Suudi Arabistan-Kuveyt görüşmelerinde, işbirliği fırsatlarına ve bölgedeki gelişmelere odaklanıldı

Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, KİK ülkeleri arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirme çabalarını takdir ederek, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a ülkenin en yüksek nişanı olan ‘Mübarek el-Kebir’i takdim etti.

Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Kuveyt görüşmelerinde, işbirliği fırsatlarına ve bölgedeki gelişmelere odaklanıldı

Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz Salı günü Körfez turuna başlarken, bu turu Umman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Bahreyn’in ardından 10 Aralık’ta Kuveyt ile tamamladı. Bu ayın ortasında Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde düzenlenecek olan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderlerinin 43. zirvesinden önce gerçekleştirdiği turla Veliaht Prens, KİK ülkeleri arasında işbirliğini ve entegrasyonu geliştirmeyi amaçladı.
10 Aralık’ta Kuveyt Emiri Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a Kuveyt’in en yüksek nişanı olan ve sadece devlet ziyaretlerinde verilen şeref madalyası ‘Mübarek el-Kebir’i takdim etti. Ayrıca Veliaht Prens’e, iki ülke ve halklar arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirme ve KİK ülkeleri arasındaki bağları güçlendirme çabalarından dolayı teşekkürlerini iletti.
Şeyh Navaf el-Ahmed es-Sabah, 10 Aralık’ta Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın da katılımıyla kabul ederken, görüşme sırasında ‘iki ülke ve halklar arasındaki tarihi kardeşlik ilişkilerini, çeşitli alanlarda ikili işbirliği fırsatlarını ve bölgedeki son gelişmeleri’ ele aldı.
Görüşme başlarken Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Şeyh Navaf el-Ahmed’e Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in selamlarını iletirken, Kuveyt Emiri de Suudi Arabistan Kralı’na selamlarını iletti.
10 Aralık’ta Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Şeyh Meşal el-Ahmed, başkent Kuveyt’teki Bayan Sarayı’nda iki ülke arasındaki ilişkileri ve çeşitli alanlarda bu ilişkileri gelişme fırsatlarını ele alan resmi bir görüşme gerçekleştirdi. Ayrıca bölgesel ve uluslararası arenadaki tüm meseleler ve bu konuda yapılan çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Şeyh Navaf el-Ahmed, görüşmenin başlangıcında ülkesinin konuğu olan Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni karşılarken, Muhammed bin Selman ise sıcak karşılama ve cömert misafirperverliği için kendisine teşekkür etti. Görüşmede, Veliaht Prens’e eşlik eden resmi heyet de yer aldı.
Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed, Kuveyt Havalimanı’na gelişinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman’ı karşıladı. Bir günlük ziyaret için Manama’dan Kuveyt Havalimanı’na gelen Muhammed bin Selman için resmi tören düzenlendi. Veliaht Prens, daha sonra ise Riyad’a hareket etti.
Kuveyt’ten ayrılan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kuveyt Emiri Şeyh Navaf el-Ahmed’e tanık olduğu sıcak karşılama ve cömert konukseverlik için teşekkür ve takdirlerini ilettiği bir telgraf gönderdi. Bu ziyaretin, Suudi Arabistan Kralı ve Kuveyt Emiri liderliğinde iki ülke arasındaki tarihi ve seçkin ilişkilerin derinliğine dikkati çeken Veliaht Prens, “Ziyaret, iki ülke ve iki kardeş halk çıkarlarını gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır” dedi. Mesajda ayrıca, “Yüce Allah’tan size sağlık ve mutluluk, kardeş Kuveyt halkına güvenlik, istikrar ve refah vermesini diliyorum” ifadeleri kullanıldı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed’e de benzer bir teşekkür ve takdir mesajı gönderdi. Mesajda, “Yaptığımız ortak görüşmeler, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah liderliğindeki iki kardeş halkın yararına, iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik bağlarının gücünü ve her alanda işbirliğini derinleştirme ve ilişkileri güçlendirme arzusunu teyit etmektedir” ifadelerine yer verilirken, Kuveyt Veliaht Prensi’ne sağlık ve mutluluk, ayrıca Kuveyt ve halkı için ilerleme ve refah temennisinde bulunuldu.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ziyareti, Mayıs 2015’teki ilk resmi ziyaretinden ve 30 Eylül 2018’deki ikinci ziyaretinden sonra üçüncü Kuveyt ziyareti oldu. 2018 yılında Kuveyt ve Suudi Arabistan, iki ülke arasındaki mevcut ve büyüyen işbirliğinde yeni bir başlangıç ​​olarak kabul edilen Kuveyt- Suudi Koordinasyon Konseyi’nin kurulması için anlaşma imzalamıştı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez turunda KİK ülkeleri arasındaki işbirliğini ve ilişkileri güçlendirmeye, bölgesel ve uluslararası konulara yönelik duruşları koordine etmeye çalıştı. Tur ayrıca, ‘KİK devletlerinin dayanışmasının, konsey halkları arasındaki bağların derinliğinin, entegre ekonomik sistemin güçlendirilmesinin ve mevcut kaynakların optimum kullanımı için yenilikçi çözümler bulunmasının’ önemi konusundaki Suudi tavrını da ortaya koydu.

