Suudi Arabistan ve Bahreyn’den yapılan ortak açıklamada, işbirliği ve ortak kader birliği vurgusu yapıldı

Bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı sağlamak için İran nükleer meselesiyle ciddi şekilde ilgilenilmesi gerektiği vurgulandı.

Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Bahreyn’den yapılan ortak açıklamada, işbirliği ve ortak kader birliği vurgusu yapıldı

Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Arabistan ve Bahreyn, 10 Aralık’ta tüm bölgesel ve uluslararası meseleler, ortak çıkarları ilgilendiren gelişmeler, iki ülke ve halkların çıkarları, bölgede ve dünyada güvenlik ve barış çabalarına yönelik ortak kader birliğini ele aldı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in Bahreyn’e yaptığı resmi ziyaretin sonunda dün ortak bir bildiri yayınlanırken, bildiride ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesine ve stratejik işbirliğinin geliştirilmesine’ vurgu yapıldı.
Bölgesel konular çerçevesinde iki ülke, işbirliğinin ve İran’ın nükleer ve füze meselesinin tüm bileşenleri ve sonuçlarıyla ciddi ve etkili bir şekilde ilgilenmenin önemine dikkati çekti. İyi komşuluk ilkelerine, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına ve uluslararası meşruiyete saygı ilkelerini göz önünde tutarak ve bölgeyi istikrarsızlaştırıcı her türlü faaliyetten koruyarak, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunulması gerektiğini belirten taraflar, bu çerçevede ilgili taraflara da bölge ülkelerinin çıkarlarını, güvenliğini ve istikrarını dikkate alma çağrısı yaptı.
İki kardeş ülkenin ‘tüm siyasi konularda işbirliğini güçlendirme ve güvenliklerini ve istikrarlarını koruyan ortak tutumlar formüle etme’ kararlılıkları üzerine durulurken, tüm ikili ve çok taraflı forumlardaki gelişmelere ilişkin sürekli koordinasyon ve istişarenin önemi vurgulandı.
10 Aralık’ta yayınlanan bildiride, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in Bahreyn’e yönelik ziyaretinin, stratejik işbirliğini geliştirmek ve çeşitli alanlarda entegrasyonu teşvik etmek için, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in direktiflerine dayalı olarak geliştiği, ayrıca ‘Suudi Arabistan ve Bahreyn liderlerini ve halklarını birleştiren köklü kardeşlik bağları, tarihi bağlar, seçkin ilişkiler ve ortak kader çerçevesinde’ geldiği belirtildi.
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında, Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Selman bin Hamad Al Halife’nin de katılımıyla bir toplantı gerçekleşti. Toplantıda, ‘iki ülke ve halklarının çıkarlarını desteklemek için köklü tarihi ilişkiler ve bunları her alanda geliştirmenin yolları’ ele alındı.
Bildiride, Kral Hamas bin İsa ve Prens Muhammed bin Selman’ın bölgedeki son gelişmeleri ele aldığı da belirtildi. Ortak öneme sahip tüm bölgesel ve uluslararası meselelere ve gelişmelere yönelik görüş birliğine ve ortak kadere dikkat çekildi.
İki taraf, belirli bir takvim ve yakın takibe göre Aralık 2015’teki 36. oturumda Yüksek Konsey tarafından onaylanmış Kral Selman bin Abdulaziz’in vizyonunun tam ve doğru bir şekilde uygulanmasını sağlayan 5 Ocak 2021 tarihli el-Ula Deklarasyonu’nun içeriğine de vurgu yaptı. Bu çerçevede taraflar, ekonomik birlik unsurlarının ve ortak savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması da dahil olmak üzere, ‘Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkelerinin dayanışma ve istikrarını artıracak şekilde pozisyonları koordine etmek, birleştirici tavırlar yoluyla bölgesel rollerini güçlendirmek, uluslararası toplum, bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla siyasi ortaklıklar geliştirme’ meselelerine değindi.

