Suudi Arabistan ve Bahreyn’den yapılan ortak açıklamada, işbirliği ve ortak kader birliği vurgusu yapıldı

Bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı sağlamak için İran nükleer meselesiyle ciddi şekilde ilgilenilmesi gerektiği vurgulandı.

Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Bahreyn’den yapılan ortak açıklamada, işbirliği ve ortak kader birliği vurgusu yapıldı

Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Arabistan ve Bahreyn, 10 Aralık’ta tüm bölgesel ve uluslararası meseleler, ortak çıkarları ilgilendiren gelişmeler, iki ülke ve halkların çıkarları, bölgede ve dünyada güvenlik ve barış çabalarına yönelik ortak kader birliğini ele aldı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in Bahreyn’e yaptığı resmi ziyaretin sonunda dün ortak bir bildiri yayınlanırken, bildiride ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesine ve stratejik işbirliğinin geliştirilmesine’ vurgu yapıldı.
Bölgesel konular çerçevesinde iki ülke, işbirliğinin ve İran’ın nükleer ve füze meselesinin tüm bileşenleri ve sonuçlarıyla ciddi ve etkili bir şekilde ilgilenmenin önemine dikkati çekti. İyi komşuluk ilkelerine, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına ve uluslararası meşruiyete saygı ilkelerini göz önünde tutarak ve bölgeyi istikrarsızlaştırıcı her türlü faaliyetten koruyarak, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunulması gerektiğini belirten taraflar, bu çerçevede ilgili taraflara da bölge ülkelerinin çıkarlarını, güvenliğini ve istikrarını dikkate alma çağrısı yaptı.
İki kardeş ülkenin ‘tüm siyasi konularda işbirliğini güçlendirme ve güvenliklerini ve istikrarlarını koruyan ortak tutumlar formüle etme’ kararlılıkları üzerine durulurken, tüm ikili ve çok taraflı forumlardaki gelişmelere ilişkin sürekli koordinasyon ve istişarenin önemi vurgulandı.
10 Aralık’ta yayınlanan bildiride, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in Bahreyn’e yönelik ziyaretinin, stratejik işbirliğini geliştirmek ve çeşitli alanlarda entegrasyonu teşvik etmek için, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in direktiflerine dayalı olarak geliştiği, ayrıca ‘Suudi Arabistan ve Bahreyn liderlerini ve halklarını birleştiren köklü kardeşlik bağları, tarihi bağlar, seçkin ilişkiler ve ortak kader çerçevesinde’ geldiği belirtildi.
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında, Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Selman bin Hamad Al Halife’nin de katılımıyla bir toplantı gerçekleşti. Toplantıda, ‘iki ülke ve halklarının çıkarlarını desteklemek için köklü tarihi ilişkiler ve bunları her alanda geliştirmenin yolları’ ele alındı.
Bildiride, Kral Hamas bin İsa ve Prens Muhammed bin Selman’ın bölgedeki son gelişmeleri ele aldığı da belirtildi. Ortak öneme sahip tüm bölgesel ve uluslararası meselelere ve gelişmelere yönelik görüş birliğine ve ortak kadere dikkat çekildi.
İki taraf, belirli bir takvim ve yakın takibe göre Aralık 2015’teki 36. oturumda Yüksek Konsey tarafından onaylanmış Kral Selman bin Abdulaziz’in vizyonunun tam ve doğru bir şekilde uygulanmasını sağlayan 5 Ocak 2021 tarihli el-Ula Deklarasyonu’nun içeriğine de vurgu yaptı. Bu çerçevede taraflar, ekonomik birlik unsurlarının ve ortak savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması da dahil olmak üzere, ‘Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkelerinin dayanışma ve istikrarını artıracak şekilde pozisyonları koordine etmek, birleştirici tavırlar yoluyla bölgesel rollerini güçlendirmek, uluslararası toplum, bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla siyasi ortaklıklar geliştirme’ meselelerine değindi.