Bahreyn ziyareti
10 Aralık’ta erken saatlerden Bahreyn Krallığı’na resmi bir ziyarette bulunan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Sakhir Havalimanı’nda Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Başbakan ve Savunma Kuvvetleri Komutanı Veliaht Prens Selman bin Hamad Al Halife tarafından uğurlandı.
Manama’dan ayrılmasının ardından Muhammed bin Selman, Kral Hamad bin İsa Al Halife ve Veliaht Prens Selman bin Hamad Al Halife’ye ortaya koydukları sıcak karşılama ve misafirperverlik için teşekkür ve takdirlerini iletti.
Bahreyn Kralı’na gönderilen bir telgrafta ise Veliaht Prens, “Ziyaret, Kral Selman bin Abdulaziz ve siz majestelerinin önderliğinde, iki ülke ve iki kardeş halkın çıkarlarını gerçekleştirmek ve bölgedeki güvenlik ve istikrarı artırmak amacıyla, iki kardeş ülke ve halkı birbirine bağlayan seçkin kardeşlik ilişkileri çerçevesinde gerçekleşti” ifadelerine yer verdi. Mesajda ayrıca, “Yüce Allah’tan size sağlık ve mutluluk, kardeş Bahreyn halkına güvenlik, istikrar ve refah vermesini diliyorum” denildi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Bahreyn Veliaht Prensi’ne gönderdiği telgrafta ise “Yaptığımız ortak görüşmeler, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Kral Hamad bin İsa Al Halife liderliğindeki iki kardeş halkın yararına, iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik bağlarının gücünü ve her alanda işbirliğini derinleştirme ve ilişkileri güçlendirme arzusunu teyit etmektedir” derken, Bahreyn Veliaht Prensi’ne sağlık ve mutluluk temennisinde bulundu.