Filistin ve Yemen dosyaları
İki taraf, bölgesel ve uluslararası arenada iki ülkeyi ilgilendiren meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunurken, konumlarını kendi çıkarlarına hizmet edecek ve bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrarı artıracak şekilde koordine etmeye yönelik çalışmalara da dikkati çekti. Ortadoğu’da barışın sağlanmasına destek verdiklerini söyleyen taraflar, Filistin- İsrail anlaşmazlığında iki devletli çözüm, ilgili uluslararası meşruiyet kararları ve ‘Filistin halkının 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerini kurma haklarını güvence altına almak da dahil’ Arap Barış Girişimi’ne uygun olarak kapsamlı bir çözüme ulaşılmasının önemini teyit ettiler. İki taraf, ‘Körfez girişimine ve yürütme mekanizmasına, kapsamlı Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçlarına, BMGK’nın 2216 sayılı kararına ve Suudi Arabistan’ın Yemen krizini sonlandırma girişimine’ dayalı olarak, ‘Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulma’ ve (kardeş Yemen’in birliğini, güvenliğini, egemenliğini ve bağımsızlığını koruyacak ve iç işlerine müdahaleyi reddedecek şekilde) ‘Yemen halkının insani acılarını hafifletme’ çabalarını sürdürme konusunda hemfikir olduklarını vurguladı. Taraflar ayrıca, terörist Husi milislerin Suudi Arabistan Krallığı’ndaki havaalanlarını ve hayati tesisleri hedef almaya devam etmesini de kınadı.

Irak ve Sudan
Irak konusunda ise seçim sürecinin başarısını memnuniyetle karşılayan iki taraf, ‘Irak’ın güvenliği, istikrarı ve gelişimi için çalışmaya devam edecek, terörizmi ortadan kaldıracak ve içişlerine dış müdahaleyi durduracak’ bir Irak hükümetinin kurulması dileklerini dile getirdi. Suudi Arabistan ve Bahreyn, tarafların Sudan’daki geçiş dönemine ilişkin vardıkları mutabakatları da memnuniyetle karşılarken, Sudan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacak her adıma sürekli desteklerini ve Sudan’a ve kardeş halkına istikrar ve refah dileklerini ifade etti.

Lübnan
Lübnan meselesine de değinen taraflar, Lübnan topraklarının güvenliği, istikrarı ve birliği konusundaki arzularını dile getirerek, Lübnan’ın ‘krizlerini aşmasını ve silahları meşru devlet kurumları elinde sınırlamasını’ sağlamak için kapsamlı reformlar gerçekleştirmenin önemini teyit etti. İki taraf ayrıca Lübnan’ın, ‘herhangi bir terör eylemi için bir sıçrama tahtası, terörist Hizbullah gibi bölgenin güvenliğini ve istikrarını hedef alan terör örgütleri ve gruplar için bir kuluçka merkezi ve toplumların güvenliğini tehdit eden uyuşturucu belasının kaynağı’ olmaması dileklerini ifade etti.

Suriye
Suriye meselesine dair ise iki taraf, Suriye krizinin tek çözümünün siyasi bir çözüm olduğunu söylerken, bu bağlamda başta BMGK’nın 2254 sayılı kararı olmak üzere ilgili uluslararası kararların uygulanması, Suriye’nin birliğini, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden bölgesel müdahale ve projelerin durdurulması amacıyla, BM ve Özel Temsilcisi tarafından sarf edilen çabaları takdir etti. Suriye halkına desteklerini dile getiren taraflar, Suriye’deki uluslararası insan hakları çabalarının da desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Libya
Libya’ya ilişkin olarak taraflar, Libya halkının çıkarlarını ve Libya’nın toprak bütünlüğünü koruyacak ve bölgede güvenlik ve barışı artıracak şekilde, uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak Libya krizi için siyasi bir çözüme ulaşmanın önemli olduğunu belirtti. İki taraf ayrıca, paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’dan geri çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Afganistan
Afganistan ile ilgili olarak taraflar, Afganistan’da güvenlik ve istikrarı destekleme ve teröristler ve radikalizm yanlıları için güvenli bölgelerin varlığına izin vermeme gerekliliği üzerinde durdu. Çeşitli çatışma bölgelerinde Afgan mültecileri toplamaya yönelik her türlü eylemi kınayan taraflar, Afganistan’daki yardım çabalarını ve insani çalışmaları desteklemenin önemini dile getirdi. Bu çerçevede Bahreyn, Suudi Arabistan’ın 19 Aralık’ta Pakistan’da yapılacak ‘Afganistan’daki durumu görüşme’ amaçlı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin olağanüstü bakanlar toplantısına davetini takdir etti.
Açıklamada, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife’nin eş başkanlığındaki Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi’nin ikinci toplantısının, emirler ve konsey üyelerinin de katılımıyla ‘kardeşlik, anlayış ve karşılıklı güven ortamında’ yapıldığı belirtildi.
Bildiride ayrıca, toplantıda Yönetim Kurulu alt komitelerinin görüşmelerine ilişkin sonuçların gözden geçirildiği aktarıldı. Taraflar, istenen hedeflere ulaşmak için konseyin ikinci toplantısının hazırlıkları sırasında elde edilen başarılardan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Bu çerçevede ‘iki ülkenin dışişleri bakanlıkları arasında istişare ve sürekli koordinasyonun güçlendirilmesine, özellikle iki krallıktaki gençler arasında aşırılıkçı ideolojiye karşı pozisyonların koordine edilmesine, genç diplomatlar için ortak kurslar verilmesine ve iki krallıktaki konsolosluk yetkilileri arasında iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesine’ katkıda bulunan bir dizi girişim başlatıldı.

