Suudi Arabistan-Kuveyt görüşmelerinde, işbirliği fırsatlarına ve bölgedeki gelişmelere odaklanıldı

Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, KİK ülkeleri arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirme çabalarını takdir ederek, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a ülkenin en yüksek nişanı olan ‘Mübarek el-Kebir’i takdim etti.

Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Kuveyt görüşmelerinde, işbirliği fırsatlarına ve bölgedeki gelişmelere odaklanıldı

Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)
Kuveyt Emiri, 10 Aralık’ta Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi’nin de katılımıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz Salı günü Körfez turuna başlarken, bu turu Umman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Bahreyn’in ardından 10 Aralık’ta Kuveyt ile tamamladı. Bu ayın ortasında Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde düzenlenecek olan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderlerinin 43. zirvesinden önce gerçekleştirdiği turla Veliaht Prens, KİK ülkeleri arasında işbirliğini ve entegrasyonu geliştirmeyi amaçladı.
10 Aralık’ta Kuveyt Emiri Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a Kuveyt’in en yüksek nişanı olan ve sadece devlet ziyaretlerinde verilen şeref madalyası ‘Mübarek el-Kebir’i takdim etti. Ayrıca Veliaht Prens’e, iki ülke ve halklar arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirme ve KİK ülkeleri arasındaki bağları güçlendirme çabalarından dolayı teşekkürlerini iletti.
Şeyh Navaf el-Ahmed es-Sabah, 10 Aralık’ta Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı Yemame Sarayı’nda Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın da katılımıyla kabul ederken, görüşme sırasında ‘iki ülke ve halklar arasındaki tarihi kardeşlik ilişkilerini, çeşitli alanlarda ikili işbirliği fırsatlarını ve bölgedeki son gelişmeleri’ ele aldı.
Görüşme başlarken Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Şeyh Navaf el-Ahmed’e Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in selamlarını iletirken, Kuveyt Emiri de Suudi Arabistan Kralı’na selamlarını iletti.
10 Aralık’ta Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Şeyh Meşal el-Ahmed, başkent Kuveyt’teki Bayan Sarayı’nda iki ülke arasındaki ilişkileri ve çeşitli alanlarda bu ilişkileri gelişme fırsatlarını ele alan resmi bir görüşme gerçekleştirdi. Ayrıca bölgesel ve uluslararası arenadaki tüm meseleler ve bu konuda yapılan çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Şeyh Navaf el-Ahmed, görüşmenin başlangıcında ülkesinin konuğu olan Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni karşılarken, Muhammed bin Selman ise sıcak karşılama ve cömert misafirperverliği için kendisine teşekkür etti. Görüşmede, Veliaht Prens’e eşlik eden resmi heyet de yer aldı.
Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed, Kuveyt Havalimanı’na gelişinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman’ı karşıladı. Bir günlük ziyaret için Manama’dan Kuveyt Havalimanı’na gelen Muhammed bin Selman için resmi tören düzenlendi. Veliaht Prens, daha sonra ise Riyad’a hareket etti.
Kuveyt’ten ayrılan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kuveyt Emiri Şeyh Navaf el-Ahmed’e tanık olduğu sıcak karşılama ve cömert konukseverlik için teşekkür ve takdirlerini ilettiği bir telgraf gönderdi. Bu ziyaretin, Suudi Arabistan Kralı ve Kuveyt Emiri liderliğinde iki ülke arasındaki tarihi ve seçkin ilişkilerin derinliğine dikkati çeken Veliaht Prens, “Ziyaret, iki ülke ve iki kardeş halk çıkarlarını gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır” dedi. Mesajda ayrıca, “Yüce Allah’tan size sağlık ve mutluluk, kardeş Kuveyt halkına güvenlik, istikrar ve refah vermesini diliyorum” ifadeleri kullanıldı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed’e de benzer bir teşekkür ve takdir mesajı gönderdi. Mesajda, “Yaptığımız ortak görüşmeler, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah liderliğindeki iki kardeş halkın yararına, iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik bağlarının gücünü ve her alanda işbirliğini derinleştirme ve ilişkileri güçlendirme arzusunu teyit etmektedir” ifadelerine yer verilirken, Kuveyt Veliaht Prensi’ne sağlık ve mutluluk, ayrıca Kuveyt ve halkı için ilerleme ve refah temennisinde bulunuldu.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ziyareti, Mayıs 2015’teki ilk resmi ziyaretinden ve 30 Eylül 2018’deki ikinci ziyaretinden sonra üçüncü Kuveyt ziyareti oldu. 2018 yılında Kuveyt ve Suudi Arabistan, iki ülke arasındaki mevcut ve büyüyen işbirliğinde yeni bir başlangıç ​​olarak kabul edilen Kuveyt- Suudi Koordinasyon Konseyi’nin kurulması için anlaşma imzalamıştı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez turunda KİK ülkeleri arasındaki işbirliğini ve ilişkileri güçlendirmeye, bölgesel ve uluslararası konulara yönelik duruşları koordine etmeye çalıştı. Tur ayrıca, ‘KİK devletlerinin dayanışmasının, konsey halkları arasındaki bağların derinliğinin, entegre ekonomik sistemin güçlendirilmesinin ve mevcut kaynakların optimum kullanımı için yenilikçi çözümler bulunmasının’ önemi konusundaki Suudi tavrını da ortaya koydu.

