İsrail'den su ithal etme projesi Ürdün’de tartışmalara neden oldu

İsrail ile niyet beyanı imzaladığı için bir milletvekili sınır dışı edilmesini istedi

Meclis Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi dünkü denetim oturumunun ertelendiğini duyurdu (Ürdün Temsilciler Meclisi)
Meclis Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi dünkü denetim oturumunun ertelendiğini duyurdu (Ürdün Temsilciler Meclisi)
TT

İsrail'den su ithal etme projesi Ürdün’de tartışmalara neden oldu

Meclis Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi dünkü denetim oturumunun ertelendiğini duyurdu (Ürdün Temsilciler Meclisi)
Meclis Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi dünkü denetim oturumunun ertelendiğini duyurdu (Ürdün Temsilciler Meclisi)

Ürdünlü milletvekilleri, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail arasında ortak bir enerji ve su projesinin fizibilitesini tartışmak için bir müzakere sürecine girme konusunda niyet beyanı imzalayan Su Bakanı Muhammed en-Neccar'ın parlamentoya gelmesiyle birlikte dünkü denetim toplantısına katılmayı reddetti.
Dün gerçekleştirilen bir denetim oturumunun başında milletvekilleri, ‘ülkenin su güvenliğini tehlikeye atmak’ ve İsrail ile ‘normalleşme’ olarak değerlendirdikleri ve Ürdün'ün su haklarını tahrif eden’ ayrıca en yüksek ‘ulusal çıkarları tanımayan bir devletin elinde rehin’ bırakan niyet beyanı tartışmasının açılmasını talep etti.
Bu talebin hemen ardından Ürdün Temsilciler Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi, hükümete konuyla ilgili savunma gerekçelerini sunması için bir süre veren Parlamentonun iç sisteminin hükümlerine uygun olarak oturumun ertelendiğini açıkladı. İslami Harekete bağlı milletvekili ve eski Baro Başkanı Salih el-Armuti'yi Su Bakanı'nı görevden almaya çağırdı. Dağmi’nin bu talebin anayasaya aykırı olduğunu açıklamasının ardından Armuti meslektaşlarına toplantıdan çekilmesi çağrısında bulundu. Bu da yeterli sayıya ulaşılamamasına ve denetim oturumunun gelecek haftaya ertelenmesine neden oldu.
Daha sonra Parlamento Başkanı’nın Danışmanı Hamza el-Akayila, parlamento adına yaptığı açıklamada, iç sistemde, bakanların görevden alınmasına olanak sağlayan anayasal bir metin bulunmadığını söyledi. Akayila, “Meclis Başkanı bir hukuk adamıdır, anayasada ve iç düzende neyin var neyin olmadığının tamamen bilincindedir ve bunun ötesine geçemez. Ayrıca herhangi bir bakanın ihraç edildiği bir parlamento örneği de yok. Daha ziyade, bakanın veya hükümetin gözetimi ve ona olan güven eksikliği konusunda anayasal araçlar ve kanallar vardır. Bunlar anayasa tarafından ele alınan konulardır” ifadelerini kullandı.
Ürdün hükümeti, ortak bir enerji ve su projesinin fizibilitesini tartışmak için müzakerelere girme konusunda niyet beyanı imzalamak üzere Ürdün-BAE-İsrail toplantısının ifşa edilmesinin ardından tartışmaların odağında. Söz konusu proje, Ürdün'ün İsrail'e elektrik ihraç etmesi karşılığında İsrail'den su ithal etmesine olanak sağlıyor.
Ürdün Su Bakanı, geçtiğimiz ayın sonunda, Expo 2020 Dubai'ye katılımı sırasında Ürdün, BAE ve İsrail arasında bir genel niyet beyanı imzalamıştı. Bu, Ürdün'e yılda 200 milyon metreküp su temin edebilecek bir anlaşma için gelecek yıl boyunca bir fizibilite çalışması sürecine girme imkanı sağlıyor. Bakan Neccar'ın bu adımı, aynı gün (son 27 Kasım) gerçekleştirilen oturuma katılan milletvekillerini oldukça şaşırttı. Ancak Enformasyon Bakanı Faysal eş-Şebul, anlaşma olmadığını ve konunun hala ‘tartışıldığını’ söyledi.
Ürdün'ün dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak kabul edildiği bir zamanda, yıllık su bütçesi, Ürdün'ün İsrail'den aldığı ve barış anlaşmasına göre yıllık 35 milyon metreküp olduğu tahmin edilen su miktarına ve 2010'da üzerinde varılan anlaşmanın dışında kalan 10 milyon metreküp ek su miktarına bağlı. Öte yandan Ürdün su kaynaklarının geri kalanı için su birikimi ve yeraltı suyuna dayanıyor. Ürdün'de kişi başına düşen su payı, 80 metreküptür. Küresel ortalamada ise kişi başına 500 metreküp su düşer. Hükümetin yeni anlaşmanın imzalanması dosyasını yönetmedeki kafa karışıklığı, başkent Amman'ın şehir merkezinde partizan siyasi güçler ve bağımsız şahsiyetler tarafından desteklenen haftalık halk hareketinin yeniden patlak vermesine neden oldu. Bu protestolarda özellikle İsrail'den gaz ithal etme anlaşmasının uygulanmasının ardından, İsrail'den yıllık su ithal etme kararı ile ülkenin çıkarlarını ‘işgalci devlete’ ipotek ettiği gerekçesiyle hükümetin istifası talep ediliyor.