Kral Hamad bin İsa, 10 Aralık’ta Bahreyn’den ayrılırken Prens Muhammed bin Salman’a uğurladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Prens Muhammed bin Selman ve Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad Al Halife, daha önce Sakhir Sarayı’ndaki Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi’nin ikinci toplantısına başkanlık etmişti.
Görüşmenin başında Veliaht Prens Selman bin Hamad, ülkesinin konuğu Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve beraberindeki heyeti ikinci ülkeleri Bahreyn’de ağırlayarak, iki kardeş ülke ve halkın arasındaki kardeşlik ilişkilerinin derinliğini dile getirdi. Bahreyn Veliaht Prensi, ülkesinin ortak çıkarları geliştirecek şekilde daha geniş ufuklara yönelik ikili işbirliğini geliştirme konusundaki arzusunu dile getirdi. Aynı şekilde Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Bahreyn’i ziyaret etmekten duyduğu mutluluğu ifade ederken, Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi ve alt komitelerinin, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da ileriye götürmek, mevcut yeteneklerden yararlanmak ve bunlara uygun bir şekilde yatırım yapmak için etkili bir araç olduğuna vurgu yaptı.
Taraflar ayrıca, alt komitelerin iki ülke liderlerinin ve halklarının arzularını gerçekleştirmek için gösterdikleri çabaları ele aldı. İki taraf, bu toplantılarda ulaşılan olumlu sonuçlardan ve çeşitli alanlarda mevcut işbirliğinin güçlendirilmesiyle sonuçlanan girişimlerden duydukları memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki ikili koordinasyonun desteklenmesi ve geliştirilmesinin sürdürülmesinin gerekli olduğunu vurguladı.
Taraflar, ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda işbirliğini ve istişareyi güçlendirmeye, iki ülkenin, halklarının ve güvenlik, istikrar ve refaha sahip bölge halklarının yararına ikili ve uluslararası düzeylerdeki siyasi eylemleri daha geniş ufuklara taşımaya devam ettiklerini belirtti. Bu bağlamda iki ülkenin dışişleri bakanları arasında planlanan siyasi istişarelere odaklı, iki krallıktaki gençler arasındaki radikal ideolojiye karşı mücadele çalışmalarını koordine amaçlı bir dizi girişim üzerinde anlaşmaya varıldı.
İki taraf, güvenlik ve askeri alanlarda ortak çalışmayı güçlendirmeye devam etmenin önemli olduğunu vurguladı. Bu çerçevede iki taraf, ‘güvenlik ve askeri işbirliği alanında istişare, siber güvenlik alanında işbirliğinin güçlendirilmesi, sınır ötesi mal ve kamyon geçiş prosedürlerinin kolaylaştırılması, yolcuların hava ve kara limanlarından geçişine ilişkin prosedürlerin kolaylaştırılması ve iki ülkenin içişleri bakanlıkları arasında çeşitli alanlarda elektronik bağlantı’ konularında işbirliği ve koordinasyonu artıracak bir dizi girişimde bulundu.
İki taraf, ortak çıkarlara hizmet edecek ekonomik ilişkileri güçlendirmenin ve geliştirmenin, aralarındaki ekonomik işbirliğini artırmanın önemine dikkati çekerken, karbon ekonomi yaklaşımının ve ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin uygulanması yoluyla, uluslararası iklim politikaları konusunda işbirliğini geliştirme ve kaynaklardan ziyade emisyonlara odaklanmaya çalışma konusunda anlaştılar. ‘Karbonun çıkarılması kullanılması ve depolanması için bölgesel bir kompleks kurulmasının yanı sıra, hidrojen alanında işbirliği, nakliyesi ve depolanması ile ilgili teknolojiler geliştirmek, alanında en iyi uygulamaları ortaya koymak için uzmanlık ve deneyim alışverişinde bulunmak, hidrojen projeleri ve enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler alanlarında işbirliğini artırmak, bu alanlarla ilgili projelerin geliştirilmesi ve elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, elektrik ara bağlantısından faydalanmak, enerji sektörü projelerinde deneyim alışverişinde bulunmak, inovasyonu teşvik etmek için işbirliği yapmak, yapay zeka gibi gelişen teknolojileri enerji sektöründe uygulamak ve bunun için ortam geliştirmek’ üzere de anlaşma sağladı.
İki taraf ayrıca koordinasyon ve medya işbirliğinin, turizm, gençlik ve sosyal kalkınma alanlarında işbirliğinin artırılmasının yanı sıra eğitim, spor, kültür, sağlık ve eğlence alanlarında işbirliği de dahil olmak üzere bir dizi girişimi harekete geçirmeyi kabul etti. İki taraf, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve her iki ülkede bunları geliştirmenin yolları konusunda işbirliği ve deneyim alışverişinde bulunma, telekomünikasyon, bilgi teknolojisi, çevre ve altyapı sektörleriyle ilgili bir dizi girişim başlatma konularında da anlaştı.
Konseyin ikinci toplantısının çalışmalarının sonunda iki ülkeyi sağlam tarihsel temellere dayalı olarak birleştiren güçlü bağları dile getiren taraflar, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve derinleştirmek amacıyla ortak vizyonlar önermek için yapılacak konsey toplantılarına olan arzularını ifade ettiler.

Prens Faysal’dan KİK turu açıklaması
Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın KİK ülkeleri gezisinin Körfez’in gelişimi çabalarını iyileştirmeyi amaçladığını belirtti.
Prens Faysal bin Ferhan, 10 Aralık’ta Twitter hesabı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin KİK ülkelerine yönelik turun, ‘tek bir Körfez ve ortak bir kader kavramını’ dile getirdiğini söylerken, zamanlamasının ise Körfez eyleminin gidişatını güçlendirmek ve onu daha geniş ufuklara doğru ilerletmek üzere geliştiğini vurguladı.
Bakan, “Krallık, ülkelerimiz ve halklarımız adına güvenlik, istikrar ve refahın arttırılmasını sağlamak için bölgedeki kardeş ülkelerle birlikte çalışıyor” dedi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Veliaht Prens’in dünkü Kuveyt ziyaretinin ise Kuveyt’e ve kardeş halkına olan sevgisini tarihsel bir temelde ifade etmek üzere gerçekleştiğini vurguladı.



BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.


Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Çarşamba), Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Sudan’da mevcut durumdaki son gelişmeleri ve bunların halk üzerindeki yansımalarını ele aldı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Al-Burhan ve Hamideti ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Sudan ve halkını daha fazla yıkımdan ve zor insani koşulların daha da kötüleşmesinden korumak için çalışmanın önemini vurguladı. Halkın çıkarlarını ön planda tutmak, devlet kurumlarını, ülkeyi korumak ve güvenliği sağlamak için çatışmanın durdurulmasının önemini vurguladı.