Filistin ve Yemen dosyaları
İki taraf, bölgesel ve uluslararası arenada iki ülkeyi ilgilendiren meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunurken, konumlarını kendi çıkarlarına hizmet edecek ve bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrarı artıracak şekilde koordine etmeye yönelik çalışmalara da dikkati çekti. Ortadoğu’da barışın sağlanmasına destek verdiklerini söyleyen taraflar, Filistin- İsrail anlaşmazlığında iki devletli çözüm, ilgili uluslararası meşruiyet kararları ve ‘Filistin halkının 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerini kurma haklarını güvence altına almak da dahil’ Arap Barış Girişimi’ne uygun olarak kapsamlı bir çözüme ulaşılmasının önemini teyit ettiler. İki taraf, ‘Körfez girişimine ve yürütme mekanizmasına, kapsamlı Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçlarına, BMGK’nın 2216 sayılı kararına ve Suudi Arabistan’ın Yemen krizini sonlandırma girişimine’ dayalı olarak, ‘Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulma’ ve (kardeş Yemen’in birliğini, güvenliğini, egemenliğini ve bağımsızlığını koruyacak ve iç işlerine müdahaleyi reddedecek şekilde) ‘Yemen halkının insani acılarını hafifletme’ çabalarını sürdürme konusunda hemfikir olduklarını vurguladı. Taraflar ayrıca, terörist Husi milislerin Suudi Arabistan Krallığı’ndaki havaalanlarını ve hayati tesisleri hedef almaya devam etmesini de kınadı.

Irak ve Sudan
Irak konusunda ise seçim sürecinin başarısını memnuniyetle karşılayan iki taraf, ‘Irak’ın güvenliği, istikrarı ve gelişimi için çalışmaya devam edecek, terörizmi ortadan kaldıracak ve içişlerine dış müdahaleyi durduracak’ bir Irak hükümetinin kurulması dileklerini dile getirdi. Suudi Arabistan ve Bahreyn, tarafların Sudan’daki geçiş dönemine ilişkin vardıkları mutabakatları da memnuniyetle karşılarken, Sudan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacak her adıma sürekli desteklerini ve Sudan’a ve kardeş halkına istikrar ve refah dileklerini ifade etti.

Lübnan
Lübnan meselesine de değinen taraflar, Lübnan topraklarının güvenliği, istikrarı ve birliği konusundaki arzularını dile getirerek, Lübnan’ın ‘krizlerini aşmasını ve silahları meşru devlet kurumları elinde sınırlamasını’ sağlamak için kapsamlı reformlar gerçekleştirmenin önemini teyit etti. İki taraf ayrıca Lübnan’ın, ‘herhangi bir terör eylemi için bir sıçrama tahtası, terörist Hizbullah gibi bölgenin güvenliğini ve istikrarını hedef alan terör örgütleri ve gruplar için bir kuluçka merkezi ve toplumların güvenliğini tehdit eden uyuşturucu belasının kaynağı’ olmaması dileklerini ifade etti.

Suriye
Suriye meselesine dair ise iki taraf, Suriye krizinin tek çözümünün siyasi bir çözüm olduğunu söylerken, bu bağlamda başta BMGK’nın 2254 sayılı kararı olmak üzere ilgili uluslararası kararların uygulanması, Suriye’nin birliğini, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden bölgesel müdahale ve projelerin durdurulması amacıyla, BM ve Özel Temsilcisi tarafından sarf edilen çabaları takdir etti. Suriye halkına desteklerini dile getiren taraflar, Suriye’deki uluslararası insan hakları çabalarının da desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Libya
Libya’ya ilişkin olarak taraflar, Libya halkının çıkarlarını ve Libya’nın toprak bütünlüğünü koruyacak ve bölgede güvenlik ve barışı artıracak şekilde, uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak Libya krizi için siyasi bir çözüme ulaşmanın önemli olduğunu belirtti. İki taraf ayrıca, paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’dan geri çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Afganistan
Afganistan ile ilgili olarak taraflar, Afganistan’da güvenlik ve istikrarı destekleme ve teröristler ve radikalizm yanlıları için güvenli bölgelerin varlığına izin vermeme gerekliliği üzerinde durdu. Çeşitli çatışma bölgelerinde Afgan mültecileri toplamaya yönelik her türlü eylemi kınayan taraflar, Afganistan’daki yardım çabalarını ve insani çalışmaları desteklemenin önemini dile getirdi. Bu çerçevede Bahreyn, Suudi Arabistan’ın 19 Aralık’ta Pakistan’da yapılacak ‘Afganistan’daki durumu görüşme’ amaçlı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin olağanüstü bakanlar toplantısına davetini takdir etti.
Açıklamada, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife’nin eş başkanlığındaki Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi’nin ikinci toplantısının, emirler ve konsey üyelerinin de katılımıyla ‘kardeşlik, anlayış ve karşılıklı güven ortamında’ yapıldığı belirtildi.
Bildiride ayrıca, toplantıda Yönetim Kurulu alt komitelerinin görüşmelerine ilişkin sonuçların gözden geçirildiği aktarıldı. Taraflar, istenen hedeflere ulaşmak için konseyin ikinci toplantısının hazırlıkları sırasında elde edilen başarılardan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Bu çerçevede ‘iki ülkenin dışişleri bakanlıkları arasında istişare ve sürekli koordinasyonun güçlendirilmesine, özellikle iki krallıktaki gençler arasında aşırılıkçı ideolojiye karşı pozisyonların koordine edilmesine, genç diplomatlar için ortak kurslar verilmesine ve iki krallıktaki konsolosluk yetkilileri arasında iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesine’ katkıda bulunan bir dizi girişim başlatıldı.