Bahreyn ziyareti
10 Aralık’ta erken saatlerden Bahreyn Krallığı’na resmi bir ziyarette bulunan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Sakhir Havalimanı’nda Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Başbakan ve Savunma Kuvvetleri Komutanı Veliaht Prens Selman bin Hamad Al Halife tarafından uğurlandı.
Manama’dan ayrılmasının ardından Muhammed bin Selman, Kral Hamad bin İsa Al Halife ve Veliaht Prens Selman bin Hamad Al Halife’ye ortaya koydukları sıcak karşılama ve misafirperverlik için teşekkür ve takdirlerini iletti.
Bahreyn Kralı’na gönderilen bir telgrafta ise Veliaht Prens, “Ziyaret, Kral Selman bin Abdulaziz ve siz majestelerinin önderliğinde, iki ülke ve iki kardeş halkın çıkarlarını gerçekleştirmek ve bölgedeki güvenlik ve istikrarı artırmak amacıyla, iki kardeş ülke ve halkı birbirine bağlayan seçkin kardeşlik ilişkileri çerçevesinde gerçekleşti” ifadelerine yer verdi. Mesajda ayrıca, “Yüce Allah’tan size sağlık ve mutluluk, kardeş Bahreyn halkına güvenlik, istikrar ve refah vermesini diliyorum” denildi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Bahreyn Veliaht Prensi’ne gönderdiği telgrafta ise “Yaptığımız ortak görüşmeler, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Kral Hamad bin İsa Al Halife liderliğindeki iki kardeş halkın yararına, iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik bağlarının gücünü ve her alanda işbirliğini derinleştirme ve ilişkileri güçlendirme arzusunu teyit etmektedir” derken, Bahreyn Veliaht Prensi’ne sağlık ve mutluluk temennisinde bulundu.

