Avustralya Hazine Bakanı vakaların yükselmesine rağmen koronavirüs kısıtlamalarının hafifletilmesi çağrısında bulundu

Avustralya Hazine Bakanı Josh Frydenberg (Arşiv-Reuters)
Avustralya Hazine Bakanı Josh Frydenberg (Arşiv-Reuters)
TT

Avustralya Hazine Bakanı vakaların yükselmesine rağmen koronavirüs kısıtlamalarının hafifletilmesi çağrısında bulundu

Avustralya Hazine Bakanı Josh Frydenberg (Arşiv-Reuters)
Avustralya Hazine Bakanı Josh Frydenberg (Arşiv-Reuters)

Avustralya’nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) günlük vakalarının 6 haftadır en yüksek seviyesine çıkmasına rağmen, Hazine Bakanı Josh Frydenberg ülkenin ekonomik toparlanmasını hızlandırmak için Kovid-19 kısıtlamalarının hafifletilmesi gerektiğini söyledi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, Frydenberg, Melbourne’de gazetecilere verdiği demeçte, “Devletlerin sakin kalması ve Omikron’a aşırı tepki vermemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Avustralya, dünyanın en çok aşı yapılan ülkelerinden biri olarak, 16 yaşın üzerindeki nüfusun yaklaşık yüzde 90’ını aşıladı.
Ülkede son 24 saat içinde bin 753 Kovid-19 vakası kaydedilirken, geçen haftaya kıyasla yaklaşık yüzde 3’lük bir artış kaydedildi. Bu sayı, 29 Ekim’den bu yana günlük en yüksek vaka sayısı oldu.
Frydenberg, Omikron varyantı ile ilgili endişelerin azaldığı bir zamanda, ülkede ekonomik büyümenin hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, eyalet ve bölge liderlerinin virüsün yayılmasını yavaşlatma kapsamında uygulanan kısıtlamaların hafifletmeleri gerektiğini söyledi.

Avustralya’nın iki trilyon dolarlık (1,4 trilyon dolar) ekonomisi, ülkenin en büyük iki eyaletinde kapanma önlemlerinin uygulanmasından ciddi şekilde etkilendi ve yılın üçüncü çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 1,9 düştü.
Ekonomistler ve politika belirleyiciler, sınırların yeniden açılmasının ardından, Avustralya ekonomisinin 2022’de önemli ölçüde toparlanacağını öngörüyorlar.
Avustralya geçen ay verdiği bir karar ile vize sahibi yabancıların ülkeye girişlerini en az Aralık ortasına kadar erteledi. Frydenberg yaptığı açıklamada, ülkenin yeniden açılmasına yönelik kararın birkaç gün içinde verileceğini söyledi.



Rusya, kendi çıkarlarını gözetmeyen hiçbir “güvenlik garantisinin” başarısız olacağını vurguluyor

Rusya, kendi çıkarlarını gözetmeyen hiçbir “güvenlik garantisinin” başarısız olacağını vurguluyor
TT

Rusya, kendi çıkarlarını gözetmeyen hiçbir “güvenlik garantisinin” başarısız olacağını vurguluyor

Rusya, kendi çıkarlarını gözetmeyen hiçbir “güvenlik garantisinin” başarısız olacağını vurguluyor

Moskova dün, Batı'nın kendi çıkarlarını gözetmeden Ukrayna'ya sağlamayı düşündüğü herhangi bir güvenlik garantisinin başarısızlıkla sonuçlanacağını vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşmesi planlanan olası bir zirve hakkındaki spekülasyonları bir kez daha küçümseyen Moskova, böyle bir zirvenin çok dikkatli bir şekilde hazırlanması gerektiğini vurguladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Rusya Federasyonu olmadan güvenlik garantilerini ciddi bir şekilde tartışmak bilinmeyene giden bir yoldur” uyarısında bulundu. Lavrov, “Rusya Federasyonu olmadan kolektif güvenlik meselelerinin çözülmesinin önerilmesini kabul edemeyiz” diye ekledi.

Pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret eden bazı Avrupalı liderleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna konusundaki tutumunu değiştirmek için ‘beceriksiz girişimlerde’ bulunmakla suçlayan Lavrov, ‘Avrupalıların buradaki görüşmelerde yapıcı hiçbir fikir ortaya koymadıklarını’ söyledi.

Lavrov, bu açıklamaları yaparken NATO üyesi ülkelerin genelkurmay başkanları da Ukrayna'daki savaşı görüşmek üzere videolu konferansla bir araya geldi. Toplantı, Kiev'in müttefikleri arasında Moskova ile barış anlaşması sağlanması halinde sunulacak güvenlik garantileri konusunda süregelen tartışmaların bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Öte yandan ABD Başkanı Trump salı günü, Moskova ile barış anlaşması sağlanması halinde Ukrayna'ya güvenlik garantisi olarak hava desteği sağlamaya hazır olduklarını belirtirken kara kuvvetleri gönderilmesinin söz konusu olmadığını, bu görevin Avrupa müttefiklerine ait olduğunu vurguladı.