Güvenlik ve askeri meseleler
Güvenlik ve askeri konularda ise iki taraf, iki ülke arasındaki mevcut işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Aralarındaki ortak çalışmayı geliştirmede işbirliğinin devam ettiğini söyleyen taraflar, güvenlik ve askeri işbirliği alanlarında, koordinasyonu ve istişareyi artıracak bir dizi girişim ortaya koydu. Ayrıca hava ve kara limanları, iki ülkedeki ilgili makamlar arasında bir dizi alanda ağ ve elektronik bağlantılar aracılığıyla yolcu geçiş işlemlerini kolaylaştırmanın yanı sıra, siber güvenlik alanında işbirliğini güçlendirme, sınır ötesi mal ve kamyon geçiş prosedürlerini kolaylaştırma meselelerine de dikkati çektiler.
İki taraf, enerji ve iklim değişikliği alanlarında, aralarındaki yakın işbirliğine ve ‘OPEC +’ grubu ülkelerinin küresel petrol piyasalarını istikrara kavuşturmayı amaçlayan başarılı çabalarına övgüde bulundu. Ayrıca bu işbirliğini sürdürmenin önemine ve tüm katılımcı ülkelerin ‘OPEC +’ anlaşmasına uyması gerektiğine dikkat çekildi.
İki taraf, petrol ve gaz sektöründe işbirliğini ve bu alanda deneyim ve uzmanlık alışverişini memnuniyetle karşıladı. ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin uygulanması yoluyla, uluslararası iklim politikaları konusunda işbirliğini geliştirme ve kaynaklardan ziyade emisyonlara odaklanmaya çalışma konusunda anlaştılar. ‘Karbonun çıkarılması, kullanılması ve depolanması için bölgesel bir kompleks kurulmasının yanı sıra, hidrojen alanında işbirliği, nakliyesi ve depolanması ile ilgili teknolojiler geliştirmek, alanında en iyi uygulamaları ortaya koymak için uzmanlık ve deneyim alışverişinde bulunmak’ konularında da anlaşma sağlayan taraflar ayrıca, ‘enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler alanlarında işbirliğini artırma, bu alanlarla ilgili projelerin geliştirilmesi ve elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, küresel olarak enerji arzı talebinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunma’ arzularını dile getirdi. Her iki taraf, ‘elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, elektrik ara bağlantısından faydalanma, enerji sektörü projelerinde deneyim alışverişinde bulunma, inovasyonu teşvik etmek için işbirliği yapma, yapay zeka gibi gelişen teknolojileri enerji sektöründe uygulama ve bunun için ortam geliştirme’ konularının önemine de dikkati çekti.

