Tom Holland: Erkeklerin flört ettikleri kadınlardan uzun olması gerektiği varsayımı aptalca

Tom Holland ve Zendaya, Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok'ta başı fazlasıyla derde giren karakterleri canlandıracak (AP)
Tom Holland ve Zendaya, Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok'ta başı fazlasıyla derde giren karakterleri canlandıracak (AP)
TT

Tom Holland: Erkeklerin flört ettikleri kadınlardan uzun olması gerektiği varsayımı aptalca

Tom Holland ve Zendaya, Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok'ta başı fazlasıyla derde giren karakterleri canlandıracak (AP)
Tom Holland ve Zendaya, Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok'ta başı fazlasıyla derde giren karakterleri canlandıracak (AP)

Zendaya ve Tom Holland, aralarındaki boy farkıyla ilgili tartışmalara değinerek erkeklerin boyunun partnerlerinden daha uzun olması gerektiğinin "aptalca bir varsayım" olduğunu söyledi.
Holland'ın süper kahramanı oynadığı ve Zendaya'nın onun sevgilisi Mary Jane'i (MJ) canlandırdığı Örümcek Adam: Eve Dönüş Yok'un (Spider-Man: No Way Home) vizyona girmesinden önce SiriusXM’e verdiği röportajda çift, aralarındaki boy farkının kendilerini asla etkilemediğini söyledi.
"Benden o kadar da uzun değil, hadi bunu tartışalım" diyen Holland, boylarının ilişkilerini etkileyeceğinin "aptalca bir varsayım" olduğunu ekledi.
25 yaşındaki Zendaya 1,78 m iken 25 yaşındaki Holland 1,72 m.

Zendaya, "Bu da normal" dedi.
"Annem babamdan daha uzun. Dürüst olmak gerekirse bunu bir sorun olarak hiç düşünmedim çünkü ebeveynlerim her zaman böyleydi, bu yüzden başkalarının umursadığını bilmiyordum. Böyle bir düşünceye sahip değildim."
The Graham Norton Show programına konuk olan çiftin filmin çekimleri sırasında boy farkının akrobatik sahneleri daha zor hale getirdiği konusunda espri yapmasının ardından hayranlar sosyal medyada çiftin boy farkını tartışıyor.

Sahneyi sunucuya anlatan Zendaya, Holland'ın Örümcek Adam olmasına rağmen boylarından dolayı kendisinin ondan önce yere indiğini söyledi.
Zendaya "Örümcek Adam'ın bizi bir köprünün tepesinde salladığı ve beni oraya bıraktığı özel bir akrobatik sahne var" dedi.
"MJ'i nazikçe köprüye bırakması ve ondan uzaklaşması gerekiyor. [Ama] boy farkımız yüzünden... Ondan önce yere iniyordum, ayaklarım açıkça ondan önce yere basıyordu."
Holland şöyle ekledi:
"Ve süper kahraman benim. Havalı görünmem gerekiyor."
Hem ekranda hem film dışında çift olan ikilinin ilişkisi, temmuzda paparazilerin Zendaya’nın Los Angeles'taki evinin önünde çiftin öpüşmesini yakaladığında kamuoyu tarafından bilinir hale gelmişti. 
GQ'nun geçen ay yayımlanan Yılın Erkekleri sayısı için verdiği röportajda Holland, çiftin mahremiyetlerinin "çalındığını" hissettiğini söylemişti. 
Holland şu ifadeleri kullanmıştı:
"Şöhretimizin dezavantajlarından biri, mahremiyetin artık gerçekten bizim kontrolümüzde olmaması ve birbirini çok seven iki kişi arasında olduğunu düşündüğünüz bir anın artık tüm dünyayla paylaşılan bir an olması."
"Bir nevi mahremiyetimizin çalındığını hissettik. Bunun, buna hazır olmamakla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Sadece istemediğimiz bir şey."
Independent Türkçe



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe