Suudi Arabistan-Kuveyt görüşmelerinde, işbirliği fırsatlarına ve bölgedeki gelişmelere odaklanıldı

Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, KİK ülkeleri arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirme çabalarını takdir ederek, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a ülkenin en yüksek nişanı olan ‘Mübarek el-Kebir’i takdim etti.

Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Kuveyt görüşmelerinde, işbirliği fırsatlarına ve bölgedeki gelişmelere odaklanıldı

Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz Salı günü Körfez turuna başlarken, bu turu Umman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Bahreyn’in ardından 10 Aralık’ta Kuveyt ile tamamladı. Bu ayın ortasında Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde düzenlenecek olan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderlerinin 43. zirvesinden önce gerçekleştirdiği turla Veliaht Prens, KİK ülkeleri arasında işbirliğini ve entegrasyonu geliştirmeyi amaçladı.
10 Aralık’ta Kuveyt Emiri Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a Kuveyt’in en yüksek nişanı olan ve sadece devlet ziyaretlerinde verilen şeref madalyası ‘Mübarek el-Kebir’i takdim etti. Ayrıca Veliaht Prens’e, iki ülke ve halklar arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirme ve KİK ülkeleri arasındaki bağları güçlendirme çabalarından dolayı teşekkürlerini iletti.
Şeyh Navaf el-Ahmed es-Sabah, 10 Aralık’ta Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın da katılımıyla kabul ederken, görüşme sırasında ‘iki ülke ve halklar arasındaki tarihi kardeşlik ilişkilerini, çeşitli alanlarda ikili işbirliği fırsatlarını ve bölgedeki son gelişmeleri’ ele aldı.
Görüşme başlarken Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Şeyh Navaf el-Ahmed’e Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in selamlarını iletirken, Kuveyt Emiri de Suudi Arabistan Kralı’na selamlarını iletti.
10 Aralık’ta Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Şeyh Meşal el-Ahmed, başkent Kuveyt’teki Bayan Sarayı’nda iki ülke arasındaki ilişkileri ve çeşitli alanlarda bu ilişkileri gelişme fırsatlarını ele alan resmi bir görüşme gerçekleştirdi. Ayrıca bölgesel ve uluslararası arenadaki tüm meseleler ve bu konuda yapılan çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Şeyh Navaf el-Ahmed, görüşmenin başlangıcında ülkesinin konuğu olan Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni karşılarken, Muhammed bin Selman ise sıcak karşılama ve cömert misafirperverliği için kendisine teşekkür etti. Görüşmede, Veliaht Prens’e eşlik eden resmi heyet de yer aldı.
Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed, Kuveyt Havalimanı’na gelişinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman’ı karşıladı. Bir günlük ziyaret için Manama’dan Kuveyt Havalimanı’na gelen Muhammed bin Selman için resmi tören düzenlendi. Veliaht Prens, daha sonra ise Riyad’a hareket etti.
Kuveyt’ten ayrılan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kuveyt Emiri Şeyh Navaf el-Ahmed’e tanık olduğu sıcak karşılama ve cömert konukseverlik için teşekkür ve takdirlerini ilettiği bir telgraf gönderdi. Bu ziyaretin, Suudi Arabistan Kralı ve Kuveyt Emiri liderliğinde iki ülke arasındaki tarihi ve seçkin ilişkilerin derinliğine dikkati çeken Veliaht Prens, “Ziyaret, iki ülke ve iki kardeş halk çıkarlarını gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır” dedi. Mesajda ayrıca, “Yüce Allah’tan size sağlık ve mutluluk, kardeş Kuveyt halkına güvenlik, istikrar ve refah vermesini diliyorum” ifadeleri kullanıldı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed’e de benzer bir teşekkür ve takdir mesajı gönderdi. Mesajda, “Yaptığımız ortak görüşmeler, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah liderliğindeki iki kardeş halkın yararına, iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik bağlarının gücünü ve her alanda işbirliğini derinleştirme ve ilişkileri güçlendirme arzusunu teyit etmektedir” ifadelerine yer verilirken, Kuveyt Veliaht Prensi’ne sağlık ve mutluluk, ayrıca Kuveyt ve halkı için ilerleme ve refah temennisinde bulunuldu.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ziyareti, Mayıs 2015’teki ilk resmi ziyaretinden ve 30 Eylül 2018’deki ikinci ziyaretinden sonra üçüncü Kuveyt ziyareti oldu. 2018 yılında Kuveyt ve Suudi Arabistan, iki ülke arasındaki mevcut ve büyüyen işbirliğinde yeni bir başlangıç ​​olarak kabul edilen Kuveyt- Suudi Koordinasyon Konseyi’nin kurulması için anlaşma imzalamıştı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez turunda KİK ülkeleri arasındaki işbirliğini ve ilişkileri güçlendirmeye, bölgesel ve uluslararası konulara yönelik duruşları koordine etmeye çalıştı. Tur ayrıca, ‘KİK devletlerinin dayanışmasının, konsey halkları arasındaki bağların derinliğinin, entegre ekonomik sistemin güçlendirilmesinin ve mevcut kaynakların optimum kullanımı için yenilikçi çözümler bulunmasının’ önemi konusundaki Suudi tavrını da ortaya koydu.