Ticaret ve finans
Ekonomi ve ticaret konuları çerçevesinde ise iki taraf, ortak çıkarlara hizmet edecek ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin ve aralarındaki ekonomik işbirliğinin artırılmasının önemini dile getirdi. Bu bağlamda taraflar, ‘biyobozunur plastik ürünler için uygunluk değerlendirme prosedürlerine ilişkin fikri mülkiyet ve teknik işbirliği alanlarında stratejik ortaklığa ek olarak, aralarındaki ortak sanayi alanları, altyapı çalışmaları için gerekli malzemelerin ithalatına yönelik projeler, karşılıklı ticaret ve çeşitli standardizasyon alanlarıyla’ ilgili bir dizi girişim başlattı.
Finans sektörüne ilişkin olarak Suudi Arabistan, Bahreyn’in mali denge programı planına destek verdiğini ve Bahreyn hükümetinin programı uygulama çabalarını memnuniyetle karşıladığını söyledi. Bahreyn ise Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun Bahreyn Krallığı’ndaki 5 milyar dolarlık hedefinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İki taraf, Bahreyn Krallığı’ndaki büyük yatırım projelerinden oluşan bir girişimi de ele aldı.
Kültür, medya, turizm ve toplumsal kalkınma alanları ile ilgili olarak taraflar, her iki ülkenin olumlu imajını yansıtmanın ve bu alanlarda ortak çalışmayı artırmaya katkıda bulunan işbirliğini güçlendirmenin ve geliştirmenin önemini vurguladı. Bu bağlamda koordinasyon ve medya işbirliğinin yanı sıra iki kardeş ülke arasında eğitim, spor, kültür, sağlık ve eğlence alanlarında işbirliğinin güçlendirilmesi için bir dizi girişim başlatıldı. Ayrıca turizm, gençlik ve toplumsal kalkınma alanlarının ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve her iki ülkede bunları geliştirmenin yolları konusunda işbirliği ve deneyim alışverişinde bulunmanın yanı sıra, iki ülke arasında seyahati kolaylaştırmak için Kovid-19 uygulamaları, testleri ve aşılarıyla ilgili ayrıcalıkların birleştirilmesini amaçlayan çalışmalar da ele alındı.
Aynı şekilde ‘konseyin hedeflerine ulaşmak ve nitelikli yatırımlara ve ekonomik girişimler için’ çevre, altyapı ve öncelikli sektörlerde iki ülke arasında yatırım entegrasyon fırsatlarının etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi üzerinde duruldu.
Konsey, iki kardeş ülke arasındaki kara bağlantısı ve demiryolu ağı ile ilgili gerekli çalışmaların hızlandırılması için ilgili komitelere talimat verdi. Bu çerçevede taraflar, iletişim, bilgi teknolojisi, çevre ve altyapı sektörleriyle ve iki kardeş ülke arasında çeşitli sektörlerde yatırımın teşvikiyle ilgili bir dizi girişim ortaya koydu. Ayrıca özel sektörü güçlendirmenin ve onu ‘mevcut fırsatları kullanmaya, iki kardeş ülkenin sahip olduğu çeşitli yeteneklerden yararlanmaya ve kadrolarını geliştirmek için çalışmaya’ teşvik etmenin önemini vurguladılar.
Bahreyn, ‘Yeşil Suudi Arabistan’ ve ‘Yeşil Ortadoğu’ girişimlerine tam destek verdiğini dile getirdi.
Ziyaretin oturum aralarında ‘siber güvenlik, fikri mülkiyet haklarının korunması, mukayese alanları ve biyobozunur plastik ürünlerin uygunluk değerlendirmesine ilişkin prosedürler’ alanlarında bir dizi mutabakat zaptı imzalandı.
Yayınlanan bildiriye göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ziyaretinin sonunda Bahreyn Kralı ve Veliaht Prensi’ne tanık olduğu karşılama ve misafirperverlik için teşekkür ve takdirlerini dile getirdi. Aynı şekilde Kral Hamad bin İsa ise Suudi Arabistan Kralı’na ve halkına ‘sürekli ilerleme ve refah’ temennisinde bulundu.



Suudi Arabistan: Hacca izinsiz gitmeye çalışanlara 20 bin riyal para cezası

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, Hac yönetmelik ve talimatlarına uyulmasının önemini vurguladı. (SPA)
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, Hac yönetmelik ve talimatlarına uyulmasının önemini vurguladı. (SPA)
TT

Suudi Arabistan: Hacca izinsiz gitmeye çalışanlara 20 bin riyal para cezası

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, Hac yönetmelik ve talimatlarına uyulmasının önemini vurguladı. (SPA)
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, Hac yönetmelik ve talimatlarına uyulmasının önemini vurguladı. (SPA)

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, 29 Nisan - 10 Haziran tarihleri arasında izinsiz olarak hac yapan ya da yapmaya teşebbüs eden kişilere 20 bin riyale (5 bin 300 dolar) kadar para cezası uygulanacağını bildirdi.