Kral Hamad bin İsa, 10 Aralık’ta Bahreyn’den ayrılırken Prens Muhammed bin Salman’a uğurladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Prens Muhammed bin Selman ve Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad Al Halife, daha önce Sakhir Sarayı’ndaki Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi’nin ikinci toplantısına başkanlık etmişti.
Görüşmenin başında Veliaht Prens Selman bin Hamad, ülkesinin konuğu Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve beraberindeki heyeti ikinci ülkeleri Bahreyn’de ağırlayarak, iki kardeş ülke ve halkın arasındaki kardeşlik ilişkilerinin derinliğini dile getirdi. Bahreyn Veliaht Prensi, ülkesinin ortak çıkarları geliştirecek şekilde daha geniş ufuklara yönelik ikili işbirliğini geliştirme konusundaki arzusunu dile getirdi. Aynı şekilde Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Bahreyn’i ziyaret etmekten duyduğu mutluluğu ifade ederken, Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi ve alt komitelerinin, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da ileriye götürmek, mevcut yeteneklerden yararlanmak ve bunlara uygun bir şekilde yatırım yapmak için etkili bir araç olduğuna vurgu yaptı.
Taraflar ayrıca, alt komitelerin iki ülke liderlerinin ve halklarının arzularını gerçekleştirmek için gösterdikleri çabaları ele aldı. İki taraf, bu toplantılarda ulaşılan olumlu sonuçlardan ve çeşitli alanlarda mevcut işbirliğinin güçlendirilmesiyle sonuçlanan girişimlerden duydukları memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki ikili koordinasyonun desteklenmesi ve geliştirilmesinin sürdürülmesinin gerekli olduğunu vurguladı.
Taraflar, ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda işbirliğini ve istişareyi güçlendirmeye, iki ülkenin, halklarının ve güvenlik, istikrar ve refaha sahip bölge halklarının yararına ikili ve uluslararası düzeylerdeki siyasi eylemleri daha geniş ufuklara taşımaya devam ettiklerini belirtti. Bu bağlamda iki ülkenin dışişleri bakanları arasında planlanan siyasi istişarelere odaklı, iki krallıktaki gençler arasındaki radikal ideolojiye karşı mücadele çalışmalarını koordine amaçlı bir dizi girişim üzerinde anlaşmaya varıldı.
İki taraf, güvenlik ve askeri alanlarda ortak çalışmayı güçlendirmeye devam etmenin önemli olduğunu vurguladı. Bu çerçevede iki taraf, ‘güvenlik ve askeri işbirliği alanında istişare, siber güvenlik alanında işbirliğinin güçlendirilmesi, sınır ötesi mal ve kamyon geçiş prosedürlerinin kolaylaştırılması, yolcuların hava ve kara limanlarından geçişine ilişkin prosedürlerin kolaylaştırılması ve iki ülkenin içişleri bakanlıkları arasında çeşitli alanlarda elektronik bağlantı’ konularında işbirliği ve koordinasyonu artıracak bir dizi girişimde bulundu.
İki taraf, ortak çıkarlara hizmet edecek ekonomik ilişkileri güçlendirmenin ve geliştirmenin, aralarındaki ekonomik işbirliğini artırmanın önemine dikkati çekerken, karbon ekonomi yaklaşımının ve ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin uygulanması yoluyla, uluslararası iklim politikaları konusunda işbirliğini geliştirme ve kaynaklardan ziyade emisyonlara odaklanmaya çalışma konusunda anlaştılar. ‘Karbonun çıkarılması kullanılması ve depolanması için bölgesel bir kompleks kurulmasının yanı sıra, hidrojen alanında işbirliği, nakliyesi ve depolanması ile ilgili teknolojiler geliştirmek, alanında en iyi uygulamaları ortaya koymak için uzmanlık ve deneyim alışverişinde bulunmak, hidrojen projeleri ve enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler alanlarında işbirliğini artırmak, bu alanlarla ilgili projelerin geliştirilmesi ve elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, elektrik ara bağlantısından faydalanmak, enerji sektörü projelerinde deneyim alışverişinde bulunmak, inovasyonu teşvik etmek için işbirliği yapmak, yapay zeka gibi gelişen teknolojileri enerji sektöründe uygulamak ve bunun için ortam geliştirmek’ üzere de anlaşma sağladı.
İki taraf ayrıca koordinasyon ve medya işbirliğinin, turizm, gençlik ve sosyal kalkınma alanlarında işbirliğinin artırılmasının yanı sıra eğitim, spor, kültür, sağlık ve eğlence alanlarında işbirliği de dahil olmak üzere bir dizi girişimi harekete geçirmeyi kabul etti. İki taraf, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve her iki ülkede bunları geliştirmenin yolları konusunda işbirliği ve deneyim alışverişinde bulunma, telekomünikasyon, bilgi teknolojisi, çevre ve altyapı sektörleriyle ilgili bir dizi girişim başlatma konularında da anlaştı.
Konseyin ikinci toplantısının çalışmalarının sonunda iki ülkeyi sağlam tarihsel temellere dayalı olarak birleştiren güçlü bağları dile getiren taraflar, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve derinleştirmek amacıyla ortak vizyonlar önermek için yapılacak konsey toplantılarına olan arzularını ifade ettiler.

Prens Faysal’dan KİK turu açıklaması
Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın KİK ülkeleri gezisinin Körfez’in gelişimi çabalarını iyileştirmeyi amaçladığını belirtti.
Prens Faysal bin Ferhan, 10 Aralık’ta Twitter hesabı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin KİK ülkelerine yönelik turun, ‘tek bir Körfez ve ortak bir kader kavramını’ dile getirdiğini söylerken, zamanlamasının ise Körfez eyleminin gidişatını güçlendirmek ve onu daha geniş ufuklara doğru ilerletmek üzere geliştiğini vurguladı.
Bakan, “Krallık, ülkelerimiz ve halklarımız adına güvenlik, istikrar ve refahın arttırılmasını sağlamak için bölgedeki kardeş ülkelerle birlikte çalışıyor” dedi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Veliaht Prens’in dünkü Kuveyt ziyaretinin ise Kuveyt’e ve kardeş halkına olan sevgisini tarihsel bir temelde ifade etmek üzere gerçekleştiğini vurguladı.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Nsnnsn
 Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.

İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.

Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.

Nxmmxj
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne başkanlık ediyor. (SPA)

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”

Jsjsjj
Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nden (SPA)

Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.

50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.

İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.

Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.

Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.