Bahreyn ziyareti
10 Aralık’ta erken saatlerden Bahreyn Krallığı’na resmi bir ziyarette bulunan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Sakhir Havalimanı’nda Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Başbakan ve Savunma Kuvvetleri Komutanı Veliaht Prens Selman bin Hamad Al Halife tarafından uğurlandı.
Manama’dan ayrılmasının ardından Muhammed bin Selman, Kral Hamad bin İsa Al Halife ve Veliaht Prens Selman bin Hamad Al Halife’ye ortaya koydukları sıcak karşılama ve misafirperverlik için teşekkür ve takdirlerini iletti.
Bahreyn Kralı’na gönderilen bir telgrafta ise Veliaht Prens, “Ziyaret, Kral Selman bin Abdulaziz ve siz majestelerinin önderliğinde, iki ülke ve iki kardeş halkın çıkarlarını gerçekleştirmek ve bölgedeki güvenlik ve istikrarı artırmak amacıyla, iki kardeş ülke ve halkı birbirine bağlayan seçkin kardeşlik ilişkileri çerçevesinde gerçekleşti” ifadelerine yer verdi. Mesajda ayrıca, “Yüce Allah’tan size sağlık ve mutluluk, kardeş Bahreyn halkına güvenlik, istikrar ve refah vermesini diliyorum” denildi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Bahreyn Veliaht Prensi’ne gönderdiği telgrafta ise “Yaptığımız ortak görüşmeler, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Kral Hamad bin İsa Al Halife liderliğindeki iki kardeş halkın yararına, iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik bağlarının gücünü ve her alanda işbirliğini derinleştirme ve ilişkileri güçlendirme arzusunu teyit etmektedir” derken, Bahreyn Veliaht Prensi’ne sağlık ve mutluluk temennisinde bulundu.

Kral Hamad bin İsa, 10 Aralık’ta Bahreyn’den ayrılırken Prens Muhammed bin Salman’a uğurladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Prens Muhammed bin Selman ve Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad Al Halife, daha önce Sakhir Sarayı’ndaki Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi’nin ikinci toplantısına başkanlık etmişti.
Görüşmenin başında Veliaht Prens Selman bin Hamad, ülkesinin konuğu Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve beraberindeki heyeti ikinci ülkeleri Bahreyn’de ağırlayarak, iki kardeş ülke ve halkın arasındaki kardeşlik ilişkilerinin derinliğini dile getirdi. Bahreyn Veliaht Prensi, ülkesinin ortak çıkarları geliştirecek şekilde daha geniş ufuklara yönelik ikili işbirliğini geliştirme konusundaki arzusunu dile getirdi. Aynı şekilde Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Bahreyn’i ziyaret etmekten duyduğu mutluluğu ifade ederken, Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi ve alt komitelerinin, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da ileriye götürmek, mevcut yeteneklerden yararlanmak ve bunlara uygun bir şekilde yatırım yapmak için etkili bir araç olduğuna vurgu yaptı.
Taraflar ayrıca, alt komitelerin iki ülke liderlerinin ve halklarının arzularını gerçekleştirmek için gösterdikleri çabaları ele aldı. İki taraf, bu toplantılarda ulaşılan olumlu sonuçlardan ve çeşitli alanlarda mevcut işbirliğinin güçlendirilmesiyle sonuçlanan girişimlerden duydukları memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki ikili koordinasyonun desteklenmesi ve geliştirilmesinin sürdürülmesinin gerekli olduğunu vurguladı.
Taraflar, ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda işbirliğini ve istişareyi güçlendirmeye, iki ülkenin, halklarının ve güvenlik, istikrar ve refaha sahip bölge halklarının yararına ikili ve uluslararası düzeylerdeki siyasi eylemleri daha geniş ufuklara taşımaya devam ettiklerini belirtti. Bu bağlamda iki ülkenin dışişleri bakanları arasında planlanan siyasi istişarelere odaklı, iki krallıktaki gençler arasındaki radikal ideolojiye karşı mücadele çalışmalarını koordine amaçlı bir dizi girişim üzerinde anlaşmaya varıldı.
İki taraf, güvenlik ve askeri alanlarda ortak çalışmayı güçlendirmeye devam etmenin önemli olduğunu vurguladı. Bu çerçevede iki taraf, ‘güvenlik ve askeri işbirliği alanında istişare, siber güvenlik alanında işbirliğinin güçlendirilmesi, sınır ötesi mal ve kamyon geçiş prosedürlerinin kolaylaştırılması, yolcuların hava ve kara limanlarından geçişine ilişkin prosedürlerin kolaylaştırılması ve iki ülkenin içişleri bakanlıkları arasında çeşitli alanlarda elektronik bağlantı’ konularında işbirliği ve koordinasyonu artıracak bir dizi girişimde bulundu.
İki taraf, ortak çıkarlara hizmet edecek ekonomik ilişkileri güçlendirmenin ve geliştirmenin, aralarındaki ekonomik işbirliğini artırmanın önemine dikkati çekerken, karbon ekonomi yaklaşımının ve ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin uygulanması yoluyla, uluslararası iklim politikaları konusunda işbirliğini geliştirme ve kaynaklardan ziyade emisyonlara odaklanmaya çalışma konusunda anlaştılar. ‘Karbonun çıkarılması kullanılması ve depolanması için bölgesel bir kompleks kurulmasının yanı sıra, hidrojen alanında işbirliği, nakliyesi ve depolanması ile ilgili teknolojiler geliştirmek, alanında en iyi uygulamaları ortaya koymak için uzmanlık ve deneyim alışverişinde bulunmak, hidrojen projeleri ve enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler alanlarında işbirliğini artırmak, bu alanlarla ilgili projelerin geliştirilmesi ve elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, elektrik ara bağlantısından faydalanmak, enerji sektörü projelerinde deneyim alışverişinde bulunmak, inovasyonu teşvik etmek için işbirliği yapmak, yapay zeka gibi gelişen teknolojileri enerji sektöründe uygulamak ve bunun için ortam geliştirmek’ üzere de anlaşma sağladı.
İki taraf ayrıca koordinasyon ve medya işbirliğinin, turizm, gençlik ve sosyal kalkınma alanlarında işbirliğinin artırılmasının yanı sıra eğitim, spor, kültür, sağlık ve eğlence alanlarında işbirliği de dahil olmak üzere bir dizi girişimi harekete geçirmeyi kabul etti. İki taraf, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve her iki ülkede bunları geliştirmenin yolları konusunda işbirliği ve deneyim alışverişinde bulunma, telekomünikasyon, bilgi teknolojisi, çevre ve altyapı sektörleriyle ilgili bir dizi girişim başlatma konularında da anlaştı.
Konseyin ikinci toplantısının çalışmalarının sonunda iki ülkeyi sağlam tarihsel temellere dayalı olarak birleştiren güçlü bağları dile getiren taraflar, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve derinleştirmek amacıyla ortak vizyonlar önermek için yapılacak konsey toplantılarına olan arzularını ifade ettiler.

Prens Faysal’dan KİK turu açıklaması
Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın KİK ülkeleri gezisinin Körfez’in gelişimi çabalarını iyileştirmeyi amaçladığını belirtti.
Prens Faysal bin Ferhan, 10 Aralık’ta Twitter hesabı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin KİK ülkelerine yönelik turun, ‘tek bir Körfez ve ortak bir kader kavramını’ dile getirdiğini söylerken, zamanlamasının ise Körfez eyleminin gidişatını güçlendirmek ve onu daha geniş ufuklara doğru ilerletmek üzere geliştiğini vurguladı.
Bakan, “Krallık, ülkelerimiz ve halklarımız adına güvenlik, istikrar ve refahın arttırılmasını sağlamak için bölgedeki kardeş ülkelerle birlikte çalışıyor” dedi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Veliaht Prens’in dünkü Kuveyt ziyaretinin ise Kuveyt’e ve kardeş halkına olan sevgisini tarihsel bir temelde ifade etmek üzere gerçekleştiğini vurguladı.



Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
TT

Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada Hamas liderlerinin Doha'dan ayrıldığını doğrularken, ‘Hamas’ın Katar'ın başkentindeki siyasi bürosunun kalıcı olarak kapatılmadığını’ da bildirdi.

El-Ensari Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas müzakere ekibinin bir parçası olan liderler şu anda Doha'da değiller ve bildiğiniz gibi çeşitli başkentler arasında hareket ediyorlar (...) Doha'daki Hamas ofisi arabuluculuk süreci için kuruldu. Arabuluculuk süreci olmadığında, ofisin kendisinin de bir işlevi olmadığı açıktır. Şayet Hamas ofisini kapatma kararı alınırsa, bunu bu platformdan duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

(foto altı) Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı Filistinli savaşçılar, 19 Temmuz 2023. (Reuters)

Daha önce Doha, Hamas ve İsrail arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuş, Katar Dışişleri Bakanlığı da bu kararı ‘ciddiyetsizlik ve şantajın reddedilmesi sonucunda’ aldıklarını açıklamıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından o dönemde yapılan resmî açıklamalara göre, bu çabalar müzakerelerin son turunda bir anlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.

El-Ensari, Katar'ın arabuluculuk çabalarına ancak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve insani acılara son vermek için gerekli ciddiyet gösterildiğinde yeniden başlayacağını açıkladı. El-Ensari ayrıca, Katar'ın arabuluculuğunun şantaja maruz kalmasını kabul etmeyeceğini de vurguladı.

Mısır, Katar ve ABD aylardır İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması ve iki taraf arasında esir ve mahkûmların takas edilmesi için dolaylı müzakereler yürütüyordu. Son anlaşmaya varma çabaları, İsrail'in kendi koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle anlaşmayı reddetmesi, 6 Mayıs'ta Refah'a askeri bir operasyon başlatması ve ertesi gün Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından durdu.