İsrail ve Fas normalleşmenin birinci yıl dönümünü kutluyor

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 25 Kasım'da Fas’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında başkent Rabat'ta bir sinagogu ziyaret etti (AFP)
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 25 Kasım'da Fas’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında başkent Rabat'ta bir sinagogu ziyaret etti (AFP)
TT

İsrail ve Fas normalleşmenin birinci yıl dönümünü kutluyor

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 25 Kasım'da Fas’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında başkent Rabat'ta bir sinagogu ziyaret etti (AFP)
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 25 Kasım'da Fas’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında başkent Rabat'ta bir sinagogu ziyaret etti (AFP)

İsrail ve Fas, ABD ile üçlü bir anlaşma yoluyla Aralık 2020'de iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasının birinci yıl dönümünü kutladı.
Söz konusu iki ülke, ABD’nin başkenti Washington DC’deki Watergate Oteli'nde ABD Kongre üyeleri ve Yahudi örgütlerinin temsilcilerinin huzurunda ortak bir etkinlik düzenledi.
İsrail'in ABD Büyükelçisi Michael Herzog yaptığı açıklamada, Yahudi toplumu ve Fas arasındaki ilişkilerin köklü ve benzersiz olduğunu belirterek, İsrail ve Fas'ın birlikte barışçıl, gelişen ve istikrarlı bir bölge için ortak bir vizyonu geliştirilebileceklerini belirtti.
İsrail Büyükelçisi ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: "İsrail-Fas ilişkilerindeki bu yeni dönem, uyumlu jeopolitik çıkarlardan çok daha derin. Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki ilişkiler genel olarak sağlık, iklim değişikliği, gıda güvenliği, ileri teknoloji ve benzeri birçok hayati alanda bölgedeki oyun değişikliğine önemli ölçüde katkıda bulunabilir.”
Öte yandan, Fas’ın Washington Büyükelçisi Cemal el-Alevi ise yaptığı açıklamada, İsrail ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasının, Fas'ın bir yıl önce Kral VI. Muhammed'in gözetiminde attığı cesur bir adım olduğunu söyledi.
Fas büyükelçisi, Fas Yahudi mirasının Faslıların hayatlarının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek Kral VI. Muhammed'in, bu ortak mirası korumak için hiçbir çabadan kaçınmadığını da sözlerine ekledi.
Alevi, Fas'ın Yahudi topluluğunu korumaya ve Fas-Yahudi kültürünü, tarihini ve mirasını korumaya yönelik uzun süredir devam eden bağlılığını vurgulayarak, Fas'ın barış içinde bir arada yaşama ve manevi uyumu geliştirmede oynadığı kilit rolü açıkladı.
Bu konuşmalar Fas Büyükelçisi, İsrail Büyükelçisi, ABD Dışişleri Bakanlığının Orta Doğu İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Yale Lambert ve milletvekilleri Ted Deutch ve Steve Cohen'in katıldığı tören sırasında yapıldı.  Törene ayrıca, Yahudi örgütlerinin temsilcileri ve diğer konuklar da katıldı.
Söz konusu normalleşme anlaşmasından önce İsrail ve Rabat arasında tam bir ilişki olmayıp her iki taraf da büyükelçilik yerine iki diplomatik ofis bulundurmakla yetindi.
Fas, 2000 yılında ikinci Filistin İntifadasının (ayaklanma) patlak vermesiyle yakın resmî ilişkileri sürdürdü.
Fas, 3 bin kişilik nüfusuyla Kuzey Afrika'daki en büyük Yahudi topluluğuna ev sahipliği yapıyor. İsrail’de Fas kökenli yaklaşık 700 bin Yahudi yaşamını sürdürüyor.



Beyaz Saray: Ortadoğu'da diplomatik çözüm mümkün ve acil

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, (Reuters)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, (Reuters)
TT

Beyaz Saray: Ortadoğu'da diplomatik çözüm mümkün ve acil

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, (Reuters)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, (Reuters)

Beyaz Saray dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Ortadoğu'da diplomatik bir çözüme ulaşmanın mümkün ve acil olduğunu belirtti.

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'ın İsrail ile Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) arasında ateşkes anlaşmasına varılmasının bölgeyi "sakinleştireceğine" inandığını söyledi.

İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'de başlayan savaştan bu yana, örgütün İsrail'e yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısının ardından, İsrail'in askeri operasyonlarının odak noktası Gazze oldu. Ancak, İbrani devleti ile Lübnan arasındaki sınır bölgesi, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında her gün karşılıklı bombardımanlara sahne oldu. Lübnan'da çoğu Hizbullah savaşçısı olmak üzere yüzlerce, İsrail'de ise onlarca kişinin ölümüne ve her iki tarafta da on binlerce sivilin yerinden edilmesine yol açtı.