Güvenlik ve askeri meseleler
Güvenlik ve askeri konularda ise iki taraf, iki ülke arasındaki mevcut işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Aralarındaki ortak çalışmayı geliştirmede işbirliğinin devam ettiğini söyleyen taraflar, güvenlik ve askeri işbirliği alanlarında, koordinasyonu ve istişareyi artıracak bir dizi girişim ortaya koydu. Ayrıca hava ve kara limanları, iki ülkedeki ilgili makamlar arasında bir dizi alanda ağ ve elektronik bağlantılar aracılığıyla yolcu geçiş işlemlerini kolaylaştırmanın yanı sıra, siber güvenlik alanında işbirliğini güçlendirme, sınır ötesi mal ve kamyon geçiş prosedürlerini kolaylaştırma meselelerine de dikkati çektiler.
İki taraf, enerji ve iklim değişikliği alanlarında, aralarındaki yakın işbirliğine ve ‘OPEC +’ grubu ülkelerinin küresel petrol piyasalarını istikrara kavuşturmayı amaçlayan başarılı çabalarına övgüde bulundu. Ayrıca bu işbirliğini sürdürmenin önemine ve tüm katılımcı ülkelerin ‘OPEC +’ anlaşmasına uyması gerektiğine dikkat çekildi.
İki taraf, petrol ve gaz sektöründe işbirliğini ve bu alanda deneyim ve uzmanlık alışverişini memnuniyetle karşıladı. ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin uygulanması yoluyla, uluslararası iklim politikaları konusunda işbirliğini geliştirme ve kaynaklardan ziyade emisyonlara odaklanmaya çalışma konusunda anlaştılar. ‘Karbonun çıkarılması, kullanılması ve depolanması için bölgesel bir kompleks kurulmasının yanı sıra, hidrojen alanında işbirliği, nakliyesi ve depolanması ile ilgili teknolojiler geliştirmek, alanında en iyi uygulamaları ortaya koymak için uzmanlık ve deneyim alışverişinde bulunmak’ konularında da anlaşma sağlayan taraflar ayrıca, ‘enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler alanlarında işbirliğini artırma, bu alanlarla ilgili projelerin geliştirilmesi ve elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, küresel olarak enerji arzı talebinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunma’ arzularını dile getirdi. Her iki taraf, ‘elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, elektrik ara bağlantısından faydalanma, enerji sektörü projelerinde deneyim alışverişinde bulunma, inovasyonu teşvik etmek için işbirliği yapma, yapay zeka gibi gelişen teknolojileri enerji sektöründe uygulama ve bunun için ortam geliştirme’ konularının önemine de dikkati çekti.

