Fas ve İngiltere arasında stratejik diyalog turunun üçüncü oturumu düzenlendi

İngiltere Dışişleri Bakanı Truss ve Faslı mevkidaşı Burita Londra’da bir araya geldiler. (Şarku'l Avsat)
İngiltere Dışişleri Bakanı Truss ve Faslı mevkidaşı Burita Londra’da bir araya geldiler. (Şarku'l Avsat)
TT

Fas ve İngiltere arasında stratejik diyalog turunun üçüncü oturumu düzenlendi

İngiltere Dışişleri Bakanı Truss ve Faslı mevkidaşı Burita Londra’da bir araya geldiler. (Şarku'l Avsat)
İngiltere Dışişleri Bakanı Truss ve Faslı mevkidaşı Burita Londra’da bir araya geldiler. (Şarku'l Avsat)

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita ve İngiliz mevkidaşı Liz Truss, 8 Aralık’ta, Fas ve İngiltere arasındaki stratejik diyalog turunun üçüncü oturumunu gerçekleştirdiler.
İki bakan, Londra’da düzenlenen görüşmede ‘siyasi diyalogu güçlendirmek, ekonomik ilişkileri ve güvenlik iş birliğini derinleştirmek ve insani ve kültürel ilişkileri geliştirmek’ doğrultunda, iki ülke arasında stratejik ortaklık kurma ortak vizyonlarını yinelediler.
Taraflar ortak bir siyasi beyanname yayınlarken iki ülke arasında 2019 yılında imzalanan Fas-İngiltere yeni ortaklık anlaşmasının ana mekanizmalarına, yani Ortaklık Konseyi ve Komitesi’nin kurulmasına ilişkin iki karar imzaladılar. Sağlık ve gümrük başlıklarının yanı sıra ticaret, yatırım, hizmetler, tarım ve balıkçılıktan sorumlu bir alt komite oluşturdular.
İki taraf ayrıca Kovid-19 pandemisi ve iklim değişikliği ile mücadelede koordinasyonu sürdürme konusunda anlaştılar.
Burita ve Truss, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin tarihine vurgu yaptılar. Fas ve İngiltere arasında, 23 Ocak 1721 tarihinde imzalanan ilk ticaret anlaşmasının 300’üncü yıl dönümü de kutladılar.
Truss,  Londra yönetimi adına yaptığı açıklamada Fas’ın daha güçlü, daha açık ve dinamik bir Fas toplumu ve ekonomisi için Kral 6. Muhammed’in önderliğinde uyguladığı reformlara övgüde bulundu. Aynı şekilde Krallık tarafından Kovid-19 pandemisi sürecinde uygulanan aşı kampanyasının başarısına dikkat çekti.
Burita da İngiltere’nin aşı üretimiyle ilgili Fas girişiminin başlatılmasına verdiği desteği takdir etti. “Bu, Fas ve Afrika’nın bağışıklığını iyileştirmeyi ve üretken sektörlerde ekonomik sonuçlar ve yüksek verimli çalışmalar yürütmeyi mümkün kıldı” dedi.
Burita ayrıca, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi’nde Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bakanı James Cleverly ile de görüştü.
Fas ve İngiltere, iki ülke arasındaki mevcut ekonomik ortaklığı derinleştirmek üzere bir platform kurulmasına yönelik oluşturulan Ortaklık Konseyi’nin ilk oturumunu da gerçekleştirdi.
İngiltere, Fas’ın Sahra anlaşmazlığını çözmeye yönelik ‘ciddi ve güvenilir’ çabalarını memnuniyetle karşılayan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2602 sayılı kararına desteğini yineledi.
Fas ve İngiltere Stratejik Diyalogu’nun üçüncü oturumunun ardından yayınlanan ortak açıklamada İngiltere, anlaşmazlığın çözülmesi sürecinde BM’nin ‘merkezi’ rolüne vurgu yaptı.
İngiltere, Libya’daki koşullara ilişkin, özellikle Buznika ve Tanca’da gerçekleşen ve ‘Libya’daki egemen pozisyonlara atama yapma mekanizmalarına ilişkin anlaşmanın uygulanmasına katkıda bulunan’ Libya Diyalogu aracılığıyla Fas’ın barışçıl ve istikrarlı bir Libya için yürüttüğü çabalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Aynı şekilde iki ülke, Libya’nın toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin egemenliğine ve bağımsızlığına olan sıkı bağlılıklarını yineledi. 5+5 Ortak Askeri Komite tarafından onaylanan eylem planının yanı sıra 23 Ekim 2020’de imzalanan ve yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya’dan çekilmesini de kapsayan ateşkes anlaşmasına olan bağlılıklarını dile getiren taraflar seçim sürecinin önemine dikkati çektiler.
Fas ve İngiltere, uluslararası hukukun ihlali anlamına gelen kimyasal silah kullanımını da kınayarak, bunların kullanımından sorumlu olan tarafların hesap vermesi gerektiğini vurguladılar. Tüm taraf devletlerin ‘Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları gerektiğinin altını çizdiler.
İki ülke ayrıca ‘giderek daha önemli hale gelen’ siber güvenlik alanında diyalog ve iş birliğini derinleştirme isteklerini ifade ettiler. Siber suçlara ilişkin kapsamlı, sonuç odaklı ve insan haklarının korunmasını sağlayan yeni bir uluslararası sözleşme geliştirme çabalarına yapıcı bir şekilde katılma konusunda da uzlaşı sağladılar.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.