 


Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün (Salı) Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Barcena Ibarra ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeleri görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan'ın Bakan Ibarra ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin çeşitli yönlerini ele aldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Pazartesi) Türk mevkidaşı Hakan Fidan ve Fransız Stephane Sejourne ile Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmeler ile bu konuda yapılan çalışmalar başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konuları ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Bakan Fidan, iki devletli çözümün uygulanmasına ve Filistin devletinin tanınmasına yönelik çabaları desteklemek amacıyla düzenlenen koordinasyon toplantısının oturum aralarında Riyad'da yaptıkları görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını değerlendirdi.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir
TT

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu'nun Altın Jübile töreni çerçevesinde düzenlenen Enerji Güvenliği, Geleceği ve Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle ilgili sorumlulukların paylaştırılması konusundaki söylemlerde bazı ikiyüzlülükler olduğunu söyledi.

Asıl meselenin Paris Anlaşması'nın yorumlanmasında ve iklim değişikliğiyle ülkeler arasında adil ve eşit bir şekilde nasıl başa çıkılacağında yattığını ifade eden Abdulaziz bin Selman, iklim değişikliği tartışmasının COP27'de daha gerçekçi bir hal aldığını belirtti.

Petrol üreticisi ülkelerin iklim etkilerini ulusal haklarıyla dengelediklerini ifade eden Abdulaziz bin Selman, “Hükümetlerin gelecek nesillerin büyümesini sağlamak gibi ahlaki bir sorumluluğu var” ifadesini kullandı.


Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)

Başta Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi olmak üzere, Gazze'deki durum ve Filistin meselesinin güçlü bir şekilde gündeme geldiği Riyad'da dün (Pazartesi) Suudi Arabistan ve ABD'nin güvenlik anlaşmasına ‘son rötuşları’ yapmaya yakın oldukları bildirildi.

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Blinken ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ve ABD'nin bir güvenlik anlaşmasına varmaya yakın olduğunu açıkladı.

Bin Ferhan, ABD ile güvenlik anlaşması müzakerelerine ilişkin olarak “ABD ile ikili anlaşmaları tamamlamaya çok yakınız. Çalışmaların çoğu zaten yapıldı. Filistin cephesinde olması gerektiğini düşündüğümüz şeylerin ana hatlarına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Blinken ise aynı konuda, “Geçtiğimiz aylarda, hatta 7 Ekim'den önce bile kapsamlı çalışmalar yaptık. Herhangi bir anlaşmanın Filistin kısmına odaklanmak istiyoruz. Sanırım neredeyse tamamlandı” şeklinde konuştu.

Bin Ferhan, Filistin konusunda, Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes ve bir Filistin devletinin kurulması için ‘güvenilir ve geri dönülmez bir yol’ çağrısında bulunan Suudi pozisyonunu vurgularken, Blinken Hamas'a ‘masadaki cömert İsrail teklifini’ kabul etmesi çağrısında bulundu. Blinken, “İsrail ve bölge ülkeleri arasında normalleşme yolunda ilerleyebilmek için Gazze Şeridi'ndeki krizi sona erdirmeli ve Filistin devletinin kurulması için bir yol belirlemeliyiz” dedi.

Bu arada Riyad üç önemli toplantıya sahne oldu: Bir Arap-Amerikan toplantısı, bir Arap-İslam-Avrupa toplantısı ve bir Körfez-Amerikan toplantısı. İlk iki toplantıda Gazze'deki durum, ateşkes ihtiyacı ve Refah'ta bir İsrail operasyonu uyarısı ele alınırken, üçüncü toplantıda Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğü tartışıldı.

Blinken, ‘Kızıldeniz'de seyrüsefer konusunun ele alınması ve Husi saldırılarının üzerine gidilmesi’ gerektiğini vurgulayarak “Kızıldeniz'de kargo gemilerinin hedef alınması küresel ekonomiyi etkiliyor” dedi.


Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
TT

Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin enerji sistemlerini ekonomik olarak yönetmeye ve iklim değişikliği kavramları doğrultusunda bunları parasal değere ve çevreye faydalı hale dönüştürmeye odaklandığını vurguladı. Bakan bin Selman, Suudi Arabistan’ın 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramını benimsediğini ve 2020 yılında G20'ye ev sahipliği yaptığı sırada bu kavrama uygun hareket ettiğini söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Riyad'daki özel toplantısının oturum aralarında düzenlenen ‘Uluslararası Ortaklıklarla Karbon Yakalama, Depolama ve Kullanma Alanındaki Yeniliklerin Teşvik Edilmesi’ başlıklı panelde konuşan Prens bin Selman, Suudi Arabistan’da elektriğin en düşük maliyetle üretildiğini ve rekabetçi fiyatlarla sunulduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan hükümetinin bu alanda çeşitli programları ve projeleri olduğunu belirten Enerji Bakanı, ülkeye yatırımları çekecek bir hamleyle elektrik üretiminin maliyetini düşürme ve rekabet gücünü koruma yönünde adımlar atıldığını kaydetti.