İsrail, Beyrut'un güney banliyölerine yönelik saldırılarını sürdürüyor… Sur'da 10 kişi öldü, 17 kişi yaralandı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Arşiv-Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail, Beyrut'un güney banliyölerine yönelik saldırılarını sürdürüyor… Sur'da 10 kişi öldü, 17 kişi yaralandı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Arşiv-Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Arşiv-Reuters)

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), İsrail'in, Lübnan’ın güneyindeki Sur kentine düzenlediği saldırılarda 10 kişinin öldüğünü ve 17 kişinin yaralandığını bildirdi. İsrail, bölge sakinlerine tahliye uyarısı yapmasının ardından Beyrut'un güney banliyölerine saldırılar düzenledi.

Lübnan medyası bugün Beyrut'un güney banliyölerine iki İsrail saldırısı düzenlendiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Haret Hreik'te üç bina tespit ederek sakinlerinden buraları boşaltmalarını istedi. En az iki saldırının gerçekleştiği bölgeden büyük duman ve toz bulutları yükseldi.

Adraee, savaş uçaklarının Beyrut'un güney banliyölerine saldırılar düzenlediğini ve ‘Hizbullah'a ait askeri karargâhlar’ olarak tanımladığı yerleri hedef aldığını belirtti.

Adraee X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Bu saldırılar, Hizbullah'ın İsrail devletine karşı terörist planlar gerçekleştirme kapasitesini hedef alan saldırıların ve Hizbullah'ın Dahiye bölgesinde son yıllarda inşa ettiği üretim tesislerini ve silah depolarını yok etme çabalarının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

Günün erken saatlerinde Adraee, ‘güney banliyö bölgesindeki tüm sakinlere’ yönelik bir tahliye uyarısı yayınladı. Söz konusu uyarıda, “İsrail Savunma Kuvvetleri’nin yakın vadede agresif bir şekilde harekete geçeceği Hizbullah tesislerinin yakınında bulunuyorsunuz” denildi.

NNA’nın bildirdiğine göre, Lübnan'ın güneyindeki Haruf, Şukin ve Zebdin arasında yer alan Yahmer eş-Şekif, el-Cebel el-Ahmer kasabaları bu sabah İsrail saldırılarına maruz kaldı.

Yahmer eş-Şekif kasabasında, İsrail'in ağır hava saldırıları 15 evin yıkılmasına neden oldu. Arnun, Kafr Tibnit, Harc Ali et-Tahir, eş-Şekif Kalesi çevresi, Zavter ve Deyr Siryan arasındaki Litani Nehri, Şukin ve Mayfadun arasında ve Kfar Sir'in eteklerinde de saldırılar kaydedildi. Ayrıca İklim et-Tuffah bölgesindeki Ayn Kana'ya üç saldırı düzenlendi.

Hizbullah ise bugün yaptığı iki ayrı açıklamada, unsurlarının Shtula yerleşim birimini ve el-Hıyam'ın doğusunda İsrail güçlerinin toplandığı bir yeri ‘füze salvosuyla’ hedef aldığını duyurdu.