Açıklamada cezanın her türlü ziyaret vizesi sahiplerini ve Mekke'nin coğrafi kapsamı, resmi ve gayri resmi girişleri, merkezi alan, kutsal mekanlar, Harameyn tren istasyonu ve güvenlik kontrol ve tarama merkezleri dahilinde kutsal Mekke şehrine ve kutsal mekanlara girmeye veya kalmaya çalışan diğer kişileri de kapsadığı belirtildi.

Bakanlık, kurallara uymayanları ülkelerine sınır dışı ederek ve 10 yıl boyunca Suudi Arabistan'a girişlerini yasaklayarak cezalandıracağını açıkladı.

Hac ve Umre yönetmelik ve talimatlarına uyulmasının önemini vurgulayan Bakanlık, ihlalde bulunanların Mekke, Riyad ve Doğu vilayetlerinde 911’e, diğer bölgelerde ise 999'a bildirilmesi çağrısında bulundu.

İçişleri Bakanlığı Güvenlik Sözcüsü Albay Talal eş-Şalhub, dün Cidde'de düzenlenen Dijital İletişim Konferansı’na katılımı sırasında yaptığı açıklamada, güvenlik makamlarının Hac yapmak için izin alma, Mekke'ye ve kutsal yerlere girme ya da orada kalma talimatlarını ihlal edenlere karşı cezalar uygulamaya başladığını söyledi.

Eş-Şalhub, izinsiz hac yapan ya da yapmaya teşebbüs eden bir kişi için her türlü ziyaret vizesi başvurusunda bulunan, Mekke'ye ve kutsal mekanlara giren ya da orada kalan ve ziyaret vizesi sahiplerini Mekke'ye götürmek amacıyla taşıyan ya da taşımaya teşebbüs eden kişilere 100 bin riyale (27 bin dolar) kadar para cezası verileceğini ifade etti.

Aynı cezanın, söz konusu vizelere sahip kişileri barınma amaçlı herhangi bir yerde (oteller, apartmanlar, özel konutlar, hacı konutları vb.) barındıran veya buna teşebbüs eden, bu kişileri gizleyen veya Mekke’de kalmalarına yol açacak herhangi bir yardımda bulunan kişileri de kapsadığına dikkat çekti.

Eş-Şalhub, sahte ve yanıltıcı Hac kampanyaları reklamları aracılığıyla tanıtılan dolandırıcılık faaliyetlerine kanılmaması konusunda uyarıda bulundu. Bu faaliyetler arasında hacılar için kutsal mekânlarda konaklama ve ulaşım sağlamak, başkaları için hac görevini yerine getirmek ve hacılar için kurbanlık hayvan temin etmek yer alıyor.

İçişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, yerli hacıların Nusuk platformu üzerinden izin alabileceklerini açıklarken, yurt dışından gelen misafirlerin Suudi Arabistan'daki ilgili makamlar aracılığıyla Tasrih dijital platformuyla teknik entegrasyonla ‘Hac vizesi’ alabileceklerini kaydetti.

Suudi Arabistan Kıdemli Âlimler Konseyi tarafından pazar günü yapılan açıklamada, Hacca gitmek isteyen herkesin izin alması gerektiği vurgulanarak, “İzin almadan Hac yapan günahkâr olur” denildi.

İznin alınmamasının, ‘hacıların güvenliği ve sağlığı, onlara sağlanan hizmetlerin kalitesi ve hac merkezleri arasındaki ulaşım ve hareket planları üzerindeki etkisi de dâhil olmak üzere, büyük zararlara ve çok sayıda riske neden olduğu’ belirtildi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, “İzinsiz haccın yol açtığı zarar sadece hacının kendisiyle sınırlı kalmayıp, yasalara uyan diğer hacıları da kapsamaktadır” denildi.