Suudi Arabistan hükümetinin enerji güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlama konusunda kararlı olduğunun altını çizen Prens bin Selman, ülkesinin bu yolda ilerleme kaydettiğini ve enerjinin DNA’sı haline gelen bir sistem kurmayı başardığını söyledi.

Enerji Bakanlığının bu sistemi kurma hedeflerine ulaşmak için Ekonomi ve Planlama Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla birlikte çalıştığını ifade eden Enerji Bakanı, bu alanda katma değer sağlayan tüm kurumlarla iş birliği yapabileceklerini belirtti.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından 2011 yılında başlatılan enerji verimliliği programına değinen Prens bin Selman, söz konusu sistemin ülkenin hedeflerine ulaşmak için benzersiz hale geldiğini belirterek, ülkesinin döngüsel karbon ekonomisine doğru daha ileri adımlar atmak için herkesin iş birliğine açık olduğunu vurguladı.

Karbondioksitin atılmasının daha fazla karbondioksit üreteceğini ve geri dönüşüm konseptinde bunun daha faydalı başka kullanımlarla değerlendirilebileceğini açıklayan Bakan bin Selman, Suudi Arabistan Yeşil Ortadoğu Girişimi'nin hedeflerinin de bununla uyumlu olduğunu belirtti. Enerji Bakanı, tüm bu hedeflerin ise iklim değişikliğine yardımcı olduğunun altını çizdi.

Rekabetçi fiyatların korunmasının ülkede elektrik ve enerji üretimine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacağını söyleyen Prens bin Selman, Suudi Arabistan'ın enerji sektörünün, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beslenen bir sisteme geçişte öncü olmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.


ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
TT

ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Riyad'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelerek “Gazze'de ateşkesi ve rehinelerin serbest bırakılmasını destekliyoruz” başlıklı ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısını gerçekleştirdiler. Blinken, Washington'ın Gazze'ye insani yardımların girişi konusuna büyük önem verdiğini ve bu konuda ilerleme kaydettiklerini açıkladı.

erght
Suudi Dışişleri Bakanı bin Ferhan, Riyad'daki ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısına katıldı (SPA)

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Gazze'deki trajik insani durumun iyileştirilmesi için somut adımlar atılmasını istediğini de sözlerine ekledi.

Gazze’deki insani krizi hafifletmenin en etkili yolunun ‘ateşkesi sağlamak’ olduğunu söyleyen Blinken, Washington’ın Gazze'deki savaşın yayılmasını önleme çabalarını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı, toplantı sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

İsrail’in güvenliğini garanti eden sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı bölgede büyüyen bir tehdidin sinyalini veriyor.

Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinin de ele alınması gerektiğini ifade eden Blinken, “Husilerin saldırılarının üzerine gidilmeli" dedi. Kızıldeniz'de ticaret gemilerinin hedef alınmasının küresel ekonomiyi etkilediğine dikkati çeken ABD’li bakan, Suudi Arabistan Kralı Salmen bin Abdulaziz’in Yemen'de barışın sağlanması için sarf ettiği çabalara övgüde bulundu.

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, toplantıdaki konuşmasında, “Körfez ülkeleri ve ABD arasındaki pozisyonları koordine etmeye çalışıyoruz. Ortadoğu'daki askeri gerilim son derece tehlikeli. Bölgeyi bu gerilim sürükleyebileceği savaş tehlikesinden kurtarmak için diplomatik çabalar yoğunlaştırılmalı” şeklinde konuştu.

Gazze'de derhal ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulunan Katarlı bakan, “Uluslararası kararlar temelinde barış çabalarını sürdüreceğiz” dedi.

fd bfe
KİK ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı (SPA)

Toplantıda konuşan KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Gazze Şeridi’nin tamamında derhal ateşkes ilan edilmesi, Batı Şeria'daki şiddetin durdurulması için etkili olacak uluslararası tedbirler alınması ve iki devletli çözümün uygulanması için uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu.

KİK Genel Sekreteri, Husilerin ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdiği Kızıldeniz'deki saldırılarından duyduğu derin endişeyi de dile getirdi.