Ticaret ve finans
Ekonomi ve ticaret konuları çerçevesinde ise iki taraf, ortak çıkarlara hizmet edecek ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin ve aralarındaki ekonomik işbirliğinin artırılmasının önemini dile getirdi. Bu bağlamda taraflar, ‘biyobozunur plastik ürünler için uygunluk değerlendirme prosedürlerine ilişkin fikri mülkiyet ve teknik işbirliği alanlarında stratejik ortaklığa ek olarak, aralarındaki ortak sanayi alanları, altyapı çalışmaları için gerekli malzemelerin ithalatına yönelik projeler, karşılıklı ticaret ve çeşitli standardizasyon alanlarıyla’ ilgili bir dizi girişim başlattı.
Finans sektörüne ilişkin olarak Suudi Arabistan, Bahreyn’in mali denge programı planına destek verdiğini ve Bahreyn hükümetinin programı uygulama çabalarını memnuniyetle karşıladığını söyledi. Bahreyn ise Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun Bahreyn Krallığı’ndaki 5 milyar dolarlık hedefinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İki taraf, Bahreyn Krallığı’ndaki büyük yatırım projelerinden oluşan bir girişimi de ele aldı.
Kültür, medya, turizm ve toplumsal kalkınma alanları ile ilgili olarak taraflar, her iki ülkenin olumlu imajını yansıtmanın ve bu alanlarda ortak çalışmayı artırmaya katkıda bulunan işbirliğini güçlendirmenin ve geliştirmenin önemini vurguladı. Bu bağlamda koordinasyon ve medya işbirliğinin yanı sıra iki kardeş ülke arasında eğitim, spor, kültür, sağlık ve eğlence alanlarında işbirliğinin güçlendirilmesi için bir dizi girişim başlatıldı. Ayrıca turizm, gençlik ve toplumsal kalkınma alanlarının ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve her iki ülkede bunları geliştirmenin yolları konusunda işbirliği ve deneyim alışverişinde bulunmanın yanı sıra, iki ülke arasında seyahati kolaylaştırmak için Kovid-19 uygulamaları, testleri ve aşılarıyla ilgili ayrıcalıkların birleştirilmesini amaçlayan çalışmalar da ele alındı.
Aynı şekilde ‘konseyin hedeflerine ulaşmak ve nitelikli yatırımlara ve ekonomik girişimler için’ çevre, altyapı ve öncelikli sektörlerde iki ülke arasında yatırım entegrasyon fırsatlarının etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi üzerinde duruldu.
Konsey, iki kardeş ülke arasındaki kara bağlantısı ve demiryolu ağı ile ilgili gerekli çalışmaların hızlandırılması için ilgili komitelere talimat verdi. Bu çerçevede taraflar, iletişim, bilgi teknolojisi, çevre ve altyapı sektörleriyle ve iki kardeş ülke arasında çeşitli sektörlerde yatırımın teşvikiyle ilgili bir dizi girişim ortaya koydu. Ayrıca özel sektörü güçlendirmenin ve onu ‘mevcut fırsatları kullanmaya, iki kardeş ülkenin sahip olduğu çeşitli yeteneklerden yararlanmaya ve kadrolarını geliştirmek için çalışmaya’ teşvik etmenin önemini vurguladılar.
Bahreyn, ‘Yeşil Suudi Arabistan’ ve ‘Yeşil Ortadoğu’ girişimlerine tam destek verdiğini dile getirdi.
Ziyaretin oturum aralarında ‘siber güvenlik, fikri mülkiyet haklarının korunması, mukayese alanları ve biyobozunur plastik ürünlerin uygunluk değerlendirmesine ilişkin prosedürler’ alanlarında bir dizi mutabakat zaptı imzalandı.
Yayınlanan bildiriye göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ziyaretinin sonunda Bahreyn Kralı ve Veliaht Prensi’ne tanık olduğu karşılama ve misafirperverlik için teşekkür ve takdirlerini dile getirdi. Aynı şekilde Kral Hamad bin İsa ise Suudi Arabistan Kralı’na ve halkına ‘sürekli ilerleme ve refah’ temennisinde bulundu.



BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.


Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Çarşamba), Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Sudan’da mevcut durumdaki son gelişmeleri ve bunların halk üzerindeki yansımalarını ele aldı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Al-Burhan ve Hamideti ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Sudan ve halkını daha fazla yıkımdan ve zor insani koşulların daha da kötüleşmesinden korumak için çalışmanın önemini vurguladı. Halkın çıkarlarını ön planda tutmak, devlet kurumlarını, ülkeyi korumak ve güvenliği sağlamak için çatışmanın durdurulmasının önemini vurguladı.

 


Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün (Salı) Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Barcena Ibarra ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeleri görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan'ın Bakan Ibarra ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin çeşitli yönlerini ele aldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Pazartesi) Türk mevkidaşı Hakan Fidan ve Fransız Stephane Sejourne ile Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmeler ile bu konuda yapılan çalışmalar başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konuları ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Bakan Fidan, iki devletli çözümün uygulanmasına ve Filistin devletinin tanınmasına yönelik çabaları desteklemek amacıyla düzenlenen koordinasyon toplantısının oturum aralarında Riyad'da yaptıkları görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını değerlendirdi.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir
TT

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu'nun Altın Jübile töreni çerçevesinde düzenlenen Enerji Güvenliği, Geleceği ve Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle ilgili sorumlulukların paylaştırılması konusundaki söylemlerde bazı ikiyüzlülükler olduğunu söyledi.

