağlayacağını belirtti.
Ebu Gayt’ın açıklamaları dün, yeni İİT Genel Sekreteri’ni Kahire’deki Arap Birliği Genel Sekreterliği’nin genel merkezinde ağırladığı sırada geldi.
Arap Birliği’nden yapılan açıklamada, Ebu Gayt’ın, İİT Genel Sekreteri’ni söz konusu görevi gelmesini tebrik ederek, kendisine başarılar dilediği belirtildi. Aynı zamanda yapılan görüşmede, Arap ve İslam dünyalarının yüzleştiği en önemli meselelerin ve zorlukların ele aldığını, ayrıca Arap Birliği’nin tüm üye devletlerinin İİT üyesi de olması sebebiyle, iki örgütün siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan karşı karşıya kaldıkları ortak zorlukların da ele alındığını belirtti.
Diğer yandan, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Irak Başbakan Yardımcısı ve Irak Planlama Bakanı Halid Battal’ı Arap Birliği genel merkezinde ağırladı. Görüşmede, son parlamento seçimlerinin ardından Irak’taki mevcut durum ele alındı.
Ahmed Ebu Gayt, Arap Birliği’nin Irak’ın demokratik gidişatına verdiği desteği dile getirdi. Arap Birliği’nin de denetiminde yer aldığı seçim sürecine herkesin bağlı kalmasının önemini vurgularken, Irak’ın Arap ve bölgesel rolünü geri kazanma için sarf ettiği çabalarına yönelik takdirini belirtti ve Irak’ın bölgede denge sağlanması için önemli bir bölgesel güç olduğunu söyledi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.