İsrailli aktivistlerden Avrupa ülkelerine İsrail’deki STK’lara yardım çağrısı

İsrail barış hareketinden Avrupa ülkelerine, İsrail tarafından yasaklanan altı sivil toplum kuruluşuna fon aktarma çağrısı

İsrailli örgütlerin üyeleri 27 Ekim'de İsrail'in yasakladığı el Hak Vakfı'nın Ramallah'taki ofislerine dayanışma ziyaretinde bulunurken (EPA)
İsrailli örgütlerin üyeleri 27 Ekim'de İsrail'in yasakladığı el Hak Vakfı'nın Ramallah'taki ofislerine dayanışma ziyaretinde bulunurken (EPA)
TT

İsrailli aktivistlerden Avrupa ülkelerine İsrail’deki STK’lara yardım çağrısı

İsrailli örgütlerin üyeleri 27 Ekim'de İsrail'in yasakladığı el Hak Vakfı'nın Ramallah'taki ofislerine dayanışma ziyaretinde bulunurken (EPA)
İsrailli örgütlerin üyeleri 27 Ekim'de İsrail'in yasakladığı el Hak Vakfı'nın Ramallah'taki ofislerine dayanışma ziyaretinde bulunurken (EPA)

İsrail’deki Barış için Savaşanlar Hareketi, Avrupa ülkelerinin hükümetlerinden, Filistinlilere tahsis edilen fonları, İsrail'in terörizmi desteklediklerini iddia ederek faaliyetlerini  yasakladığı altı sivil toplum kuruluşu örgütüne aktarmalarını talep etti.
Hareketin Başkanı Itay Mack, atılan bu adımın İsrail hükümetinin uyguladığı ‘renklendirme ve aldatma politikasına’ yanıt olarak geldiğini söyledi. Mack açıklamasında, “Naftali Bennett hükümeti bir yandan Batılı ülkelere çağrıda bulunarak, Filistin Yönetimi'nin işlerini yönetebilmesi ve çöküşü durdurabilmesi için destek fonlarının aktarılmasını istiyor. Diğer yandan da Filistinlileri taciz etmek, canlarına zarar vermek, ihtiyaçlarını gidermek, onlara baskı ve taciz uygulamak için her şeyi yapıyor. Filistinlilerin insan hakları için çalışan örgütler bile yasaları çiğniyor. Yöneticilerini ve eylemcilerini gözaltına alıyor. Dünya bu politikaya bir son vermeli ve işleyişinin devamını sağlamalı” şeklinde konuştu.
Barış İçin Savaşçılar Hareketi, işgal ordusunun Filistin Ürdün Vadisi'ndeki Khirbet Humsa'daki Bedevi halkını yerinden etmesiyle ilgili olarak dört ay önce Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde İsrail karşı hükümetine dava açtı. Altı Filistinli insan hakları örgütünün faaliyetleri, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ile bağlantılı olduğu iddiasının yanı sıra2014 ila 2021 yılları arasında Avrupa ülkelerinden 200 milyon euroyu aşkın para alarak ‘terörist faaliyetler’ yaptıkları gerekçesiyle İsrail yasalarınca yasaklandı. Bu sivil toplum kuruluşları şöyle; El Hak, Addamir, Uluslararası Çocukları Koruma Örgütü Filistin Kolu, Bisan Araştırma-Geliştirme Merkezi, Tarım İşçiliği Komisyonları ve Filistin Kadın Komisyonları Birliği.
Daha sonra İsrail hükümetinin Batılı ülkelere bu örgütlere olan fonlarını kesme talimatı verdiği ortaya çıktı. Bu hükümetler İsrail'in suçlamalarını derinlemesine araştırdı ve suçlamaların uydurma olduğu sonucuna vardı. Bu nedenle İsrail'in talebi reddedildi. Ardından İsrail barış hareketlerinin soruşturmaları, Tel Aviv'deki güvenlik teşkilatları arasında bu altı örgütlere yönelik asıl öfkenin, sivil yerleşim yerlerine baskınlar, vatandaşların topraklarından ve evlerinden sürülmesi gibi  Lahey Mahkemesi'nde İsrail'i savaş suçu işlemekten yargılamak için yürüttüğü faaliyetlerden kaynaklandığını teyit edildi.

 



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.