Asıl meselenin Paris Anlaşması'nın yorumlanmasında ve iklim değişikliğiyle ülkeler arasında adil ve eşit bir şekilde nasıl başa çıkılacağında yattığını ifade eden Abdulaziz bin Selman, iklim değişikliği tartışmasının COP27'de daha gerçekçi bir hal aldığını belirtti.

Petrol üreticisi ülkelerin iklim etkilerini ulusal haklarıyla dengelediklerini ifade eden Abdulaziz bin Selman, “Hükümetlerin gelecek nesillerin büyümesini sağlamak gibi ahlaki bir sorumluluğu var” ifadesini kullandı.


Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)

Başta Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi olmak üzere, Gazze'deki durum ve Filistin meselesinin güçlü bir şekilde gündeme geldiği Riyad'da dün (Pazartesi) Suudi Arabistan ve ABD'nin güvenlik anlaşmasına ‘son rötuşları’ yapmaya yakın oldukları bildirildi.

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Blinken ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ve ABD'nin bir güvenlik anlaşmasına varmaya yakın olduğunu açıkladı.

Bin Ferhan, ABD ile güvenlik anlaşması müzakerelerine ilişkin olarak “ABD ile ikili anlaşmaları tamamlamaya çok yakınız. Çalışmaların çoğu zaten yapıldı. Filistin cephesinde olması gerektiğini düşündüğümüz şeylerin ana hatlarına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Blinken ise aynı konuda, “Geçtiğimiz aylarda, hatta 7 Ekim'den önce bile kapsamlı çalışmalar yaptık. Herhangi bir anlaşmanın Filistin kısmına odaklanmak istiyoruz. Sanırım neredeyse tamamlandı” şeklinde konuştu.

Bin Ferhan, Filistin konusunda, Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes ve bir Filistin devletinin kurulması için ‘güvenilir ve geri dönülmez bir yol’ çağrısında bulunan Suudi pozisyonunu vurgularken, Blinken Hamas'a ‘masadaki cömert İsrail teklifini’ kabul etmesi çağrısında bulundu. Blinken, “İsrail ve bölge ülkeleri arasında normalleşme yolunda ilerleyebilmek için Gazze Şeridi'ndeki krizi sona erdirmeli ve Filistin devletinin kurulması için bir yol belirlemeliyiz” dedi.

Bu arada Riyad üç önemli toplantıya sahne oldu: Bir Arap-Amerikan toplantısı, bir Arap-İslam-Avrupa toplantısı ve bir Körfez-Amerikan toplantısı. İlk iki toplantıda Gazze'deki durum, ateşkes ihtiyacı ve Refah'ta bir İsrail operasyonu uyarısı ele alınırken, üçüncü toplantıda Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğü tartışıldı.

Blinken, ‘Kızıldeniz'de seyrüsefer konusunun ele alınması ve Husi saldırılarının üzerine gidilmesi’ gerektiğini vurgulayarak “Kızıldeniz'de kargo gemilerinin hedef alınması küresel ekonomiyi etkiliyor” dedi.


Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
TT

Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin enerji sistemlerini ekonomik olarak yönetmeye ve iklim değişikliği kavramları doğrultusunda bunları parasal değere ve çevreye faydalı hale dönüştürmeye odaklandığını vurguladı. Bakan bin Selman, Suudi Arabistan’ın 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramını benimsediğini ve 2020 yılında G20'ye ev sahipliği yaptığı sırada bu kavrama uygun hareket ettiğini söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Riyad'daki özel toplantısının oturum aralarında düzenlenen ‘Uluslararası Ortaklıklarla Karbon Yakalama, Depolama ve Kullanma Alanındaki Yeniliklerin Teşvik Edilmesi’ başlıklı panelde konuşan Prens bin Selman, Suudi Arabistan’da elektriğin en düşük maliyetle üretildiğini ve rekabetçi fiyatlarla sunulduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan hükümetinin bu alanda çeşitli programları ve projeleri olduğunu belirten Enerji Bakanı, ülkeye yatırımları çekecek bir hamleyle elektrik üretiminin maliyetini düşürme ve rekabet gücünü koruma yönünde adımlar atıldığını kaydetti.

Suudi Arabistan hükümetinin enerji güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlama konusunda kararlı olduğunun altını çizen Prens bin Selman, ülkesinin bu yolda ilerleme kaydettiğini ve enerjinin DNA’sı haline gelen bir sistem kurmayı başardığını söyledi.

Enerji Bakanlığının bu sistemi kurma hedeflerine ulaşmak için Ekonomi ve Planlama Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla birlikte çalıştığını ifade eden Enerji Bakanı, bu alanda katma değer sağlayan tüm kurumlarla iş birliği yapabileceklerini belirtti.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından 2011 yılında başlatılan enerji verimliliği programına değinen Prens bin Selman, söz konusu sistemin ülkenin hedeflerine ulaşmak için benzersiz hale geldiğini belirterek, ülkesinin döngüsel karbon ekonomisine doğru daha ileri adımlar atmak için herkesin iş birliğine açık olduğunu vurguladı.

Karbondioksitin atılmasının daha fazla karbondioksit üreteceğini ve geri dönüşüm konseptinde bunun daha faydalı başka kullanımlarla değerlendirilebileceğini açıklayan Bakan bin Selman, Suudi Arabistan Yeşil Ortadoğu Girişimi'nin hedeflerinin de bununla uyumlu olduğunu belirtti. Enerji Bakanı, tüm bu hedeflerin ise iklim değişikliğine yardımcı olduğunun altını çizdi.

Rekabetçi fiyatların korunmasının ülkede elektrik ve enerji üretimine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacağını söyleyen Prens bin Selman, Suudi Arabistan'ın enerji sektörünün, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beslenen bir sisteme geçişte öncü olmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.


ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
TT

ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Riyad'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelerek “Gazze'de ateşkesi ve rehinelerin serbest bırakılmasını destekliyoruz” başlıklı ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısını gerçekleştirdiler. Blinken, Washington'ın Gazze'ye insani yardımların girişi konusuna büyük önem verdiğini ve bu konuda ilerleme kaydettiklerini açıkladı.

erght
Suudi Dışişleri Bakanı bin Ferhan, Riyad'daki ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısına katıldı (SPA)

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Gazze'deki trajik insani durumun iyileştirilmesi için somut adımlar atılmasını istediğini de sözlerine ekledi.

Gazze’deki insani krizi hafifletmenin en etkili yolunun ‘ateşkesi sağlamak’ olduğunu söyleyen Blinken, Washington’ın Gazze'deki savaşın yayılmasını önleme çabalarını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı, toplantı sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

İsrail’in güvenliğini garanti eden sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı bölgede büyüyen bir tehdidin sinyalini veriyor.

Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinin de ele alınması gerektiğini ifade eden Blinken, “Husilerin saldırılarının üzerine gidilmeli" dedi. Kızıldeniz'de ticaret gemilerinin hedef alınmasının küresel ekonomiyi etkilediğine dikkati çeken ABD’li bakan, Suudi Arabistan Kralı Salmen bin Abdulaziz’in Yemen'de barışın sağlanması için sarf ettiği çabalara övgüde bulundu.

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, toplantıdaki konuşmasında, “Körfez ülkeleri ve ABD arasındaki pozisyonları koordine etmeye çalışıyoruz. Ortadoğu'daki askeri gerilim son derece tehlikeli. Bölgeyi bu gerilim sürükleyebileceği savaş tehlikesinden kurtarmak için diplomatik çabalar yoğunlaştırılmalı” şeklinde konuştu.

Gazze'de derhal ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulunan Katarlı bakan, “Uluslararası kararlar temelinde barış çabalarını sürdüreceğiz” dedi.

fd bfe
KİK ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı (SPA)

Toplantıda konuşan KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Gazze Şeridi’nin tamamında derhal ateşkes ilan edilmesi, Batı Şeria'daki şiddetin durdurulması için etkili olacak uluslararası tedbirler alınması ve iki devletli çözümün uygulanması için uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu.

KİK Genel Sekreteri, Husilerin ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdiği Kızıldeniz'deki saldırılarından duyduğu derin endişeyi de dile getirdi.